Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/681 E. 2021/395 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
DAVA : MADDİ ve MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili 29/10/2016 tarihli dilekçesiyle; davalılardan …’a ait olan ve davalı sigorta şirketi tarafından da ZMMS poliçesi tanzim edilen … plakalı araç, 14/10/2016 tarihinde davalılardan … sevk ve idaresinde iken, davacılardan …’nun çocukları ve diğer davacı …’nun da kardeşleri olan .. ve … çarparak, … 15/10/2016 tarihinde, … ise 16/10/2016 tarihinde ölümüne sebebiyet verdiğini, kusurun davalı tarafta bulunduğunu, davacılardan …’nun kendilerinin desteğinden yoksun kaldığı gibi ayrıca, her iki davacının bu olay nedeniyle büyük bir acı ve üzüntü de yaşadıklarını beyan ederek, …ve …’nun bu kazada ölümü nedeniyle, davacılardan …’nun destek zararı ile cenaze ve defin gideri zararından dolayı 1.000 TL. maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte (sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olması kaydıyla) her üç davalıdan alınarak, davacı …’na verilmesini ayrıca, … için 100.000 TL. ve … için 40.000 TL. manevi tazminatın ise dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak, davacılar … ve …’na verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalılardan …vekili, öncelikle kazada ölen Mustafa ve …’nun kaza esnasında bisiklet kullanırken kask takmamaları nedeniyle müterafik kusur itirazında bulunmuş, faiz ve yargılama giderlerinin reddine karar verilmesini, kusur ve destek kaybı yönünden rapor alınmasını istemiştir.
Davalılardan … ve … ise duruşmalara katılmamış ve davaya cevap vermemiştir.

Dava konusu kazaya ilişkin Konya . Ağır Ceza Mahkemesi’nin .. E. …K. sayılı kesinleşmiş kararı ile bu ceza davasına ilişkin ilgili belgeler dosyamıza getirtilmiş, kazada ölen … ve …’nun eğitim durumları araştırılmış, sigorta şirketi hariç her iki taraftaki gerçek kişilerin ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, ilgili sigorta şirketinden kazaya ilişkin poliçe ve diğer belge suretleri getirtilmiş, kazaya karışan aracın trafik kaydı çıkartılmış, davacılardan …’na SGK tarafından yapılan bir ödeme olup olmadığı araştırılmış, cenaze ve defin giderlerinin ne kadar olabileceği ve ücretsiz olup olmadığı araştırılmış, İstanbul Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınmış, tazminat bilirkişisi … 12/02/2020 tarihli tazminat raporu, 05/01/2021 tarihli tazminat 1. ek raporu ve 02/04/2021 tarihli tazminat 2. ek raporu alınmış, adresi tespit edilemeyen ve tebligat yapılamayan davalılardan … yönünden ilanen tebligat işlemleri yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Maddi ve Manevi Tazminat” davasıdır.
Dava konusu kaza nedeniyle açılan ceza davası sonucu Konya . Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09/05/2017 gün ve .. E. .. K. sayılı ilamı ile … hakkında mahkumiyet kararı verildiği, kararın 01/11/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava konusu kazaya ilişkin olarak Mahkememizin bu dosyasında, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden 19/02/2019 tarihli kusur raporu alınmış, aynı kazaya ilişkin Mahkememizin …E. sayılı dosyası yönünden yine İstanbul Adli Tıp Kurumundan alınan 14/02/2019 tarihli kusur raporundan bir suret bu dosyamıza da konulmuş, her iki raporda davalılardan …’in %100 kusurlu olduğu, kazada ölen …ile …’nun kusursuz olduğu belirlendiğinden ve ayrıca kesinleşen ceza mahkemesi ilamında davalı sürücü …’in asli ve tam kusurlu olduğu kabul edildiğinden, Mahkememizce de davalılardan …’in %100 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Davacılardan …’nun maddi tazminat davası yönünden yapılan değerlendirmede ;
A) Davacılardan … tarafından davalılardan … aleyhine de destek zararı nedeniyle 1.000 TL.’lik maddi tazminat davası açılmış ve ıslah/talep artırım dilekçesiyle bu bedel davalı sigorta şirketi yönünden de 427.412,88 TL.’ye yükseltilmiş ise de; davacı …’nun 2918 s. KTK’nin 97. maddesi gereğince, dava açmadan önce davalı sigorta şirketine tazminat için başvurmadığı, başvurunun davadan sonra 31/10/2016 tarihinde yapıldığı, davacı tarafın 15/11/2016 tarihli beyanlarından anlaşılmıştır.
Konya BAM . HD.nin 27/05/2019 gün ve …E. …K. sayılı emsal kararında belirtildiği üzere, “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesinde yapılan değişiklik ile dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurunun zorunlu olduğunun belirtilmesi, zarar görene seçimlik bir hak tanınmamış olması nedeniyle bu hususun HMK’nin 114/2. maddesinde belirtilen diğer kanunlarda düzenlenen dava şartları kapsamında değerlendirilmesi ve yargılama esnasında tamamlanması mümkün olmayan dava şartı niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.” Davacı tarafın davadan önce 2918 s. KTK.’nin 97. maddesine uygun olarak davalılardan sigorta şirketine başvurmaması ve yasal süreyi bekledikten sonra dava açmaması ve bu eksikliğin de sonradan tamamlanması mümkün olmayan bir dava şartı olması nedeniyle, davacılardan …’nun davalılardan … karşı açmış olduğu maddi tazminat davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
B) Davacılardan …’nun diğer davalılar … ve …’a karşı açtığı destek kaybına ilişkin maddi tazminat davası yönünden yapılan değerlendirmede ise;
Tazminat bilirkişisi … 12/02/2020 tarihli rapor alınmış ise de, rapora itiraz edilmesi ve asgari ücret miktarlarının değişmesi nedeniyle 05/01/2021 tarihli 1. ek rapor, 02/04/2021 tarihli 2. ek rapor alınmıştır.

