Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/474 E. 2023/549 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/474
KARAR NO: 2023/549
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2022
ESAS NO: 2020/430
KARAR NO: 2022/871
DAVANIN KONUSU: Alacak (İİK 308/b)
KARAR TARİHİ: 23/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 23/03/2023
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 07/11/2022 tarih ve 2020/430 E – 2022/871 K kararına karşı süresi içinde davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili bankanın, davalının konkordato komiserliğine yaptırdığı alacak kaydının bir kısmının davalı tarafından kabul edildiğini, bir kısmının ise reddedildiğini, müvekkili banka nezdinde, … A.Ş. lehine genel kredi sözleşmesi ve sair sözleşmelere istinaden; Doğrudan Borçlandırma Hesabı, Business Ticari Kart, Borçlu Cari Ticari Hesap ve sair krediler açıldığı ve kredilerin kullandırıldığını, davalı borçlu şirketin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/886 Esas sayılı sayılı dosyası üzerinden açtığı konkordato davasında, 01/06/2020 tarihinde konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini ve bu kararın 11/06/2020 tarihinde ilan edildiğini, anılan karara karşı taraflarınca istinaf kanun yoluna başvurduğunu, tasdik edilen konkordato projesinde müvekkili bankanın alacak tutarının eksik ve hatalı yer aldığını, tasdik edilen konkordato projesinde kabul edilen ya da reddedilen alacaklarının ne kadar olduğuna ilişkin bir açıklık bulunmadığını, tasdik edilen konkordato projesinde ve gerekçeli kararında alacaklarının ne kadarlık kısmının reddedildiği ve taraflarınca hangi miktar için dava açmak için süre verildiğinin açıkça belirtilmediğini, müvekkili bankanın gayri nakit alacaklarının 5.230,00-TL ve 22/01/2020 tarihi itibariyle 850.091,17- TL nakit alacakları olduğunu, alacaklarının taraflar aranda imzalanan, genel kredi ve teminat sözleşmesi, sair sözlemelere dayandığını, Beyoğlu 48. Noterliği’nin … tarihli ve … yeymiye numaralı ihtarnameye konu edildiğini, söz konusu alacakların tahsili için Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin … Esas sayılı ve Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyalarından dava dışı ipotekli taşınmaz malikleri için ilamlı ve kefiller için ilamsız icra takibi başlatıldığını, tasdik edilen konkorda projesinde ve mahkeme kararında müvekkili bankanın alacaklarının ne kadarlık kısmının reddedildiği belirtilmediğinden, hak kaybına uğramamak ve bir kısmının reddedildiği faraziyesine göre; tasdik edilen projede sadece 303.738.63-TL nakit alacağın alacak nisabında dikkate alması nedeniyle davalı borçlu şirketin kefaleten borç tutarında anapara tutarı ve asaleten alacak tutarında yine projede yer almayan 5.230,00-TL gayrinakit alacağı için işbu davanın açıldığı beyanları ile; fazlaya dair konkordatoya alacak kaydı yapılmayan alacaklarına ilişkin hak ve alacakları ile faize ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla; duruşma günü beklenilmeksizin konkordato tasdik kararının verildiği tarih olan 01/07/2020 tarihinde ilk taksit başlamak üzere konkordato projesi kapsamında kalan tüm borçlarını birer ay ara ile 12 eşit taksitte işbu davaya konu alacaklarının bankada bloke edilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler ve icra takibine konu edilen nakit ve gayrinakdi alacak tutarının konkordatoda kabul edilen alacak olmadığının, tasdik edilen konkordato projesinde müvekkili bankanın nakit ve gayrinakit alacak tutarının eksik ve hatalı yer aldığının tespitini, müvekkili bankanın davalı borçludan konkordatoya alacak kaydı tarihi itibariyle bakiye hangi miktarda nakit alacağı olduğunun ve 5.230,00-TL gayrinakit alacağının da (konkordato projesinde yer almayan kısım) bulunduğunun tespiti ile bu alacaklarının da davalıdan tahsiline (nakit alacaklarının davalıdan alınarak müvekkili bankaya ödenmesine, gayrinakit alacaklarının da, müvekkili banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine), yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davaya konu edilen alacak hakkında zaten