Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/951 E. 2023/966 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/951
KARAR NO: 2023/966
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2022
ESAS NO: 2021/952
KARAR NO: 2022/570
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/05/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 25/05/2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/07/2022 tarih ve 2021/952 Esas – 2022/570 sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, davacı kooperatifin ortağı olduğunu, kooperatifin 21/06/2015 tarihli genel kurulda kooperatifin devam eden konut inşaatlarının maliyetinin karşılanabilmesi için her bir üyenin 9.500,00-TL ödemesine, ödemelerin gününde yapılmaması halinde aylık %1.5 gecikme zammı alınmasına karar verildiğini, davalının bu maddi yükümlülüğü yerine getirmediği gibi genel kurul öncesi dönemlerden de aidat borcu bulunduğunu, bu nedenle Kayseri (kapatılan) 6. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu, alınan kararın kooperatifin tüm ortaklarını bağlayacağından bahisle davanın kabulü ile Kayseri (kapatılan) 6. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalının vaki itirazının iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, ayrıca yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; itirazın iptali dava açma süresinin 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğundan süresinde açılmayan davanın usulden reddinin gerektiğini, itiraza konu ödeme emri incelendiğinde aidat borcu alacağının dayanağı 15/05/2011 tarihli genel kurul kararı ve kesin hesap neticesi üye borç tablosu olduğunu, davalının kesin hesap sonrası hiç bir borcu kalmadığının imza altına alındığından bahisle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, takip konusu bedelin yüzde 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “…Toplanan deliller yapılan yargılama sonucunda; kooperatif tarafından yapımı tamamlanan etap için bağımsız bölüm malikine tahakkuk ettirilen bedelin ödenerek tapunun davacıya verildiği, kooperatifin terkin edilmediği ve inşaatlara devam ettiği, davacı kooperatifin teslim edilen daire yönüyle davalıdan inşaat bedeli talebinde bulunduğu, bu bedelin 7410 sayılı yasanın 2.maddesinde belirtilen yönetim giderlerinden olmadığı anlaşılmakla 7410 sayılı yasanın 2.maddesi dikkate alınarak” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin, gerekçeli kararını 7410 sayılı kanun 2. Maddesi ile 1163 sayılı kanuna eklenen Geçici 11 . Maddeye dayandırdığını, öncelikle, kanunun aradığı şartlar (ilk başta da etap uygulamasına ilişkin şart) müvekkili kooperatif açısından yerinde olmadığını, zira müvekkili kooperatifin etap uygulaması bulunmamakta, sadece ekonomik ve teknik sebeplere dayalı olarak yıllara sari inşaatları bulunduğunu, mahkemece, anılan kanun hükmünün emrettiği şartların oluşup oluşmadığı yönünde gereken araştırma da yapılmadığını, nihayetinde ise, gerekçeli kararın dayandırıldığı 1163 sayılı kanuna 7410 sayılı kanun 2. maddesi ile eklenen geçici 11. madde, Anayasa Mahkemesinin 13/02/2023 tarih ve 2022/129 E. 2023/29 K. sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Anılan iptal kararı 09/03/2023 tarihli Resmi Gazetede de yayınlanmış olmakla, karar hukuki dayanaktan tamamen yoksun kalındığını, dava konusu alacağın, kooperatif genel kurul kararına dayalı, Kayseri BAM ve Ankara BAM kararları ile Yargıtay kararları karşısında kanuna uygun, tahsili açısından hiç bir kanuni engel bulunmayan haklı bir alacak olduğunu, bu sebeplerle haksız itirazın iptali gerekirken talebimizin reddedilmiş olmasının kanuna ve yüksek mahkeme içtihatları ile emsal kararlarına aykırı olduğunu belirterek; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/07/2022 tarih ve 2021/952 E. 2022/570 K. sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne, ilk derece ve istinaf yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; İstinafa cevap dilekçesinde belirttikleri ve Dairece resen dikkate alınacak nedenlerle ve fazlaya ilişkin her türlü hakkı saklı kalmak kaydıyla; davacı tarafın istinaf başvurusuna karşı beyan ve itirazlarının kabulüne, davacının istinaf başvuru talebinin reddine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına,karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacak istemi ile başlatılan ilamsız icra takibinde borca itirazın iptali talebine ilişkindir.İtirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir. Takibe etkili itirazın iptali davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. Genel hükümlere göre her türlü ispat olanağının varlığı, takip talepnamesinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Şu durumda davacı yan takip talebinde ve ödeme emrinde 14.453,00 TL aidat ve 2.619,00 TL gecikme faizi talep etmiş, talebinin dayanağını 21.06.2015 tarihli genel kurul kararı ve 15.05.2011 tarihli genel kurul kararı olarak göstermiş olmakla ve dava dilekçesinde de 9.500,00 TLnin konut inşaat maliyeti ve 4.953,00 TL’nin eski aidat borcu olduğu belirtilmekle takip talebindeki alacağın genel kurul kararları da göz önüne alınarak mahiyeti (konut inşaat maliyeti mi aidat borcu mu olduğu) bilirkişiden rapor alınarak asıl alacak ve faiz tutarı takip tarihi itibariyle belirlenmelidir. Aynı zamanda 15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve dolayısıyla dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. Maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 09.03.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 16/02/2023 tarih 2022/126 Esas 2023/29 Sayılı kararı ile iptaline karar verilmiş olmakla Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 20/01/2022 tarih ve 2021/6310 E – 2022/185 K sayılı ilamına göre ve davaya konu icra takibindeki dolayısıyla işbu davadaki dava konusu edilen alacak kalemlerinin herbiri yönünden ayrı ayrı olmak üzere alacağın mahiyetleri ve kapsamı nazara alınarak bir değerlendirme yapılıp sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken davanın reddi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK’nun 355. Maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda istinaf eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yukarıda belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince istinafa konu edilen yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 06/07/2022 tarih ve 2021/952 Esas – 2022/570 Karar sayılı nihai kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, HMK. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.24/05/2023