Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/845 E. 2023/885 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/845
KARAR NO: 2023/885
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/03/2023
NUMARASI: 2021/843 E. 2023/111 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 11/05/2023
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 01/03/2023 tarih ve 2021/843 E – 2023/111 K kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin “UPS” logosu ile yurt içi ve yurt dışı paket kargo taşımacılığı yaptığını, davalı ile arasında 01.11.2016 tarihli yurt içi taşıma ve cari hesap sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereği davalının gönderilerinin taşınarak, karşılığında faturalar düzenlenip gönderildiğini, ancak gönderilen bazı faturaların bedellerinin tahsil edilemediğini, ödemelerin cari borçla ilgili olduğu, ödenmemesi halinde yasal işlem başlatılacağı konusunda 06.11.2017 tarihli yazı gönderildiğini ancak bir cevap alınamadığını, bunun üzerine 101.552,83-TL tutarındaki taşıma ücretinin tahsili amacı ile Ankara 30. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlu firmanın yetki itirazı ile birlikte borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takip dosyası, Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’ne gönderilerek … Esasını aldığını ve durdurma karar verildiğini, alacaklarının kayıtlar ve delillerle sabit olduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeni ile %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, sunulan ve dava konusu edilen 01.11.2016 tarihli sözleşmenin yürürlükte olmadığını, asıl sözleşmenin 01.12.2015 tarihli sözleşme olduğunu, davacı -karşı davalının imal ettikleri ürünlerin yurt dışına ihracı ve ürünlerin gümrükleme işleminin yapılmasını üstlendiğini, ancak hatalı gümrükleme yaparak müvekkili şirketin ve ortağının maddi manevi zarara uğratıldığını, ayrıca hatalı sevkıyat nedeniyle de ürün iadesi ve bedel ödemek zorunda kaldıklarını, ayrıca davacı- karı davalı firmanın Haziran 2017, Temmuz 2017, Ağustos 2017, Eylül 2017 ve Ekim 2017 dönemlerine ait ihracı gerçekleştiremediğini, bu nedenle toplam 3.601,82-TL KDV kayıplarının meydana geldiğini, bu durumun müvekkili şirketin ve ortağını itibarsızlaştırmaya yönelik kasıtlı hareket olduğunu, ayrıca iade faturaların hesap ekstrelerinden düşülmediğini, karşı davalıya … tarihli yazı ile … sayılı fatura ile ilgili 03.10.2017 tarihli ETGB beyan formu gönderdiklerini, gönderilen bu ihtara cevap verilmediğini, davacı tarafın alacak iddiasının yersiz olduğunu, yasal olmayan vade farkı ücretlerinin müvekkilinin cari hesabına yansıtılmak suretiyle hesap bakiyesinin kötü niyetli olarak artırıldığını, davacı tarafın 01.12.2015 tarihli hizmet sözlemesine aykırı olarak taşıma ve gümrük işlemlerini durdurduğunu davacı tarafça tek tarafı olarak düzenlenen cari hesap ve buna dayalı olarak taşıma işleminin bırakılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, davacı – karşı davalı şirket tarafından açılan davanın reddine, şirkete borçlu olmadıklarının tespitine, bu taşıma sebebi ile meydana gelen fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kadı ile 500,00-TL maddi ve 1.000,00-TL manevi tazminatın davacı – karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkeme kararında; “…Toplanan tüm deliller, dosya kapsamı, kaldırma kararı öncesi ve sonrasında alınan bilirkişi raporları dikkate alındığında; davalı tarafından belirtilen ve 01/06/2017 – 31/10/2017 dönemine ait davacı firma aracılığıyla “hızlı kargo taşımacılığı” kapsamında yapmış olduğu ihracat işlemleri için davacı firmadan temin edilebilen Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı (ETGB) örneklerinin, dava dosyasındaki davalı firma fatura listeleriyle karşılaştırılması ve bu ETGB’ler ile ilgili AHL Kargo Gümrük Müdürlüğünün yazısı doğrultusunda ihracat işlemlerinin gerçekleşmiş olduğu ve ihracat eşyalarının yurtdışı edildiğinin tespit edildiği, davalı firmanın iddia ettiği şekilde ihracat işlemi gerçekleşmeyen bir eşyasının tespit edilemediği, davacı firma tarafından davalıdan teslim alınan ihracat eşyalarının tamamının ETGB’sinin yapılmış olduğu ve fiili ihracatının gerçekleşmiş olduğu, ancak davacı firmanın beyan sahibi olarak hazırladığı ETGB’lerde, davalıdan aldığı bilgiler dışında sehven olduğu değerlendirilen farklı beyan ettiği ETGB’ler olduğunun tespit edildiği, bu farklılıkların 9 adet ihracat işleminin ETGB’de beyan edilen ülke ismi ile ihracat faturasındaki ülke isminin farklı olduğunun tespit edildiği, bu ihracat işlemlerinin doğru adreslere teslim edilip edilmediği hususunda yazılı bir delil ve belge sunulmadığı, davacı tarafından ETGB’lerde yapılan hatalar nedeniyle, davalının vergi dairesinden KDV iadesi alamadığı hususunda davacı firmanın gümrük idaresi nezdinde beyan sahibi olarak, bu ETGB’lerde geriye dönük düzeltme yapmasının mümkün olmadığı, davacı – karşı davalı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, davalı – karşı davacının 03.01.2018 takip ve 07.03.2018 dava tarihi itibariyle 120 alıcılar hesabında 93.564,17-TL tutarında borçlu durumda olduğu, davalının ETGB’lerin eksikliğinden dolayı alamadığı KDV tutarının 4.683,42-TL, davacı tarafından farklı beyan edilen ülkeler GTİP ve ETGB’ler dolayısıyla ibraz edilen faturalar üzerinden yapılan incelemede ise TCMB döviz alış kurlarına göre davalının mahrum kaldığı zararın 18.649.01-TL olduğu, Katma Değer Vergisini Kanunu’nun 29. maddesi gereği; 28.12.2020 tarihli Kasım dönemine ait KDV beyannamesinin indirilecek KDV tutarının oranlara göre dağılımı bölümünde yer alan sonraki döneme devreden katma değer vergisi tutarının iadesinin söz konusu olamayacağı, devreden KDV’nin davacı veya davalı tarafından alacak borç ilişkisi olmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmakla;Asıl dava yönünden davalı – karşı davacının 03.01.2018 takip ve 07.03.2018 dava tarihi itibariyle 120 alıcılar hesabında 93.564,17-TL tutarında borçlu durumda olduğu, davacının alacaklı olduğu, davacı – karşı davalının icra takibi yapmakta haklı, borçlu davalı şirketin itirazında ise haksız olması nedeniyle açılan davanın kabulü ile, davalının Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın yargılama sonunda belirlenmiş olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine, karşı dava yönünden ise, davalının mahkum kaldığı zararın 18.649,01-TL olduğu belirlenmiş olup, davalı – karşı davacı talebi de nazara alınarak karşı davanın da kabulüne 500,00-TL’nin 16.08.2018 karşı dava tarihinden, ıslah ile artırılan 18.149,01-TL’nin ıslah harcının yatırıldığı 14/12/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, manevi tazminat talebi yönünden de bu yöndeki önceki kararın istinaf edilmemesi nedeniyle, davacının hatalı gümrükleme ve hatalı sevkıyatı nedeni davalı-karşı davacı şirketin itibarının zedelenmesine yol açtığı iddiasının yerinde olması dikkate alınarak, karşı davada talep edien 1.000,00-TL manevi tazminatın davacı – karşı davalıdan alınarak davalı – karşı davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.Ana dava dosyası yönünden; Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 93.564,17-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Alacağın yargılama sonunda belirlenmiş olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine, Karşı dosya yönünden; Açılan davanın kabulü ile 500,00-TL’nin karşı dava tarihinden, ıslah ile artırılan 18.149,01-TL’nin ıslah harcının yatırıldığı 14/12/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, 1.000,00-TL manevi tazminatın davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,…” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Asıl dava dosyası yönünden; 08/9/2021 Tarihli son bilirkişi raporunda ” Dava konusu edilen fatura toplamının 98.132,24 TL olduğu, cari hesap bakiyesinin 101.552,83 TL olduğu yönünde rapor tanzim edildiğini, gerekçeli kararda ise 93.564,17 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, mahkeme dosyasına sunulan son bilirkişi raporunda ve diğer alınan raporlarda bu tutarda bir hesaplama yapılmadığını, buna rağmen eksik alacak üzerinden hüküm kurulduğunu, bu itibarla kararın kaldırılmasını talep ettiklerini, Karşı dava yönünden ise; Kayseri BAM 2021/1451 E., 2021/1866 K. sayılı kararında Sadece asıl dava yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesine rağmen karşı dava yönünden tekrardan hüküm kurduğunu ve davalının ıslah talebinin kabul edildiğini, kararın asıl dava yönünden kaldırılarak yerel mahkemeye gönderildiğini, yerel mahkemenin karşı dava yönünden de yargılama yapması ve davalının ıslah dilekçesinin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, yerel mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda ” İlgili kanun maddesi gereği KDV tutarının iadesinin mümkün olamayacağı” yönünde rapor tanzim edildiğini, davalının KDV talebi yerinde olmamasına rağmen karşı davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek taleplerinin kabulüyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
