Emsal Mahkeme Kararı Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1064 E. 2022/438 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … E. – … K.
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLLERİ :
2- …
VEKİLLERİ :
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 03/12/2013 tarihli dilekçesiyle; davacı şirketin iflas idaresi tarafından idare edilen bir Avusturya şirketi olduğunu, davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı şirketin yurtdışında Tır’lara kredili yakıt temin ettiğini, yurtdışında yapılan satışın KDV’li satış olduğunu, davalı şirketin de davacı şirketten yurtdışında Tır’larına akaryakıt aldığını, davacı şirketin akaryakıt alacağını Türkiye’deki irtibat ofisi çalışanı vasıtası ile tahsil ettiğini, davacının Türkiye’deki irtibat bürosunun izninin 05/10/2012 tarihinde sona erdiğini ve ofisin kapatıldığını, davacının Türkiye ofisinin eski çalışanı davalı …’in, davacı şirketin Türkiye’deki borçluları nezdindeki alacaklarının izlenmesi, muhasebeleştirilmesi ve borçlulardan fatura karşılığında alınan çeklerin davacı şirketin banka hesabına ulaştırılması ile görevli olduğunu, davalılardan …’in davacı şirket nezdinde ticari bir yetkisinin ve görevinin bulunmadığını ancak, …’in davacı şirket adına ticari muamele yaptığının ve sahte belgeler (ibraname) ürettiğinin tespit edildiğini, davalı şirketin yurtdışında davacıdan yaptığı akaryakıt alımı karşılığında ödenmemiş 231.502,55 Euro borcunun bulunduğunu, davalı şirketin ödeme iddiasında bulunmasına rağmen, bu ödemelerin sözleşmeye uygun olarak davacıya yapılmadığını, davacı şirketin eski çalışanı diğer davalı …’in diğer şirket hakkında verdiği ibranamenin de geçersiz olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 231.502,55 Euro alacağın ve fer’ilerinin Türkiye Cumhuriyet Devlet Bankaları’nın uyguladığı en yüksek banka faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Açılan dava Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sırasına kaydedilmiş, Mahkeme yapılarındaki değişiklik ve yeni Mahkeme kurulması sonucu dava Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sırasına kaydedilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalılardan … vekili, öncelikle davalı …’in davacı şirketin Türkiye irtibat bürosu yetkilisi olduğunu, davacı şirket yetkilisi tarafından İzmir . Noterliği’nin 13/09/2012 gün ve … yevmiye nolu ibranamesi ile ibra edildiğini, kendisi hakkında yapılan suç duyurularına rağmen hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davalılardan … Ltd. Şti. vekili ise, öncelikle yabancı ülke menşeli ve iflas etmiş davacı şirketin teminat yatırması gerektiğini, müflis davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davalı … Ltd. Şti.’nin ödemelerini yaptığını ve davacı şirketin Türkiye irtibat bürosu yetkilisi ve diğer davalı olan … tarafından da kendileri hakkında ibraname verildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davacı şirket tarafından AUDİT belge suretleri ile mail yazışma suretleri, davacı şirketin temsiline ilişkin belge suretleri, davacı şirket hakkındaki denetçi raporu tercümesi ibraz edilmiştir. Davalı şirket tarafından da taraflar arasındaki 23/10/2009 tarihli sözleşme ve ödeme belgeleri suretleri, kendileri hakkındaki … tarafından verilen 30/09/2012 tarihli ibraname sureti sunulmuştur. Davalı … tarafından ise kendisi hakkındaki kovuşturmaya yer olmadığına dair karar suretleri ve davacı şirket tarafından verildiği bildirilen ibraname sureti, davacı şirketten istifasına ilişkin 20/09/2012 tarihli mail yazısı, davacı şirket genel müdürü … Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasındaki şikayet beyanına ilişkin tutanak sureti ibraz edilmiştir.
İlgili bankalardan davalı şirketin iddia ettiği çek ödemelerinin yapılıp yapılmadığı araştırılmıştır. İzmir . Noterliğinden de 13/09/2012 gün ve … yevmiye nolu ibraname sureti ve Beyoğlu . Noterliğinden 30/10/2009 gün ve … yevmiye nolu şube yöneticisi görevlendirilmesine ilişkin belge sureti, İstanbul . Ağır Ceza Mahkemesi’nin davalılardan … hakkındaki 13/03/2019 gün ve … E. … K. sayılı 05/06/2020 tarihinde kesinleşen nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan …’in beraatine ilişkin karar sureti dosyamıza getirtilmiştir.
