Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/208 E. 2022/132 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
(İflas masası tarafından davanın takip edilmeyeceğinin bildirilmesi ve müflis alacaklılarına da eldeki davayı takip için yetki verilmemesi nedeniyle dava takip yetkisinin müflise geçtiği kabul edilmiştir.)
VEKİLİ :
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Müvekkili davacının 09.03.2005 tarihli kooperatif üyelik sözleşmesi gereğince davalı kooperatife üye olmayı talep ettiğini ve müvekkilinin üyeliğinin davalı kooperatif yönetim kurulunun 15.03.2005 tarihli kararı ile kabul edildiğini, davalı kooperatif yönetim kurulunun 28.04.2014 tarih ve 09 karar sıra nolu olan kararına göre; Konya . Noterliği’nin 18.02.2014 tarih ve … yevmiye nolu 1. İhtarnamesi ve yine Konya . Noterliği’nin 14.03.2014 tarih ve … yevmiye nolu 2. İhtarnamesi ile bildirilen müvekkilinin ortaklık aidat borçlarını ve şerefiye bedellerini ödememesi ve ihtarname gönderildiği halde ödememeye devam etmesi sebebiyle 1163 sayılı kooperatifler kanununun 16. Maddesi ve davalı kooperatif ana sözleşmesinin 14. Maddesi gereğince üyelikten çıkarılmasına karar verildiğini, yönetim kurulu kararını bildiren Konya . Noterliği’nin 29.04.2014 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ise müvekkil tarafından tebliğ alındığını, davalı kooperatif yönetim kurulu kararının kanuna, hukuka ve sözleşmeye aykırı olduğunu ve iptalinin gerektiğini, kooperatif üyelik sözleşmesine göre davalı kooperatif, 2 adet üyeliğe karşılık olarak müvekkili tarafından 100.000 TL bedelin ödenmesi gerektiğini ve bu ödemenin yapılması halinde ise kooperatif tarafından müvekkilinden her ne ad altında olursa olsun başkaca hiçbir bedel talep edilmeyeceğini kabul etmiş bulunduğunu, bu hüküm gereği olarak müvekkilinin, davalı kooperatife 2 adet üyeliğe karşılık olarak 100.000 TL ödeme yaptığını, yine ilgili üyelik sözleşmesine göre davalı kooperatifin ilgili dairelerin anahtar teslim şeklinde müvekkiline teslim edileceğini ve müvekkilinden ödenecek 100.000 TL bedelin dışında başkaca herhangi bir bedel (asıl alacak, borç, gecikme cezası, tazminat, vergi, ssk, harç vs.) talep edilmeyeceğinin de kabul etmiş bulunduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulüne, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına dair olan davalı kooperatif yönetim kurulunun 28.04.2014 tarih ve 09 karar sıra nolu olan kararının iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; bir kişinin sabit ve peşin aidat ödeyerek kooperatiften daire alabilmesi için kooperatif genel kurulunun bu konuyu açıkça gündemine alması ve buna ilişkin açık ifadelere yer veren bir karar vermesinin gerekmekte olduğunu, ancak müvekkili kooperatif tarafından böyle bir kararın alınmadığını, aksine davacının iki hisse üyeliğinin tüm hak ve vecibeleri ile kooperatif tarafından kendisine verildiğine ilişkin yönetim kurulu kararının bulunduğunu, bu sebeple kendisine aidat ödeme yükümlülüğü bulunduğundan dolayı müvekkili tarafından iki defa ihtar çekildiğini, ancak tüm bu ihtarlara rağmen davacı borcunu ödemediğini, bu nedenle de müvekkili kooperatif tarafından davacının ihracına karar verildiğini, davacı kooperatiften sabit ve peşin ödemeli olarak bir daire satın aldığını ve bu hususun genel kurul gündeminden geçmemişse burada sorumlu olması gereken kooperatifin değil o dönemdeki yöneticiler olduğunu, bu durumda o kişilerin şahsına karşı bir dava açılmasının gerektiğini, zira kooperatifin ya da üyelerin burada herhangi bir kusurunun ya da kötü niyetinin bulunmadığını belirterek; haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yönetim kurulu ihraç kararının iptali isteminden ibarettir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.04.2017 gün ve … E … K sayılı kararıyla davalı kooperatifin iflasına karar verildiği, iflas tasfiyesinin Konya . İcra ve İflas Müdürlüğü’nün … İflas sırasına kayıtlı dosya üzerinden yürütüldüğü, 2. Alacaklılar toplantısının 06.08.2021 tarihinde yapıldığı, eldeki davanın iflas masası ve masa alacaklıları tarafından takip edilmemesi üzerine iflas dairesi tarafından davalı kooperatife dava takip yetkisi verildiği ve davalı … tarafından da Av. … ile Av. …’e vekaletname verdiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davacının davalı kooperatif üyesi olan davacının bu üyelikten kaynaklı parasal yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, davalı kooperatife borçlu olup olmadığı, varsa borç tutarının ne kadar olduğu, davacıya gönderilen ihtarnamelerin gerçek borç miktarını içerip içermediği, ihraç kararının yerinde olup olmadığı ile ihraç kararının iptalinin gerekip gerekmediği hususlarından ibarettir.