Tazminat bilirkişisinin 05/01/2021 tarihli 1. ek raporunda, kazada ölen …ve …’nun bakiye muhtemel ömürleri yönünden 1931 tarihli P.M.F. yaşam tablosunun esas alındığı, kazançlarının aylık brüt asgari ücret olacağının kabul edildiği görülmüş, bu kabulün Konya BAM. HD.’nin 01/09/2021 gün ve … E. … K. sayılı “Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak davacının veya müteveffanın muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi, davacının veya müteveffanın muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem tazminat hesabı yapılması” gerektiği yönündeki emsal kararına da uygun olduğu sonucuna varılarak, tazminat bilirkişisinin 05/01/2021 tarihli 1. ek raporu (oy çokluğu ile) aşağıda izah edilecek re’sen düzeltme hariç hükme esas alınmıştır.
Buna göre; tazminat bilirkişisinin 1. ek raporuna göre, davacılardan …’nun destek zararının; Mustafa Bıyıkoğlu’nun vefatı nedeniyle 285.372,14 TL, …’nun vefatı sebebiyle ise 265.346,65 TL. olduğu belirlenmiştir.
Ancak, tazminat bilirkişisinin raporunda kazada ölenler yönünden ilk çocuklarının dünyaya gelmesinden 5 yıl sonra ikinci çocuklarının dünyaya geleceği kabul edilerek anne …’na pay ayrılmış ise de; Yargıtay . HD’nin 10/06/2019 gün ve …E. … K. sayılı emsal içtihadında da belirtildiği üzere, “Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir… Dairemiz içtihatlarına göre desteğin 28 yaşında evleneceğinin kabul edilmesi hatalı olmuştur. Muhtemel evleneceği yaşının ailenin içinde sosyal yaşantısı ve ekonomik durumu göz önünde bulundurularak desteğin daha erken yaşta evleneceğinin kabulü gerekir. Yine Hükme esas alınan bilirkişi raporu hesaplamasında desteğin 2. çocuğunun 5 yıl sonra olmasının da kabul edilmesi dairemizin uygulamasına göre uygun olmamıştır. Uygulamaya göre desteğin birinci çocuğunun olmasından 2 yıl sona 2. çocuğunun olması kabul edilmektedir. Bu surette davacı anneye fazla pay ayrılmak üzere hesap edilerek tazminata hükmedilmesi ve payların hatalı belirlendiği bilirkişi raporu doğrultusunda, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.”
Tazminat bilirkişisinin 1. ek raporunda, kazada ölen …yönünden, … 1. çocuktan 5 yıl sonra ikinci çocuğu olacağı kabul edilerek 2028, 2029 ve 2030 yılları içinde anneye %28 destek payı ayrılmış ise de, ilk çocuktan sonraki ikinci çocuğun 5 yıl değil, 2 yıl sonra doğacağı kabul edilerek son 3 yıl için (2028, 2029 ve 2030 yılları) anneye ayrılması gereken payın % 28 değil, % 25 olması gerektiği, buna göre %10 artırılıp %10 iskonto edilerek hesaplanmış peşin değer olan 33.910,80 TL.’nin % 25’inin 8.477,70 TL. olduğu, raporda belirtilen yıllık 9.495,02 TL.’den 8.477,70 TL.’nin mahsubu sonucu aradaki farkın 1.017,32 TL. olup, 3 yıl için fark bedelin 3.051,96 TL. olduğu, bu bedelin davacı anne …’na fazladan ayrılan pay olduğu, 1. ek raporda davacı için hesap edilen toplam 285.372,14 TL.’den 3.051,96 TL.’nin mahsubu sonucu davacı …’nun, …. vefatı nedeniyle destek kaybının toplam 282.320,18 TL. olduğu re’sen hesap ve kabul edilmiştir.
Tazminat bilirkişisinin 1. ek raporunda, kazada ölen … yönünden de, …’nun 1. çocuktan 5 yıl sonra ikinci çocuğu olacağı kabul edilerek 2028, 2029 ve 2030 yılları içinde anneye %28 destek payı ayrılmış ise de, ilk çocuktan sonraki ikinci çocuğun 5 yıl değil, 2 yıl sonra doğacağı kabul edilerek son 3 yıl için (2028, 2029 ve 2030 yılları) anneye ayrılması gereken payın % 28 değil, % 25 olması gerektiği, buna göre %10 artırılıp %10 iskonto edilerek hesaplanmış peşin değer olan 33.910,80 TL.’nin % 25’inin 8.477,70 TL. olduğu, raporda belirtilen yıllık 9.495,02 TL.’den 8.477,70 TL.’nin mahsubu sonucu aradaki farkın 1.017,32 TL. olup 3 yıl için fark bedelin 3.051,96 TL. olduğu, bu bedelin davacı anne …’na fazladan ayrılan pay olduğu, 1. ek raporda davacı için hesap edilen toplam 265.346,65 TL. TL.’den 3.051,96 TL.’nin mahsubu sonucu, davacı …’nun, …’nun vefatı nedeniyle destek kaybının toplam 262.294,69 TL. olduğu re’sen hesap ve kabul edilmiştir.

