Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/556 E. 2023/501 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/556
KARAR NO: 2023/501
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2023 (ARA KARAR)
ESAS NO: 2022/1080
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
KARAR TARİHİ: 21/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 22/03/2023
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 18/01/2023 tarih ve 2022/1080 E sayılı ARA kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davalı vekili … tarihli itiraz dilekçesinde özetle; mahkemenin verdiği … tarihli tedbir kararının gerekçesiz olduğunu, HMK m. 391/2-b ihtiyati tedbir karınında tedbirin, açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığının yazılmak zorunda olduğunun düzenlendiğini, bu nedenle tedbir kararının gerekçesinin açık bir şekilde yazılmadığını, davaya konu genel kurulun yasalara uygun olarak yapıldığının toplantıya katılan bakanlık temsilcisi raporuyla sabit olduğunu, sermaye artırımı ve rüçhan hakkının kullanımı prosedürünün yasalara uygun olarak tamamlandığını, davacının diğer aile şirketlerindeki ortaklıkları, sahip olduğu taşınmaz ve nakit malvarlığının milyonlarca dolarla ifade edilen değeri karşısında, kendi rızasıyla 140.000 TL gibi cüz’i bir rakamı ödeyerek rüçhan hakkını kullanabilecek iken bu hakkını kullanmadığı ve müvekkili şirketi zarara uğratmak kastıyla bu davayı açtığını bildirerek, öncelikle yasaya aykırı olarak verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, bu talepleri yerinde görülmez ise tedbir kararının verilmesi için yaklaşık ispatın nasıl oluştuğunun ayrıntılı olarak ve somut gerekçelerle açıklanmasını ve ayrıca en az 250.000 TL teminatın davacı tarafça yatırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Somut olayda, her ne kadar davalı vekili tarafından, mahkememizce verilen genel kurul kararının yürütülmesinin (tedbiren) geri bırakılması kararına itiraz edilmiş ise de; mahkememizce verilen tedbir kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, sunulan deliller, şirketin ticaret sicili kayıtları, pay ve paydaş durumu, sermaye artırımı yapılmasına ilişkin kararın içeriği ve şekli tümüyle dikkate alındığında, tedbir sebeplerinin bulunduğu; nihayetinde, dava konusu genel kurul kararlarının dürüstlük kurallarına aykırılık nedeniyle iptaline karar verilebilecek kararlardan olduğu, davacının pay sahipliği sıfatı ve oy hakkı ile yeni pay taahhüdü ile oluşacak durum çerçevesinde yeni pay edinme hakkı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, azınlık pay sahibi olarak ve münferit pay sahibi olarak şirket nezdindeki haklarının korunması ve gözetilmesi bakımından dava sonuna kadar sermayenin korunması gerektiği, 50.000 TL olan esas sermayenin aradan 16 yıl geçtikten sonra bir defada 750.000 TL’ye çıkarılmasının, davacının davanın esas içeriği hakkındaki iddialarını yaklaşık da olsa ispata elverişli olduğu; mahkemece, teminatın aranmaması yönünde kullanılan takdir hakkının isabetsiz olmadığı, zira davalı şirketin, ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazını yerinde kabul edecek delil ve belgeleri henüz sunmadığı, yönetim kurulu üyelerinin görüş yazılarının da bu konuda yeterli bilgi içermediği, davacının cevap dilekçesi ekinde sunmuş olduğu malî yeterlik ve sermaye tespitine ilişkin raporun bir kısım finansal tabloların mali analizine ilişkin görüş ve temennileri içerdiği, şirketin malî gücünü ölçmek için yapılan malî analizlerin teknik detaylarına yer verilmediği, şirketin kısa yahut orta vadede büyümesine ilişkin ekonomik büyüme beklentilerini karşılayacak nitelikte olmadığı; sermaye artırımı bakımından zorunlu TTK m.457 kapsamında yönetim kurulu tarafından düzenlenecek yazılı beyanın dosyaya sunulmadığı, bu haliyle davacının haklarının korunması bakımından teminat aranması zorunluluğu getirilmesinin yerinde olmadığı, teminat aranmaksızın da genel kurul kararının yürütülmesinin tedbiren geri bırakılabileceği (Benzer yönde; İstanbul BAM 13.HD, 08.07.2021 tarih, 1279-1071 sayılı kararı), dolayısıyla teminat aranmaksızın tedbire karar verilmiş olmasının isabetsiz olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.1-İhtiyati tedbir kararına itirazın REDDİNE,…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İstinaf başvurusunun kabulüyle Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1080 Esas ve 17.01.2023 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine dair kararı ile, itiraza konu aynı esasla verilen 19.12.2022 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılmasına; (1) nolu talebin reddi halinde; yerel mahkeme kararı kaldırılarak HMK m.392/1 gereği en az 250.000TL teminat davacı tarafça karşılandığı takdirde ihtiyati tedbire; İhtiyati tedbir kaldırılsın yada kaldırılmasın; yerel mahkeme kararı kaldırılarak cevap dilekçesinde TTK m.448/3 gereği talep edilen ve yerel mahkemece reddedilen en az 250.000TL teminatın davacı tarafça karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Derdest dava, davalı şirketin … tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların tamamının butlanla batıl