Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/978 E. 2023/977 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/978
KARAR NO: 2023/977
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/02/2023
ESAS NO: 2022/200
KARAR NO: 2023/127
DAVANIN KONUSU: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:24/05/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:26/05/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/02/2023 tarih ve 2022/200 Esas 2023/127 Karar sayılı ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya 30/09/2021 tarihinde 16 kg ay çekirdeği karşılığı 246.440,00 TL; 07/10/2021 tarihinde 18.150 kg ay çekirdeği karşılığı 279.555,38-TL satış yaptığını, bu satışlar karşılığında davalıya 2 adet e-fatura düzenlendiğini, tarafların bu faturaları ticari defterlerine herhangi bir itiraz olmadan kaydettiklerini, ancak davalının bu zamana kadar herhangi bir ödeme yapmadığını, TTK md. 1530/4 gereğince borçlunun faturanın alınmasını takip eden 30 gün içinde borcunu ödemekle yükümlü olduğunu, davalının vergi dairesine müzekkere yazılarak borçlunun faturayı teslim alma tarihi ve muhasebe kayıtlarına işleme tarihinin tespit edilerek alacağın muaccel olduğunun anlaşılacağını belirterek, 525.995,37-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davacı tarafın ileri sürdüğü hususların kabule şayan olmadığını, davalının davacıdan ürün satın almadığını, ürün satın alan kişinin dava dışı … olarak bilinen … olduğunu, bu şahsın ticari bir kimliği olmaması nedeni ile davalıya faturanın kesilmesinin rica ettiğini ve bunun üzerine dava dışı …’a verilen ürünlere dair faturanın davalı şirkete kesildiğini ve davacının vergisel sorun yaşamaması adına ilgili faturanın davalının muhasebe kayıtlarına işlendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Somut davada, davacı taraf davalı ile aralarındaki mal alım satımdan kaynaklı olarak düzenlenen 2 adet faturadan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu belirterek 525.995,38-TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiş olup, davalı taraf ise ürün satın alan kişinin … olduğunu, bu şahsın ticari bir kimliği olmaması nedeniyle kendilerine fatura kesildiğinin, bu nedenle davacıya borçlarının bulunmadığını iddia etmiştir. Dosya arasındaki belgeler incelendiğinde, davacının davalıya 2 adet e-arşiv fatura düzenlediği görülmektedir. Söz konusu faturalar incelendiğinde … tarihli … numaralı 246.400,00-TL bedelli 16.000 kg ay çekirdeği içerikli ve … tarihli … numaralı 279.555,38-TL bedelli 18.150 kg ay çekirdeği içerikli oldukları, toplam bedelinin ise 525.995,38-TL olduğu anlaşılmıştır. Mali müşavir bilirkişi tarafından ticari kayıtlar üzerinde yapılan incelemeler neticesinde; davalı tarafça dosyaya sunulan mizan tablosu incelendiğinde 320.21.019 kodlu Satıcılar hesabında davacıya 525.995,38-TL borçlu olduğu gözükmektedir. Dolayısıyla davalının dava konusu faturaları ticari defterlerine kaydettiği sonucuna varılmıştır. Dosya arasındaki … Nazif Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün yazısı ekindeki BA formu incelendiğinde davacının alacak talep ettiği faturaların davalı tarafın BA formunda göründüğü anlaşılmıştır. Davacı tarafça sunulan 2021 yılı mizan tablosu ve davalı ile ticari ilişkileri gösteren muavin defter kaydında ise davalıdan 3 adet çek alındığı ve bu çeklerin toplam bedelinin 526.000,00-TL olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça sunulan mizan tablosu ve muavin defter kaydında davalıya 525.995,38-TL tutarında satış yapıldığı, bunun karşılığında 526.000,00-TL tutarında çek alındığı ve davacının davalıdan alacaklı olmadığı, aksine davalıya 4,62-TL borçlu olduğu yer almaktadır. Mahkememizce davacının davalıya 525.995,38-TL tutarında ay çekirdeğini usulüne uygun olarak teslim edip etmediği, sevk ve taşıma irsaliyelerinin usulüne uygun olup olmadığının tespitine ilişkin belge sunulması hususunda davacıya süre verilmiş olup, davacı tarafça davalıya sattığını ileri sürdüğü malların teslimine yönelik dosya kapsamına herhangi bir sevk irsaliyesi ve taşıma