Davalı şirket ticari defterlerinde inceleme yapan bilirkişiden 05/03/2018 tarihli rapor, 05/02/2019 tarihli ek rapor alınmış, başka bir bilirkişiden de 27/03/2020 tarihli rapor, 08/07/2020 tarihli 1. ek rapor, 14/06/2021 tarihli 2. ek rapor alınmış, 10/12/2021 tarihli 3. ek rapor alınmış, dava dışı müflis … Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defterlerinde inceleme yapılmasına ilişkin de 18/04/2022 tarihli rapor alınmıştır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Alacak” davasıdır.
Somut olayda ; davacı taraf, davalı şirketin Tır’larına yurtdışında akaryakıt satışı yapmaları nedeniyle ödenmeyen 231.502,55 Euro’nun her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili istemiştir.
Beyoğlu . Noterliği’nin 30/10/2009 gün ve … yevmiye nolu imza sirküleri ve dayanak 30/10/2009 tarihli Sn. … hitaben yazılan belge içeriğinden, davacı şirket tarafından …’in (önceki adı: … ) İstanbul’da yeni kurulacak şube için yönetici tayin edildiği, …’ın da davacı şirketi yetkili makamlarda temsil etmek ve gerekli tüm imzaları atmak üzere görevlendirildiği, davacı tarafın 30/10/2009 tarihli belgeye itiraz edilmediği sadece tercüme ve yorumuna itiraz ettiği, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın 05/10/2009 gün ve … yazısı ile de davacı şirketin İstanbul’da irtibat bürosu açması için 3 yıl süreli izin verildiği görülmüştür.
Davacı şirket tarafından T.C. Ekonomi Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü’ne verilen 19/09/2012 tarihli irtibat bürosunun süresinin uzatılması talebine ilişkin dilekçede de irtibat bürosu yetkilisi olarak davalı … gösterilmiştir.
T.C. Ekonomi Bakanlığı tarafından Mahkememize gönderilen 13/05/2015 tarihli cevabi yazıda ise davacı şirketin 05/10/2009 – 05/10/2012 tarihleri arasında faaliyet gösteren Türkiye irtibat bürosu yetkilisinin … olduğu bildirilmiştir.
Davada çözülmesi gereken sorunlar; davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin ve vekillerinin temsil yetkisinin bulunup bulunmadığı, yabancı menşeli davacı şirketin teminat yatırmasının gerekip gerekmediği, davalılardan … için verilen ibraname ile …’in … Ltd. Şti. için verdiği ibranamelerin geçerli olup olmadığı, davacı şirketin alacağının davalı şirket tarafından ödenmiş olup olmadığı, davacı şirketin alacağı var ise ne kadar olduğu ve bu alacaktan hangi davalı veya davalıların sorumlu olduğu sorunlarıdır.
Avusturya Cumhuriyeti … Bölge Mahkemesi’nin 01/06/2015 gün ve … sayılı yazı apostil şerhi içeriğinden, davacı şirketin Avusturya Ticaret Sicilinde … şirket sicil numarası ile kayıtlı olduğu, bu Mahkemenin 04/06/2012 tarihli kararı ile bu şirketin varlıklarına yönelik olarak … dosya numarası ile Adli Tasfiye işlemlerinin başlatıldığı ve Dr. … tasfiye görevlisi olarak atandığı, 25/10/2012 tarihinde Mahkeme tarafından şirketin kapatılması kararı verildiği, söz konusu prosedürün 27/03/2013 tarihinde iflas işlemlerine çevrildiği, iflas işlemleri başlatıldıktan, şirket kapatıldıktan ve prosedür iflas işlemlerine çevrildikten sonra davacı şirketin varlığının devam ettiği ve Avusturya Ticaret Sicili kayıtlarından silinmediği, Dr. … Avusturya yasaları çerçevesinde davacı şirket nezdinde tasfiye görevlisi olan yetkili bir temsilci olduğu ve aynı zamanda ödenmemiş borçların tahsili için yasal takip başlatmaya, banka hesaplarını idare etmeye, fon teslim almaya ve kendisini temsil etmek üzere avukatlar ve benzeri diğer şahısları görevlendirmeye yetkili olduğu, bu yetkinin hem yurtdışında hem yurtiçinde geçerli olduğu belirlenmiştir.
