Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/78 E. 2021/375 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVA : ŞİRKET HİSSE DEVRİNİN İPTALİ ve ALACAK
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 04/03/2014 tarihli dilekçesiyle ve Mahkememizin 24/03/2021 tarihli duruşmasındaki 5 nolu ara kararında yapılan davanın vasıflandırılmasına yönelik 12/04/2021 tarihli tavzih beyanlarıyla ; davalılardan … San. Tic. A.Ş.’nin aile şirketi olduğunu, şirket ortaklarından ve tarafların müşterek murisi ..vefatından önce 02/06/2007 tarihli “İştirak Taahhütnamesi Devir ve Ferağı ile Bu Devir ve Ferağın Kabulü Beyannamesi” yazılı belge ile 280.000 hissesini davalılardan …’ya devrettiğini, bu devrin sahte imza ile yapıldığını ve geçersiz olduğunu, ayrıca davalıların bu devirden sonra davalı şirketin hesaplarındaki paralar ile çek, senet ve üretim malzemeleri ve alacaklıların ayrıca kirada olan taşınmazların kira paralarının davalılar tarafından alındığını beyan ederek, 02/06/2007 tarihli belgedeki sahte imza ile devredilen 280.000 hissenin iptali ile davacının payının tespitine ayrıca, davalı şirketten haksız olarak kaçırılan paralar nedeniyle şimdilik 30.000 TL. alacağın davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.

Davalılar vekili, davalılardan …’nun davalı şirketteki hissesini, şirket ile alakalı bir mülahazadan dolayı 2006 yılında babası …’ya devrettiğini, yine aynı mülahazalarla babasına devrettiği hisseleri 2007 yılında devralmış olduğunu, iki genel kurul arasında yapılan bu tasarrufların bir sonraki genel kurulun yapılması ile kendiliğinden ilan ve tescil gördüğünü, tarafların murisi .. 30/07/2007 tarihinde vefat etmesinden sonra davacının hem şirketteki, hem de …’nun şahsi mal varlığından kaynakların terekesindeki paylarını alması için harici taksim yapıldığını, kendisinin haklarının ödendiğini, söz konusu ihtilaflı devir işlerinin noterden yapılmasının ve ilanının gerekmediğini, işlemin üzerinden dava tarihine kadar 7 yıl gibi bir zaman geçtiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davacı tarafından 02/06/2007 tarihli devir belgesi sureti ile tarafların müşterek murisi …’nun veraset ilamı ibraz edilmiş, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davalı şirkete ait ilgili belge suretleri getirtilmiş ve ayrıca aynı ihtilaf nedeniyle açılan Konya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …E. ..K. (öncesi: .E, .. K.) sayılı kesinleşmiş ilam sureti ve bu ceza davasına ilişkin Adli Tıp raporu dosyamıza getirtilmiş, dava konusu hissenin değerinin tespiti için 11/09/2020 tarihinde keşif yapılmış, davalı şirkete ait mal varlıkları araştırılmış ve bilirkişi heyetinden 01/02/2021 tarihli rapor alınmış, eksik harç tamamlattırılmış, davalı tarafça uzman görüşü ibraz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Şirket Hisse Devrinin İptali ile Alacak” davasıdır.
Somut olayda ; dava dilekçesindeki anlatım ve taleplerin yetersiz görülmesi üzerine, davacı taraftan 23/09/2019 tarihli 1. tavzih ve 23/01/2020 tarihli 2. tavzih beyanları alınmış, bu beyanlar arasındaki çelişkiler ve yetersizlikler nedeniyle Mahkememizin 24/03/2021 tarihli duruşmasında 5 nolu kararı ile dava re’sen vasıflandırılarak davacı taraftan bu vasıf ve değerlendirmeye bir itirazları olup olmadığı sorulmuş, davacı taraf 12/04/2021 tarihli 3. tavzih beyanlarını sunmuş ve eksik harcı tamamlamıştır.
Dava dilekçesi, tavzih beyanları ve Mahkememizin 24/03/2021 tarihli duruşmasının 5 nolu ara kararındaki vasıflandırmalara ve davacı tarafın bu vasıflandırmaya itiraz etmeyip, vasıflandırma doğrultusunda eksik harcı tamamlamasına istinaden, açılan bu davanın;
a)Tarafların müşterek murisi … tarafından davalı şirketteki 280.000 hissenin 02/06/2007 tarihli dosyada fotokopisi mevcut devir belgesi ile davalılardan …’ya devredilmesi ve bu devir belgesinin sahte imza ile yapılması karşısında geçersiz olduğu iddiasıyla, davacının 1/8 miras payına isabet eden (280.000/8=) 35.000 hissenin davacı adına tescili ve
b)Davalıların davacı şirketin paralarını haksız olarak almaları nedeniyle, şimdilik 30.000 TL.’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesi (alacak) talebine ilişkin olduğu sonucuna varılmıştır.
Şirket hisse devrinin iptali ve davacı adına tescili yönünden yapılan değerlendirmede;
Mahkememizin 24/03/2021 tarihli duruşmasında 7/a nolu ara kararı ile davalılardan … hariç, diğer davalıların husumet ehliyetinin ne olduğu davacı tarafa sorulmuş, davacı taraf bu konuda bir açıklama yapmadığı gibi, dava dilekçesi ve diğer tavzih beyanlarında da hisse devrinin iptali yönünden sadece …’ya karşı dava açıldığı açıkça beyan edilmediğinden, hisse devrinin iptali davasının da bütün davalılara karşı açıldığı sonucuna varılmıştır.
Dava konusu 02/06/2007 tarihli belge ile … tarafından devredilen 280.000 şirket hissesinin, sadece davalılardan …’ya devredilmesi karşısında, … dışındaki diğer 5 davalının bu talep ve dava yönünden pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı sonucuna varılarak, kendilerine karşı açılan bu dava pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmiştir.

6098 s. TBK’nın 74. maddesi gereğince, Mahkememiz yönünden de bağlayıcı olan Konya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09/05/2019 tarihinde kesinleşen 05/03/2019 gün ve .. E. .. K. sayılı ilamı ile davalılardan …’nun 02/06/2007 tarihli devir belgesindeki devreden … adına yer alan imzayı kendisinin atmak suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediği, bu hususun ayrıca ceza ilamına dayanak teşkil eden İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 08/08/2018 tarihli raporu ile de belirlendiği anlaşıldığından, dava konusu 02/06/2007 tarihli devir belgesinin, …’nun devreden … yerine attığı sahte imza ile oluşturulduğu ve geçersiz bir devir belgesi olduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı taraf, her ne kadar bu hissenin önce … tarafından babası …’ya 2006 yılında devredildiğini ve 02/06/2007 yılında geri alınmış olunduğunu savunmuş ise de, belgenin ve devrin geçersiz olması karşısında bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Bu belgeye karşı sadece davacı …’nın hisse devrinin iptali davası açması, kendi hissesinin belirlenmesini istemesi karşısında davacı …’nın devir belgesinde yer alan 280.000 hisseden kendi 1/8 miras payına isabet eden 35.000 hissenin kendi adına tescilini isteyebileceği sonucuna varılmıştır.
Dava konusu 35.000 hissenin dava tarihi itibariyle değerinin, keşfe dayalı bilirkişi heyeti raporu ile 277.257,85 TL. olduğu belirlenmiş, 30.000 TL.’lik 2. alacak talebi ile birlikte toplam 307.257,85 TL.’lik dava değeri üzerinden eksik harcın tamamlanması sağlanmıştır.
Geçersiz devrin yapıldığı 02/06/2007 tarihi itibariyle davalı şirketin toplam hissesinin 2.000.000 ve toplam hisse tutarının da 2.000.000 TL. olduğu, davacının hakkı olan 35.000 hissenin toplam hisse içindeki payının %1,75 olduğu anlaşılmıştır.
Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 30/03/2021 tarihli cevabi yazısında davalı şirketin toplam hisse tutarının 6.000.000 TL. ve davalılardan …’nun payının da 1.500.000 TL. olduğu anlaşılmış, davalı şirketin toplam hisse miktarının 6.000.000 hisse ve davalılardan …’nun hissesinin de 1.500.000/6.000.000 hisse olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacının davalı …’dan 35.000 hisse hakkını alabilmesi için şirketin güncel hissesinin % 1,75’ini alması gerektiği, bunun da 6.000.000 hisse içerisinde (6.000.000 x % 1,75=) 105.000 hisseye karşılık geldiği belirlenmiştir.
Davacının …’ya karşı açtığı hisse devrinin iptali davasının kabulü ile …’nun davalı şirketteki güncel 1.500.000/6.000.000 hissesinden 105.000/6.000.000 hissenin davacı adına tesciline, kalan 1.395.000/6.000.000 hissenin ise davalılardan … üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiştir.
Alacak davası yönünden yapılan değerlendirmede ;
Davacı terditli olmayan 2. talebiyle, davalıların davalı şirketi zarara uğrattıklarını beyan ederek, davacının payına düşen şimdilik 30.000 TL. alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini de istemiş ise de;
6102 s. TTK’nın 553/1. maddesine göre, “(1) Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, (…) (2) hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.”
6102 s. TTK’nın 553/1. maddesine göre de, “(1) Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.”
Davacının, şirket zararının şirkete ödenmesini istemek yerine kendi adına tahsilini istemesi karşısında, şirketin zarara uğratılmasından doğan 30.000 TL.lik alacak davası yönünden de davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacı …’nın, …’deki …’ya devredilen (35.000) hissenin iptali ile kendi adına tescili davasının;
a) Davalılardan …, …, …, … ve … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
b) Davalılardan … yönünden ise KABULÜ ile, …’deki davalılardan …’ya ait olan güncel 1.500.000/6.000.000 hissenin İPTALİ ile 105.000/6.000.000 hissenin davacı … adına tesciline, kalan 1.395.000/6.000.000 hissenin davalılardan … üzerinde bırakılmasına,
2-Davacı …’nın, 30.000 TL.’lik alacak davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE
3-Karar tarihi itibariyle;
a)Davanın kabul edilen kısmından dolayı (ve dava değerinin 277.257,85 TL. olduğunun kabulü ile) alınması gereken 18.939,48 TL. nispi karar ve ilam harcından, tamamlama harcı dahil peşin alınan (ve 59,30 TL.lik kısmı mahsup edilerek hesap edilen) 5.187,90 TL. harcın mahsubu ile kalan 13.751,58 TL. harcın davalılardan …’dan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
b)Davanın reddedilen (30.000 TL.lik alacağa ilişkin) kısmından dolayı, 59,30 TL. maktu ret karar ve ilam harcı peşin alındığından (davacı tarafından yatırılan harçlardan mahsup edildiğinden) yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan 4.429,05 TL. yargılama giderinin takdiren 229,05 TL.’lik kısmının … hariç diğer davalılar için yapıldığının kabulü ile davacının kendi üzerinde bırakılmasına, kalan 4.200 TL. yargılama giderinin ise davanın kabul ve ret oranına göre (277.257,85 / 307.257,85) takdiren, 3.789,92 TL.’lik kısmının davalılardan …’dan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Gerekçeli kararın tebliği için davacı avansından yapılacak 24,50 TL. yargılama giderinin de davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 22,11 TL.’lik kısmının davalılardan …’dan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri tespit edilemediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca;
a)Davanın kabul edilen kısmından dolayı (ve dava değerinin 277.257,85 TL. olduğunun kabulü ile) davacı vekilleri için 27.858,05 TL. nispi vekalet ücretinin davalılardan …’dan alınarak davacı …’ya verilmesine,
b)Davanın reddedilen (30.000 TL.lik alacağa ilişkin) kısmından dolayı, bütün davalılar vekilleri için 4.080 TL. nispi vekalet ücretinin, davacı …’dan alınarak davalılar …, …, …, …, … ve …’ya eşit (1/6’şar) oranda verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacıya iadesine,
Dair ; davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/09/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸ ¸ ¸ ¸