Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/846 E. 2023/832 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/846
KARAR NO: 2023/832
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2023 (EK KARAR)
ESAS NO: 2022/521 D.İş
KARAR NO: 2022/523 D.İş
TALEBİN KONUSU: İhtiyati Haciz Kararına itiraz
KARAR TARİHİ: 05/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 05/05/2023
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 22/02/2023 tarih ve 2022/521 D.İş E sayılı EK kararına karşı süresi içinde muteriz/borçlu vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden vekilinin ibraz ettiği talep dilekçesinden özetle: Sundukları bonoya istenen İİK 257. Maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 12/12/2022 tarihli kararıyla İİK 257. Md gereğince ve %15 teminat karşılığında 164.576,00TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
Karşı taraf borçlu vekili işbu karara 01/02/2023 tarihli dilekçesiyle itiraz etmiştir.
İtiraz dilekçesinde;Verilen ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini, ihtiyati haciz talep edilen bonodaki imzanın müvekkiline ait olmaması ve karşı tarafa borcu bulunmaması nedeniyle Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2023/69 esas sayılı dosyası ile yetkiye, borca ve imzaya itiraz ettiğini, takibe konu senet üzerinde ödeme yeri ve düzenleme yeri bulunmadığını, yetkili icra müdürlüğünün Mersin İcra Müdürlükleri ve mahkemeleri olduğunu, itirazlarının kabulü ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/12/2022 tarih 2022/521 esas ve 2022/523 karar sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Somut olayda, borçlu tarafından mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ancak talebin dayanağı bononun incelenmesinde ihtilaf halinde Kayseri mahkemelerinin yetkili olduğunun yazılmış olduğu, senet üzerindeki imzaların borçluya ait olmadığı hususunun ise yargılamayı gerektirdiği kanaatine varılmakla, ihtiyati hacze dayanak yapılan belgeler itibariyle alacağın yaklaşık ölçüde ispatlandığı anlaşılmakla ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-İhtiyati hacze yapılan itirazın reddine,…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu ek karara karşı muteriz/ borçlu vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Muteriz/ borçlu vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme tarafından alacaklının talebi ile müvekkili aleyhine 27.10.2022 vade tarihli, 164.576 TL bedelli bononun vadesinde ödenmemesi nedeni ile ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haciz kararı neticesinde Kayseri Genel İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ihtiyati haciz talep edilen bonodaki imzanın müvekkiline ait olmaması ve müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmaması sebebiyle tarafça Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/69 esas sayılı dosyası ile yetkiye, borca ve imzaya itiraz edildiğini, 15.03.2023 tarihli celsede 2023/155 Karar sayılı ilam ile takibin yetkisiz yerde açılmış olması nedeniyle başkaca itirazları değerlendirilmeden yetkisizlik kararı verilmiş ve kararın kesinleşmiş olduğunu, Bu sebeple söz konusu takipte yetkili İcra müdürlüğünün Mersin İcra Müdürlükleri olup ihtiyati haciz talebinin Mersin İcra Müdürlüklerinin bulunduğu yargı çevresindeki mahkemelerden talep edilebileceğini, her ne kadar yerel mahkemece itirazın yetki kuralı bulunduğu gerekçesine dayanılmış ise de yetki kuralının eldeki uyuşmazlıkta tarafların tacir ve tüzel kişi olmadıkları için uygulama alanı bulunmadığını, tarafların tacir sıfatına haiz olmadığını ancak ticari iş olarak kabul edilen işlerde de yapılan yetki sözleşmesinin geçerli olmayacağını, ihtiyati haciz talep eden tarafından da tarafların tacir olduklarına dair herhangi bir delil sunulmadığını, arz edilen ve resen göz önünde bulundurulacak sebepler ile; itirazın kabulü ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/521 D.iş Esas 2022/523 D.İş kararının kaldırılmasına, İtirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin talep eden üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Talep (D.İş dosyası üzerinden), bonoya dayalı olarak İ.İ.K’nın 257. Maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkindir.
Dayanak olarak sunulan bono incelendiğinde; lehtarı (alacaklısı) … (ihtiyati haciz isteyen), keşidecisi (Borçlusu) … (aleyhine ihtiyati haciz istenen), tanzim tarihi 02/08/2022, ödeme günü 27/10/2022, üzerinde Kayseri mahkemelerinin yetkili olduğu da yazılı olan, 164.576,00 TL bedelli ve keşideciye atfen atılı imzalar görünen kambiyo senedi vasfında bono olduğu görülmüştür.
Mahkeme, 12/12/2022 tarihli gerekçeli kararı ile, İ.İ.K’nın 257. Maddesi gereğince ve %15 teminat karşılığında 164.576,00 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı vermiştir.