Yargıtay . HD’nin 09/04/2018 gün ve .. E. .. K. sayılı emsal içtihadına göre de; “Haksız fiile dayanan tazminat istemlerinde; haksız fiilin unsurlarından olan zarara ilişkin tüm tespitlerin doğru biçimde yapılması ile zarara etki eden tüm hususların dikkate alınması gerekir. Yukarıda anılan yasal düzenlemeler gereği, tazminatı belirleme konusunda tek yetkili olan mahkemece, zararı doğuran ya da ağırlaştıran durumların (müterafik kusurun) re’sen dikkate alınması zorunlu olduğundan, bu hususta bir itiraz olup olmadığına bakılmaksızın gerekli incelemelerin yapılması şarttır.”
Dava konusu kazada ölen …ile …’nun elektrikli bisiklet kullanırlarken kazanın meydana geldiği, kaza esnasında her ikisininde kasklarının bulunmadığı, dosyada mevcut Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. sayılı dosyasına ait 15/10/2016 tarihli ölü muayene tutanağında … trafik kazası ile husulü mümkün sol bacak kemik kırıkları ile müterafik künt genel beden travmasına bağlı kafa içi kanama, hemotoraks ve iç organ harabiyeti (dalak, sol böbrek) sonucu öldüğü tespit edilmiştir.
Yine dosyada mevcut Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı dosyasına ait 15/10/2016 tarihli ölü muayene tutanağında …’nun trafik kazası ile husulü mümkün olan yüz ve her iki alt ekstremite kemik kırıkları ile müterafik künt genel beden travmasına bağlı kafa içi kanama, beyin ödemi, akciğer kontizyonu ve gelişen komplikasyonlar sonucu öldüğü tespit edilmiştir.
İdari yönden zorunlu olmasa dahi, bisiklet kullanılırken kask takılmaması ve kazada ölen her iki kişi yönünden kafa içi kanamanın meydana gelmesi karşısında, ölümün tek sebebinin kafa içi travma olmayıp diğer yaralanmaların da etkili olmasına ve kesin ölüm sebebinin bunlardan hangisi olduğunun bilinememesine rağmen, kafa içi kanamanın ölüme herkesçe bilinebilecek etkisi göz önünden bulundurularak, kask takılmaması müterafik kusur olarak görülmüş, Yargıtay uygulamalarına uygun olarak itiraz olmasa dahi müterafik kusurun re’sen değerlendirileceği ve varlığının kabul edilmesi halinde tazminattan %20 indirim yapılması gerektiği sonucuna varılarak, davacılardan …’nun isteyebileceği tazminattan her iki ölen çocuk yönünden ayrı ayrı % 20 müterafik kusur indirimi yapılmıştır.
Buna göre; davacılardan …’nun, Mustafa Bıyıkoğlu’nun vefatı sebebiyle isteyebileceği tazminatın [282.320,18 TL. ( – ) (282.320,18 TL. X %20 = 56.464,04 TL.) = ] 225.856,14 TL. olduğu hesap edilmiştir.
Davacılardan …’nun, …’nun vefatı sebebiyle isteyebileceği tazminatın da [262.294,69 TL. ( – ) (262.294,69 TL. X %20 = 52.458,94 TL.) = ] 209.835,75 TL. olduğu hesap edilmiştir.
Davacılardan …’nun 14/09/2021 tarihli ıslah/talep artırım dilekçesi ile, destek tazminatı taleplerinin …yönünden 227.190,08 TL.’ye, … yönünden de 196.222,80 TL.’ye yükseltmesi karşısında, …yönünden destek tazminatı talebinin kısmen kabulüne, … yönünden de talepten fazlaya karar verilemeyeceğinden destek tazminatı talebinin tamamen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacılardan … ayrıca her iki çocuğunun ölümünden dolayı ayrı ayrı 2.000 TL. olmak üzere toplam 4.000 TL. cenaze ve defin gideri talebinde bulunmuş ise de; Konya İl Müftülüğü’nün yine Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın kendilerine hitaben yazdığı müzekkereye dayalı olarak Mahkememize gönderdiği cevabi yazıda cenaze ve defin hizmetlerinin Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından ücretsiz verildiği tespit edilmiştir.
Yargıtay . HD’nin 18/06/2019 gün ve .. E. .. K. sayılı emsal içtihadına göre de; “Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve defin gideri istemine ilişkindir… Cenaze giderleri; ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan ve ölenin dini ile sosyal ve ekonomik durumuna uygun giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar. Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği de davalı davacının meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarını tazmin ile sorumlu olup, davacının kendi milli değerlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir…”

