Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/696 E. 2023/717 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/696
KARAR NO: 2023/717
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2022
ESAS NO: 2020/543
KARAR NO: 2022/854
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:12/04/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:19/04/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/11/2022 tarih ve 2020/543 Esas 2022/854 Karar sayılı ilamına karşı ,davalı …, Davacı … ve Davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davacının bu üyeliğini Kayseri 7. Noterliği’nin … yevmiye nolu … tarihli Kooperatif Hisse Devri sözleşmesi ile eski üye … tan devraldığını, bu devir sözleşmesi ile … ili … ilçesi … Mahallesi … pafta, … ada,… parsel …. Kat kuzeybatı cephe … nolu meskenin davacıya verildiğini, söz konusu dairenin eski üyeye Kayseri 7. Noterliği’nin … tarihli ve… yevmiye nolu düzenleme şeklinde çekiliş tespit tutanağından anlaşılacağı üzere kura ile isabet ettiğini, söz konusu evraklarda yanlışlıkla … yazılacağı yere … yazılmış olduğunu, davacının kooperatifin 10/03/2014 tarihli kararı ile de resmen üyelik sıfatını kazandığını, davacının üyeliği gereği tüm ödemeleri yaptığını, davacının halen kooperatif üyesi olduğunu, davacının 10/11/2018 tarihinde söz konusu 23 nolu dairenin … adında bir şahsa devredildiğini öğrendiğini, kayıtlara göre devrin 14/11/2015 yılında yapıldığını, davacının bunun üzerine Kayseri C. Başsavcılığı’na 2018/56915 soruşturma nolu dosya ile başvuruda bulunduğunu, dosyada takipsizlik kararı verildiğini, vekilsiz takip edilen dosyada kararın kesinleştiğini, kooperatif yöneticilerinin … nolu dairenin yanlışlıkla devredildiğini ve davacıya …nolu dairenin devredilebileceğini soruşturmada beyan ettiklerini, … nolu dairenin 11/09/2015 tarihinde…’e ve bu kişininde taşınmazı 11/12/2018 tarihinde …’e 258.000 TL bedelle sattığını, tapudaki ilk devrin satış olarak gösterilmesinin doğru olmadığını, davalıların en baştan beri taşınmazın davacıya ait olduğunu bildiklerini, arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını, davalı kooperatifin yolsuz tescil yaptığını, … nolu dairenin devrinin araştırılması gerektiğini, davalının halen davacıya daire tahsis etmediğini, genel kurul kararı olmadıkça asansör yapımı karşılığı daire devrinin mümkün olmayacağını, ortada yolsuz tescil olduğunu belirterek tedbir ile … ili … ilçesi …Mahallesi … ada, …parsel, … pafta… nolu bağımsız bölümün haciz ve diğer şerh ve kısıtlamalardan arındırılarak tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde uğranılan zararın davalı kooperatiften tahsili ile davacıya verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DAVALI KOOPERATİF VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davalı kooperatif kayıtlarına göre, davacının kooperatif üyeliğini, Kayseri 7. Noterliğinde düzenlenen … yevmiye ve 29.01.2014 tarihli üyelik devir sözleşmesi ile …’tan devralmış olduğunu, davacının 10.03.2014 tarihli yönetim kurulu kararı ile kooperatif üyesi olduğunu, …’ın 17.02.2013 tarihinde kooperatif üyesi olarak kuraya katıldığını, söz konusu kurada kendisine …ada, … Pafta, … Parsel’de bulunan binanın …. Kat, … nolu dairesi isabet ettiğini, yine kooperatif kayıtlarına göre, davacının şu an itibariyle bir üyenin yerine getirmesi gereken bütün parasal yükümlülükleri yerine getirmiş olduğunu, davacıya isabet eden dairenin kooperatifin önceki yönetimince davalı …’e devredilmiş olduğunu, kooperatif kayıtlarına göre, …’in kooperatif üyesi olmadığını, …’in aldığı bu dairenin karşılığında davalı kooperatife bir ödemede bulunmadığını, kooperatifin herhangi bir işini yapmamış olduğunu, buna ilişkin olarak, kooperatif kayıtlarında herhangi bir veri bulunmadığını, bu evin …’e verilmesi ile alakalı herhangi bir karar vs de olmadığını, söz konusu durum tespit edilince, davacı savcılığa işlemi yapan yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulunmuş ama savcılık takipsizlik kararı vermiş olduğunu, aynı şekilde davalı kooperatifin de işlemi yapan yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulunmuş olduğunu, kooperatifin 11.09.2015 tarihindeki yöneticileri, …, …, …’dur. Denetim kurulu üyeleri de … ve … olduğunu, bu yönetim ve denetim kurulu üyeleri hakkında kooperatif genel kurulundan yetki alındığı zaman davalı kooperatifçe kendilerine kooperatif yöneticilerinin sorumluluğu davasının açılacak olduğunu, bu bakımdan şimdiden bu yöneticilere işbu davanın ihbar edilmesini talep ettiklerini, savcılıkça ifadeleri alınan yönetim kurulu üyelerinin, “… nolu daire boş, kooperatif onu …’a versin” şeklinde beyanları, Hukuki olmadığı gibi ciddiyetle uzaktan yakından alakası olmayan bir savunma olduğunu, kurası o eve isabet eden kooperatif üyesi olduğunu, kooperatifin bu şekilde insanlara keyfi olarak daire vermesinin hukuken mümkün olmadığını, şayet …, kooperatifin asansör işini yaptıysa, bununla ilgili sözleşmeleri, faturaları, ödeme dekontlarını vs. sunması gereken kooperatifin o dönemki yöneticileri olduğunu, aksi halde kendilerinin hukuki ve cezai sorumluluğu devam edecek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davacı tarafça … ili … ilçesi … Mahallesi … ada, …parsel, … pafta … nolu bağımsız bölümün haciz ve diğer şerh ve kısıtlamalardan arındırılarak tapusunun iptali ile davacı adına tescilinin ve bunun mümkün olmaması halinde davacının zararının giderilmesi amacı ile dava açılmış ise de, delillerin toplanması ile birlikte dava konusu taşınmazın dava tarihi itibari ile değerinin tespiti için keşif yapılarak bilirkişi raporu alınmış ve davacı vekili tarafından eksik harcın yatırıldığı görülmüştür. Davacının kooperatif üyeliğinden kaynaklı olarak yapmış olduğu ödemeler dikkate alınarak davacının tapu iptal ve tazminat talebinin yerinde olup olmadığının tespiti yönünden bilirkişi heyetinden 13/06/2022 tarihli ek rapor alınmış ve raporda, davacının kooperatife karşı edimlerini yerine getirdiği ve davalıların daire bedelini ödedikleri yönünde ilişki kurulabilecek delil sunulmadıklarının belirtilmiş olduğu görülmüştür. Davacı tarafça dava konusu taşınmazın davalı …’e muvazaalı biçimde devredildiği iddia edilerek tapu iptal talep edilmiş ise de, davalının, davalı kooperatif ile ilişkisi ve bu kapsamda davalıya muvazaalı devrin ispatını sağlayacak yeterli delilin dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla davacının davalı … hakkında açtığı davanın reddi gerekmiştir. Davalı … tarafından dava konusu taşınmazın davalı kooperatiften iş karşılığı ya da ödeme ile alınmadığı davalı kooperatif tarafından cevap dilekçesi ile beyan edilmiş olup, davalı …’ın ödeme ile taşınmazı satın aldığına ispata yönelik yeterli ve ilişkili delil dosyaya sunmadığı ve bilirkişi raporu ile de davalı kooperatif kayıtlarında davalı …’ın daire bedeli için yaptığı ödemeye yönelik herhangi bir bulgunun olmadığının belirtilmesi birlikte değerlendirilmiş ve davacının davalı kooperatife borcunun olmaması nedeni ile keşif ile tespit edilen daire bedeli olan 245.000 TL tazminat borcundan davalı …’ın davalı kooperatif ile birlikte da sorumlu olduğu anlaşılmış ve yine bu davalılar yönünden tapu iptal talebinin yerinde olmadığı görülmüş ve böylece Davalı … hakkında açılan davanın reddine, Diğer davalılar hakkında açılan davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, Tapu iptal ve tescil talebinin reddine, Tazminat talebinin kabulü ile 245.000,00 TL daire bedelinin davalılar … ile …’ten tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve hüküm kurulmuştur.1-Davalı … hakkında açılan davanın reddine, 2-Diğer davalılar hakkında açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, A-Tapu iptal ve tescil talebinin reddine, B-Tazminat talebinin kabulü ile 245.000,00 TL daire bedelinin davalılar … ile …’ten tahsili ile davacıya verilmesine…” dair karar verilmiştir. İş bu kararı davalı …, Davacı … ve Davalı … vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinden özetle; davalarının kooperatif üyesi olan ve kooperatife borcu olmayan müvekkiline kur’a ile isabet eden … numaralı daire tapusunun müvekkiline teslim edilmemesinden kaynaklı tapu iptali tescil, olmadığı taktirde tazminat talebine ilişkin olduğunu, kooperatife karşı tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getiren müvekkiline isabet eden dairenin, kooperatif tarafından kooperatif üyesi dahi olmayan davalı … adına ferdileşme yapıldığını, 3 yıl bu şahısta kaldıktan sonra satış suretiyle Davalı … isimli şahsa devredildiğini, mahkemenin gerekçeli kararının hüküm kısmından hemen önce sadece iki sebebe dayanarak hüküm kurduğunu, kooperatif üyesi olan müvekkiline kurada isabet eden dava konusu… nolu dairenin tapusunun, üye olmayan davalı… isimli şahsa kooperatif tarafından ferdileşme işleminin haksız ve yolcusuz tescil olduğunu belirttikten sonra …’in diğer davalı …’a devir işleminin muvazzalı olup olmadığı konusuna değinmek istediklerini, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılacağı üzere davalıların iyiniyetli olmadıklarını, tüm bahsedilen durumlar dışında mahkeme kararına göre tazminat talebi kabul edilen müvekkilinin halen kooperatif üyesi olduğunu, hem dairesine kavuşmayacak hem de günün ekonomik koşulları sebebiyle daire fiyatı 1.000.000 TL iken dörtte bir oranda tazminat ile avunmak zorunda kalacağını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere, kısmen kabul kararının kaldırılmasını, tapu iptal ve tescil taleplerinin kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin istinaf dilekçesinden özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde, … İli … İlçesi, …Mahallesi… Pafta, … ada, … Parsel, …. Kat … cephenin … nolu meskenin, yapılan kura soncu kendisine isabet ettiğini, aynı dairenin 11/09/2015 tarihinde … ve bu kişininde taşınmazı 11/12/2018 tarihinde …’e 258.000 TL bedelle sattığını, söz konusu satış işleminin yolsuz tescil olduğunu söyleyip, … nolu dairenin haciz ve diğer şerh ve kısıtlamalardan arındırılarak tapusunun iptali ve davacı adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde uğranılan zararın tazminini istemiştir. Yerel mahkemenin gerekçeli kararının taraflarınca 14/01/2023 tarihinde tebliğ edildiğini, süresi içerisinde istinaf talebinde bulunduklarını, davacının davasını ispat edemediğini, davanın tümden reddi gerekirken kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olduğunu, olayların gelişiminin net olarak incelendiğinde aslında müvekkili dışındaki davalıların muvazaalı bir şekilde hareket ettiklerini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini, davanın kabulü halinde tüm davalılar açısından kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı …’in istinaf dilekçesinden özetle; yerel mahkemenin verdiği kararın hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığını, müvekkilinin … ile arasında her hangi bir bağı ve alış veriş bulunmadığını, davacının alacaklarını talep edebileceğinin muhatabın diğer davalı kooperatif olduğunu, müvekkilinin bilirkişi raporunda dikkat çekildiği üzere davaya konu 3 yılı aşkın bir süre üzerinde tuttuktan sonra sattığını, bu hususun değerlendirilmeden müvekkilinin iyi niyetinin değerlendirilmeden dava konusu taşınmazın bedeliyle sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin 2019 yılında söz konusu daire ile ilgili savcılığa ifade verdiğini, verdiği ifadeden de dairenin başka birine satıldığından haberi olmadığını beyan ettiğini, müvekkilinin 1996 dan bu yana İstanbul da yaşadığını, satımdan 1-2 hafta sonar, müvekkilinin Kayseri Cumhuriyet savcılığından arandığını, aynı dairenin başka bir üyeye satıldığını, ortada bir dolandırıcılık olduğunun kendisine ifade edildiğini, müvekkilinin bu davanın davalı tarafında olmasının dahi yanlış olduğunu, zira en çok zararı kendisinin gördüğünü, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, tescilin mümkün olmaması durumunda dava konusu edilen bağımsız bölümün rayiç değerinin davalı kooperatiften tahsili istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta her ne kadar davacıya(davacının hisse devraldığı kişiye) kurada isabet eden dairenin başkalarına muvazaalı şekilde tahsisi ve devrinin yapıldığı iddia edilmiş ise de temlik işlemleri sırasında davalı şahısların kötü niyetli olduklarının ve davacının dayandığı muvazaa olgusunun ispat olunamadığı anlaşılmıştır. Ancak davacının dava tarihi itibariyle davalı kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirdiği (borcunun bulunmadığı) yine dosya kapsamıyla sabittir.
Hal böyle olunca, davalı kooperatifçe davacıya isabet eden dairenin tapusunu haksız biçimde davalı … adına devredilmesi, davacıya dava konusu dairenin tapusunun devredilmesinin mümkün olmaması nedeniyle mahkemece davalı kooperatifçe temlik edilen daireye tekabül eden (bilirkişi incelemesi ile saptanan) bedelin sadece davalı kooperatiften tahsiline karar verilmesi gerekirken aksi değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur. (Aynı yönde Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2018/1027 Esas ve 2020/585 Karar sayılı ilamı)
Sonuç olarak, ilk derece mahkemesince davanın davalı kooperatif yönünden kabulü ile davalı şahıslar yönünden reddine karar verilmesi gerektiği ve yine davalı şahıslar lehine davanın aynı nedenle reddedilmesi dolayısıyla tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşıldığından davacı vekili ile davalı kooperatif vekilinin yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının belirtilen yönden kaldırılarak HMK’nın 353/1-b,2 maddesi uyarınca düzeltilmek suretiyle esas hakkında yeniden aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A.)1-Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 30/11/2022 tarih ve 2020/543E – 2022/854K sayılı nihai kararına yönelik davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacıdan alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden davalı …’nden alınması gerekli olan 16.735,95TL istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden işbu davalı tarafından peşin yatırılmış 4.184TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 12.551,95TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalı …nden alınarak Hazineye Gelir kaydına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan işbu taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerilerinde bırakılmasına,
B.)1-)Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
HMK’nın 353/1-b,2. maddesi gereğince düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 30/11/2022 tarih ve 2020/543E – 2022/854K sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Düzeltilerek yeniden bir karar verilmesine,buna göre;
“1-Davalı … ile davalı … hakkında açılan davanın reddine,
2-Davalı … hakkında açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
A-Tapu iptal ve tescil talebinin reddine,
B-Tazminat talebinin kabulü ile 245.000,00 TL daire bedelinin davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davalı … ile … hakkında açılan ve reddine karar verilen davalar yönünden, alınması gerekli 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından dava başında yatırılan 1.707,75 TL peşin harç ile 2.477,00 TL ıslah harcından mahsubuna,
4-Davalılar … hakkında açılan dava yönünden alınması gereken 16.735,95‬ TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan ve mahsuptan geriye kalan 4.104,05‬ TL peşin harçtan mahsubuyla eksik kalan 12.631,90 TL karar ve ilam harcının davalı …’nden alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ile davacı tarafça yatırılan ve mahsuptan geriye kalan 4.104,05‬ TL peşin harç ile 89,60 TL tedbir harcının davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 315,80 TL tebligat gideri, 19,00 TL müzekkere ve posta gideri, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti, 150,00 TL taksi ücreti ve 419,90 TL keşif harcı olmak üzere toplam 2.603,8‬0 ‬TL yargılama giderinin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … ile … tarafından yargılama boyunca yapılan herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının davacıya iadesine,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 37.300‬,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’nden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Reddine karar verilen dava yönünden, davalı … ile … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 37.300‬,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalılara VERİLMESİNE,
11-Davacı tarafından dosyaya yatırılan teminatın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iade edilmesine,”
2-)İstinaf eden davalı … tarafından yatırılan 4.184TL istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
3-)İstinaf eden davalı …’den alınan 492,00 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 135,00 TL dosya gönderi gideri olmak üzere toplam 627,00 TL nin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
4-)İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/04/2023