Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/787 E. 2023/791 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/787
KARAR NO: 2023/791
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/01/2023
ESAS NO: 2022/769
KARAR NO: 2023/44
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 03/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 03/05/2023
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 30/01/2023 tarih ve 2022/769 E – 2023/44 K kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 18/12/2018 – 29/06/2021 tarihleri arasında gerçekleşen ticari ilişkide müvekkili şirket tarafından kesilen Euro bedelli faturalara istinaden davalı tarafından bir kısım ödemeler yapıldığını, müvekkili şirket tarafından Euro bedelli fatura kesilmesine rağmen davalı şirketin fatura tarihindeki kur üzerinden ödemeleri gerçekleştirdiğini, şirketin faturaların ödeme tarihindeki kur üzerinden ödenmemesi nedeniyle oluşan kur farkı nedeniyle bakiye alacağı için davalıya icra takibi başlatıldığını, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı tarafın ödemek zorunda olduğu borcunu hiçbir delil ve haklı gerekçe olmaksızın inkar ettiğini belirterek davalının Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazının HMK’nun 109. maddesi uyarınca şimdilik 1.000,00-Euro’luk kısmının iptaline, takibin devamına ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline kara Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dilekçesinde müvekkili ile olan ticaretlerine ilişkin kesilen faturaların Euro bedelli olduğunu ve ödemelerin bu yönde yapıldığını iddia etmekte olup bunun kabulünün kendilerince mümkün olmadığını, müvekkili ile davacı arasındaki ticari alışverişin kesinlikle Euro değil, TL üzerinden yapıldığını ve ticari alımlar nedeni ile yapılan anlaşmaların da TL üzerinden yapıldığını, sadece örnek olması bakımından dilekçesi ekinde sunmuş olduğu iki adet faturadan da görüleceği üzere davacının aynı ürüne TL faturası kestiğini, aradan yarım saat sonra yine aynı ürün koduna bu sefer hem TL hem de Euro olarak fatura kesildiğini, kaldı ki eğer sadece Euro faturası kesilmiş olsa idi ödemenin banka bilgilerinin TL değil Euro olması gerektiğini, Euro cinsinden fatura kesildiğini iddia eden davacının 12/12/2019 tarihinde e-mail üzerinden müvekkilinden mutabakat istediğini ve müvekkilinin de 341.301,95-TL bakiye olduğunu kaşe imza yaparak davacı şirkete gönderdiğini, davacı şirketten bu mutabakata karşı herhangi bir itiraz edilmediğini ve TL üzerinden mutabakata varıldığını, davacının iyi niyetli olmadığını, davacı tarafça ilk önce İstanbul Bakırköy 2. İcra Dairesi’nin 2021/17716 Esas sayılı takip dosyasından gönderilen ödeme emrinde alacak tutarının 36.695,57-Euro olarak gösterildiğini, kendilerince gerek borca gerekse yetkiye itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, daha sonra alacaklı Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasından göndermiş olduğu ödeme emrinde ise alacak tutarı olarak 36.695,57-TL gösterildiğini belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “… Somut uyuşmazlıkta, icra takibine dayanak yapılan takip talebi ile takip borçluya çıkarılan ödeme emrinin içerik olarak birbirinden farklı olduğu anlaşılmaktadır. Böyle bir halde geçerli bir ilamsız icra takibinin varlığından söz edilemez. İtirazın iptali davasına özgü dava şartlarından birisi de, usulüne uygun olarak başlatılmış bir takibin varlığıdır. Mahkememizce bu yön gözetilerek geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle davanın, HMK’nun 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan reddi gerekmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 15/02/2018 günlü, 2016/19481 Esas ve 2018/700 Karar sayılı, 13/12/2018 günlü, 2017/2368 Esas ve 2018/6573 Karar sayılı, 15/02/2018 günlü, 2016/19481 Esas ve 2018/700 Karar sayılı ve 22/03/2016 günlü, 2015/16067 Esas ve 2016/5115 Karar sayılı, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 24/05/2022 tarihli, 2022/1210 Esas ve 2022/1174 Karar sayılı emsal kararları bu doğrultudadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nun 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Dosya kapsamına göre davacının icra takibinde kötü niyetli olduğunu gösterir delil bulunmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin koşulları bulunmadığı nedeniyle