Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/952 E. 2023/1025 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/952
KARAR NO: 2023/1025
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/04/2023
ESAS N: 2021/693
KARAR NO: 2023/232
DAVANIN KONUSU: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/05/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 30/05/2023
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 05/04/2023 tarih ve 2021/693 E – 2023/232 K kararına karşı süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-borçlu… Ltd. Şti. ile müvekkili banka arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi gereği borçlu lehine kredi hesapları açıldığını ve kredi kullandırıldığını, bu kredi sözleşmelerini … isimli şahsın müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığını, anılan kredi sözleşmesinde borçluların sözleşme hükümlerini yerine getirmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edildiğini ve borçlulara hesabın kat edildiğini gösterir Üsküdar 6. Noterliğinin 28.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Üsküdar 6. Noterliği’nin 28.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, bu süreçte borçlu firma tarafından Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/838 esas sayılı dosyası üzerinden konkordato talebinde bulunulduğunu ve mahkeme tarafından firma hakkında 13.12.2018 tarihinde konkordato üç ay geçici mühlet kararı, 13.05.2019 tarihinde ise konkordato bir yıl kesin mühlet kararı verildiğini, konkordato mühlet aşamasında müvekkili banka tarafından Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/838 esas sayılı dosyasına ve konkordato komiserliğine süresinde ibraz edilen alacak kaydı dilekçesinde 13.12.2019 tarihi itibariyle 178.781,50-TL nakdi ve 28.139,17-TL gayri nakdi olmak üzere toplam 206.920,67-TL bildirimde bulunulduğunu, geçici mühlet tarihi olan 13.12.2018 tarihi itibariyle 112,492.54-TL nakdi 41.600,00-TL gayri nakdi riski olmak üzere müvekkili bankanın toplam alacağının 154.092,54-TL olduğunu, kesin mühlet tarihi olan 13.05.2019 tarihi itibariyle 131.658,30-TL nakdi, 47.310,00-TL gayri nakdi olmak üzere müvekkili bankanın alacağının toplam 178.963,30-TL olduğunu, ancak borçlu firma tarafından 82.696,38-TL alacak bulunduğunun kabul edildiğini ve diğer kısımların davalı tarafından reddedildiğini, konkordato alacaklılar toplantısında müvekkili banka tarafından konkordato projesine karşı olumsuz oy kullanıldığını, oylamanın ve konkordato komiserliğince tanzim edilip dosyaya sunulan nihai raporun ardından firma hakkında 28.09.2020 tarihinde konkordato projesinin tasdikine dair karar verildiğini, tasdik edilen proje gereği alacağın tasdik tarihinden itibaren 12 ay ödemesiz 48 ay eşit taksitle ödenmesine ve İİK’nun 308/B. maddesi gereğince depo kararı verilmesine ve bu nedenle dava açmaları için 1 aylık süre verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulduğunu, bu hükmün müvekkili bankanın menfaatinin zedelenmesini önleyecek hukuki enstrümanların hiçbirinin kullanılmaması sonucunu doğuracak şekilde usul ve yasaya aykırı olarak tesis edildiğini, müvekkil banka alacağının kayıt kabulü ile tespiti ve borç tutarının İcra İflas Yasası’nın 308/b maddesi uyarınca konkordato tasdik kararı veren Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından belirlenecek bir bankaya borçlu davalı tarafından yatırılmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.09.2020 tarih ve 2018/838 esas ve 2020/516 karar sayılı kararla konkordato talebinin tasdikine karar verilen borçlu davalı şirketin, müvekkili bankaya 13.12.2018 tarihi itibariyle 112,492.54-TL nakdi 41.600,00-TL gayri nakdi riski olmak üzere toplam 154.092,54-TL olarak bildirilen alacağının 82.696,38-TL’lik kısmının kabul edildiğini, geçici mühlet tarihindeki banka alacağı dikkate alındığında reddedilen alacak miktarının 41.437.77-TL olduğunu, 13.12.2019 tarihindeki nakdi alacak tutarı dikkate alındığında ise reddedilen alacak miktarının 96.086,12-TL olduğunu, kesin mühlet tarihinden sonra karşılıksız yazılarak nakde dönen çeklerden kaynaklı olarak, 13.05.2019 tarihi itibariyle 131.658,30-TL olan nakdi risk, alacak kaydı talebinde bulundukları 13.12.2019 tarihi itibariyle 178.781,50-TL olduğunu ve 47.123,20-TL tutarında fark ile anapara riski oluşturduğunu, çekişmeli hale gelen bu tutarın kayıt kabulü ile tespiti ve anılan borç tutarının mahkeme tarafından belirlenecek bir bankaya borçlu davalı tarafından yatırılmasına, yargılama giderlerinin hakkında konkordato tasdik kararı verilen borçlu davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Yargılama sonunda tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen ve mahkememizce de benimsenen kök ve ek rapora göre; davacının nakdi kredilerden kaynaklanan alacağa ilişkin davasının kabulü ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/838 esas ve 2020/516 karar sayılı dosyasında tasdikine karar verilen konkordato projesinden davacının alacak kaydı yaptırdığı meblağ üzerinden adi alacak olarak kabul edilen (152.324,15-TL – 82.696,38-TL = 69.627,77-TL) 82,696,38TL dışında itiraz edilerek çekişmeli hale getirilen ve konkordato projesinde yer almayan adi alacak niteliğindeki banka kredilerinden kaynaklanan 41.437,77-TL adi alacağının konkordato projesinde kabul edilen kısımla birlikte tasdik edilen konkordato projesindeki