Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/909 E. 2023/925 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/909
KARAR NO: 2023/925
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/03/2023
ESAS NO: 2021/522
KARAR NO: 2023/136
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:17/05/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:24/05/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/03/2023 tarih ve 2021/522 Esas 2023/136 Karar sayılı ilamına karşı ,davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını, Davacı şirket bünyesinde iş sözleşmesi ile bağlı çalışan tanker şoförü … tarafından 10/2/2021 tarihinde davalı … Anonim Şirketi’nin … şubesine 10.500 litre akaryakıt teslim edilmiş olduğunu, akaryakıt … şirketi çalışanı/yetkilisi … tarafından teslim alınmış olduğunu, bu hususta davalı çalışanının/yetkilisinin imzalamış olduğu veresiye fişi mevcut olduğunu, bunun dışında, yine davacı şirket çalışanı … tarafından 10/2/2021 tarihinde … şirketinin organizede bulunan şubesine 18.017 litre akaryakıt teslim edilmiş olduğunu, akaryakıtın teslim edildiğine dair … çalışanı/yetkilisi … isimli şahıs tarafından veresiye fişi imzalanmış olduğunu, davacı şirketin, davalı şirkete akaryakıt teslim ettiğine dair kantar fişleri de mevcut olduğunu, davalıdan olan alacağına istinaden davacı şirket 12/2/2021 tarihinde 172.527,85 TL bedelli fatura düzenleyerek davalı şirkete göndermiş olduğunu, faturanın davalı şirkete tebliğ tarihi 12/2/2021 tarihi olduğunu, davalının 8 gün içerisinde faturaya itiraz etmediğini ve iade faturası kesmediğini faturayı defterlerine işleyerek kabul etmiş olduğunu, davalının faturadan kaynaklı KDV yi kullanmış olduğunu ancak davalının davacıya olan borcunu ödememiş olduğunu, bu sebeple davacı tarafından davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının davacı nezdinde hak kaybına sebep olmaması amacıyla ve uzun sürecek yargılama sürecini göz önüne alarak ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekmekte olduğunu, davacının, davalı ile arasında olan ticari ilişki gereği üzerine düşen vazifeyi yerine getirerek teslim etmesi gereken akaryakıtı teslim ettiğini, davalının faturaya itiraz etmediğini, davalı … zaman kazanarak mal kaçırma çabasında olduğunu, davacı ile davalı arasındaki satış ilişkisine istinaden davalı şirkete akaryakıt teslim edilmiş olduğunu, davalıya teslim edilen akaryakıt 9/2/2021 günü akaryakıt dağıtıcı şirket olan … Şubesi’nden temin edilerek, akaryakıt istasyonu bayii olan davacı şirkete ait … plakalı tankere doldurulmuş olduğunu, ibraz etmiş oldukları teslim fişinde görüldüğü üzere (EK 5) plakası verilen tanker …”’un sevk ve idaresinde olduğunu, … isimli çalışan … da bulunan tesisten yola çıkarak, davacının bulunduğu Konya iline hiç uğramadan, Kayseri iline gitmiş ve … firmasına 10/2/2021 günü akaryakıtı boşaltarak teslim etmiş olduğunu, akaryakıtın … şirketine teslim edildiğine ilişkin kantar fişleri bulunmakta olduğunu, davalı şirkete teslim edilen akaryakıt bedeli alacağından dolayı davacı şirket 12/2/2021 tarihinde fatura düzenlemiş olduğunu, bedeli ödemekten kaçınan davalıya karşı 5/4/2021 tarihinde Konya 2. İcra Dairesi … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup, davalının yetki itirazı üzerine icra dosyası Kayseri Genel İcra Dairesine gönderilmiş olduğunu, burada devam eden icra takibine davalının itiraz ettiğini, davalı şirketin, icra takibi başlatılan 5/4/2021 tarihinde iade faturası kesmiş olduğunu, davalı, kendisine 12/2/2021 tarihinde tebliğ (e-fatura) edilen faturaya süresi içerisinde itiraz etmemekle birlikte icra takibi başlatılana kadar herhangi bir iade faturası da kesmediğini, davacı tarafından başlatılan icra takibini haksız ve kötü niyetli olarak boşa çıkarma çabasında olan davalı faturanın kendisine tebliği tarihten yaklaşık 2 ay sonra iade faturası kesmiş olduğunu, kaldı ki davalı akaryakıtı davacıya iade etmemiş olup, kullanmış olduğunu, davalı faturayı ticari defterlerine işlemiş ve vergi dairesine bildirmiş olduğunu, davalının takip konusu faturayı kabul ederek KDV vb. imkanlarından faydalanmış olduğunu, bu aşamada, davalının faturayı kabul etmediğini iddia ederek iade faturaları kesmesi ve icra takibine itiraz etmesinin TMK m. 2 dürüstlük kuralına aykırı olup kötü niyetli olduğunu, Yargıtay kararlarında görüldüğü üzere: davalının faturanın tebliğinden 8 gün içinde faturaya usulüne uygun şekilde itiraz etmesi