Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/962 E. 2023/1023 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/962
KARAR NO: 2023/1023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/03/2023
ESAS NO: 2019/474
KARAR NO: 2023/171
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/05/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 30/05/2023
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 16/03/2023 tarih ve 2019/474 E – 2023/171 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili tarafından doldurulduğunu ve imza edildiğini iddia ettiği 25/06/2018 tanzim ve 15/07/2018 vade tarihli 80.000,00 TL’lik bonoyu haksız ve kötü niyetli olarak 13/03/2019 tarihinde Kayseri 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, 01/07/2019 tarihinde arabulucuya başvurulduğunu ancak bir sonuç alınamadığını, ödeme emrinin görevliye teslim edilmek suretiyle tebliğ edildiğini, müvekkilinin tebligatı itiraz süresi geçtikten sonra teslim aldığından dolayı müvekkilinin hesabında bulunan 22.902,19 TL parasına haciz konulduğunu ve davalıya reddiyatının yapıldığını, ayrıca müvekkilinin taşınmazlarına da haciz konulduğunu, müvekkilinin 13 sene önce babasınan miras kalan … ili … ilçesi … mahallesi … mevki … ada … parselde bulunan tarla niteliğindeki taşınmazını tapu memurlarının bu taşınmazı bölmeyelim bir kişi üzerine alsın ve diğer mirasçılara senet versin tavsiyesi üzerine tapuyu aldığını ve diğer mirasçılara arka yüzünde kurşun kalemle hisseler ve ön yüzünde ödeyecek kişi bilgileri yazılı şekilde imzalayarak … ilçesi … Mahallesi muhtarı … ‘in yanında davalıya teslim ettiğini, senedin davalıya verildiği zaman yalnızca ödeyecek kişi bilgileri ve imza bulunmakta iken müvekkilinin kardeşine olan güveninin davalı tarafından kötüniyetli olarak kullanıldığını ve bedelsiz kalan senedin 13 yıl sonra tarlanın satılması sebebiyle amacı dışında kullanıldığını, miras malı olan müvekkili üzerine kayıtlı olan taşınmazı müvekkilinin 2018 yılında yeğeni …’ya 30.000,00 TL bedel karşılığında sattığını ayrıca …’nın davalı …’a hissesi karşılığı 20.000,00 TL’yi gönderdiğini, ancak davalının dayanaksız şekilde bahse konu taşınmazın 3 hissesine sahip olduğu iddiasında olduğunu ileri sürerek; davanın kabulü ile 2019/2843 esas sayılı dosyasında takip konusu yapılan senette dolayı müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, yine icra tehdidi altında haczedilen 22.902,19 TL paranın ödeme tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile istirdatına, 25/06/2018 düzenleme tarihli 15/07/2018 ödeme tarihli 80.000,00 TL bedelli senedin sonradan üzerinin doldurulması sebebiyle iptaline, davalı haksız ve kötü niyetli olduğunda müvekkili lehine %20 tazminatın tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde iddia ettiği hususların hiçbirini kabul etmediklerini, davacının müvekkiline yönelik iddialarının soyut ve mesnetsiz olup kanıta muhtaç söylemler olduğunu, tanık dinletilmesine muvafakatlerinin bulunmadığını, boş bırakılan yerlerin sonradan doldurulduğu yolundaki iddiaların ispat edilmesi gerektiğini, tanzim tarihi olan 17/04/2007 tarihinde müvekkilinin … ‘da bulunduğunu savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Dava konusu taşınmazın davacının beyanı ve davalının savcılık beyanı uyarınca … ‘a ait olduğu bu taşınmazda her ne kadar davacı adına kayıtlı olsa da Kayseri 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/989 esas sayılı veraset ilamı uyarınca 2/10 hissesinin davalıya ait olduğu dava konusu senedin ise bu taşınmazına davalı adına tescil edilmesi sebebi ile teminat olarak davalıya verildiği, davalının ise söz konusu senedi doldurmak sureti ile takibe koyduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce dava konusu taşınmazın satılması nedeni ile satış tarihi itibarı ile değerini hesaplamıştır satış tarihi itibarı ile davalıya düşen hisse değerinin 36.521,03 TL olduğu tespit edilmiştir. Mahkememiz daha sonra icra iflas hukuk nitelikli hesap uzmanından alınan ek raporda davalının taşınmazı satın alan kişinin göndermiş olduğu 20.000,00 TL’yi iade etmek sureti ile bu kısımdan davalının sorumlu olmadığı ve icra dosyasında ödenen miktarlarda dikkate alınınca davacının dava tarihi itibari ile 38,23 TL alacaklı olduğu, bakiye kısmından da alacaklı olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı ise kötü niyeti görülmediğinden tazminat talebi uygun görülmemiştir. Davacının davasının