Bu nedenle davacılardan …’nun, her iki ölen çocuğundan dolayı istediği toplam 4.000 TL.’lik cenaze ve defin giderine ilişkin maddi tazminat taleplerinin de, bu giderlerin Belediye tarafından ücretsiz karşılanması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar … ile …’nun manevi tazminat talepleri yönünden yapılan değerlendirme de ise;
Kazanın meydana geldiği tarih, kazanın oluş şekli, kazaya karışan tarafların kusur durumu, kazada ölen çocukların davacılara yakınlık derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile manevi tazminatın amacı birlikte değerlendirilerek her iki davacının manevi tazminat taleplerinin tamamen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacılar … ile …’nun dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden dava tarihinden itibaren faiz isteyip, faizin niteliğini belirtmemiş ve 14/09/2020 tarihli ıslah/talep artırım dilekçesinde dava tarihinden itibaren ticari faiz istedikleri görülmüş ise de ; Kazaya karışan davalı tarafa ait .. pllakalı aracın hususi araç olduğunun anlaşılması nedeniyle, her iki davacının maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden faize de, ticari faiz (avans faizi) olarak değil, yasal faiz olarak hükmedilmesi gerektiği ve fer’i nitelikteki fazlaya ilişkin avans faizi (ticari faiz) taleplerinin reddedilmesinin gerektiği sonucuna varılmış ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacılardan …’nun, davalılardan …’ye (önceki unvanı : …) karşı açmış olduğu maddi tazminat davasının, 2918 s. KTK.’nin 97. maddesinde yer alan DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Davacılardan …’nun, davalılardan … ve …’a karşı açtığı davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
a) …’nun vefatı ve destek kaybı nedeniyle, 225.856,14 TL. maddi tazminat ve …’nun vefatı ve destek kaybı nedeniyle, 196.222,80 TL. maddi tazminat olmak üzere toplam 422.078,94 TL. maddi tazminatın, dava tarihi olan 29/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’na verilmesine, davacı …’nun fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin ve yine fer’i nitelikteki fazlaya ilişkin avans faizi taleplerinin reddine,
b) …ve …’nun vefatından dolayı (her birinden dolayı 50.000 TL. olmak üzere) toplam 100.000 TL. manevi tazminatın, dava tarihi olan 29/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’na verilmesine, davacı …’nun fer’i nitelikteki fazlaya ilişkin avans faizi taleplerinin reddine,
3- Davacılardan …’nun, davalılardan … ve …’a karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının KABULÜ ile; …ve …’nun vefatından dolayı (her birinden dolayı 20.000 TL. olmak üzere) toplam 40.000 TL. manevi tazminatın, dava tarihi olan 29/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’na verilmesine, davacı …’nun fer’i nitelikteki fazlaya ilişkin avans faizi taleplerinin reddine,
4-Karar tarihi itibariyle (ve dava değerinin 562.078,94 TL. olduğunun kabulü ile) alınması gereken 38.395,61 TL. nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan tamamlama harçları dahil 1.938 TL. harcın mahsubu ile kalan 36.457,61 TL. harcın davalılardan Serdar Bilan ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,