gerektiğini ancak somut olayda davalı faturaya itiraz etmemiş olmakla birlikte, iade faturasını dahi yaklaşık 2 ay sonra kesmiş olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararında ifade edildiği üzere; somut olayda ekte ibraz etmiş oldukları veresiye fişlerindeki imzaların davalı şirkette hangi çalışana/yetkiliye ait olduğu tespit edilmelisi gerektiğini, Mahkemeye ibraz etmiş oldukları teslim fişleri ve kantar fişi ile akaryakıtın davalıya teslim edildiğinin ispatlanmış olduğunu, buradan sonra aksini ispat yükünün davalı olduğunu belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların gerçek dışı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, davacı, tarafından faturaya konu malların davalı şirkete teslim edilmemiş olduğunu, bu hususun tanık beyanlarıyla da ispatlanacak olduğunu, davacının davalı şirkete faturaya konu malları teslim etmediği için davalının ticari zararına da neden olmuş olduğunu, buna rağmen davacı tarafından davalıya teslim edilmeyen malların bedelinin davalı şirkete fatura edilmiş olduğunu, 10.02.2021 tarihli … seri numaralı ve 172.527,85 TL bedelli davalıya düzenlenen faturanın davalı şirkete gönderilmiş ve muhasebe departmanının bilgisizliği nedeniyle davalı şirketin defterine işlenmiş ve vergi dairesine bildirilmiş olduğunu, davalı şirketin ise tüm bunlardan davacının, haksız ve kötüniyetli olarak aleyhinde yaptığı Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra rakibi ile haberdar olmuş olduğunu, devamında davacı tarafından mallar teslim edilmediğinden faturalar iade edilmiş olduğunu, Öyle ki, davacı tarafından bahse konu fatura bedeli karşılığında malların davalıya teslim edilmediğini, İddia edildiği gibi davalı şirketin, davacıya karşı bahse konu fatura veyahut başkaca bir borcu bulunmadığını, davalı tarafından fatura konusu malların teslim edildiği iddiasına ilişkin birtakım irsaliyeler sunulmuş olsa da söz konusu irsaliyelerde adı geçen şahısların davalı şirketle alakası olmadığını, bu hususta davalı şirketin çalışanların listesinin gönderilmesi için Kayseri SGK İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasını talep Ettiklerini, davalının, muhasebe departmanının hatalı işlemi ve davacı şirketle süregelen iş ilişkisi bulunması nedeniyle faturaya itiraz için belirlenen 8 günlük süreyi geçirmiş bulunmakta olduğunu, ancak tek başına bu husus fatura içeriğinin kabulü anlamına gelmediği gibi faturanın kesinleşmesini de sağlamamakta olduğunu, kabul manasına gelmemekle birlikte davacının, davalı şirkete fatura edebileceği bir işin varlığının söz konusu olması halinde mevcut fatura bedeli kadar iş yapılıp yapılmadığı, işin süresinde ve ayıptan ari yapılıp yapılmadığının tespiti ile taraflar arasındaki alacak-borç miktarının bu hususa göre belirlenmesi gerekmekte olduğunu, konuya ilişkin Yargıtay kararları olduğunu, belirtilen Yargıtay kararları doğrultusunda, davacının öncelikle davalı şirket ile ticari ilişkisini, mevcut sözleşme şartlarını, mevcut sözleşme şartlarına uygun ifayı / faturanın verilmesine neden olan işin yapılmış olduğunu, fatura bedeli kadar iş yapıldığını, yapılan işi eksiksiz ve tam olarak davalı şirkete teslim ettiğini, yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispatlamalı, faturayı dayanaklandırması gerektiğini, aksi halde tek başına faturaya yasal süresinde itiraz edilmemiş olması yazılı işin yapılarak davalıya teslim edildiğini, faturanın kesinleştiğini göstermeyeceğini, davacı tarafından iş tamamlanmadığından hak ediş de bulunmamakta olduğunu, bu nedenle davalı şirketin temerrüde düşürülmesi ve fatura tarihi itibariyle faiz işlemesi de kabul edilemez olduğunu, davacının %20 icra ve inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacı icra ve inkar tazminatı talep etmişse de ortada likit bir alacak bulunmadığını belirterek davanın reddi ile davacı kötüniyetli olduğundan davalı lehine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “….Mahkememizce yapılan açık yargılama sonucunda; her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, davacının takip konusu 10/02/2021 tarihli fatura alacağı nedeni ile alacaklı olup olmadığının tespiti için deliller toplanmış ve taraf defterlerinin incelenmesi ile 08/04/2022 ve 02/09/2022 tarihli bilirkişi raporlarının alındığı görülmüştür. Davalının takip konusu fatura nedeni ile süresi içinde itirazda bulunmadığı ve vergi dairesine Form BA beyanında bulunmasından sonra 05/04/2021 tarihinde icra