koşullarla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yine davacının gayrinakdi alacağa ilişkin davasının kabulü ile çek karnesinden (çek yaprağından) kaynaklanan toplam 12.220,00-TL gayrinakdi alacağın davalı tarafından davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine karar verilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılarak, açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacının nakdi kredilerden kaynaklanan alacağa ilişkin davasının Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/838 esas 2020/516 karar sayılı dosyasında tasdikine karar verilen konkordato projesi kapsamında 41.437,77-TL adi alacağının konkordato projesinde kabul edilen kısım ile birlikte tasdik edilen konkordato projesindeki koşullar ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının gayri nakdi alacağa ilişkin davasının kısmen kabulü ile, çek karnesinden (çek yaprağından) kaynaklanan toplam 12.220,00-TL gayri nakdi alacağın davalı tarafından davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; gayrinakdi risk bakımından verilen karar hatalı olduğunu, yerel mahkemece gayrinakdi riskin 12.200 TL olduğu kabul edilmiş ise de dosya incelendiğinde 18.07.2022 ve 11.11.2022 tarihlerinde davalı/borçlu tarafından toplam 22 adet çek iade edilmiş ise de iş bu 22 adet çekin 12 tanesi karşılıksız çıktığını, toplam 23.070,00 TL ödenmemiş durumda olduğunu, bu hususta bilirkişi raporlarına itiraz edilmiş ise de itirazımız dikkata alınmadan karar tesisi edilmiş olmakla, halihazırda gayri nakdi risk bakımından 12.200.00 Tl üzerinden karar tesisi edilmesi hatalı olduğunu, müvekkil bankanın alacağının eksik hesaplandığı sabit olmakla, alacağın adi alacak olaak kabul edilmesi hatalı olduğunu, banka tarafından kullandırılan kredilerin detayı bilirkişilerce yerinde inceleme yapılarak tespit edildiğini, konkordato dosyasında, müvekkil bankanın alacağının 82.696,38 TL olarak belirlendiğini, davalı firma ile müvekkil banka arasında 22.06.2016 tarihinde akdedilen 250.000,00 TL limitli kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı …’nın müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu banka kayıtları ve bilirkişi raporunda sabit olduğunu, Maliki … olan; … ili, … … ada, … parselde bulunan zemin kat … numaralı bağımsız bölüm üzerine 29.07.2016 tarih ve … yevmiye numaralı işlem ile davalı şirketin müvekkil banka tarafından açıldığını ve açılacak tüm nakdi ve gayrinakdi krediler ile doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere yine müvekkil banka lehine 1. Dereceden 220.000,00 TL’lik ipotek tesis edildiğini, bu hususun bilirkişi raporu ile de ortaya bir kez daha konulduğunu, hem konkordato dosyasında hem de alacak davasında dikkate alınması gereken en önemli husus olduğu vurgulamak gerektiğini, dolayısı ile ortada bu kapsamda verilmiş bir ipotek teminatı var iken müvekkil bankanın adi alacaklı kabul edilerek adi alacaklılar için kanunda öngörülen “geçici mühlet tarihi ile faiz işletilemeyeceği hususunun” kabulünün mümkün olamayacağını, bir an için aksi düşünülse dahi; konkordato dosyasında yapılan hesaplamalarda geçici mühlet tarihine kadar işlemiş faiz tutarları da dikkate alınmadığını, konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmiş alacaklar dışındaki alacaklar açısından faiz işlemesinin duracağına dikkat edilmesi gerektiğini, konkordatoda aksine hüküm bulunmadıkça, âdi alacaklar için de faiz işlemesi duracağını, bu halde, sadece, kesin mühletinin verildiği tarihe kadar faiz hesaplanır ve bu faiz, anaparaya ekleneceğini, kesin mühlet için geçerli olan hükümler, geçici mühlet süresi için de kıyasen uygulandığını, bu durumda davalı firma için verilen geçici mühlet tarihine kadar işlemiş faiz ve bu faizden kaynaklanan diğer kalemlerin hesaplanarak anapara tutarı üzerine eklenmesi gerekirken doğrudan 28.12.2018 tarihinde borçluya tebliğ edilen ihtarnamenin arka yüzünde yer alan “82.696,38 TL tutarında anapara” tutarı dikkate alındığını, oysa ki kanunen bu tutarın üzerine, geçici mühlet tarihine kadar işlemiş bütün faiz kalemleri eklenerek alacağın belirlenmesi gerekeceğini, takibin başlatıldığı tarih olan 05.03.2019 tarihinde anapara, 106,526.30 TL iken 03.01.2023 tarihinde 129,596.30 TL olduğunu, bu hali ile banka alacağının adi alacak olarak kabul edilerek faiz işletilmeden 41.437.77. TL üzerinden kabul edilmesi hatalı olduğunu, istinaf sebepleri doğrultusunda istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılması yargılama giderleri ve vekalet ücretinin, borçlu davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, İcra İflas Kanunu’nun 308/b. maddesi gereğince konkordatonun tasdikinden sonra açılan çekişmeli alacağın tahsiline ilişkindir.HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, istinaf edilen nihai kararda ayrıntıları yazılı açıklama, yasal sebep ve gerekçelere göre, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda yapılan tespit ve değerlendirmelerin dosya içeriğine ve mevzuata uygun olduğu, mahkemenin kanıtları taktirinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, dolayısıyla istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nun 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 05/04/2023 tarih ve 2021/693 E – 2023/232 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4.maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 29/05/2023