Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/781 E. 2023/371 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … E. – … K.
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO : 2023/ 371

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
2- … – (T.C. Kimlik No: …)
3- … – (T.C. Kimlik No:…)
4- … – (T.C. Kimlik No:…)
VEKİLLERİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVA : GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili 12/07/2015 tarihli dava ve tarihsiz tavzih dilekçesiyle; davacıların davalı kooperatifin üyeleri olup, 14/06/2015 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına davet edilmediklerini, davacıların dışında da davet edilmeyen üyeler bulunduğunu, davalı kooperatifin 14/06/2015 tarihli genel kurulunun çağrı usulüne uygun olarak yapılmadığını, alınan kararların kanun ve anasözleşme hükümlerine aykırı olduğunu beyan ederek, davalı kooperatifin 14/06/2015 tarihli genel kurulunda alınan kararların iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekili, davacılardan … ile …’in kooperatif üyesi olmadığını bu nedenle davada aktif husumetlerinin bulunmadğını, diğer iki davacının ise toplantıya katıldıklarını, davacıların iddialarının doğru olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı kooperatife ilişkin ilgili belgeler ve Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. … K. sayılı kesinleşmiş ilam sureti dosyamıza getirtilmiş, bilirkişiden de 02/11/2020 tarihli rapor alınmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Genel Kurul Kararının İptali ” davasıdır.
Yargıtay . HD.nin 03.06.2015 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadına göre, “Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında, yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya
katılan üyenin red oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir. Aynı madde hükmü uyarınca, genel kurulda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla, toplantıda bulunan ortaklar red oyu kullanıp, alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde dava açabilir…
Çağrının usulsüzlüğünü iddia eden taraf, genel kurul toplantısında alınan kararların yasaya, anasözleşmeye veya iyiniyet kurallarına aykırılık iddialarından birine ya da hepsine dayanması ve iddiasını ispat etmesi zorunludur. Çağrıdaki usulsüzlük, alınan kararların salt bu nedenle iptali ya da butlanı sonucunu doğurmamaktadır.
Diğer yandan, genel kurul toplantısına çağrılması gereken ortakların çağrılmaması ve gelmemeleri halinde, toplantı ve karar nisabını etkiliyorsa bu durum, kararın batıl sayılmasını gerektirir. Bu nitelikteki kararların batıl olduğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi, açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir.”
Somut olayda ; davada öncelikle çözülmesi gereken sorunlar; davacıların davalı kooperatif üyesi olup olmadıkları, toplantıya çağrının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, toplantıya katılan davacıların muhalefet şerhlerinin bulunup bulunmadığı, katılmayan üyeler yönünden alınan kararların nisabının etkilenip etkilenmediği ve genel kurulda alınan kararların iptalinin gerekip gerekmediği sorunlarıdır.
Öncelikle davacılardan … ve … yönünden davalı kooperatifin üyesi olup olmadıklarının tespiti için, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/02/2020 gün ve … E. … K. sayılı ilamının kesinleşmesi beklenilmiş, söz konusu ilamın 27/02/2023 tarihinde kesinleştiği ve ilam içeriğine göre davacılardan … ve …’in davalı kooperatifin üyesi oldukları belirlenmiştir.
Dosya kapsamına uygun görülerek, hükme esas alınan bilirkişinin 02/11/2020 tarihli raporuna göre de; davacılardan …’in ve …’ın davalı kooperatifin kurucu üyesi oldukları, dava konusu 14/06/2015 tarihli genel kurula ilişkin hazirun cetvelinde … ve …’in isminin bulunduğu, diğer iki davacının isminin bulunmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacılardan …’ın hazirun listesinde ismi yer almasa dahi, bilirkişi raporuna göre davalı kooperatifin kurucu üyesi olduğunun anlaşılması, davalı kooperatif tarafından bir kısım üyelerin usulsüz olarak üye kaydedildikleri gerekçesiyle üyeliklerinin iptali için Mahkememizin … E. (öncesi … E.) sayılı dosyası üzerinden dava açılmasına rağmen, davalı kooperatif tarafından …’ın üyeliğinin iptali için bugüne kadar dava açılmamış olması ve kendisinin üye kayıt defterinde isminin yer alması karşısında davacı …’ın da diğer davacılar gibi davalı kooperatif üyesi olduğu ve bütün davacıların bu davada aktif husumetlerinin bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Davacılardan … hariç, diğer davacılara usulüne uygun tebligat yapıldığına dair bir belge sunulmamasına rağmen, davacılardan …’in ve …’in toplantıya katıldığı, hatta …’in toplantıda divan başkanlığına seçildiği, diğer iki davacının ise toplaya çağrılmadıkları ve katılmadıkları görülmüştür.
Davalı kooperatifin hazirun listesine göre, ortaklar listesinde 32 üyesinin bulunduğu, 24 ortağın asaleten, 7 ortağın temsilen katılımı ile toplantının bakanlık temsilcisi nezaretinde ve 31 üye ile yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalı kooperatifin 14/06/2015 tarihli genel kurulunda; bilançonun kabulü ile yönetim ve denetim kurulunun ibrası oy çokluğuyla kabul edilmiş (madde 2), mahkeme masraflarının mahkeme sonucu beklenmeden ödenmesine oy çokluğuyla karar verilmiş (madde 3), aidatların 2015 Haziran ayından itibaren 1.000 TL.’ye çıkartılması oy çokluğu ile kabul edilmiş (madde 4) ve yönetim kurulu başkan ve üyelerine ilişkin huzur haklarının arttırılmadan devam etmesi oy çokluğuyla kabul edilmiştir (madde 5).
Toplantıya katılan … ve …’in alınan kararlara muhalefet şerhi yazdırmadığı veya sonradan muhalefet şerhi dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
Her ne kadar, … ve … hazirun listesinde yer almamış ve kendilerine çağrı yapılmamış ise de, kendilerinin toplantıda yer almamasının alınan kararların nisabını etkilemediği belirlenmiştir.
Davanın 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmasına rağmen davacılardan … ve …’in alınan kararlara muhalefet şerhi yazdırmamaları, toplantıya çağrılmayan davacılardan … ve … yönünden toplantıya çağrılmamalarının alınan kararların nisabını etkilememesi ve çağrıda usulsüzlüğün tek başına iptal sebebi olmaması, alınan kararların içeriği itibariyle re’sen yoklukla malül veya batıl sayılmasını gerektiren kararlardan da olmadığının belirlenmesi nedeniyle, davacıların davasının reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL. maktu ret karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL. harcın mahsubu ile kalan 152,20 TL. harcın davacılardan (eşit oranda) alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderleri ile gerekçeli kararın tebliği için davacılar avansından yapılacak yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 20 TL. yargılama giderinin davacılardan (eşit oranda) alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekilleri için 9.200 TL. maktu vekalet ücretinin davacılardan (eşit oranda) alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK’nın 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen ilgili taraflara (davacılara düşen payın kendilerine eşit oranda olacak şekilde) iadesine,
Dair ; davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/06/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …