Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/76 E. 2023/79 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/76
KARAR NO: 2023/79
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2022
ESAS NO: 2021/455
KARAR NO: 2022/786
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/01/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 18/01/2023
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 03/11/2022 tarih ve 2021/455 E – 2022/786 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında canlı hayvan alımı nedeniyle yapılan anlaşma gereği davalıya … Şubesine ait … çek nolu … keşide tarihli ve 160.000,00-TL bedelli çekin keşide edilerek verildiğini, davacının büyükbaş hayvan alım satımı için … ilinden bir grup hayvan yetiştiricisi ile hayvan alım satımı konusunda anlaştığını, yaklaşık 6.000.000,00-TL bedelli çekler kesildiğini ve bir kısım da hesaba ödemeler yapıldığını, ilk başlarda bir kısım sevkiyatların geldiğini, davacının ödemelerini yaptığını, davalının da aralarında bulunduğu bir kısım hayvan üreticilerinin daha sonraki sevkiyatları yapmadıkları gibi göndermedikleri hayvanların bedelini tahsili için vadesi gelen çekleri icra takibine koyduklarını, davacı aleyhine Kayseri C. Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturma sonucu Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi 2019/608 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davacının zor durumda bırakıldığını ve mağdur edildiğini, bu nedenlerle dava konusu edilen nedeniyle icra takibine konulmaması yönünde tedbir kararı verilmesini, takibe konu edilmesi halinde takip dosyasına yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu çekle ilgili olarak davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, teslim edilmediği iddia edilen hayvanların davalı adına kardeşi … adına belgelerin eksik olması sebebiyle … aracılığıyla davacı tarafa yani … adına … ye gönderildiğini, teslimatın gerçekleştirilmesinin ardından davalı tarafı temsilen … isimli şahıs söz konusu çeki davalı …’a verdiğini ancak verilen bu çekin karşılıksız olması sonrası ve çevreden edinilen bilgilerle çeki veren şirketin dolandırıcı olduğu bilgisinin edinilmesinden sonra davalının ve diğer müştekilerin davalı şirket adına faaliyet yürüten … adına suç duyurusunda bulunduklarını, Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesinde kovuşturulmasına devam edildiğini, kanıtların bu dosyada mevcut olduğunu, davacı şirket temsilcisi olan … ‘ın ceza dosyasındaki beyanlarında hayvan tesliminin yapıldığını ve çeklerin bu hayvan teslimine ilişkin olarak verildiğini beyan ettiğinin görüleceğini, tespit davasının kötü niyetli olduğunu, davanın hukuki dayanaktan yoksun olup soyut beyanlara dayalı olarak açıldığını, davacı tarafça istenen ihtiyati tedbir talebinin ise şartları oluşmadığından reddinin gerektiğini, bu nedenlerle yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesinin olduğunun tespiti ile dosyanın yetkisizliğini, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Mahkememizce, toplanan deliller ve düzenlenen bilirkişi raporu, ilçe tarım müdürlüklerine yazılan yazı cevapları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacıya 2019 yılı içerisinde veteriner sağlık raporu ile birlikte 650 adet büyükbaş hayvan hareketinin görüldüğü ancak davalıya ait işletmelerden davacıya yönelik herhangi bir hayvan hareketine rastlanmadığı anlaşılmış, benimsenen bilirkişi raporunda da usulüne uygun olarak tutulmuş davacı ticari defterlerinde de dava konusu çekin sipariş avanslarında kaydının bulunduğu, bu kayda dayanak oluşturacak bir akdi ilişkiye dair mal ve hizmetin davacıya teslimine dair kaydının bulunmadığı, taraflara arasındaki akdi ilişkinin düzenleyen ve lehtar olarak dava konusu çeke yansıtılmaya çalışıldığı, lehtara karşı davacı düzenleyenin şahsi defileri ileri sürebileceği, akdi ilişkinin ve mal tesliminin davacıya yapıldığına dair bir kayıt ve belgenin dosyaya sunulmadığı, bu sebeple davacının beyanlarına itibar etmek gerektiği anlaşılmış; davalının cevap dileçesinde açıkça yemin deliline dayanması nedeniyle yemin teklifi hatırlatılmış ve fakat davalının karşı tarafa yemin teklifinde bulunmaması üzerine tahkikata sona erdirilerek haklı olan davacının davasının kabulüne karar verilmek suretiyle dava konusu çekten ötürü davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine (menfi tespit) karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davanın KABULÜ İLE; dava konusu 15/10/2019 keşide tarihli, keşide yeri Kayseri olan, keşidecisi davacı … A.