takibi başladıktan sonra iade faturası kestiği görülmüş olmakla bu hali ile yasal koşullara uygun olarak süresi içinde iade faturasının bulunmaması ile davacının mal teslimini ispat ettiği Mahkememizce değerlendirilmiş ve davalının söz konusu faturadan kaynaklı ödeme yaptığını alınan raporlar ile de ispat edemediği görülmüştür. Davalının delilleri arasında yemin delilinin olması nedeni ile davalı tarafa yemin hatırlatılmasına rağmen yemine başvurulmamış ve böylece davacının davasında haklı olduğu anlaşılarak, Davanın kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın iptali ile takibin 172.527,85 TL asıl alacak üzerinden devamına, kabul edilen alacak bedeli olan 172.527,85 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve hüküm kurulmuştur. Kurulan hüküm ile;1-DAVANIN KABULÜ İLE, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın iptali ile takibin 172.527,85 TL asıl alacak üzerinden devamına, 2-Kabul edilen alacak bedeli olan 172.527,85 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafça teslim edildiği iddia edilen malların müvekkili şirkete teslim edilmemiş olduğunu, teslime ilişkin davacı tarafça herhangi bir delilin dosyaya sunulmadığını, davacı teslimi ispatlayamadığı halde sırf BA BS formundan sonra iade faturası kesilmiş olmasının gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını, davalı tarafından fatura konusu malların teslim edildiği iddiasına ilişkin bir takım irsaliyeler sunulmuş olsa da söz konusu irsaliyelerde adı geçen şahısların müvekkil şirketle alakasının olmadığını, bu husussun SGK dan gelen yazı cevapları ile ortaya konulduğu halde davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya hakkaniyete aykırı olduğunu, yerel mahkemece davalı tarafça koşullara uygun olarak süresi içinde iade faturasının bulunmaması ile davacının mal tespitini ispat ettiği şeklinde bir belirlenmeye gidilmiş ve davanın kabulüne karar verildiğini, ancak bu belirlemenin hatalı olduğunu, 8 günlük yasal sürenin geçirilmiş olmasının tek başına fatura içeriğinin kabul edildiğinin anlamına gelmeyeceğini, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile borcun müvekkili ticari defterlerinde sıfır olduğunun tespit edildiğini, davacı tarafın müvekkilin ticari defterlerine dayandığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının %20 icra ve inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, yerel mahkemece aleyhlerine icra inkar tazminatına hükmedilmiş olmasının kabul edilemez olduğunu, tüm bu nedenlerle tehiri icra taleplerinin kabulü ile karar kesinleşinceye kadar icranın geri bırakılmasını, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddi ile icra inkar tazminatının reddini, davacı tarafından kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığı ve davanın kötüniyetli olarak açıldığı için müvekkili lehine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinden özetle; davalının haksız istinaf taleplerinin reddi ile yerel mahkeme kararının onanmasını, davalının dayanaksız olan tehiri icra talebinin reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, davalının cevap dilekçesindeki savunmalarına, somut olayda davacının iddiasının mahkemece aldırılan bilirkişi raporları ve dosyadaki diğer delillerle ispatlanmasına, davalı yana yemin delili için verilen kesin süre de davalı vekilinin beyanda bulunmadığının ve yemin metni sunmadığının görülmüş olmasına, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, kanıtları takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmış olmasına göre ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde aşağıda belirtilen husus dışında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı değerlendirilmiştir.Sonuç itibariyle; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu, dolayısıyla usul ve yasaya uygun mahkeme kararına yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/03/2023 tarih ve 2021/522 Esas 2023/136 Karar sayılı ilamına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gerekli olan 11.785,38 TL istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 2.946,35TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 8.839,03TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf eden davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nun 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’ nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibarıyla KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.17/05/2023