5-Davacılar tarafından yapılan 5.860,71 TL. yargılama giderinden, sigorta şirketi yönünden yapılan 3 tebligat gideri (19+5,50+5,50=) 30 TL. yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılarak, kalan 5.830,71 TL. yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre (562.078,94 TL./ 567.412,88 TL.) takdiren 5.775,90 TL. yargılama gideri ile 1.938 TL. peşin harçtan ibaret 7.713,90 TL. yargılama giderinin davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar … ve …’na (eşit oranda) verilmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri tespit edilemediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar tarihinden sonra gerekçeli karar tebliği için davacı avansından yapılacak ve henüz kesin olarak rakamı belirlenemeyen ilan ve tebligat giderlerinin de (562.078,94 TL./ 567.412,88 TL.) oranında davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar … ve …’na (eşit oranda) verilmesine,
8-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ;
a) Davacılardan …’nın maddi tazminat davasının kabul edilen kısmından dolayı, davacı vekilleri için (422.078,94 TL. üzerinden) 37.995,53 TL. nispi vekalet ücretinin davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılardan …’na verilmesine,
b) Davacılardan …’nın kabul edilen manevi tazminat davasından dolayı, davacı vekilleri için (100.000 TL. üzerinden) 13.450 TL. nispi vekalet ücretinin davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılardan …’na verilmesine,
c) Davacılardan …’nın kabul edilen manevi tazminat davasından dolayı, davacı vekilleri için (40.000 TL. üzerinden) 6.000 TL. nispi vekalet ücretinin davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılardan …’na verilmesine,
d) Davacılardan …’nun davalılardan … aleyhine açtığı ve reddedilen maddi tazminat davasından dolayı, davalı … vekilleri için (427.412,88 TL. üzerinden) 4.080 TL. nispi vekalet ücretinin davacılardan …’ndan alınarak davalılardan … verilmesine,
9-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından artan kısım olursa, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacılara (eşit oranda) iadesine,

Dair ; davacılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve 2/a nolu hüküm fıkrası yönünden başkan Murat Yücel’in (35241) muhalefeti ve oy çokluğu ile, diğer hüküm fıkraları yönünden oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/09/2021

Başkan Üye Üye Katip
¸ ¸ ¸ ¸ (KISMEN MUHALİF)

MUHALEFET ŞERHİ : Davacılardan …’nun sigorta şirketine karşı açtığı davanın reddi, manevi tazminat takdiri, müterafik kusur indirimi, cenaze ve defin giderleri talebinin reddi, tazminatlara uygulanacak faiz ve tazminat raporlarındaki kazada ölenlerin hayatta olsaydı ilk çocuklarından sonra dünyaya geleceği varsayılan ikinci çocuklarının ilk çocuktan 5 yıl sonra değil, 2 yıl sonra doğacağı kabul edilmek suretiyle re’sen düzeltilme yapılması gerektiği yönlerinden karar, Mahkememizce oy birliğiyle verilmiştir.