ş. Olan, lehtarı davalı … (T.C: …) … şubesine ait, … çek nolu, 160.000-TL bedelli çek yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru ve istinafa cevap dilekçesinde özetle; verilen işbu kararın mevzuata aykırı olduğunu, kaldırılması gerektiğini, dosya kapsamında yetki itirazında bulunulduğunu, buna rağmen ilk derece mahkemesi yetki hususundaki itirazlarızı değerlendirme konusu yapmadığını, müvekkilinin ikamet adresi Kars ili olduğunu, bu sebeple de Kars İli Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dosyaya 08/09/2020 tarihli delil dilekçesinde süresi içerisinde tanık listesi sunduklarını, ilk derece mahkemesi tarafından işbu bildirilen tanıkların dinlenmediğini, işbu tanıkların dinlenilmemesinin açıkça bozma sebebi oluğunu, menfi tespit davasının temelinde ispat yükü kendi lehine sonuç elde edecek olan tarafa ait olmakla birlikte; davacı taraf bu noktada hiçbir şekil söz konusu çekin hayvan ticaretine ilişkin olduğuna dair somut bir evrak da sunamadıklarını, bu itibar ile davacı taraf işbu dava konusu yapılan çekin hayvan ticaretine ilişkin olduğunu ispatla mükellef olduğunu, kaldı ki Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi 2019/608 Esas sayılı dosyanın içerisinde davacı şirketin temsilcisi … ‘a ait 23/09/2019 tarihli kolluk ifadesinde açıkça ”çeki …’a kendim teslim ettim.” ifadesi kullandığını, bu durumda TTK uyarınca basiretli tacir gibi ‘teslim edilmediği iddia edilen hayvanlar adına çek verilmemesi’ gerekmekte iken davacı şirket yöneticisi açıkça işbu hükme aykırı davranmış ve işbu dava ile de dürüstlük ilkesini ve iyiniyet ilkesi ihlal ettiğini, ayrıca TTK uyarınca; çekin nakit olduğu, malen verilmiş ise karşılığının ne olduğunu iddiada bulunan tarafın yazı bir belge veyahut sözleşme ile ispatı zorunlu olduğunu, HMK belirli miktarı açan davalarda senede karşı senetle ispat zorunluluğu getirdiğini, davacı taraf bu ispat yükünü karşılamak adına hiç bir şekilde belgeli dayalı olarak bir savunma yapmamakla birlikte aksini iddia edebileceği delil başlangıcı niteliğinde de hiçbir belge ibraz etmediğini, bu noktada söz konusu davadaki ispat yükünü davacı taraf karşılayamadığını, buna rağmen ilk derece mahkemesi sadece ticari kayıtları esas almak sureti ile bir hüküm kurduğunu, tüm bunlara rağmen; ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu karar açıkça mevzuata aykırı iken diğer yandan davacı şirketin şuan ki yöneticisi … ve bahse konu ticaretin yapıldığı tarihteki yöneticisi … ve ceza yargılamasındaki beyanında açıkça ”… ‘a ait şirket adına iş yapıyordum” beyanı veren … ‘nin babası … hakkında Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi 2019/608 Esas sayılı dosya ile doladırıcılık suçlaması ile yargılama yapıldığını, işbu dosya içerisinde toplanan deliller, alınan beyanlar ve tüm belgeler dosyanın içeriğini doğrudan etkilediğini, yapılan yargılamada, şirket yöneticilerinin şirketi paravan olarak kullandıkları, şirket adına karşılıksız ve sahte imzalı çekler verdikleri hususları yargılama konusu yapıldığını, buna rağmen ilk derece mahkemesi işbu ceza yargılaması içerisinde yer alan bilgi ve belgeleri almaksızın, değerlendirme yapmadan, bilirkişi raporuna konu etmeden doğrudan hüküm kurması açıkça kanuna aykırılık teşkil ettiğini, ilk derece mahkemesinin kararı sadece; alınan bilirkişi raporunda hayvan ticaretinin olmadığının belirtilmesi ve davacı şirketin kayıtlarında hayvan kayıtlarının bulunmaması gerekçesine dayandığını, davacı şirketin ticari kayıtlarının hukuka aykırı olarak tutulduğu ve hükme esas alınmasının mümkün olmadığı sabit olmasına rağmen, ilk derece mahkemesinin şirket kayıtlarını gerekçe göstererek hüküm kurması işbu kararın hukuka uygun olmadığının en bariz göstergesi olduğunu, TTK uyarınca ticari defterlerin lehe delil oluşturabilmesinin koşullarından biri de iki tarafında tacir sıfatına sahip olması gerektiğini, ancak müvekkil … kesinlikle tacir sıfatına haiz olduğunu, hazırlanan raporun hükme esas alınması veyahut bu rapora dayalı olarak bir gerekçe oluşturularak karar verilmesi açıkça hak ihalali oluşturduğunu, kaldı ki kanuni düzenlemenin içerisinde açıkça işin ticari iş olması ticari defterlerin tek taraf adına lehe delil oluşturmasına imkan sağlamayacağına dair amir hüküm yer aldığını, müvekkilin tacir vasfına haiz olmamasından mütevellit her lehine her türlü delilin değerlendirme konusu yapılması mümkün olduğunu, delil olarak dayandıkları dosyada … ve davacı şirketin şuan ki temsilcisi … ‘nin hayvanları teslim aldıklarına dair açık ifadeleri