Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/7 E. 2023/73 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİx
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/7
KARAR NO: 2023/73
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/06/2022
ESAS NO: 2021/693
KARAR NO: 2022/498
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit-İstirdat(Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/01/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 16/01/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/06/2022 ve 2021/693 Esas – 2022/498 sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça davacı aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 10.12.2018 tarihli 225.000 TL bedelli … numaralı çekin Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 30.11.2018 tarihli… numaralı 225.000,00-TL bedelli çek ve Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 30.10.2018 tarihli … numaralı 225.000,00-TL bedelli çeklere dayalı takip başlatıldığını, davalı şirket ve yetkilisi … ile … arasında imzalanan 04.09.2018 tarihli protokole göre davalı şirketin …’e 6.150.000,00-TL borçlu olduğunu, bu protokolün 5 numaralı bendine göre davalı şirketin elinde olan 7.700.000,00-TL bedelli davacı ve grup şirketi …’e ait çeklerden borçlu olmadığının kabul ve ikrar edildiğini, daha sonra davalı şirket ile … arasında yapılan 26.11.2018 tarihli protokol yapıldığını ve bu protokol ile 04.09.2018 tarihli protokolün tasfiye edildiğini ve tarafların ibralaştığını, 26.11.2018 tarihli protokolde davalı şirket borçlarından 1.700.000 TL’lik kısmın davalı adına davacının grup şirketi …’nin Kayseri Büyükşehir Belediyesinden olan alacağın temlik edilmek suretiyle ödendiğini, takipten önce takibe konu çeklere konu alacağın ödenmesine rağmen davalının çekleri iade etmeyerek dava konusu takipleri başlattığını belirterek icra takipleri sebebiyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ileri sürdüğü ödeme iddiasını ispat etmekle mükellef olduğunu, davacının ileri sürdüğü protokol ve temlik sözleşmesinin delil niteliği olmadığını, davalıya ait kaşe ve şerh bulunmadığını, şirket yetkilisi tarafından yapılan protokol ve sözleşmelerin doğrudan şirket ile bağdaşık kabul edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı ile davalı arasında alacağın temlik edildiği veyahut davacının ibra edildiği anlam ve sonucunu doğuran belge olmadığını, sunulan alacağın temliki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davalıyı bağlamayacağını, ilk sayfada davalının taraf olarak dahi yer almadığını, temlike ilişkin çatı unsurların düzenlendiği birinci sayfayı açıkça inkar ettiklerini, dava konusu çeklerde olduğu gibi emre yazılı olan çeklerin temliki için zilyetliğin geçirilmesinin şart olduğunu, geçerli bir temlik olması için dava konusu çeklerin zilyetliğinin de geçirilmiş olması gerektiğini, derdest davanın menfi tespit davası olduğunu ve ispat yükünün davacıda bulunduğunu, dava konusu çeklerin davalının doğrudan alacaklı olduğu çekler olduğunu, hatır çeki niteliğinde olmadığını, davacılar tarafından hatır çeki olduğu ispatlanamadığını, davacının borca itiraz davasının Kayseri 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/409 Esas – 2021/506 Karar sayılı ilamı ile reddedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “……Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirildiğinde; davacılar vekili tarafından davaya konu çeklerin, alacağın temliki sözleşmesi kapsamında davalının alacaklısı …’e ödenmiş olması nedeniyle bu çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiştir. Anonim şirketlerde uygulanması gereken 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “imza şekli” başlıklı 372/1. maddesi uyarınca ”Şirket adına imza yetkisini haiz kişiler şirketin unvanı altında imza atarlar.” hükmü gözetildiğinde şirketin sorumlu kılınabilmesi için imzanın şirket kaşesiyle birlikte atılması gerekmektedir. Davacının delil olarak dayandığı alacağın temliki sözleşmesinin ise yalnızca davalı şirket temsilcisi … tarafından ismi yazılarak imzalandığı anlaşıldığından bu sözleşmenin davalı şirketi bağlamayacağı kanaatine varıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, davacı borçlunun takibin durdurulması veya icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı aldırmamış ve infaz ettirmemiş olduğu gözetilerek davalı tarafın tazminat talebinin de reddine karar vermek gerekmiş…..” gerekçesiyle Davanın REDDİNE, Davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Menfi tespit ve istirdat talebimizin reddine dair Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.06.2022 tarih, E.2021/693 ve K.2022/498 sayılı kararının kaldırılması ile Dairece yeniden yargılama yapılarak; Menfi tespit ve istirdat talebimizin kabulü ile; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyalarından borçlu bulunmadığımızın tespiti ile takiplerin iptaline, İstirdada dönüşen dava nedeniyle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına ödenen 417.768,54 TL, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına 407.376,99 TL, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına 419.021,60 TL olmak üzere TOPLAM; 1.244.167,13 TL’nin 25.10.2021 tarihinden itibaren TCMB avans faizi ile davalıdan (tahsiline), Takiplere konusu alacağın %20’si oranında davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi ile davacıya ödenmesine, aksi takdirde; eksik delillerin toplanması ve tanıkların dinlenmesi ile sözleşmelerin yorumlanması suretiyle sonuca gidilmesi gerektiği yönünde, ilk derece kararının kaldırılması ile dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Ödeme iddiasında bulunan davacının, ödemesini ispatla mükellef olduğunu, davacı tarafın sunmuş olduğu protokol ve temlik sözleşmesi ise bu iddialarını ispatlar nitelikte olduğunu, zira daha önce de ısrarla belirtmiş oldukları üzere ilgili evraklarda müvekkili şirkete ilişkin herhangi bir kaşe- şerh bulunmadığı gibi işbu evrakların hukuken herhangi bir geçerliliği de bulunmadığını belirterek; işbu istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına, davacı taraf aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit-istirdat talebine ilişkindir.Davacılar vekili tarafından davaya konu çeklerin, alacağın temliki sözleşmesi kapsamında davalının alacaklısı …’e ödenmiş olması nedeniyle bu çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiştir. Davalı şirketin alacağın temliki tarihindeki ortakları, temsilcisinin kim olduğu Ticaret Sicil Memurluğu’ndan sorularak …’in davalı şirket ile ilgisi belirlenerek, herhangi bir azil olup olmadığı, davaya ve takibe konu çeklere ait çek bordrosu var ise temin edilerek TBK.40 mad.de değerlendirilerek hüküm tesisi gerekirken davanın reddi kararı yerinde görülmemiştir.Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK’nun 355. Maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda istinaf eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yukarıda belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince istinafa konu edilen yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 14/06/2022 ve 2021/693 Esas – 2022/498 sayılı nihai kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, HMK. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 12/01/2023