reddine verilmesi gerekmiştir.HMK’nun 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE, Koşulları bulunmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya açık bir şekilde aykırı olması sebebiyle kaldırılması gerektiğini, taraflarınca davalı aleyhine bakırköy 2. icra dairesi’nin 2021/17716 esas sayılı takip dosyası üzerinden oluşturulan ödeme emri ile davalı yana cari hesap ekstresinden kaynaklanan 33.343,00-euro asıl alacak ve 3.352,57-euro işlemiş faiz (yıllık %5 oranında) olmak üzere toplam 36.695,57-euro tutarındaki alacağın ödenmesi için takip başlatıldığını davalının bakırköy 2. icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz etmesi üzerine bakırköy 2. icra müdürlüğünün 13/01/2022 tarihli kararı ile takip dosyasının yetkili kayseri icra dairesine gönderilmesine karar verilmiş ve takip dosyası 24/01/2022 tarihinde Kayseri Genel İcra Müdürlüğüne Tevzi Olmuştur. Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün dosya içinde bulunan takip talebine göre düzenlediği ödeme emrinde ise, 33.343,00-tl asıl alacak ve 3.352,57-tl takip tarihi itibarı ile işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.695,57-tl tutarındaki alacağın davalı borçludan tahsili talep edildiğini ) ödeme emrinin usul ve yasaya uygun olarak düzenlenmesi İcra Müdürlüğünün yetkisi, görevi ve sorumluluğunda olduğunu, . dosyada bulunan usulüne uygun takip talebine göre ödeme emrinin düzenlenmemesinden müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, alacaklı tarafından icra müdürlüğüne sunulacak takip talebinde bulunması gereken unsurlar iik m.58’de belirlendiğini . bu doğrultuda takip talebinde bulunan unsurlara uygun şekilde ödeme emrinin düzenlenmesi icra müdürlüğünün sorumluluğunda Olduğunu, İİK. Madde 60 “icra müdürü takip talebinin bu kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar verirse ödeme emri düzenler. talebin kabul edilmemesi halinde verilen karar tutanağa yazılır.
” şeklinde olduğunu bakırköy 2. icra müdürlüğüne sunulan takip talebinde asıl alacak, faiz ve toplam miktarın euro cinsi üzerinden fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden talep edildiğini, Kayseri genel icra müdürlüğü tarafından dosyada bulunan takip talebine göre hazırlanan ödeme emrinde maddi hata yapılarak asıl alacak, faiz ve toplam miktarın tl cinsinden yazılması söz konusu olduğunu, kanun hükmünde görüldüğü üzere ödeme emrinin takip talebine uygun olarak Düzenlenmesinden İcra Müdürlüğünün Sorumlu Olduğunu Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/21271 E. 2015/31024 K. Sayılı İlamının Ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E. 2016/19754 2017/12005 K. İlamlarının Emsal Karar Niteliğinde olduğunu, emsal Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere müdürlüğün yetkisi ve görevinde bulunan bir hususta hatalı işlemler yapılmasında alacaklı müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, taraflarınca usulüne uygun bir şekilde Kayseri Genel İcra Müdürlüğüne sunulan takip talebinde para biriminin euro cinsinden belirtilmesine rağmen müdürlük tarafından ödeme emri düzenlenirken para biriminin tl olarak yazılması bu şekilde icra emrinin düzenlenerek hata yapılmasında müvekkilin bir sorumluluğu bulunmadığını davanın usulden reddine karar verilmesinde kanun ve yargıtay kararları dikkate alındığında usul ve yasaya uyarlık bulunmadığını, açıklanan sebeplerle yerel mahkeme tarafından verilen karar usul ve yasaya açık bir şekilde aykırılık içerdiğini, arz ve izah olunan ve re’sen takdir edilecek nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla; öncelikle tehiri icra talebimizin ve istinaf başvurumuzun kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılarak borçlunun Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı icra takibine yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazının HMK 109. Uyarınca şimdilik 1.000 EUR’lık kısmının iptaline, takibin devamına ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Dava, alacağının tahsiline yönelik başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, usulüne uygun başlatılan icra takibi bulunmaması nedeni ile dava şartı yokluğundan itirazın iptali davasının usulden reddine ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 30/01/2023 tarih ve 2022/769 E – 2023/44 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/05/2023