Yargıtay . HD.nin 30.09.2015 gün ve … E. … K. Sayılı ilamı; ”Dava, ihraç kararının iptali istemine ilişkindir… 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve davalı kooperatif anasözleşmesinin 14. maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda, mahkemece öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, ilk ihtarnamenin ödemesi 30 gün geciktirilmiş borcu içerip içermediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği tespit edilmelidir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.” şeklindedir.
Davalı kooperatif tarafından davacıya 18/02/2014 tarihinde 324.840,00 TL tutarındaki borcun 10 gün içinde ödenmesi için ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin davacıya 24/02/2014 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 10 günlük sürenin dolmasından sonra 14/03/2014 tarihinde 2. İhtarnamenin gönderildiği, 2. ihtarname ile davacıya borcun ödenmesi için 1 aylık sürenin verildiği, ihtarnamenin 19/03/2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 1 aylık sürenin dolmasından sonra 28/04/2014 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacının ihracına kara verildiği, bu bakımdan ihraç kararı için izlenilmesi gereken prosedürün yerine getirildiği, ihraç kararından şekli bir eksikliğin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 20/12/2017 tarihli bilirkişi raporu ile; davacı emsali bir üyenin 1. İhtarname tarihi itibariyle ödemesi gereken tutarın 134.985,00 TL olduğu, davacının iki adet üyeliğinin bulunması karşısında ilk ihtarname tarihine kadar ödemesi gereken toplam aidat tutarının 269.970,00 TL olduğu, davacı tarafça 100.000,00 TL tutarında ödeme yapılması karşısında davacının borçlu olduğu 2 adet üyelikten kaynaklı aidat asıl alacak tutarının 169.970,00 TL olduğu, 169.970,00 TL’nin ödenmesi gereken tarihlerden 1. İhtar tarihine kadarki döneme ilişkin işlemiş faiz tutarının 61.141,92 TL olduğu, davacının ilk ihtarname tarihi itibariyle aidat ve işlemiş faiz olmak üzere toplam borcunun 231.111,92 TL olduğu, davacının ayrıca şerefiye bedelinden kaynaklı 37.567,00 TL tutarında borcunun bulunduğu, sonuç itibariyle davacının toplam borcunun 268.678,92 TL olduğu tespit edilmiştir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ” Asıl dava; davacı … ’ın … no’lu konuta ilişkin üyelik yönünden kooperatiften ihraç kararının iptali, birleşen dava; davacı … ’ın … no’lu konuta ilişkin üyelik yönünden ihraç kararının iptali ve … no’lu üyeliğin devir nedeniyle davacı … ’a ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Dosya kapsamında bozma ilamına uyularak alınan ek raporda, asıl ve birleşen dava yönünden kooperatif tarafından davacılara gönderilen ihtarnamelerdeki asıl alacak miktarlarının gerçek miktarı yansıttığı, ancak 6098 sayılı TBK’nın 120/2 maddesi gereği asıl borca ilişkin hesaplanan faiz miktarının ihtarnamede bildirilen miktardan fazla olduğu tespit edildiği halde mahkemece gecikme cezası bakımından tespit edilen bu farkın küçük bir fark olduğunun kabulü ile gerçek borcu yansıttığı sonucuna varılmış ise de, ihtarnamelerde istenilen borç miktarı ile gerçek borç miktarı arasındaki 900,00 TL civarında olan fark, mahkeme kabulünün aksine ihtarların geçerliliğini etkileyecek seviyededir. Bu miktarlara bağlı olarak gerçek borcu yansıtmayan ihtarnamelere dayalı olarak verilen kooperatif üyeliğinden ihraç kararları hatalıdır. O halde, mahkemece asıl ve birleşen dava yönünden verilen ihraç kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine kararı verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
” şeklindedir.,
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının 1 ihtarname tarihi itibariyle toplam borcunun 268.678,92 TL olduğu, ihtarnamede istenilen alacak miktarının ise 324.840,00 TL olduğu, gerçek borç ile ihtarname ile talep edilen alacak arasında 56.161,08 TL tutarında fark olduğu, bu farkın aşırı nispetsizlik niteliğinde olduğu ve davacıya gönderilen ihtarnamelerin geçerli olmadığı, geçersiz ihtarnamelere dayanan ihraç kararının da geçersiz olduğu sonucuna varıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile davalı müflis … Konut Yapı Kooperatifi’nin 28/04/2014 tarihli 09 karar sıra nolu davacı …’in ihracına ilişkin YÖNETİM KURULU İHRAÇ KARARININ İPTALİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 55,50 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 1.232,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/02/2022

Katip … Hakim …

5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmzalıdır.