Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/987 E. 2023/1030 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/987
KARAR NO: 2023/1030
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/01/2023
ESAS NO: 2021/131
KARAR NO: 2023/51
DAVANIN KONUSU: Mülkiyet (Tespit İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:30/05/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:31/05/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/01/2023 tarih ve 2021/131 Esas 2023/51 Karar sayılı ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacının birikimleri ile ev sahibi olmak adına … Yapı Kooperatifine üye olduğunu, yaklaşık 15 yıldır düzenli olarak aidatlarını ödediğini, kooperatifin belirlediği ödeme planları ve zaman zaman farklı adlar altında belirlediği ödemelerin hepsini tamamlamış olduğunu, Kooperatif yönetimi, farklı hesaplar adı altında davacıya fazladan maliyet çıkardığını, bu maliyetlerin ödenmediğini bahane ederek haksız yere davacının kooperatif üyeliğinden ihraç edildiği yönünde karar aldığını, Kooperatif üyeliğinden çıkarılan davacının kooperatif üyeliğine iadesi için Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/37 Esas sayılı dosya ile dava açıldığını, davanın kabulüne karar verildiğini ve kararın 01/07/2020 tarihinde karar kesinleşmiş olduğunu, davacının hali hazırda davalı kooperatif üyesi olup ödemiş olduğu aidatlar karşılığında bir adet daireyi hak etmiş durumda olduğunu, davalı kooperatif tarafından bina ve dairelerin inşaatı tamamlanmış olduğunu ancak davacıya tahsis edilmesi gereken dairenin hala davacıya teslim edilmediğini, dairelerin kullanıma hazır halde bulunmakta olup başkaları tarafından kullanılıp kullanılmadığı da taraflarınca bilinmediğini, Kayseri 7. Noterliği … tarihli … yevmiye numarası ile tasdik edilen davalı kooperatif başkanlığı … tarihli ve … karar numaralı ortaklar kurulu kararına göre … ili … ilçesi … mahallesi … pafta … ada … parselde bulunan … Kat … numaralı güney-batı cepheli dairenin davacıya ait olduğuna karar verilmiş olduğunu ayrıca dairenin … tarihinde davacıya teslim edileceğinin belirtilmiş olduğunu, davacının yıllarca ödediği aidatlar karşılığıda zikredilen dairenin davacıya ait olduğunu, bu nedenle dava konusu dairenin davacıya ait olduğunun tespiti ve tahsisi gerekmekte olduğunu, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/3001 Esas ve 2013/3374 Karar sayılı ilamının konu ile ilgili olduğunu, açıklamış oldukları nedenlerden dolayı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/37 Esas sayılı dosya ile davacının kooperatif üyeliği tespit edilmiş olup; mahkemece kooperatif ortaklar kurulu kararı doğrultusunda davacıya ait olduğu belirtilen ve davacının ödediği aidatlar karşılığı hak ettiği … Mahallesi … Blv. No: … … / Kayseri adresinde bulunan … İlçesi … Mahallesi .. pafta … ada … parselde inşa edilmiş … Kat … numaralı güney-batı cepheli dairenin mülkiyetinin aidiyetinin davacı adına tespiti ve dairenin davacıya tahsisi ve teslimi ile taşınmazda üçüncü kişilerin bulunması halinde tahliyesine karar verilmesini talep ve etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, delillerin toplanmasından sonra mahallinde keşif yapılarak 23/09/2021 tarihli rapor alındığı ve raporda, taşınmazın dava tarihi itibari ile değerinin 375.000 TL olduğunun belirtildiği görülmüş olup Mahkememizce Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2018/209 E, 2020/3906 K sayılı ilamı dikkate alınarak dava konusu talebin taşınmazın aidiyetinin tespitine ilişkin olması nedeni ile dava maktu harca tabi olduğundan taşınmazın değeri üzerinden harç tamamlatılmasına ilişkin ara karardan dönülmüştür. Bilirkişi heyetinin 07/01/2022 tarihli rapor ile 18/05/2022 tarihli ek rapor alınmış olup son raporda ise, 01/01/2016 tarihi itibari ile davacının kooperatife borcunun olmadığı ve tahsis işleminin bu tarihi itibari ile yapılması gerektiğinin belirtildiği görülmekle, bilirkişi heyeti raporunun denetime açık ve hükme esas alınabilecek nitelikte olması nedeni ile bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının aidiyetin tespiti talebi yerinde görülmüş ve bu talebin kabulüne karar verilmesi gerekmiş olup, taşınmazın tahliyesi ve