irsaliyesi de sunulmadığı anlaşılmış olup, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde hüküm kurmaya elverişli bulunan mali müşavir bilirkişi raporuna itibar edilerek davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Müvekkili …’ın davalı şirkete … tarihinde 246.440,00 TL bedel ile toplam 16.000 Kg ay çekirdeği sattığını, müvekkilinin yine davalı şirkete … tarihinde 279.555,38 TL bedel ile toplam 18.150 kg ay çekirdeği sattığını, davaya konu alım satımlardan mütevellit müvekkilinin davalı şirkete iki adet e faturanın alınmasına müteakip 30 gün içinde borcunu ödemekle yükümlü olduğunu, Diyarbakır vergi dairesine müzekkere yazılarak borçlunun faturayı teslim alma tarihi ve muhasebe kayıtlarına işleme tarihinin tespit edilecek olduğunu, alacaklarının muaccel olduğunun mahkemece anlaşılacağını, bilindiği üzere 6102 SK M.21/2 ye göre bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılık, kanunun iş bu amir hükmü gereğince de karşı tarafın herhangi bir itirazda bulunulmadığından mütevellit müvekkilinin alacağının kabul etmiş durumda olduğunu, izah edilen duruma rağmen karşı tarafın husumet itirazında bulunmuş ilgili alım satımın ihbar edilen ile müvekkili arasında gerçekleştirildiğini belirttiğini, buna ilişkin herhangi bir somut bir kanıt ortaya koymadığını, müvekkilinin ay çekirdeklerini davalı kuruma sattığını, … isimli şahsın kendisine herhangi bir ürün satmadığını, iddia edilen olguların tamamının gerçeğe aykırı olduğunu, davalı şirketin sorumluluktan kurtulmak için soyut vakıalara başvurduğunu, karşı tarafın gerçeğe aykırı iddialarına, mahkemece itibar dahi edilse bu durumun davalarının husumet bakımından etkilenmeyeceğini, mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu faturaların gerçek alım satım ilişkisine dayanmadığını, fiktif olarak düzenlendiğini, yasal veya akdi bir alacak hakkı bahşetmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmişse de hükmün davacı vekilince temyiz edildiğini, tüm bu nedenlerle eksik ve baştan sona hukuka aykırı olan yerel mahkeme kararın kaldırılarak, davalarının kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinden özetle: Mahalli mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun bulunması nedeniyle istinaf başvurusunun usulden ve esastan reddine karar verilmesini, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa tahmilini, kötü niyetli istinafa başvuran karşı tarafın giderlere ve cezaya mahkum edilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, faturalara dayalı alacağın tahsili talebine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Somut olayda mahkemece her ne kadar, bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda tarafların defter ve mizan kayıtlarında yer alan (tespit olunan) bilgilere göre davanın reddine karar verilmiş ise de davacı tarafça alınan (mizan kayıtlarında ödeme olarak) bulunan çeklerin akıbetinin ( bankaya ibraz edilip edilmediği işbu çeklerin ödenip ödenmediğinin) yeterince araştırılmadığı değerlendirilmiştir.
Bu durumda, mahkemece dosya içerisinde mevcut bulunan bilirkişi raporunda belirtilen her biri 175.000 TL tutarlı 3 adet çekin ayrıntılı bilgileri mizan kayıtlarında bulunmadığı taktirde davacı ve davalıya sorulup bu konuda açıklama yapmaları için taraflarına süre verilmesi, çek bilgileri dosyaya sunulduğunda ilgili banka şubesinden işbu çeklerin ibraz edilip edilmediği, ibraz olunmuş ise ödenip ödenmediği, ödenmiş ise kim tarafından ve hangi tarihte ödendiği hususlarının sorularak gelen cevaba göre dosyaya rapor ibraz eden bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Mahkemece belirtilen hususlarda herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı, bu şekilde eksik inceleme ve değerlendirme sonucunda hüküm tesis edildiği sonuç ve kanaatine varılarak, HMK’nun 353/1-a.6.maddesi gereğine Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 28/02/2023 tarih ve 2022/200 E – 2023/127 K sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden davacı taraftan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 24/05/2023