kısmen kabulü ile, davacının Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında dava tarihi olan 08/08/2019 tarihi itibariyle davacının davalıya 38,23 TL asıl alacak borcunun bulunduğunun tespiti ile bakiye kısmında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, Kötü niyet tazminatı talebinin reddine, İstirdat talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Bilirkişi tarafından hem asıl hemde ek raporda ihtimalli alacak kalemleri hesaplanmasını da kabul etmediklerini, raporlara karşı dermeyan ettikleri hiç bir itirazın nazara alınmadığını, üniversite de … vurgusu yapılarak gönderilen dosya da yapılan hesaplama incelendiği zaman görülecektir ki yapılan hesaplama icra vekalet ücreti ve dosyaya yapılan masrafları (27.03.2019 tarihli, 05.09.2019 tarihli ve 04.09.2019 tarihli masrafları) kapsamadığı, ayrıca bu alacaklara işlemiş yada işleyecek olan faizlerinde dikkate alınmaması ile yapılan hesaplamanın raporun bu yönüyle de nakıs bir rapor olduğu görüleceğini, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalarda takip dosyasında asıl alacak ve faiz hesap edilerek icra vekalet ücreti ve takip nedeniyle yapılan alacak ferileri, masraflar, tahsil harcı, başvurma harcı, peşin harç, ve sonrasında yapılan takip masrafları kıymet takdiri için yapılan giderler gibi alacak kalemlerine ilişkin hesaplama yapılmamış olması da kabul edilebilir nitelikte olmayıp ek raporda da bu durumlar olmadığından yine nakıs olup esasa ilişkin karar vermeye yeterli ve elverişli bir rapor olmadığı yapılan istinaf incelemesi ile görüleceğini, asıl alacağa dair hesaplamalar yapılırken ferilerine yönelik hiç bir şekilde hesaplama yapılmadığını, bu nedenle yapılan olasılıklı hesaplamalarda asıl alacağa dair hesaplamalar yapılırken ferilerine yönelik hiç bir şekilde hesaplama yapılmamış olması da ayrı bir bozma nedeni olduğunu, dosya kapsamında mevcut adli tıp raporunda kesin bir kanaat yok iken ve sadece silintilerin varlığından bahsedilmekte iken senedin sonradan doldurulduğuna dair, yazılı belgeye karşı, davacı vekilinin soyut beyanlarından başka yazılı bir belge de sunamayan davacının her çeşit iddiaya karşı defi olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler tanıkla soyut iddialarla ispat olunamaz genel prensibi karşısında tarafların kardeş olmaları da bu durumu değiştirmemekte iken davacının davasının HMK 203 gerekçe gösterilmesi usul ve yasaya aykırıdır bozmayı gerektireceğini, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/474 Esas – 2023/171 karar sayılı ilamın istinaf incelemesi neticesinde yerel mahkemenin 16.03.2023 tarih 2019/474 Esas – 2023/171 Karar sayılı ilamının bozularak belirttiğimiz nedenlerle ortadan kaldırılmasına, yeniden yargılama yapmak üzere mahkemesine iadesine, davacının davasının tamamen reddine, takibin devamına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; istinaf talebinin reddi ile, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/ 474 e.- 2023/ 171 k. sayılı ilamının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, Kayseri Genel İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına konu bono sebebi ile borçlu olmadığının tespiti ve istirdat talebinde bulunmuştur. Kayseri 4. İcra Müdürlüğünün … E (yeni esası Kayseri Genel İcra Dairesinin … E) sayılı takip dosyasıyla alacaklısının davalı …, borçlusunun davacı … olduğu, 25.06.2018 tanzim, 15.07.2018 vade tarihli ve 80.000 tutarlı bonoya dayanılarak takip yapıldığı; takip talebinde asıl alacak miktarının 80.000 TL, 10.300,27 TL işlemiş faiz ve 240 TL komisyon olmak üzere toplam 90.540,27 TL alacak talep edildiği anlaşılmıştır.Somut uyuşmazlıkta, mahkemenin ve tarafların da kabulünde olduğu üzere takip konusu bononun davalının taşınmazdaki hissesine karşılık olarak davacıya verilmesi nedeniyle, dava tarihi itibarıyla davalıya düşen hisse bedelinin tespiti ile, takip tarihinden sonra icra dosyasına yapılan ödemenin bu miktardan düşülmesi ve bu şekilde dava tarihi itibarıyla alacak borç durumunun tespit edilmesi gerekmektedir.Dosyada bulunan10.11.2021 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; devir tarihi itibarıyla davalıya düşen taşınmaz hisse bedelinin 36.521,03 TL olduğu, yine mahkemece aldırılan 13.06.