Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/866 E. 2023/870 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/866
KARAR NO: 2023/870
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/03/2023 (ARA KARAR)
ESAS NO: 2022/1092
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
KARAR TARİHİ: 10/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 10/05/2023
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 15/03/2023 tarih ve 2022/1092 E sayılı ARA kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin ibraz ettiği dava dilekçesinden özetle: Mahkemenin 14/03/2023 tarihli celsesindeki beyanıyla ve dava dilekçesiyle, alınan genel kurul kararının yürütülmesinin durdurulmasını tedbiren talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde dava konusu genel kurul kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verilebileceği, davanın,genel kurul kararının yasalara ve afaki iyi niyet kurallarına aykırılık iddiası ile açıldığı, davacının iddiasında haklı olup olmadığının yargılamaya muhtaç olduğu,mevcut deliller itibariyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağının ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı hususlarının da yaklaşık olarak ispat edilemediği anlaşıldığından davacı vekilinin 19/10/2022 tarihli genel kurul kararının 3 numaralı bendinin, 19/10/2022 tarihli 2022/2, 2022/3 sayılı ve 10/11/2022 tarihli 2022/4 sayılı genel kurul kararlarının tedbiren yürütmesinin geri bırakılması talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin genel kurul kararının yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin REDDİNE, …” şeklinde karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde detaylı bir biçimde izah edildiği üzere; çok sayıda gayrimenkule sahip olan davalı şirketin kurucusu ve sahibi müteveffa …’nun ölümünden sonra şirkete ait tüm hisselerin müteveffanın 10 yaşındaki kızı …’ya kalmış olup, bunun akabinde …’nun yıllar önce boşanmış olduğu eşi ve …’in velisi olan … tarafından velayeti kötüye kullanmak suretiyle bir dizi genel kurul kararı alınmış olduğunu, anılan genel kurul kararları ile davalı şirketin hisselerinin ve sınırsız temsil/ilzam yetkisi; şirket ile hiçbir alakası olmayan, tek vasfı …nin akrabası olmak olan …’in eline terk edilmiş olup bunun akabinde şirket bankaya olan kredi borçları da dahil olmak üzere hiçbir borcunu ödememeye başlamış olduğunu, bu sebeple icra takipleriyle karşı karşıya kalmış olup, şirketin merkezinin kağıt üzerinde şirket faaliyetleri ile hiçbir ilgisi olmayan adreslere taşınmış olduğunu, böylelikle alacaklıların alacaklarına kavuşmasının engellenmesinin amaçlandığını, şirketin, şirket sahibi küçüğün, şirket alacaklıların menfaatlerinin hiçe sayılmış ve sayılmakta olduğunu, bahse konu genel kurul kararlarının şirketin temel yapısını bozması ve sermayenin korunması hükümlerine aykırı olması nedeniyle tarafça anılan genel kurul kararlarının hükümsüzlüğünün tespiti talebi ile eldeki davanın ikame edilmiş olduğunu, ayrıca taraflarınca tedbiren TTK m. 449 hükmü uyarınca dava konusu genel kurul kararlarının yürütülmesinin geriye bırakılmasının talep edilmiş olup söz konusu talebin yerel mahkemenin 15.03.2023 tarihli ara kararı ile reddedildiğini, anılan kararın açıkça hukuka aykırı olup ortadan kaldırılması, dava konusu genel kurul kararlarının yürütülmesinin geriye bırakılmasının zorunluluk arz ettiğini, 1. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karara gerekçe olarak davalı şirket ve şirket yetkilisinin cevaplarında genel kurul kararlarının şirketin temsili ve varlığının devamı amacıyla yapıldıklarını belirtmiş olmalarının, iddiaların haklı olup olmadığının yargılamayı gerektirmesini, mevcut deliller itibarıyla hakkın HMK m. 389/1 hükmünde öngörülen şartların yaklaşık olarak ispat edilememesini gösterdiğini, yerel mahkeme kararının ve gerekçesinin kabulünün mümkün olmadığını, davalı şirket ve yetkilisinin dava konusu genel kurul kararlarının şirketin devamlılığı için yapıldığına yönelik savunmalarının gerçeği yansıtmadığın ilk bakışta