Ancak, davacılardan …’nun davalılar … ve …’a karşı açtığı destek destek tazminatı yönünden tazminat bilirkişi … 05/01/2021 tarihli ve Konya BAM. . HD’nin uygulamalarına uygun olarak 1931 tarihli PMF yaşam tablosunu esas alan raporu esas alınarak ve maddi hata re’sen düzeltilerek karar verilmiştir.
Yargıtay . HD.’nin 07/06/2021 gün ve … E. …K. sayılı emsal içtihadında da belirtildiği üzere, “Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir… Hak sahiplerinin bakiye ömür süreleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF 1931” cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir…
Dairemizin içtihat değişikliği nedeniyle, tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’nun kullanılması gerektiğinden, itiraz Hakem Heyeti’nin kabulü yerinde değildir. Ancak; Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40 E.- 2020/40 K. sayılı kararı gereği, destek tazminatı hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve % 1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, uygulanmasının mümkün olmadığı Dairemizce kabul edilmektedir.
Açıklanan tüm bu nedenlerle; davacının bakiye ömür süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılmasıyla hesaplamanın yapıldığı bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre hükmü temyiz eden davalı yönünden usuli kazanılmış haklar gözetilerek karar verilmesi gerektiğinden, İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.”
Yukarıda yazılı Yargıtay emsal kararında da belirtildiği üzere, TRH 2010 yaşam tablosunun esas alınıp, %10 artırma ve %10 iskonto yöntemine göre destek tazminatının hesap edilmesi gerekmektedir. Yargıtay uygulamalarına uygun olarak tazminat bilirkişisi … 02/04/2021 tarihli 2. ek rapor alınmış, TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak ve 1. ek raporda olduğu gibi %10 artırma ve %10 iskonto yöntemi uygulanarak hazırlanan 2. ek rapora göre, davacılardan …’nun destek zararının; … ölümünden dolayı 369.181,27 TL. ve …’nun ölümünden dolayı da 349.155,78 TL. olduğu belirlenmiştir.
1. ek raporda olduğu gibi 2. ek raporda da Mustafa ve …’nun hayatta olmaları halinde ikinci çocuklarının ilk çocuktan 5 yıl sonra doğacağı kabul edildiğinden ve bu kabulün gerekçeli kararda açıklandığı üzere Yargıtay . HD’nin 10/06/2019 gün ve … E. …K. sayılı emsal içtihadına uygun olmadığı belirlendiğinden, 2. ek raporda da davacı anne için ilk çocuk ile ikinci çocuk arasındaki 5 yıllık dönemin son 3 yıllık dönemi için hesaplanan % 28’lik destek yerine % 25 destek payı ayrılması gerektiği sonucuna varılarak, yine yukarıda matematiksel olarak ayrıntılı olarak gösterilen her iki çocuktan dolayı 3.051,96’şer TL.’nin destek tazminatlarından re’sen mahsubunun gerektiği sonucuna varılmıştır.
Buna göre; davacılardan …’nun …’nun ölümünden dolayı destek zararının 369.181,27 TL. – 3.051,96 TL.= 366.129,31 TL. ve …’nun ölümünden dolayı, 349.155,78 TL. – 3.051,96 = 346.099,82 TL. olması gerektiği belirlenmiştir.

Yine oy birliği sağlandığı üzere hesaplanan tazminatlardan % 20’şer müterafik kusur indirimi yapılması sonucu, davacılardan …’nun nihai olarak destek zararının; …’nun ölümünden dolayı [366.129,31 TL. ( – ) (366.129,31 TL. X %20 = 73.225,86 TL.) =] 292.903,45 TL. olduğu ve …’nun ölümünden dolayı da [346.099,82 TL. ( – ) (346.099,82 X %20 = 69.219,96) =] 283.879,86 TL. olduğu hesap edilmiştir.
Davacılardan, …’nun 14/09/2020 tarihli ıslah/talep artırım dilekçesi ile destek tazminatı taleplerinin ..’ndan dolayı 227.190,08 TL.’ye ve …’ndan dolayı da 196.222,80 TL.’ye yükseltmesi ve talepten fazlaya karar verilemeyecek olması nedeniyle de, davacı …’nun cenaze ve defin gideri hariç, her iki çocuğunun ölümünden dolayı istenen destek tazminatları taleplerinin (ıslah/talep artırım dilekçesinde yazıldığı şekilde) tamamen kabulüne karar verilmesi gerektiği ve TRH 2010 yaşam tablosunu esas alan 02/04/2021 tarihli 2. ek raporun yukarıda yazıldığı şekilde hükme esas alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan, sayın çoğunluğun aksi yöndeki kararına muhalifim.

Başkan
¸
(KISMEN MUHALİF)

¸