Davacı vekili tarafından 13/01/2022 tarihli dilekçe ekinde sunulan ve İstanbul Anadolu . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına gönderildiği bildirilen 26/11/2021 gün ve … sayılı istinabe cevabında da iflas sürecinin sona ermediği, davacı şirketin Avusturya Ticaret Sicili arşiv/indeki kaydının silinmediği, davacı şirketin tüzel kişiliğinin ve dava ehliyetinin devam/ ettiği bildirilmiştir.
Dosyaya sunulan vekaletname ve apostil belgesi içeriğinden, davacı tarafın 17/04/2014 tarihli vekaletnamesinin davacı şirket tasfiye memuru sıfatıyla Dr. … tarafından düzenlendiği tespit edilmiştir.
Davacı tarafından sunulan, İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına sunulan, tarihsiz, Prof. Dr. … imzalı uzman görüşü yazısından da, davacı şirketin hak ve taraf ehliyetine sahip olduğu, 17/04/2014 tarihli vekaletnamenin de geçerli bir vekaletname olduğu bildirilmiştir.
Toplanan deliller karşısında, davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin bulunduğu ve davacı şirket tasfiye memuru tarafından düzenlenen vekaletnamenin de geçerli bir vekaletname olduğu kabul edilmiş, davalı tarafın davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı ve vekillerinin temsil yetkilerinin bulunmadığı yönündeki itirazları reddedilmiştir.
06/05/2019 tarihli duruşmada da, … … 48 ve 49. maddeleri yönünden davacı şirketin kayıtlı bulunduğu ülke ile Türkiye arasında adli yardım anlaşmasının bulunması ve 6100 s. HMK’nin 84/1-b maddesi yönünden ise, madde gerekçesinde de açıklandığı üzere bu maddenin sadece Türk vatandaşları yönünden düzenleme getirmiş olması nedeniyle davalı tarafın teminat itirazları reddedilmiştir.
Davalılardan … Ltd. Şti. yönünden yapılan değerlendirmede;
Dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan mali müşavir bilirkişi …’nın rapor ve 3 ayrı ek rapor içeriğinden, davalı şirketin davacı şirkete havale ve çek ödemesi yoluyla ödemeler yaptığı, ödemelere ilişkin çeklerin, davacı şirket lehtar gösterilerek davacı şirket Türkiye irtibat bürosu yetkilisi …’e teslim edildiği, havalenin de davacı şirket adına açılan … Bankası hesabına yapıldığı, davalı şirket tarafından davacı şirket adına …’e teslim edilen çek bedellerinin de ödenmiş olduğu, …’in davacı şirketin Türkiye irtibat bürosu yetkilisi olması karşısında kendisine davacı şirket alacağına mahsuben ve davacı şirket lehtar gösterilerek çek verilmesi ve çek bedellerinin de ödenmesinin ödeme tutarında davalı şirketi sorumluluktan kurtaracağı, davacı şirketin düzenlediği faturalarda çekle ödeme yapılamayacağı yazılmış ise de, taraflar arasındaki 23/10/2009 tarihli sözleşmenin 4.3. maddesine göre ödemelerin çek ve havale ile gerçekleşeceğinin belirtildiği, faturalarda hesap numarası yazmasının sözleşmenin bu hükmünü ortadan kaldırmayacağı anlaşılmış, davalılardan … tarafından davalı şirkete verilen 30/09/2012 tarihli ibranamenin …’in 20/09/2012 tarihli istifasından sonra düzenlenmesi karşısında geçerli olmadığı kabul edilmesine rağmen, davalı şirketin davacı şirkete borcunun bulunmadığı 2. bilirkişinin rapor ve 3 ayrı ek raporun içeriğinden belirlenmiştir. Davacı tarafın açıkça yemin deliline de dayanmadığı görülmüş, davacının davalılardan … Ltd. Şti.’ye yönelik alacak davasının ispat edilememesi nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılardan … yönünden yapılan değerlendirmede de; Davalılardan …’in ön adı … iken 19/07/2005 tarihinde Yılmaz olarak değiştirildiği, …’in davacı şirketin 05/10/2009 – 05/10/2012 tarihleri arasında faaliyet izni bulunan Türkiye irtibat bürosu yetkilisiyken 20/09/2012 tarihli istifa maili ile davacı şirketten istifa ettiği, davacı