Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/997 E. 2023/1001 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/997
KARAR NO: 2023/1001
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/03/2023
ESAS NO: 2022/183
KARAR NO: 2023/252
DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/05/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 30/05/2023
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 28/03/2023 tarih ve 2022/183 E – 2023/252 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri tarafından ilk olarak Kayseri 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/364 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, emsal kararlara istinaden görevsizlik kararı verildiğini, devam eden dava sürecinde davalı birlik tarafından Birliğin 05/02/2022 tarihli olağan genel kurul toplantısı yapıldığını, işbu toplantıya katılmak üzere müvekkillerinin yine toplantısının yapılacağı yere gidildiğini, ancak sadece asıl üyelerin oy hakkı olduğu, aday üyelerin oy kullanamayacağı gerçekçesi ile yine salona alınmayarak oy kullanmalarının engellendiğini, … üyesi bulunan birliğin, bundan önceki 12/04/2018 tarihli iptal davası devam eden genel kurul hariç birliğin tüm genel kurullarında üyelerin tamamının katılımı eşliğinde herhangi bir aday asıl üye ayrımı olmaksızın seçime gitmiş olmalarına rağmen 12/04/2018 tarihli iptal davası devam eden genel kurul ve işbu dava konusu 05/02/2022 tarihli genel kurula hukuka aykırı şekilde asıl üye aday üye ayrımı yapılarak bu sefer 65 kişi ile genel kurula gidildiğini, Birlik Yönetiminin, tamamen kişisel menfaat ve çıkarları için dayanaktan yoksun, ana sözleşme, yönetmelik ve kanunlara hatta Bakanlığın talimatlarına açıkça aykırı davranarak asıl üye aday üye ayrımı yaparak açıkça hukuka aykırı bir genel kurul düzenlemiş olup, iptali gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için müvekkillerinin aday üye olduğu değerlendirilse dahi çıkarma işleminin usule ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek davalı …’nin 05/02/2022 tarihli genel kurulunun iptaline, karar tarihinden karar kesinleşinceye kadar davalı Birliğe … ‘un kayyım olarak atanmasına, aksi takdirde Kayseri Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak kayyım olarak atanabilecek kişilerin isim ve listesinin bildirilmesinin istenilmesini, bildirilmesi halinde listeden bir kayyım ya da kayyım heyetinin yönetim kayyımı olarak seçilerek atanmasına, kayyım ücretlerinin davalı Birlik tarafından ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili birliğin kuruluşuna dayanak Birlik Ana Sözleşmesi mevcut olup, ilgili ana sözleşme uyarınca hüküm bulunmayan hallerde Kooperatifler Kanunu hükümlerinin uygulanacağını, hem kanun hem yönetmelik hem de Birlik ana sözleşmesinde birliğe asıl üye olmanın şartlarının tereddüte yer vermeyecek şekilde net olarak düzenlediğini, mevcut bu düzenlemeler uyarınca İl Tarım Orman Müdürlüğü tarafından kurulan ıslah komisyonuna yazılı olarak müracaat eden ve müracaatı komisyon tarafından kabul edilen, müvekkili birliğin TAGEM ve HAGEM Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen ulusal halk elinde koyun keçi ıslah programına ve/veya SOYBİS sistemine dahil olan ıslaha esas verim kayıtları düzenli alınan üyelerin asıl üye olarak kabul edilmesine diğer üyelerin ise üyelik statülerinin aday üyeliğe düşürülmesine yönelik düzenleme içeren Bakanlığın yayınladığı tip ana sözleşme Birliğe üye olan tüm üyelerin ve davacıların da oylamaya katıldığı 22/04/2017 tarihli genel kurulda oy birliği ile kabul edildiğini, söz konusu genel kuru tutanağına davacılardan hiçbirisinin muhalefet şerhi koymadığının dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgeler ile de sabit olduğunu, davacıların dava açmaya yetkisi bulunmadığını, ayrıca müvekkili birlik tarafından gerçekleştirilmiş bulunan 05/02/2022 tarihli genel kurulun usul ve yasaya uygun olduğunu, üyelik statülerinin değiştirilmesi usulünde hukuksuzluğun söz konusu olmadığını bildirerek haksız ve hukuksuz davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Yasal düzenleme, yukarıda bahsi geçen emsal BAM kararı ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizin işbu dava dosyasında da davalının … olup, 05/02/2022 tarihli genel kurulun iptalinin istendiği