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre bononun vade tarihi olan 15.07.2018 tarihinden, 13.03.2019 icra takip tarihine kadar 36.521,03 TL anaparaya değişen oranlarda avans faizi işletilmesi sonucunda 4.702.20 TL faiz ve109,56 TL komisyon isteyebileceği, bu durumda davalı …’ın icra takip tarihi olan 13.03.2019 tarihi itibarıyla talep edebileceği toplam alacağın 41.332,78 TL olarak hesaplandığı, İcra Müdürlüğü dosyasına davalı borçlu … tarafından 10.04.2019 tarihinde 22.809,98 TL ödeme yapıldığı tahsilat makbuzuna göre müdürlükçe 2.075,71 TL tahsil harcı,456,20 TL cezaevi harcı olmak üzere toplam 2.531,91 TL harç kesintisi ile alacaklı vekiline 22.04.2019 tarihinde 20.278.07 TL ödendiğinin reddiyat makbuzlarından tespit edildiği, bilirkişi tarafından faiz ve icra masrafları öncelikle dosya kapak hesabındaki ferilerden düşülerek bakiyesinin dava tarihine kadar hesaplandığı, dosyada başkaca ödeme olmadığının belirtildiği, dava dilekçesi ekinde sunulan banka havalesine göre dava dışı alıcı … tarafından… Bankası aracılığı ile davalı … … ‘a 30.01.2019 tarihli işlemle “tarla hisse bedeli” açıklaması ile 20,000 TL havale gerçekleştirilmesine karşın, bu bedelin yatıran kişinin hesabına 01.07.2019 tarihinde iade edilmesi nedeniyle hesaplamaya dahil edilmemesi gerektiği, buna göre yeni esaslı Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … E dosyasından dava tarihi olan 08.08.2019 tarihi itibarıyla davacının 21.144,83 TL asıl alacak ve 1.355,52 TL dava tarihine kadar asıl alacağa işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.500,41 TL tutarla davalıdan alacaklı olduğunun hesaplandığı, söz konusu raporun denetime ve hüküm kurmaya uygun olduğu, davanın menfi tespit talebine ilişkin olması nedeniyle alacak borç durumunun dava tarihi itibarıyla tespit edilmesinin gerektiği, bu şekilde yerel mahkemenin, davalı tarafından dava dışı taşınmaz alıcısına iade edilen 20.000,00 TL’den davalının sorumlu olmadığı yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığı, yukarıda belirtilen bilirkişi raporuna göre mahkemece dava tarihi itibarıyla davalının davacıdan 22.500,41 TL tutarla alacaklı olduğu, bu bedelin takip talebinde belirtilen 90.540,27 TL’den düşülmesi sonucunda davalının davacıya 68.039,86 TL tutarla borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile belirtilen şekilde karar verilmesinde isabet bulunmadığı, bu yönüyle davalının istinaf sebebinin haklı ve yerinde olduğu, ancak işbu hususun da yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle davalı tarafın bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki gibi karar verilmesine dair işbu hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK 353/1-b.2 md. gereğince, KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 16/03/2023 tarih ve 2019/474 E – 2023/171 K sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
3-“1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … E sayılı takip dosyasında dava tarihi olan 08/08/2019 tarihi itibariyle davacının davalıya 68.039,86 TL tutarla borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin kısımla ilgili menfi tespit talebinin reddine,
2- Koşulları oluşmadığından davacının kötü niyet tazminatı ve istirdat taleplerinin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 4.647,80 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 1.546,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.101,60 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 1.546,20 TL peşin harç ve 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.590,60 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan keşif harcı, keşif taksi ücreti, posta ve müzekkere gideri, bilirkişi masrafları olmak üzere toplam 5.170,90 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına (%75,14) göre hesap edilen 3.885,86 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesap edilen 10.886,37 nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesap edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
10-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,”
4-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 1.725,45 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde istinaf başvurusunda bulunan davalıya iadesine,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan 41,25 TL tebligat gideri ve 135,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 176,25 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- 492,00TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4.maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
8-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 29/05/2023