1-Davacı karşı davalının esas davaya yönelik istinaf talepleri yönünden yapılan inceleme;
Kayseri 3 İcra dairesinin … esas dosyasında faturalardan doğan bakiye 101.552,83 TL tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu 01.03.2023 tarihinde davanın kısmen kabulü ile Kayseri 3. İcra dairesinin … esas dosyasındaki takibin 93.564,17 TL üzerinden devamına,fazlaya ilişkin 7.988,66TL talebin ise reddine karar verildiği görülmüştür.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlığını taşıyan 341. maddesinin 2. fıkrasında açıkça; “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” 4. Fıkrasında :”(4) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.” şeklinde düzenlenmiştir.02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ”istinaf yoluna başvurulabilen kararlar” kenar başlığını taşıyan 341. maddesinin 2-3-4. fıkralarında değişiklik yapılarak “binbeşyüz” Türk Lirası ibaresi “üçbin” Türk Lirası olarak değiştirilmiş, yine 6763 sayılı Kanunun 47. maddesinde kanunun yayımı tarihi ile yürürlüğe gireceği aynı Kanunun “Parasal sınırların artırılması” başlıklı ek 1. maddesinde;”(1) 200 üncü, 201 inci, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.(2) 200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” hükmü getirilmiştir.Mahkemece 01/03/2023 tarihinde nihai karar verilmiş olup, hükmün verildiği tarih itibariyle kesinlik (İstinaf edilebilme) sınırı 17.830,00-TL’dir.Davacı karşı davalı tarafından kendisi yönünden istinaf kanun yoluna konu edilen karara ilişkin reddedilen dava değerinin ise 7.988,66 TL’ye ilişkin olduğu görülmüş olup HMK 341/4 maddesi gereğince Hükmün verildiği tarih itibariyle kesinlik miktarı 17.830 Türk Lirası olup, bu miktarı geçmeyen kararlar kesin olduğundan, mahkemece her ne kadar ilgili istinaf başvuru dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 346/1. maddesi uyarınca reddine karar verilmemiş ise de; aynı Kanun hükmü ve 352. madde hükmü uyarınca, istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle kesin olan bir karara ilişkin olması sebebiyle davacı tarafın istinaf dilekçesinin/başvurusunun HMK 352/1-b maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı karşı davalının karşı davaya yönelik istinaf talepleri yönünden yapılan inceleme;Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesince 2018/174 Esas 2021/614 Karar ve 23.06.2021 tarih sayılı ilamı ile davalı karşı davacının açtığı alacak ve manevi tazminat davalarının kabulüne karar verilmiş olunup bu kararın davalı karşı davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonucu 2021/1451 Esas 2021/1866 Karar sayılı ilamı ile davalı karşı davacının asıl davaya yönelik istinaf talebinin kabulüne karşı davasına yönelik istinaf talebinin reddine karar verildiği, istinaf talebinin reddine dair Dairemiz 2021/1451 Esas 2021/1866 Karar sayılı ilamının davalı karşı davacı vekiline 01.12.2021 tarihinde elektronik tebliğat yoluyla tebliğ edildiği ancak davalı karşı davacı tarafından istinaf talebinin reddine dair karara karşı temyiz yasa yoluna baş vurulmadığı görülmüştür.6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmünde; “İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması halinde başvurunun esastan reddine karar verileceği, 359/4 madde hükmünde; Temyizi kabil olmayan kararların, ilk derece mahkemesi tarafından; temyizi kabil olan kararların ise bölge adliye mahkemesi tarafından resen tebliğe çıkarılacağı, 361/ 1 madde hükmünde; Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir.Somut olayda davalı karşı davacı tarafça Dairemiz 2021/1451 Esas 2021/1866 Karar sayılı ilamında karşı davaya yönelik istinaf talebinin reddine ilişkin karara karşı temyiz yasa yoluna baş vurulmamış olunup karşı dava yönünden verilen ilamın bu haliyle kesinleştiğinin kabulü gerekir.
