Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/744 E. 2023/727 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/744
KARAR NO: 2023/727
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/03/2023 (ARA KARAR)
ESAS NO: 2023/183
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 13/04/2023
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 01/03/2023 tarih ve 2023/183 E sayılı ARA kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekilinin ibraz ettiği dava dilekçesinden özetle: Kayseri Genel İcra Dairesi’nin… Esas sayılı takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Somut uyuşmazlık yapılan genel açıklamalar ve bahse konu yasa maddeleri ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davacının takip sonrası menfi tespit davası açarak icra takibinin durdurulmasını talep ettiği görülmektedir. İİK 72/3 maddesi hükmüne göre takipten sonra açılan menfi tespit davalarında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün değildir. Bu nedende davacı vekilinin ihtiyati tedbir tlebinin İİK nın 72/3 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir. 1- Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK’nın 72/3 maddesi gereğince REDDİNE, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin verdiği kararda İİK Madde 72/3’e dayanarak takipten sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulmasına yönelik olarak ihtiyati tedbir kararının verilmesinin mümkün olmadığını belirtmiş olduğunu, borçlunun, gecikmeden doğan zararları karşılama ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminatla ihtiyati tedbir isteyebileceğini, yerel mahkemenin ise yukarıda esası belirtilen kararında İİK Madde 72/3 gereğince ihtiyati tedbir talebini reddettiğini, dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde açıkça görüldüğü üzere “Kayseri Genel İcra Dairesinin… Esas sayılı dosyasının tedbiren durdurulmasına, mahkemeniz aksi kanaatte ise mahkemenizce belirlenecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesine” karar verilmesinin talep edildiğini, Yerel mahkemenin verdiği kararda sadece icra dosyasının takibinin durdurulmasına yönelik talebi değerlendirmiş, müvekkilinin yatırmaya hazır olduğu teminatı ve kanunun lafzını dikkate almayarak hatalı karar vermiş olduğunu, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere müvekkili firmanın gerekli teminatı yatırmaya hazır olduğunu, İİK madde 72/3’ün ikinci cümlesi gereği takip sonrası açılan menfi tespit davalarında da gerekli teminatın yatırılması halinde ihtiyati tedbir kararı verilebilecek olduğunu, müvekkili firmanın bu teminatı yatırmaya hazır olduğunun belirtilmesine rağmen yerel mahkemenin eksik hukuki değerlendirme ile ihtiyati tedbir talebini reddetmiş olduğunu, Ayrıca yerel mahkemenin HMK Madde 389/1, 390/2, 392 ve 393’ü açıklayarak ihtiyati tedbir kararının verilmesi için yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağını, talebin kabul edilebilmesi için “yaklaşık ispat”ın yeterli olduğunu belirttiğini, dava dilekçesinde izah edilen hususlarla birlikte yaklaşık ispatın külfetinin de tarafça sağlanmış olduğunu, dava konusu çeklerin incelenmesi halinde açıkça görüleceği üzere çekler üzerindeki ciro zincirinin kopuk olduğunu, müvekkili firmanın dava konusu çekleri devralmış ancak daha sonra tam ciro yoluyla …Bankası Kayseri Kurumsal Şubesine devir ve temlik etmek istediğini, bu devirden sonra müvekkili firma tarafından çeklerin istihbaratının bozulması ve keşidecinin güvenilir olmaması nedenleriyle İş Bankasına yapılan cironun iptal edilerek bankadan çeklerin geri alınmış ve ilk cirantaya iade edilmiş olduğunu, bu fırsattan istifade eden kötü niyetli 3. kişilerce de dava dışı 3. kişi konumundaki firmanın cirosunun da iptal edilerek …Ürünleri’ne çeklerin ciro edilmiş ve müvekkili firmanın borçlu konumuna düşürülmüş olduğunu, cironun, lehine ciro yapılan kişinin ismini (emrine ödeyiniz) ve cirantanın imzasını ihtiva ediyorsa tam ciro olarak adlandırıldığını, bununla birlikte cironun birtakım fonksiyonlarının mevcut olduğunu, bu fonksiyonlardan birisisinin de cironun teşhis işlevi olduğunu, kıymetli evrakta yetkili hamilin kim olduğunun ciro zincirine göre belirleneceğini, düzgün bir ciro zincirine göre kıymetli evrakı elinde bulunduran kişinin kıymetli evrakın yetkili hamili sayılacağını, önem taşıyan husus şeklinin hak sahipliği olduğunu, hamilin şeklen hak sahibi olması gerektiğini, Somut olayda ise davalının şekli hak sahibi olmadığını, bunun nedeninin çeklerde düzgün bir ciro zincirinin olmaması olmadığını, bu durumun da başlı başına müvekkili firmanın borçlu olmadığı yönünde yeterli ispat külfetini yerine getirmekte olduğunu, açıklanan nedenlerle, ciro silsilesindeki kopukluktan dolayı yerel mahkemenin mesnetsiz kararının kaldırılmasına, öncelikle teminatsız olarak mahkeme aksi kanaatte ise teminat mukabilinde icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini ayrıca her türlü yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Derdest dava, Kayseri Genel İcra Dairesinin… Esas sayılı icra takibinden sonra açılmış, işbu takipten/takibe konu çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit) talebine ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesi ile dava konusu icra takibinin teminatsız ya da mahkemece belirlenecek teminat karşılığında ihtiyati tedbiren durdurulmasını talep etmiştir.
Mahkeme, 01/03/2023 tarihli gerekçeli ara kararı ile, İ.İ.K.nın 72/3 maddesi gereğince, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden bahisle söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Davacı, vekili işbu ara kararını süresinde istinaf etmiştir.
İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş olan gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Derdest işbu, çeklere dayalı olarak başlatılmış icra takibinden sonra açılmış olan menfi tespit davasında, davacı tarafça istenen, İ.İ.K’nın 72. Maddesi gereğince icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin kabulü için İ.İ.K’nın 72/3. Maddesi gereğince (İİK 72. M: Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. (1) Bu fıkrada yer alan “kararı temyiz eden” ibaresi, 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle “karara karşı istinaf yoluna başvuran” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir. (2) 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” şeklinde değiştirilmiştir. 1260 İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1) (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1)Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur.) aranan gerekli yasal koşulların bulunmaması, İ.İ.K’nın 72/3. Maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceğinin açıkça hüküm altına alınmış olması nedeniyle, davacı tarafın söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş olan gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar, yasal sebep ve gerekçeler ile mevcut derdest dava dosya kapsamı birlikte gözetildiğinde istinaf edilen ara kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, ara kararının hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 01/03/2023 tarih ve 2023/183 E sayılı ARA KARARININ hukuka uygun olduğu anlaşılmakla istinaf eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle HMK’nın 362/1-f ile 391/3 maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/04/2023