Borçlu vekili UYAP’tan 01/02/2023 tarihinde sunduğu dilekçesi ile işbu ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir. İtiraz sebepleri olarak bonodaki imzanın itiraz eden müvekkiline ait olmadığını, bonodaki alacaklının adresinin Kayseri olduğunu,yetkili icra müdürlüğünün “Mersin” İcra Müdürlüğü olup, ihtiyati haciz talebinin de Mersin icra dairelerinin yargı alanındaki mahkemeler yani “Mersin” mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüştür.
Mahkeme, ihtiyati haciz kararına karşı itirazı duruşmalı incelemiş, 22/02/2023 tarihli duruşmaya taraf vekilleri katılmış, mahkemece dinlenmişler ve aynı duruşmadaki kısa kararı ile muteriz borçlu vekilinin ihtiyati haciz kararına vaki itirazlarının reddine dair karar vermiş, bu kısa kararı yönünden ayrıca gerekçeli olarak 22/02/2023 tarihli ek karar yazmış, muteriz borçlu vekili işbu ek kararı süresinde istinaf etmiştir.
İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece itirazın duruşmalı olarak incelenmesi sonucu verilen ve istinaf edilen gerekçeli ek kararda yazılı açıklamalar, ihtiyati haciz kararına dayanak bononun ve ihtiyati haciz kabul kararının içerikleri ile dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Talebin bonoya dayalı ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin olduğu, mahkemece İ.İ.K’nın 257. Maddesi gereğince ve teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verildiği, borçlu vekilinin süresinde işbu ihtiyati haciz kararına itiraz ettiği görülmüştür.
İ.İ.K’nın 265. Maddesine göre “Madde 265 – (Değişik: 18/2/1965-538/105 md.) (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. (Ek ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. (Ek fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.; Değişik:2/3/2005-5311/17 md.) İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz…” şeklinde düzenlenmiş olup, ihtiyati haciz kararına yapılabilecek itiraz sebepleri, yasada açıkça ve sınırlı olarak sayılmıştır. İtiraz eden borçlu vekilinin bonodaki imza yönünden yaptığı itiraz sebebi, İ.İ.K’nın 265. Maddesinde sınırlı olarak sayılan ihtiyati haciz kararına itiraz sebeplerinden değildir. Ancak uyuşmazlığın esasına ilişkin açılacak çekişmeli bir davanın yargılanmasında incelenebilecek hususlardandır.İhtiyati haciz kararına itiraz davasında incelenemez. Bu nedenlerle mahkemece imza itirazıyla ilgili itirazın reddine karar vermesinde hukuka aykırı bir yön yoktur. Bu yönden ileri sürülen istinaf sebebi yerinde değildir.
İtiraz eden borçlu vekilinin mahkemenin yetkisi yönünden yaptığı itirazıyla ilgili incelemede: İ.İ.K’nın 265. Maddesine göre borçlunun ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin yetkisine itirazının mümkün olduğu, eldeki bonoda tanzim yerinin ayrıca yazılı olmadığı, bu nedenle T.T.K’nın 777/4 maddesine göre düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı, H.G.K’nın 1996/12-590 sayılı emsal kararına göre tanzim yeri olarak idari birim adının (Kent, İl, İlçe, Bucak, Köy gibi) yazılması gerektiği ve yeterli olduğu, somut dayanak bononun incelenmesinde, tanzim yeri ayrıca belirtilmemişse de, keşidecinin isim ve imzasının bulunduğu yerde yazılı adres kısmında açıkça “…/MERSİN…” olarak yazılı olduğundan tanzim yerinin “Erdemli” ilçesi olduğu anlaşılmıştır. Oysa, ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu vekilince sunulan itiraz dilekçesi incelendiğinde yetkili mahkemenin, yetkili icra dairesi olan “Mersin” İcra Dairesinin bulunduğu yargı çevresindeki mahkemeler olduğu belirtilmiş olup yetkili mahkemenin neresi olduğunun açıkça ismen belirtilmediği, bir an için tevilli olarak belirtildiği kabul edilse bile işbu beyanlarından bunun “Mersin” Mahkemeleri olduğunun belirtildiği şeklinde anlaşılabileceği yani Yetkiye itiraz dilekçesinde yetkili mahkeme olarak “Mersin” mahkemelerinin gösterildiği oysa bono metninde ve ihtiyati haciz talep dilekçesinde de, itiraz eden borçlunun adresinin yani düzenleme yerinin de “Mersin” ili olmayıp “Erdemli” ilçesi olduğu, aksinin de itiraz eden borçlu vekilince iddia ve ispat edilmediği anlaşılmıştır.