Mahkemece Dairemiz kararı sonucu kesinleşen konu hakkında yeniden hüküm kurulması yukarıda zikredilen yasa hükümlerine açıkça aykırı olduğu gibi davacı karşı davalının kazanılmış hakkını ihlal edici niteliktedir.
Açıklamalar ışığında; davacı karşı davalı yanın karşı davaya yönelik istinaf talebinin kabulü ile;
1-Davanın kabulü ile, 500,00-TL’nin karşı dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı – karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalıya verilmesine,
2-1.000,00-TL manevi tazminatın davalı – karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalıya verilmesine, ” şeklinde HMK 353/1-b-2 uyarınca düzeltilerek yeniden hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Davacı karşı davalının esas davaya yönelik istinaf talepleri yönünden;
1-Davacı vekilinin istinafa konu dava değerinin karar tarihi itibari ile kesinlik (istinaf edilebilme) sınırı kapsamında kaldığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/4 ve 352/1-b maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
B)Davacı karşı davalının karşı davaya yönelik istinaf talepleri yönünden;
1-HMK’nın 353/1-b.2.maddesi gereğice KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 01/03/2023 tarih ve 2021/843 E – 2023/111 K sayılı nihai kararının KALDIRILMASINA,
Düzeltilerek yeniden karar verilmesine, buna göre;
2-“Karşı dava yönünden,
1-Davanın kabulü ile; 500,00-TL’nin karşı dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı – karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalıya verilmesine,
2-1.000,00-TL manevi tazminatın davalı – karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 102,46 TL ilam harcının davalı tarafından yatırılan 35,90 TL karşı dava harcı ile 319,00 TL ıslah harcının toplamı olan 354,90 TL harçtan aynen mahsubu ile fazla alınan 252,44 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı karşı davalıya iadesine,
4-Davacı tarafın yaptığı 35,90-TL başvurma harcı, bilirkişi ve posta/tebligat masrafı 2.791,50 TL olmak üzere toplam 2.827,40 TL den kabul edilen miktara göre hesap edilen 215,84 TL yargılama giderinin davacı/karşı davalı … A.Ş. Den alınarak davalı karşı davacı … Şirketine verilmesine, davalı/karşı davacı … Şirketi tarafından yapılan diğer yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafın yaptığı 102,46 TL peşin harcın davalı karşı davacı d avacı/karşı davalı … A.Ş. Den alınarak davalı /karşı davacı … Şirketine verilmesine,
5-Davalı-karşı davacı davacı/karşı davalı … A.Ş tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Dairemiz 2021/1451 Esas 2021/1866 Karar sayılı ilamı uyarınca kesinleşen dava değeri dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 500,00 TL vekalet ücretinin davalı/karşı davacı … Şirketin’den alınarak davacı/karşı davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalı/karşı davacı … Şirketin’den alınarak davacı/karşı davalı … A.Ş.’ye verilmesine
6-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıran tarafa iadesine, “
4-İstinaf başvurusunda bulunan davacı/karşı davalı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde istinaf başvurusunda bulunan davacı/karşı davalıya iadesine,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı/karşı davalı tarafından yapılan 40,00 TL tebligat gideri ve 177,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 217,00 TL’nin ve 492,00TL nin davalı/karşı davacıdan alınarak davacı/karşı davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11/05/2023