bile anlaşıldığını, 23.01.2023 tarihli dilekçede detaylı bir biçimde izah edildiği üzere, şirketin devamının şirket hissesi devretmeksizin de sağlanabileceğini, tarafların beyanlarının aksine somut olayda şirketin devamı için hisse devri yapılmaksızın başvurulabilecek yollar olduğunu, bu yolların dururken şirket hissesinin ve müdürlüğünün şirket ile hiçbir ilgisi olmayan, tecrübesiz ve tek vasfi …’in velisinin akrabası olmak olan bir kişinin eline mahkum edildiğinin açık olduğunu, ayrıca, Hisse devrinin ve müdür atamasına makul bir açıklama yapamayan tarafların, şirket merkezinin kağıt üzerinde alakasız adreslere taşınması hususunda da akla yatkın bir izahat getirememiş olup dosya kapsamında mevcut ilgili vergi dairelerinden gelen müzekkere cevaplarının ise söz konusu adres değişikliği ile ilgili yapılan açıklamaların doğru olmadığını gösterdiğini, açıklanan nedenlerle haklı istinaf başvurusunun kabulüne, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1092 Esas sayılı dosya 15.03.2023 tarihli ara kararın ortadan kaldırılmasına, 19.10.2022 tarihli 2022/01 sayılı genel kurul kararının 3 numaralı bendinin, 2022/02, 2022/03 sayılı ve 10.11.2022 tarihli 2022/04 sayılı genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Derdest dava, davalı şirketin 19/10/2022 tarihli 2022/01 sayılı genel kurul kararının 3 numaralı bendinin, 2022/02, 2022/03 sayılı ve 10/11/2022 tarihli 2022/04 sayılı genel kurul kararlarının tamamının hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesi taleplerine ilişkindir. Davacı, öncelikle ihtiyati tedbir olarak davalı şirkete …’ın, mahkeme aksi kanaatte ise resen seçilecek bir kişinin ihtiyati tedbiren kayyum olarak atanmasını istemiştir. Mahkeme 22/12/2022 tarihli gerekçeli ara kararı ile, T.T.K’nın 449. Maddesi gereğince davalı şirket yönetim kurulunun işbu ihtiyati tedbir talebi yönünden görüşünün alınmasına, daha sonra tedbir talebinin değerlendirilmesine karar vermiştir.
Davacı vekili 23/01/2023 tarihli dilekçe ile ayrıca dava konusu genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılması mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini de istemiştir.
Mahkeme davacının dava dilekçesi ile, istediği davalı şirkete tedbiren kayyum atanması talebiyle ilgili olarak 29/11/2022 tarihli gerekçeli ara kararı ile reddine karar vermiştir.
Davacı vekilinin 23/01/2023 tarihli dilekçe ile istediği, dava konusu genel kurul kararlarının yürütülmesinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin de reddine dair 14/03/2023 tarihli duruşmanın (12) nolu kısa ara kararı ile karar vermiş, bu kısa ara karar yönünden ayrıca gerekçeli olarak 15/03/2023 tarihli ara karar tesis etmiştir. Davacı vekili işbu ara kararını süresinde istinaf etmiştir.
İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş olan gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Derdest işbu davalı şirketin dava konusu edilen genel kurul kararlarının hükümsüzlüğünün tespiti talebine ilişkin davada istenen, dava konusu genel kurul kararlarının icrasının (yürütülmesinin) durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin kabulü için yasaca aranan gerekli ve yaklaşık ispata dair yeterli koşulların, bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamına göre bulunmadığından, reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle ve mahkemece de istinaf edilen ara kararı ile davacı tarafın söz konusu mahiyetteki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olduğundan, istinaf edilen gerekçeli ara kararda yazılı ayrıntılı açıklamalar, yasal sebep ve gerekçeler ile mevcut dosya kapsamı birlikte gözetildiğinde, istinaf edilen ara kararda usul, yasa ve mevcut dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, ara kararının hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 15/03/2023 tarih ve 2022/1092 E sayılı ARA KARARININ hukuka uygun olduğu anlaşılmakla istinaf eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle HMK’nın 362/1-f ile 391/3 maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.10/05/2023