Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/746 E. 2023/778 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/746
KARAR NO: 2023/778
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/02/2023
ESAS NO: 2022/315
KARAR NO: 2023/69
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ:27/04/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:03/05/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/02/2023 tarih ve 2022/315 Esas 2023/69 Karar sayılı ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının maliki bulunduğu … plakalı aracın 13/03/2020 tarihinde sürücüsü … sevk ve idaresinde iken meydana gelen kaza sonucu … plaka sayılı aracın hasarlanmasına sebep olduğunu, davalının maliki olduğu … plakalı aracın müvekkili şirkete … nolu karayoları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olması ve kaza sonucu … plakalı aracın hasarlanması sebebiyle 28/05/2020 tarihinde … ‘ne 15.264,84 TL, 29/12/2021 tarihinde… ‘ne 2.531,00 TL olmak üzere toplam 17.795,84 TL tazminat ödemek zorunda kaldıklarını, ödenen bu tazminat miktarının 13.715,00 TL si için Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlar kanununun ilgili maddesi uyarınca bir aracın işletilmesi bir kişinin ölümüne veya yaralanmasına sebebiyet verdiği takdirde araç malikinin de doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, Müvekkil şirkette … nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Policesi ile sigortalı … plakalı aracın malikinin davalı şirket olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin yaptığı ödemeden davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, ayrıca davalı şirketin maliki bulunduğu … plakalı araç sürücüsünün kaza anında alkollü olduğunu, kaza tespit tutanağından anlaşılacağı üzere … ‘un kaza anında 0,98 promil alkollü olduğunu, … ‘un alkollü olması nedeniyle müvekkil şirketin ödemiş olduğu tazminatı ve masrafları rücuen talep etme hakkı doğduğunu, tüm bu nedenlerle müvekkil şirket tarafından ödenen bu tazminat ve masrafı tahsil etmek amacıyla Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasıyla takip başlattıklarını, davalının takibe itiraz etmesi sebebiyle bu takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurduklarını, anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle davalıya ait … plakalı aracın 3. Şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için trafik kaydı üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasına vaki itirazlarının iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, takibin devamını ve davanın kabulü ile vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğunu belirttiği belgelerin bir kısmının taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkil şirkete yöneltilen iş bu davada ileri sürülen iddia ve taleplerin hiçbiri fiili ve hukuki gerçekliğe uygun olmadığını, müvekkili şirketin olayın oluşunda ve meydana gelen sonuca etki eder hiç bir kusur bulunmadığını, olayın sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi sonucu meydana geldiğini, davanın … isimli şahsa ihbar edilmesi gerektiğini, davacı tarafın tazminat taleplerinin haksız olup sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğunu, zarara sebep olan olayın tamamen müvekkil şirket haricinde zarar görenin kusurundan ve başkaca fiziksel faktörlerin bir araya gelmesinden kaynaklandığını, talep edilen tazminat tutarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “… Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davacı tarafça kaza esnasında alkol kullanılmış olması nedeni ile davalıdan rücu alacağı olduğu belirtilerek takip yapılmış ve takibe itiraz edilmesi üzerine mahkememizde dava açılmış ise de, delillerin toplanmasından sonra bilirkişi heyetinden rapor alınmış olup, raporda davalıya ait aracın kaza tarihindeki sürücüsü (ihbar olunun) … ‘un kaza sırasında alkollü olduğu ve bu alkol miktarının 0,98 promil olduğu, 0,5-1,0 promil arasında kan alkol konsantrasyonu bulunan sürücünün kaza yapma riskini 1,5 kat arttığı, ancak alkollü araç kullanması halinde rücu şartlarının oluşabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün kusurlu ve münhasıran alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerektiği, somut olayda davaya konu kazanın davacı sigorta şirketinin sigortalısı araç sürcüsünün trafik kurallarının neticesi meydana geldiği ve fakat kazanın salt alkolün etkisi ile meydana geldiğinin kabulünün mümkün görülmediği belirtilmekle, sürücünün kanında tespit edilen alkol miktarı yasal alkol sınırı olan 0,5 promilin üzerinde ise de kazanın salt alkolün etkisi ile gerçekleşmesini gerektirecek ölçüde durumun olmadığının anlaşılması ile yerleşik Yargıtay kararları gereğince davacı sigorta şirketinin davalıya rücu şartlarının oluşmadığı değerlendirilerek davanın reddine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesinin dosyaya sunulan 30/11/2022 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiği gerekçesiyle açmış oldukları davanın reddine karar verildiğini, mahkemenin verdiği kararı kabul etmelerinin mümkün olmadığını, hazırlanan raporun eksik araştırmalar sonucu hazırlandığını, davalarının kapsamayan bir rapor olduğunu, rapor doğrultusunda karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu kazanın 2020 yılında meydana geldiğini, bu nedenle Karayolları Trafik Kanunu madde 48 ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında meydana gelen değişikliklere göre yeni düzenlemeler ışığında dava konusu olayın değerlendirilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının lehlerine kaldırılarak yeniden görüşülmesini, bozulmasını, karar ittihazına kadar icranın terihini, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dava, ZMSS sözleşmesine dayanılarak, sigorta şirketi tarafından sigortalı aleyhine itirazın iptali şeklinde açılan rücuen alacak istemine ilişkindir. Davacı sigorta şirketinin, davalı şirkete ait aracın ZMSS poliçesini tanzim ettiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davacı tarafından sigortalı aracın dava dışı sürücü elinde iken zorunlu trafik sigortası genel şartlarına aykırı olarak (alkollü şekilde) kullanılmasından dolayı meydana gelen zarardan sigorta şirketinin, sigortalısına rücu imkanının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Bu durumda somut olayda kusur raporu alınırken davaya konu kazanın münhasıran alkol etkisinde meydana gelip gelmediği hususunun da tespitinin gerektiği, bunun içinde içerisinde nörolog bir bilirkişinin de yer aldığı bilirkişi heyetinden rapor alınmasının uygun olacağı, ancak dosyada mevcut ilk derece mahkemesince hükme esas alınan (30.11.2022 havale tarihli) raporu hazırlayan bilirkişi heyeti içerisinde nörolog bir bilirkişinin yer almadığı görülmüştür.
Hal böyle olunca, mahkemece davaya konu kazanın münhasıran alkol etkisinde gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından nörolog bir bilirkişiden rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6.maddesi gereğine Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.4-6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 02/02/2023 tarih ve 2022/315 E – 2023/69 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.4-6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4.maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 27/04/2023