teslimi talebi yönünden ise, taşınmazda oturan kişiye karşı usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı, taşınmazın davalı adına kayıtlı olmadığı, davalıdan bu konuda talepte bulunulamayacağı anlaşılarak bu taleplerin reddi gerekmiş ve böylece DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, … ili, … İlçesi … Mah. … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan … blok … Kat … nolu dairenin davalı kooperatifin 31/07/2015 tarihli 2015/9 sayılı Ortaklar Kurulu Kararı gereğince 01/01/2016 tarihinden itibaren davacı adına aidiyetinin tespitine, fazlaya ilişkin tüm taleplerin reddine karar vermek gerekmiş ve hüküm kurulmuştur. 1-DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, … ili,… İlçesi … Mah. … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan … blok … Kat … nolu dairenin davalı kooperatifin 31/07/2015 tarihli 2015/9 sayılı Ortaklar Kurulu Kararı gereğince 01/01/2016 tarihinden itibaren davacı adına aidiyetinin tespitine, fazlaya ilişkin tüm taleplerin reddine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Taraflarınca dava konusu taşınmazın müvekkili adına aidiyetinin tespitini, tahsisi, teslimi ile taşınmazda 3. Kişilerin bulunması halinde tahliyesi talebinde bulunulduğunu, yerel mahkeme tarafından sadece taşınmazın müvekkili adına aidiyetinin tespitine karar verildiğini, gerekçeli kararda dava konusu dairenin tahsisine yönelik taleplerinin ne sebeple reddolunduğuna ilişkin bir gerekçe bulunmadığını, taşınmazın teslim ve tahliyesi yönündeki taleplerinin red gerekçesi olarak taşınmazda oturan kişiye karşı usulüne uygun açılmış bir dava olmadığını, taşınmazın davalı adına kayıtlı olmadığını, davalıdan bu konuda talepte bulunulmayacağına denildiğini, mahkemece varılan sonucun tamamıyla hatalı olduğunu, dosya içeriği ile uygun düşmediğini, dosya içeriğinden anlaşılacağı üzere tahsis şartlarının artık gerçekleştiğinden ve aidiyet tespit isteminin tahsis tespit istemini de kapsadığından bu durumda dava konusu dairenin müvekkiline tahsisi / tahsisinin tespitinin gerektiğini, müvekkilinin talep etmiş olduğu bu hakkın 01/01/2016 tarihinde doğduğu hususunun nazara alındığında buna bağlı olarak dava konusu taşınmazda 3. Kişiler varsa bu haksız saldırının giderilmesi ve tahliyesine karar verilmesi gerektiğini, mahkemece yargılama giderlerinin de hatalı belirlendiğini, kararın bu yönden de kaldırılması gerektiğini, dava konusu taleplerinin tamamının kabulü gerekirken sadece bir kısmının kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararının aleyhe olan yönlerinden kaldırılmasını talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle, mahkeme tarafından resen dikkate alınacak hususlarla, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının şimdilik saklı kalmak kaydıyla istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının red olunan kısımları yönünden kaldırılmasını, davalarının tam kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinden özetle; davacı vekilinin vermiş olduğu hukuki dayanağı olmayan ve soyut iddialarına ilişkin istinaf dilekçesinin reddine karar verimesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, davaya konu dairenin mülkiyetinin davacıya aidiyetinin tespiti, davacı adına tahsisi ile üçüncü kişilerin daireden tahliyesi taleplerine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere ve özellikle somut olayda mahkemece konusunda uzman bilirkişiden alınıp hükme esas alınan 18.05.2022 tarihli bilirkişi heyeti raporundaki tespit ve değerlendirmelere, söz konusu raporun ayrıntılı, bilimsel, taraf ve kanun yolu denetimine elverişli, somut olayın özelliklerine uygun nitelikte olmasına, dosya kapsamı ve mevcut delil durumu itibariyle ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına göre istinaf eden davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Sonuç olarak yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 25/01/2023 tarih ve 2021/131Esas 2023/51Karar sayılı ilamına karşı davacı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacıdan alınması gereken 179,90TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden tarafça yapılmış istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30/05/2023