yer aldığını, ilk derece mahkemesinin delil olarak kullanılması ve dayanak olarak gösterilerek hüküm kurulmasının mümkün olmadığı davacı şirketin ticari kayıtlarına dayanarak hüküm kurması açıkça işbu dosyadaki kararın kaldırılması gerektiğini gösterdiğini, 20/09/2019 tarihli savcılık emrine istinaden yapılan arama sonucu tutulan tutanakta 14 adet kayıtsız hayvanın bulunduğu tespit edildiğini, ikrar mahiyetinde olmamak kaydıyla, çeke karşılık olarak verilen hayvanlar müvekkilin belgelerinin eksik olması sebebi ile hayvanlar öncelikle kardeşi … adına daha sonra ceza yargılamasında adı geçen ve tüm tarafların kabul ettiği komisyoncu … adına davacı şirkete teslim edildiğini, verilen kararın mahiyetini açıkça göstermekle beraber; ilk derece mahkemesi tarafından birçok hususun inceeme ve değerlendirme konusu yapılmadığını açıkça gösterdiğini, ilk derece mahkemesinin müvekkil adına hayvan sevki olmadığı ve davacı şirketin kayıtlarında hayvan kayıtlarına rastlanmadığı gerekçesi ile kabul kararı verilmesi açıkça işbu hukuka aykırı kararın kaldırılması gerektiğini gösterdiğini, istinaf başvurusunun kabulü ile; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/455 Esas, 2022/786 Karar sayılı kararının kaldırılmasını, işbu yasal dayanaktan yoksun ve mesnetsiz iddialar içeren davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru ve istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafın İstinaf başvurusunun esastan reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tarafa yükletilmesine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, taraflar arasındaki satış satış sözleşmesi kapsamında, satış bedeline mahsuben düzenlenerek davalıya verilen çek nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir. Davacı, taşınır (büyükbaş hayvan) satış sözleşmesi kapsamında davalıya, satış bedeline mahsuben dava konusu çeki verdiğini, ancak kendisine teslim edilmesi gereken hayvanların teslim edilmediğini, bu nedenle çekin bedelsiz kaldığı iddiasıyla borçlu olmadığının tespitini istemektedir.Bilindiği üzere çek ifa amaçlı bir ödeme aracı olup,kural olarak çekin verilmiş olması, karşılığı mal veya hizmetin teslim edildiğine karinedir. Türk Borçlar Kanunu’nun 207/2. maddesi uyarınca satıcı ile alıcının aksi kararlaştırılmış olmadığı sürece borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlü oldukları, bu durumda davacının işbu karinenin aksi olan çekin peşin/avans olarak verildiğini ve karşılığı malların teslim edilmediğini yasal ve yazılı delillerle kanıtlaması gerektiği, davacının ticari defter kayıtlarının lehine tek başına yukarıda sözü edilen karinenin aksini ispatlamaya yeterli kesin bir delil vasfında olmadığı halde mahkemece ispat yükünün tayininde hataya düşülerek,çekin peşin/avans olarak verildiği ve karşılığı malın teslim edildiği konusundaki ispat yükünün davalıda olduğu yönündeki değerlendirmenin usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalıya ait işletmelerden davacıya yönelik herhangi bir hayvan hareketine rastlanmadığı, bilirkişi raporunda da usulüne uygun olarak tutulmuş davacı ticari defterlerinde de dava konusu çekin sipariş avanslarında kaydının bulunduğu, bu kayda dayanak oluşturacak bir akdi ilişkiye dair mal ve hizmetin davacıya teslimine dair kaydının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, söz konusu çekin davalı defterlerinde sipariş avanslarında kaydının bulunduğu yönünde herhangi bir tespitin bulunmadığı, yine taraflar arasında Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi 2019/608 Esas sayılı dosyasında dolandırıcılık suç isnadından yapılan yargılamanın devam etmesine karşın, söz konusu ceza dosyasındaki tarafların beyanlarının,ceza davasına konu iddiaların işbu menfi tespit davasındaki iddialarla örtüşüp örtüşmediğinin,işbu menfi tespit davasına konu çekin sözkonusu ağır ceza mahkemesi dosyasına da konu olup olmadığının ve buna bağlı olarak ceza dosyasının sonucunun iş bu davaya olan etkilerinin ne olduğunun ve HMK 165 md uyarınca ceza davasının sonucunun eldeki menfi tespit davası yönünden bekletici mesele yapılmasının gerekip gerekmeyeceğinin mahkemece incelenip tartışılmadığı anlaşılmaktadır.Bu şekilde mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda hüküm tesis edildiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6.maddesi gereğine Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 03/11/2022 tarih ve 2021/455 E – 2022/786 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4.maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.18/01/2023