olduğunun tespitine, bu talebin kabul görmemesi halinde 3. Ve 4. Nolu genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesi talebine ilişkindir.Davacı, dava dilekçesi ile, T.T.K’nın 449. Maddesi gereğince dava konusu genel kurul kararlarının icrasının ihtiyati tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, 19/12/2022 tarihli gerekçeli ara karar ile “Davalı vekilinin talebinin kabulü ile, Davalı … Anonim Şirketi’nin 25/08/2022 tarihli genel kurul kararının 3. Ve 4. Maddesinin yürütülmesinin geri bırakılmasına…” karar vermiştir. Davalı vekili, 23/12/2022 tarihli dilekçe ile işbu ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiştir. Mahkeme itirazı duruşmalı incelemiş, 17/01/2023 tarihli duruşmaya taraf vekilleri katılmış, mahkemece beyanları alınmış yani dinlenmişler ve aynı duruşmadaki kısa ara kararı ile, davalı vekilinin, ihtiyati tedbir kararına karşı yaptığı itirazının reddine karar vermiştir. Bu kısa ara karar yönünden mahkeme ayrıca gerekçeli olarak 18/01/2023 tarihli ara karar yazmış, davalı vekili işbu ara kararını süresinde istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ihtiyati tedbir kararının içeriği, bu karara yapılan itiraz sebepleri, itirazın mahkemece duruşmalı olarak yapılan incelenmesi sonucu verdiği ve istinaf edilen gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde: Dava konusu butlanı ve iptali istenen genel kurul kararlarından 3. Ve 4. Gündem maddelerinde alınmış kararlar yönünden olmak üzere, T.T.K’nın 449 vd.ile HMK’nın 389 vd. Maddeleri gereğince yürütülmesinin ihtiyati tedbiren geri bırakılmasına dair tedbir talebinin kabulü için yasaca aranan gerekli ve yaklaşık ispata dair yeterli koşulların, bu aşamadaki mevcut derdest dava dosya kapsamına göre bulunduğundan, söz konusu ihtiyati tedbir talebinin kabulü gerektiği bu nedenlerle davalı vekilinin itirazlarının tedbirin esası yönünden yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Zira burada yasaca aranan kesin bir ispat olmayıp yaklaşık ispat yeterlidir.Ancak mahkemece her ne kadar teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve davalı vekilinin bu yönden yaptığı itirazı da mahkemece yerinde görülmemiş ise de; Gerek T.T.K’nın 448/3 maddesine göre: “(3) Mahkeme, şirketin istemi üzerine muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesine karar verebilir. Teminatın nitelik ve miktarını mahkeme belirler.” şeklindeki, gerekse HMK’nın 392/1 maddesine göre: “ihtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdir de karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır…” şeklindeki ve HMK’nın 87. Maddesine göre de : “Bir davada verilecek teminatın tutarını ve şeklini hakim serbestçe tayin eder…” şeklindeki hükümler gereğince ve mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte gözetildiğinde, mahkemece kabul edilen ihtiyati tedbirin teminatsız olarak verilmesinin isabetli olmadığı, dosya kapsamına ve işbu yasa hükümlerine aykırı olduğu, dolayısıyla ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin bu yönden (teminat yönünden) yaptığı itirazının haklı olduğu, mahkemece itirazın bu yönden kısmen kabulü gerektiği halde itirazlarının tümüyle reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun teminat yönünden kabulü ile, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş 18/01/2023 tarihli ara kararın kaldırılmasına, belirtilen yönden düzeltilerek yeniden bir karar verilmesine ve T.T.K’nın 449 vd, HMK’nın 389 vd, 392/1 ile 87. Maddeleri gereğince takdiren 150.000,00TL nakdi teminat ya da aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat miktarı karşılığında söz konusu ihtiyati tedbirin kabulü şeklinde itirazın kısmen kabulüne, diğer itirazlarının ise reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1080 Esas sayılı derdest dava dosyasında verdiği 18/01/2023 tarihli ARA KARARINA karşı davalı vekilince yapılmış istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-HMK’nın 353/1-b.2 gereğince işbu 18/01/2023 tarihli ara kararının KALDIRILMASINA,
Düzeltilerek yeniden karar verilmesine, buna göre;
“1-Mahkemece verilmiş 19/12/2022 tarihli ihtiyati tedbir ara kararına karşı davalı vekilince yapılmış itirazın kısmen kabulü ile, daha önce teminatsız olarak verilmiş işbu ihtiyati tedbir kararının T.T.K’nın 449 vd, HMK’nın 389 vd, 392/1 ile 87. Maddesi gereğince takdiren 150.000,00TL nakdi teminat ya da aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat miktarı karşılığında verilmesine,
2-Takdiren tayin edilen teminatın yasal süresi içinde mahkemeye (İlk Derece Mahkemesine) sunulması/yatırılması halinde 19/12/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının verildiği tarihten itibaren aynen devamına, aksi takdirde söz konusu ihtiyati tedbir ara kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına,
3-Davalı vekilinin işbu ihtiyati tedbir ara kararına karşı yaptığı diğer itirazlarının ise reddine”
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf tebligat gideri ve posta gideri ile istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle HMK’nın 362/1-f ile 394/5. maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/03/2023