anlaşılmakla, Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik incelendiğinde, birliğin amacının hayvan gen kaynaklarının korunması, araştırılması, tespiti, ıslahı, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve pazarlanması konularında faaliyet göstermek amacıyla, koyun ve keçi türlerinde müştereken, diğer hayvan cinslerinde ise aynı türden hayvana veya arılı kovana sahip gerçek veya tüzel kişi yetiştiriciler tarafından, tüzel kişiliği haiz ve özel hukuk hükümlerine tabi birlik ve merkez birliklerinin kurulması, işleyişi, görevleri, yönetimi ve denetimleriyle ilgili usul ve esasları belirlemek olduğu, amacın ticari bir teşekkül kurmak olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı birliğin mesleki destek amacıyla kurulmuş olduğu, ticari nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır. Birliğin ticari teşekkül olmaması karşısında, davanın TTK’nın 4. Maddesinde düzenlenen ticari nitelikte bir dava olmayıp, davalı hakkında açılan işbu davanın HMK kapsamında genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerince görülmesi gereken bir davadır. Ayrıca 26/08/2016 tarihli ve 29813 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ıslah amaçlı Hayvan Yetiştirme Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik’te mahkeme tabiri ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu işaret edilmiştir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında bu davaya bakmaya görevli mahkemenin Kayseri Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatiyle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir. Davanın HMK madde 114/1-c gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK madde 115/2 gereğince USULDEN REDDİNE, hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının yetkili ve görevli KAYSERİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; benzer bir dava ilk önce Kayseri 12. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığını ve Asliye Hukuk Mahkemesi görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirttiğini, ıslah amaçlı yetiştirici birliklerinin kuruluşu, organları, çalışma usul ve esasları ile dağılma ve tasfiyesine ilişkin olarak kooperatifler kanunu hükümleri uygulanacağını, benzer uyuşmazlıklarda da Asliye Ticaret Mahkemesi görevli mahkeme olarak belirlendiğini, istinaf başvurusunda bulundukları bu görevsizlik kararına ilişkin olarak her ne kadar Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik md. 17/2, 19/4, 24/1, 54/2, 56/4, 61/1 uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli kılınması dayanak ve gerekçe alınmış olsa da söz konusu düzenlemenin HMK madde 1 “mahkemelerinin görevinin sadece kanun ile düzenlenebileceği” kuralına aykırı olduğu aşikardır. Bu kapsamda gerekçe ve dayanak alınan yönetmelikte her ne kadar “Asliye Hukuk Mahkemesi” lafzı geçse de görevli mahkemenin kanun gereği Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu gerçeğini değiştirmediğini, istinaf başvurusunun kabulüne, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 28/03/2023 tarihinde verilen görevsizlik kararının kaldırılarak dosyanın Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesine görevli olması hasebiyle gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davalı … üyesi olan davacıların 05/02/2022 tarihli olağan genel kurul toplantısına katılımlarının engellendiği gerekçesiyle bahse konu genel kurul kararının iptali ile birliğe kayyım atanması istemiyle açılmış genel kurul iptali istemine ilişkindir.
Bir davanın ticari dava sayılabilmesi için; Ya TTK’nın 4.maddesinde yazılı mutlak ticari davalardan olması, yada taraflarının tacir ve davanın ticari işletmeleri ile ilgili olması veya özel kanunlarında ticari dava olduğunun yazılı olması gerekir. Dava TTK’nın 4.maddesinde mutlak ticari davalardan değildir. Öte yandan davalı dosyaya sunulduğu gibi yasa ile kurulmuş bir birliktir. Öte yandan mahiyeti gereği davalı birlik tacir’de değildir. Hayvan üreticilerinin yasa gereği meydana getirdiği bir kuruluş şeklindedir.
28/01/2015 tarihli 6589 sayılı Kanun md. 7 ile değişik 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu md. 10/F-3 uyarınca ıslah amaçlı yetiştirici birliklerinin kuruluşu, organları, çalışma usul ve esasları ile dağılma ve tasfiyesine ilişkin olarak bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır.