şirket genel müdürü … Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasındaki şikayet beyanınında 2012 yılı ağustos ayına kadar davalı … ile aralarında herhangi bir sorun yaşanmadığını beyan ettiği belirlenmiştir. Ayrıca, İzmir . Noterliğinin 13/09/2012 gün ve … yevmiye nolu ibraname belgesi içeriğinden de davalı …’in 01/10/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere en geniş anlamda ibra edildiği, davacı şirketin …’den hiçbir alacağının kalmadığı, davacı şirketin varsa dahi halihazırda ve sair herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını …’in en geniş anlamda umumi suretle ibra ettiği belirlenmiş, bu ibranamenin davacı şirket adına … tarafından verildiği tespit edilmiş, İstanbul Anadolu . Ağır Ceza Mahkemesi’nin 13/03/2019 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile bu ibra belgesine yönelik sahtecilik iddiasının kabul edilmediği görülmüştür.
CEO sıfatıyla … tarafından ilgili şirketlere, … … mail adresinden, davalı …’in görevinin sona erdiğine dair 21/09/2012 tarihinde mailler gönderilmesi hususu (davacı şirketin temsili yönünden) davacı tarafa sorulmuştur. Davacı tarafın 19/02/2021 (maddi hata sonucu dilekçeye 19/02/2020 yazılmıştır) tarihli dilekçesinde, Türk müşteriler nezdindeki oluşabilecek tüm tereddütlerin giderilmesine yönelik pratik zorunluluk sonucu … 21/09/2012 tarihli mektubun imzalamasının istenildiği, 21/09/2012 tarihli elektronik postanın … ‘in … elektronik posta adresi üzerinden gönderildiğini, bu yönüyle iletiyi gönderen tarafın iflas idaresi adına … olduğu, …’in iflas idaresi denetiminde/gözetiminde ve iflas idaresi adına hareket eden kişi olduğu bildirilmiştir.
Her ne kadar davacı şirketin tasfiye memuru 04/06/2012 tarihinden itibaren Dr. … ise de ve ibraname bu tarihten sonra Dr. … tarafından değil, … tarafından verilmiş ise de, davacı tarafın 19/02/2021 tarihli dilekçesindeki açıklamalar da göz önünde bulundurularak bu ibranamenin, davacı şirket yönünden bağlayıcı olduğu ve davalılardan …’in 01/10/2012 tarihi itibariyle ibra edildiği sonucuna varılmıştır.
Gerek davalılardan …’in ibra edilmesi, gerekse diğer davalı şirketin davacı şirkete borcunun bulunmadığının tespit edilmesi, davalı şirketin davacı şirket lehtar gösterilerek verdiği çeklerin fiilen ödenmiş olması, bu çeklerin bir kısmının … tarafından ciro edildiği 3. kişiler yönünden davacı şirket adına ve davacı şirketin borcu için ciro edildiği sonucuna varılması, davacı tarafın açıkça yemin delil deliline dayanmadığının belirlenmesi karşısında, davalılardan …’e karşı açılan davanın da ispat edilememesi nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının her iki davalı yönünden REDDİNE,
2-Peşin alınan tamamlama harcı dahil 10.959,45 TL. nispi karar ve ilam harcından karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL. maktu ret karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 10.878,75 TL. harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ile gerekçeli kararın tebliği için davacı avansından yapılacak yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılardan … Ltd. Şti. tarafından yapılan 250 TL. yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılardan … Ltd. Şti.’ye verilmesine,
5-Diğer davalı … tarafından yapılan bir yargılama gideri tespit edilemediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (ve dava değerinin 641.748,22 TL. olduğunun kabulü ile) davalılar vekilleri için 49.137,41 TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak her iki davalıya (eşit oranda) verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/06/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …