Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/623 E. 2023/587 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/623
KARAR NO: 2023/587
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2023 (ARA KARAR)
ESAS NO: 2023/166
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 29/03/2023
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 22/02/2023 tarih ve 2023/166 E sayılı ARA kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekilinin ibraz ettiği dava dilekçesinden özetle: Davacı aleyhinde başlatılan Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konan senette bedel kısmının ve sair bir kısmının değiştirildiğini ve bu kısımlara herhangi bir paraf imzasının da atılmadığını, senette değişiklik/ tahrifat yapıldığını belirterek takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Somut uyuşmazlık, yapılan genel açıklamalar ve bahse konu yasa maddeleri ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davacının senedin gerçeğe aykırı doldurulduğu, bedel hanesi TL iken gerçeğe aykırı şekilde tahrif edilerek Avro yazılmak suretiyle sahtelik iddiasına dayanarak icra takibinden sonra açtığı menfi tespit istemli eldeki davada, takibinin tedbiren durdurulmasını talep ettiği, yukarıda izah edildiği üzere sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davasının icra takibini kendiliğinden durdurmayacağı, HMK’nun 209. maddesinin İİK’nun 72/3. maddesine göre özel hüküm taşımadığı, İİK’nun 72/3. maddesi uyarınca takipten sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ve ihtiyati tedbir talebi hakkında davacının iddialarını yaklaşık ölçüde ispat edici delil bulunmadığı hususları birlikte değerlendirilmekle, davacının icra takibinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. 1-Davacının ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Gerekçe olarak İİK72/3 gereği takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden bahisle tedbir talebinin 22/02/2023 tarihli ara karar ile reddedilmiş ise de tarafça 21/02/2023 tarihinde mahkemeye gönderilen talep dilekçesi incelendiğinde tarafça icra dosyasının tamamen durdurulmasını değil icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesin talep edildiğini, İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez ise de davacı borçlunun alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemenin ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde tedbir kararı vermesinin önünde bir engel bulunmamakta olduğunu, söz konusu icra dosyasına müvekkilce dosya borcunun bu tedbir sonrasında yatırılacak olup davalı alacaklının bir zararı olmayacağını, ancak müvekkilden yapılan tahsilatların davada haklı çıkmaları durumunda iade alınmasının imkansız olduğundan telafisi imkansız sonuçların ortaya çıkmaya devam etmekte olduğunu, tüm bunların yanı sıra ara karar ile sahteciliğe dayalı menfi tespit davası hususuna değinilmiş de olmakla eğer menfi tespit davası sahtelik iddiasına dayalı olarak açılıyorsa, HMK m. 209’un özellikle birinci fıkrasının dikkate alınması gerektiğini, sahteliği iddia olunan senede dayanarak yürütülen işlemlerin de durması gerektiğini, dolayısı ile bu senede dayanarak başlatılan icra takibinin de duracağını, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini ancak, borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğini bu halde icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmesinin önlenmesi maksadı ile teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesinin önünde bir engel bulunmadığı ve müvekkilinin uğrayacağı muhtemel zararları gözeterek talebin reddine dair bir gerekçe bulunmamakta olduğunu, bu sebeplerle Kayseri 1. Asliye Ticaret MAhkemesi’nin 2023/166E. Sayılı dosyasının 22/02/2023 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılması amacıyla istinaf başvurusu yapma zorunluluğunun hasıl olduğunu, arz ve izah olunduğu üzere 21/02/2023 tarihinde talep edilen ve harcı ikmal edilen “icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödememesi hususunda” ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 22/02/2023 tarihli ara kararın kaldırılması talepli istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Derdest dava, Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı, Kambiyo senedine özgü haciz yolu ile başlatılmış icra takibinden sonra açılmış, icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit) talebine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesi ile, dava konusu icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulmasını,UYAP tan 22/02/2023 tarihinde sunduğu ayrı bir dilekçesiyle de icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Mahkeme, 22/02/2023 tarihli gerekçeli ara kararı ile, gerek HMK’nın 209 gerekse İ.İ.K’nın 72/3 maddesi gereğince koşulları oluşmadığından, İ.İ.K’nın 72/3 maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden ve yaklaşık ispata yeterli koşulları bulunmadığından bahisle, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Davacı vekili işbu ara kararını süresinde istinaf etmiştir.
İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş olan ara kararda yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Derdest davanın, kambiyo senedine dayalı başlatılmış icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davası olması, İ.İ.K’nın 72. Maddesine göre “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. (1) Bu fıkrada yer alan “kararı temyiz eden” ibaresi, 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle “karara karşı istinaf yoluna başvuran” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir. (2) 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” şeklinde değiştirilmiştir. 1260 İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. (Değişik: 9/11/1988 – 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1)(Değişik: 9/11/1988 – 3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1)Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur. Hususi hükümler:” şeklinde hüküm altına alınmış olması, davacının, takibin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin, dava konusu icra takibinden dolayı, icra veznesindeki paranın ihtiyati tedbiren davalı alacaklısına ödenmemesine ilişkin tedbir talebinin ve HMK’nın 309. Maddesi gereğince istenen ihtiyati tedbir talebinin kabulü için yasaca aranan gerekli ve yaklaşık ispata dair yeterli koşulların, bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamına göre bulunmadığı anlaşıldığından söz konusu türlerdeki ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş olan gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar, yasal sebep ve gerekçeler ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte gözetildiğinde, istinaf edilen ara kararda usul, yasa ve mevcut dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizliğin ve aykırılığın bulunmadığı, ara kararının hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 22/02/2023 tarih ve 2023/166 E sayılı ARA KARARININ hukuka uygun olduğu anlaşılmakla istinaf eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle HMK’nın 362/1-f ile 391/3 maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 29/03/2023