Kooperatifler Yasasının 99.maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava sayılır hükmüne yer verilmiştir. Kooperatif davalarının ticari dava sayılır, ticaret mahkemesinde görülmesinin sebebi bu yasa maddesidir. Ancak yukarıda yazılı davalı birliğin kuruluş belgesinde sözü edilen kooperatifler yasasının uygulanmasına ilişkin husus birliğin kuruluş belgesinde yazılı olmayan hususlarla ilgilidir. Oysa kuruluş belgesinin (ana sözleşmenin) 35.maddesi “Kanuna, yönetmelik, kuruluş belgesi hükümleri ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile aşağıda belirtilen kimseler genel kurul kararları aleyhine toplantıyı takip eden günden başlamak üzere 30 gün içerisinde birlik merkezinin bulunduğu yerin asliye hukuk mahkemesine başvurabilir” hükmüne yer vermiştir. Bu mahkeme tabirinden Ticaret Mahkemesi anlaşılabilmesi için açık bir şekilde Ticaret Mahkemesine başvurabilir şeklinde düzenleme getirilmesi gerekir. Sadece mahkemeden söz ettiğinde genel mahkeme kasdedilmiştir. Genel mahkemede Ticaret Mahkemesi olmayıp, Asliye Hukuk Mahkemesidir ki ana sözleşmede de direk olarak Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açılacağı belirtilmiştir. Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik’in 91. maddesinde; “birliklerinin kuruluşu, organları, çalışma usul ve esasları ile dağılma ve tasfiyesine ilişkin olarak Kanun, bu Yönetmelik ve bu Yönetmeliğe istinaden hazırlanan ana sözleşmede hüküm bulunmayan hâllerde Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmü öngörülmüştür. Anılan yönetmelik hükmüne göre, Kanun ve yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun uygulanması, dava konusu uyuşmazlığın Kooperatifler Kanunu’ndan kaynaklandığı anlamına gelmemektedir.
Açılan dava; Genel Kurul Karanının iptali (Birlik Genel Kurul Kararının İptali) istemine ilişkindir. Bilindiği üzere 26.08.2016 tarihli ve 29813 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Islah amaçlı Hayvan Yetiştirme Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik uyarınca, illerde bu yönetmelik kapsamında birliklerin kurulduğu sabittir. Aynı şekilde davalı birliğinde kurulmuş olduğu ve tüzel kişiliğinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Resmi Gazetede yayınlanan Yönetmelik incelendiğinde, birliğin amacının Hayvan gen kaynaklarının korunması, araştırılması, tespiti, ıslahı, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve pazarlanması konularında faaliyet göstermek amacıyla; koyun ve keçi türlerinde müştereken, diğer hayvan cinslerinde ise aynı türden hayvana veya arılı kovana sahip gerçek veya tüzel kişi yetiştiriciler tarafından, tüzel kişiliği haiz ve özel hukuk hükümlerine tabi birlik ve merkez birliklerinin kurulması, işleyişi, görevleri, yönetimi ve denetimleriyle ilgili usul ve esasları belirlemek olduğu, amacın ticari bir teşekkül kurmak olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı birliğin mesleki destek amacıyla kurulmuş olduğu, ticari nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır. Birliğin ticari teşekkül olmaması karşısında, davanın TTK’nun 4.maddesinde düzenlenen ticari nitelikte bir dava olmayıp, davalı hakkında açılan iş bu davanın HMK kapsamında genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerince görülmesi gereken bir davadır. Ayrıca 26.08.2016 tarihli ve 29813 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Islah amaçlı Hayvan Yetiştirme Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelikte mahkeme tabiri ile Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu işaret edilmiştir. (Yargıtay 18.Hukuk Dairesi’nin 2015/14593 esas, 2015/14876 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/11224 Esas 2015/2341 Karar)
Şu hale göre, dosyada bulunan bilgi ve belgelere, istinaf edilen nihai kararda ayrıntıları yazılı açıklama, yasal sebep ve gerekçelere göre, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, mahkemece yapılan tespit ve değerlendirmelerin dosya içeriğine ve mevzuata uygun olduğu, mahkemenin kanıtları taktirinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, dolayısıyla istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilerek, yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 28/03/2023 tarih ve 2022/183 E – 2023/252 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davalı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4.maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-c bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 29/05/2023