Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/478 E. 2023/606 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/478
KARAR NO: 2023/606
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/11/2022
ESAS NO: 2022/726
KARAR NO : 2022/930
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 29/03/2023
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 24/11/2022 tarih ve 2022/726 E – 2022/930 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı kooperatif tarafından 2011 yılında hesap komisyonunca dairelerin ferdileştirme bedellerinin hesapladığını ve müvekkilinin de içinde bulunduğu bir kısım üyeler ile anlaşıldığını, müvekkilinin bankadan kredi çektiğini ve daire borcunu kapatarak tapusunu aldığını, müvekkilinin 08 temmuz 2015 tarihinde noter aracılığı ile istifasını ilettiğini, kooperatifin tüm bunlara rağmen usulsüz olarak istifa eden üyeler aleyhine borçlar çıkarıldığını, müvekkili aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ileri sürerek; davanın kabulü ile müvekkilinin Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Arabuluculuk görüşmesi yapılmaksızın işbu davanın açılmasının yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin unvanından da anlaşılacağı üzere müvekkili kooperatifin toplu konut kooperatifi olup imalatlarını etap etap yapmadığını, geçici 11. Madde’nin Anayasa’ya aykırılık teşkil ettiğini, ayrıca bu kanun maddesinin Kooperatifler Kanunu ve ana sözleşmeye aykırı bir şekilde düzenlendiğini, bu düzenlemenin uygulanması alinde kooperatif üyelerinin eşit duruma gelmeyeceğini savunarak davanın reddine, Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11.y maddenin iptali için Mahkemesi’ne başvurulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “… Dosyamızda tüm dosya kapsamı itibariyle davalının tüm borçlarını ve taşınmaza ait kooperatifçe belirlenen bedelin ödendiği taşınmazın kooperatifçe davacıya devredildiği, kooperatiflerce inşaatların etap etap teslim ettiği anlaşılmakla 1163 sayılı Kanunu’nun Geçici 11/2. hükmü uyarınca kesinleşmiş dosyalarda da hüküm verilebileceğinden mahkememizce davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.-Davacının davasının kabulü ile; davacının Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyası kapsamında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, -İİK 72/5. Maddesi uyarınca takibin davacı yönünden derhal durdurulmasına, bu yönde icra dairesine müzekkere yazılmasına, *** …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/726 Esas, 2022/930 Karar ve 24.11.2022 tarihinde yerel mahkeme tarafından karar usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu ,Müvekkilinin kooperatif imalatlarını etap etap gerçekleştirmediği gibi kooperatif ünvanındna anlaşılacağı üzere toplu konut kooperatifi olarak sürdürdüğünü, dava konusu edilen alacak inşaat finansmanında kullanılmak üzere genel kurulca hüküm altına alınmış olup müvekkil kooperatifin imalatları devam eden bir çok yarı mamül inşaatı bulunduğunu, kooperatifler kanunu geçici 11.maddenin müvekkil kooperatif hakkında uygulanıp uygulanmayacağının mahkemece bilirkişi vasıtası ile denetlenmeksizin davanın reddine karar verilmesi yasaya aykırı olduğunu, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/932 esas sayılı dosyasında prof. dr azim özkan dan geçici 11. maddenin müvekkili kooperatif hakkında uygulanıp uygulanmayacağı hususunda alınan bilirkişi raporunda geçici 11. maddenin müvekkil kooperatif hakkında uygulanmayacağı görüşünün mahkemeyede sunulduğunu, bu yönü ile mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, vaki dava hakkında mahkemenin onlarca kabul kararı bulunduğunu, ancak dava devam ederken yasal değişiklik yapıldığnıı, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermişken davanın reddi ile aleyhimize masraf ve vekalet ücretine hüküm edilmesi yasaya aykırı olduğunu, davanın 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11.madde gerekçesi ile davanın red edildiğini, ancak iş bu kanun maddesi her nekadar somut davaya uygulanma ihtimali olan bir madde ise de söz konusu düzenleme açıkça Anayasaya aykırılık teşkil ettiğini, bu kanun çerçevesinde her ne kadar Kayseri ilinden bahsedilip genel bir düzenleme gibi bir görüntü verilmeye çalışılsa da kişi veya zümreye özgü kanun çıkartıldığını, zira Kayseri ilindeki kooperatifler belirlenebilir durumda olup bu belirleme kanunun şahsa yönelik olduğunu göstertiğini, zümre veya kişi için kanun çıkartılması Anayasada yer bulan Kanunlar önünde eşitlik ilkesini tam anlamı ile ihlal ettiğini, ayrıca bu kanun maddesinin kooperatifler kanunu ve kooperatifler ana sözleşmesine aykırı şekilde düzenlendiğini, bu düzenlemenin uygulanması durumunda kooperatif üyeleri eşit duruma gelmeyeceğini, sadece Kayseri ilinde kooperatifler ile ilgili çıkartılan kanunun bölgesel kanun görümünde olsa da münhasıran kooperatif ve kooperatif üyelerini kapsayıcı mahiyette düzenlendiğinde esasen kişiye özgü kanun mahiyetinde bir durum oluşturduğunu, bu hususun açıkça anayasaya aykırı olduğunu, yine kanunlaştırılan geçici 11.maddede kooperatifçe tahakkuk ettirilen borcun ödenmesi ibaresi yer almış ise de gelişen ekonomik süreçler çerçevesinde kooperatifçe çıkartılan borçların piyasa gerçeklerinden uzaklaşması pratik olarak günümüzde yaşandığından bu düzenleme ile çıkartılan borcu ödeyen kooperatif üyelerinden kalan imalatı tamamlayacak oranda bir bedel tahsil edilmemesi durumunda kalan üyelerin bu parayı tamamlaması gibi bir sonuç doğacağı için kanun ile anayasaya aykırı olarak tam bir eşitsizlik durumu yaratıldığını, “Konut sahibi olmak isteyen kooperatif ortakları son bağımsız bölüm bitip teslim edilene kadar kooperatif ortağı olmaya devam etmesi gerektiğini, Kooperatif inşaatlar bitmeden bağımsız bölümü teslim alıp istifa eden üyelerden bağımsız bölümü geri alma hakkına sahip olduğunu, inşaatlar devam ederken başkaca aidat alınmayacağına ilişkin vaadlerin kooperatif tarafından geçerli kabul edilemeyeceği, maliyetin artması halinde kooperatifin ortaklarından bu bedelin talep edileceği yargıtay içtihatları ile kabul edilmiştir.” Yargıtay 6.Hukuk Dairesi’nin 2021/6310 Esas, 2022/185 Karar sayılı ilamında bu husus açıkça derç edildiğini, yine kooperatif ana sözleşmesinin 61. Ve 62.maddesinin mutlak butlan ile batıl olduğu yargıtay tarafından kabul edildiğini, buna göre mutlak butlan ile batıl olduğu ortada olan ana sözleşme hükmüne göre kooperatifçe çıkarılan hesabın ne kooperatif tüzel kişisinin ne de henüz evi teslim edilmemiş olan üyeleri bağlamayacağı sabit iken geçici 11.madde de kooperatifçe çıkarılan borçtan bahsedilip bu bedelin ödenmesi ile borçtan kurtulabileceğine dair öngörülen şart yasa yapma sistematiğine aykırı olduğunu, geçici 11.madde ile kesinleşmiş mahkeme kararlarına dahi müdahalede bulunarak kanunların geriye yürümezliği ilkesi ihlal edildiğini, zira yasa metninde kesinleşen mahkeme ilamları karşısında borçlu olunmadığının tespitine dair dava yetkisi oluşturulduğunu, HMK da yargılamanın yenilenmesi kurumu sıkı şekil şartları ile düzenlenmiş olup bu kanuni düzenleme ile kanunlar arasında çelişki yaratılmış, sadece Kayseri bölgesindeki kooperatifler için kooperatif üyelerine yeni bir kanuni düzenleme yapılması ile yargılama yenilenmesi davası ile alınabilecek sonucu kanuni bir düzenleme ile alınması ihtimali oluşturulduğunu, bunun ise Anayasının 2.maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesinin ihlalini doğurduğunu, kesinleşmiş mahkeme kararları ile alacak elde eden kooperatiflerin bu paraları iade edilmesi konusuna yol açacak şekilde yapılan düzenleme yine hukuk devletinde olması gereken hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle, mahkemece kooperatifler kanunu geçici 11.maddesinin anayasaya aykırılığı iddiası ile mahkemece anayasa mahkemesine başvurulmasını talep ettiklerini