Yetki itirazı halinde, itiraz edenin yetki itirazını süresinde yapması gerektiği gibi yetkili mahkemenin neresi olduğunu da usulüne uygun ve doğru bir şekilde bildirmesi gerekir. Bonoda, düzenleme yeri olarak da kabul edilen borçlunun adresi olarak “Erdemli” İlçesi yazılı olduğu halde, itiraz eden taraf yetkili mahkeme olarak “Mersin” İli mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürdüğünden yetki itirazı bu yönden usul ve yasaya uygun değildir. Zira işbu ihtiyati haciz talebi yönünden “Mersin” mahkemesi yetkili değildir.Yetki itirazında bulunan muteriz borçlu taraf doğru yetkili mahkemeyi göstermemiştir.Bu nedenlerle usul ve yasaya uygun şekilde yapılmayan yani yetkili mahkemeyi göstermeyen yetki itirazının da mahkemece kabulü mümkün değildir.
Mahkemece itiraz eden borçlunun ihtiyati haciz kararına mahkemenin yetkisi yönünden yaptığı itirazının belirtilen gerekçeyle reddine karar vermesi gerekirken farklı gerekçeyle reddine karar vermiş olması nedeniyle sonucu itibariyle doğru ise de, gerekçe yönünden usul, yasa ve dosya kapsamına aykırı olduğundan gerekçe yönünden düzeltilerek karar verilmesi gerekmiştir.
Her ne kadar mahkemece bono metninde “Kayseri” Mahkemelerinin de yetkili olduğundan bahisle HMK’nın 17. Maddesi gereğince geçerli bir yetki sözleşmesi olduğu kabul edilerek bu yönden Kayseri Mahkemesinin yani kendisinin yetkili olduğu gerekçesiyle de itiraz eden borçlu vekilinin itirazının reddine karar vermişse de, HMK’nın 17. Maddesindeki yetki sözleşmesinin ancak tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında yapılmış ise hukuken geçerli olacağı, oysa tarafların gerçek kişi olmaları ve mahkememizce tarafların tacir olup olmadıkları yönünden UYAP sisteminden G.İ.B kayıtları sorgulandığında itiraz eden borçlu …’nun potansiyel vergi mükellefi olduğu yani “Gerçek kişi Tacir” olmadığı, dolayısıyla her iki tarafı da tacir olmadığından bono metnindeki “Kayseri” mahkemesinin de yetkili olduğuna dair yetki sözleşmesinin tacirler arasında yapılmamış olması nedeniyle ihtiyati haciz kararının verilmesi yönünden “Kayseri” Mahkemesini yetkili hale getirmeyeceğinden bu yönden mahkemenin gerekçesinin de yerinde olmadığı, ancak yukarıda açıklandığı üzere usulüne uygun bir yetki itirazı olmadığından, itiraz eden borçlu vekilinin itirazının reddi gerekmekle mahkemenin, ihtiyati haciz kararına karşı itiraz eden borçlu vekilinin itirazının reddine dair verdiği ve istinaf edilen 22/02/2023 tarihli ek kararının sonucu itibariyle doğru olduğu, gerekçe kısımlarının yukarıda belirtilen şekilde düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, istinaf edilen kararın sonucu itibariyle doğru olması nedeniyle yukarıda belirtilen şekilde gerekçe kısımlarının düzeltilmesi suretiyle HMK’nın 353/1-b.2 gereğince yeniden karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/02/2023 tarihli ve 2023/521 D.İş Esas, 2023/523 D.İş Karar sayılı Ek kararına karşı itiraz eden borçlu … vekilince yapılmış istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-HMK’nın 353/1-b.2.maddesi gereğice 22/02/2023 tarihli Ek kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçe kısmı yukarıda belirtilen şekilde düzeltilmek suretiyle yeniden karar verilmesine, buna göre;
“1-İhtiyati hacze yapılan itirazın reddine,
2-İhtiyati haciz kararı ile harç alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati hacze itiraz eden tarafın yaptığı yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İhtiyati haciz talep eden tarafça herhangi bir yargılama gideri yatırılmadığı anlaşılmakla, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-İhtiyati hacze itiraz eden tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Dosyaya yatırılan teminatın, işbu ek kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 3.000,00-TL vekalet ücretinin ihtiyati hacze itiraz eden taraftan alınarak ihtiyati haciz talep eden tarafa verilmesine,”
3-İstinaf eden tarafça yatırılmış istinaf karar harcının talebi halinde istinaf eden …’na iadesine,
4-İstinaf başvurusunda bulunan … tarafından yapılan 60,00 TL tebligat gideri ve 103,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 163,00 TL’nin ve 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının ihtiyati haciz talep eden …’dan alınarak istinaf eden …’na verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair,dosya üzerinden yapılan inceleme ile, İ.İ.K’nın 265/Son maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verilmiştir.05/05/2023