belirterek; arz ve izah edilen gerek açıklanan gerek tarafınızca dikkate alınacak nedenlerle, Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/726 Esas, 2022/930 Karar sayılı dosyasından verilen kararın kaldırılmasını, ve yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir .Davacı vekili tarafından sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğunu , Davanın görülme esnasında uygulanabilir kanunun yürürlüğe girmesi sebebiyle davanın reddine karar verildiğini, davacı her ne kadar mahkemece alınan onlarca kabul kararının bulunduğunu savunmuş olsa da, somut olayın özellikleri göz önünde bulundurularak karar verilmesi gerektiğini Ayrıca derhal uygulama ilkesi gereğince yeni kanun, yürürlüğe girdikten sonraki olay ve işlemlere uygulandığını, geçmişe yürümediğini, buna göre, hem davanın reddi kararı hem de Hukuk Mahkemeleri Kanun’un 326. maddesi gereği alınan yargılama ve vekalet ücreti kararı yerinde olduğunu, buna göre, söz konusu geçici 11’ci maddenin dava nezdinde uygulanabilir olduğu ve Anayasa’ya aykırılığının bulunmadığının kesin olduğunu Ayrıca istinaf başvuru dilekçesine konu edilen Yargıtay 6. HD 2021/6310 E. 2022/185 K. sayılı karar 20.01.2022 tarihinde alınmış olduğnu zaman bakımından uygulama ve yasa hiyerarşisi gereği 10.06.2022 tarihinde Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11 maddenin mevcudiyetinden dolayı uygulama yeri bulunmadığını arz ve izah edilen ve diğer sebeplerle davacının yerinde olmayan ve hukuka aykırı olan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Dava, kooperatif üyesinin kooperatife karşı açtığı inşaat finansman giderinden kaynaklanan alacak istemi ile başlatılan ilamlı icra takibine karşı açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve dolayısıyla dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c)Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,
Şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava tarihi itibariyle yürürlükte olan anılan yasal düzenleme uyarınca araştırılması, değerlendirilmesi, davalı kooperatifin işbu yasa kapsamında tanımlanan vasıfta ve şartları taşıyan bir yapı kooperatifi niteliğinde olup olmadığının tespiti,bu bakımdan davalı kooperatifin tüm defter, kayıt ve belgeleri üzerinde yerinde inceleme yaptırılarak, ana sözleşme hükümleri, varsa anasözleşme değişiklikleri, tüm genel kurul kararları, bugüne kadar yaptığı ve teslim ettiği tüm inşaatlar, inşaatların/dairelerin yapım ve üyelerine teslim usulü/şekli de gözetilerek netice itibariyle davacı kooperatifin anılan yasanın geçici 11. Maddesi kapsamında yani a) bendi uyarınca İnşaatlarının etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi şeklinde olup olmadığının ve ayrıca b),c) ve ç) bentlerinde yazılı diğer şartlar da dahil olmak üzere işbu tüm koşulların/şartların birlikte sağlanıp sağlanmadığı, bu nitelikte bir yapı kooperatifi olup olmadığı ile somut olayın da işbu geçici 11. Madde de belirtilen tüm koşulları birlikte sağlayıp sağlamadığının tespiti/belirlenmesi bakımından değerlendirilme yapılabilmesi için bir inşaat mühendisi, bir kooperatif alanında uzman bilirkişi ve bir mali müşavirden oluşan heyetten rapor alınarak sonucuna göre ve davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu da nazara alınarak/değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekmekte iken bu hususlar yeterince araştırılmadan karar tesisi yerinde görülmemiş, davalının istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK’nın 355. Maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda istinaf eden davalı vekilinin istinaf sebepleri yukarıda belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince istinafa konu edilen yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 24/11/2022 tarih ve 2022/726 E – 2022/930 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan 149,79 TL istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 29/03/2023