davacı tarafından Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ve halen derdest bir icra takibinin olduğunu, açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddini talep ettiklerini, müvekkilinin 07/12/2018 tarihinde konkordato geçici mühlet kararı aldığını ve hakkında konkordato süreci başlatıldığını, mahkemece söz konusu konkordato geçici mühlet kararında tedbirlere de hükmedilmesine rağmen davalı bankaca tedbirlere aykırı olarak müvekkilinin davalı bankada bulunan hesabından faiz kesintileri yapıldığını, oysa ki konkordato sürecinde çek faizi, kredi faizi, KKDF, BSMV veya sair adlar altında kesintiler yapılmasının hukuken mümkün olmadığı, müvekkili şirketin konkordato dosyasının, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2020 tarihli, 2018/886 Esas ve 2020/245 Karar sayılı ilamıyla onaylandığı ve konkordato projesinin adi alacaklılar yönünden tasdik edildiğini, konkordato projesinin tasdikinden sonra müvekkili … A.Ş. için genel kredi sözleşmelerine kefil olan ve daha sonra çekilen ihtar ile kefalet sözleşmesinden dönen 2020/169 Esas sayılı dosya davalılarının aynı tarihte bankaya müracaat ile borçlu … A.Ş’nin rehinli borçlarına mahsuben müvekkili davalı şirketin borcuna kefil olan … A.Ş.’nin rehinli borçlara ve varsa kefil oldukları borca mahsuben şerhli olarak davacı bankaya 400.000,00-TL ödeme yapıldığını, davacının konkordato kararına rağmen bu dava dilekçesinde dahi alacağına faiz yürüterek konkordato kararı yokmuş gibi davrandığı için müvekkili şirket ile davacı banka arasında bir uzlaşma yolu bulunmadığını, davaya konu edilen alacağın davacı bankanın … Şubesi’nde müvekkili ile imzalanan genel kredi sözleşmelerine istinaden istenilen alacaklar olduğunu, bu nedenle faiz işletilmesinin mümkün olmadığını, davacı bankaca da Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası kapsamında müvekkili şirketin rehinli gayrimenkullerinin satışı istendiğini, müvekkili şirkete ait gayrimenkullerin satılması halinde ileride telefisi imkansız zararlar doğacağının açık olduğunu belirterek davalı müvekkiline davacı bankaca çıkarılan borç ve konkordato süreci ve bu süreçte mahkeme ve konkordato heyeti kararlarına uymayan davacının, hukuka uygun davransaydı davalı müvekkilinin yaptığı hesaplamalar itibariyle hesabında bulunması gereken para anlatılmaya çalışıldığını, davacı banka gibi başlangıçtan beri müracaat edilen konkordatonun amacına ve ruhuna aykırı hareket ederek ve çoğu zamanda hukuka aykırı davranarak, sözleşmesel ve kanuni yükümlülüklerini ihlal ederek davalı müvekkilinin hesaplarındaki paralara el koyduğunu, yine sanki bir konkordato süreci yokmuş gibi tek taraflı çıkarlarını düşünerek halen müvekkilinden alacaklı olduğuna dair dava ve takipler açmaya devam ettiğini belirterek öncelikle Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası kapsamında müvekkiline ait gayrimenkullerin satışı halinde müvekkilinin borcunun olmadığı ortaya çıktığında satılabilecek gayrimenkuller yönünden telafisi imkansız zararlar doğabileceğinden Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası kapsamında müvekkiline ait gayrimenkullerin satışının tedbiren durdurulmasına dair karar verilmesini, davacının davasının öncelikle 1 aylık hak düşürücü süreden sonra açıldığı nazara alınarak süre yönünden reddini, aynı konuda ve aynı sonucu doğuracak nitelikteki mahkemenin 2020/169 Esas sayılı dosyası kapsamında açılı bulunan dava nazara alındığında derdestlik veya hukuki yarar yokluğu nazara alınarak davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Yargılama sonunda tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve Nitelikli Hesap uzmanı … , … , … tarafından oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen ve mahkememizce de benimsenen 06/09/2022 tarihli açıklamalı rapora göre; taleple bağlılık ilkesi de göz önünde bulundurularak davacının nakdi kredilerden kaynaklanan alacağa ilişkin davasının kabulü ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/886 Esas ve 2020/245 Karar sayılı dosyasında tasdikine karar verilen konkordato projesinden davacının alacak kaydı yaptırdığı meblağ üzerinden adi alacak (rehin açığı alacağı) olarak kabul edilen 250.744,68-TL’nın dışında itiraz edilerek çekişmeli hale getirilen ve konkordato projesinde yer almayan adi alacak niteliğindeki banka kredilerinden kaynaklanan 585.057,33-TL’ndan kabul edilen 250.774,68-TL’nin mahsubu sonucu bulunan 334.312,65-TL’ndan davacının talebi ile bağlı kalınarak 303.738,63-TL adi alacağının konkordato projesinde kabul edilen kısımla birlikte tasdik edilen konkordato projesindeki koşullarla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yine davacının gayrinakdi alacağa ilişkin davasının kabulü ile çek karnesinden (çek yaprağından) kaynaklanan toplam 5.230,00-TL gayrinakdi alacağın davalı tarafından davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine karar verilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.-Davacının nakdi kredilerden kaynaklanan alacağa ilişkin davasının KABULÜ ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/886 Esas ve 2020/245 Karar sayılı dosyasında tasdikine karar verilen konkordato projesinden davacının alacak kaydı yaptırdığı meblağ üzerinden adi alacak (rehin açığı alacağı) olarak kabul edilen 250.744,68-TL’nin dışında itiraz edilerek çekişmeli hale getirilen ve konkordato projesinde yer almayan adi alacak niteliğindeki banka kredilerinden kaynaklanan 585.057,33-TL’ndan kabul edilen 250.774,68-TL’nin mahsubu sonucu bulunan 334.312,65-TL’ndan davacının talebi ile bağlı kalınarak 303.738,63-TL adi alacağının konkordato projesinde kabul edilen kısımla birlikte tasdik edilen KONKORDATO PROJESİNDEKİ KOŞULLARLA DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,-Davacının gayrinakdi alacağa ilişkin davasının KABULÜ ile; çek karnesinden (çek yaprağından) kaynaklanan toplam 5.230,00-TL gayrinakdi alacağın davalı tarafından davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta DEPO EDİLMESİNE, *** …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin konkordato sürecine girmesi nedeniyle bankalarla olan ticari faaliyetleri nedeniyle oluşan hukuki ihtilaf nedeniyle açılan davada mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacı banka lehine davanın kabulüne karar verildiğini verilen kararın usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, bilirkişice dosya içerisine sunulan raporun ve bu raporlar doğrultusunda verilen kararın taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, dosya içerisine alınan 3 farklı raporda 3 farklı sonuç çıkmış değerlendirmelerin hiç biri birbirini tutmadığını rapordaki çelişkilerin ve hataların farklı bir bilirkişi heyetince giderilmesi gerektiğini . daha önceki bilirkişi raporlarına yapmış oldukları itirazlarının z son raporda değerlendirilmediğini, son rapora yapmış oldukları itirazlarının sayın mahkemece dikkate alınmadan sonuca gidildiğini . hatalı raporlar üzerine verilen kararın da hatalı olduğunu, bilirkişilerce belirlenen temerrüd tarihlerini kabul etmenin mümkün olmadığını müvekkili firma, konkordatoda olmasına rağmen aşağıda ki borç hesabında görüleceği gibi tahsili için bırakılan çekler, ve yapılan ödemeler nazara alındığında, davacı bankanın kullandırdığı kredilerin çoğunlukla taksitli krediler olduğu ve borçlunun ödemelerinin taksitleri karşılar mahiyette olduğundan hiçbir zaman temerrüte düşmediğini bu hal itibarıyla davacı banka haksız bir şekilde hesapları kat ettiğini ve müvekkilinin müracaat koşulları oluşmadan müvekkiline müracaat ettirdiğini asıl borçlu … ile yapılan görüşmelerden; 250.748,68-tl rehinsiz alacak rakamının, davacı bankanın konkordato komiserliğine bildirdiği alacak miktarları ve kendilerince bankaya yapılan ödeme ve tahsil için bırakılan çekler üzerinden yapılan hesaplamalar sonucu, davacı bankanın alacaklar toplantısına kabul edilen tüm alacak miktarı olduğunu ve komiserce yapılan hesaplamalada kendilerinin rehinli borçlarının bulunmadığı sadece 250.748,68-tl rehinsiz alacak borçlarının bulunduğu kabul edilerek davacı bankanın bu tutar üzerinden alacaklılar toplantısına katılarak oy kullanıdığı ifade edildiğini bilirkişilernin rehinli alacak hesabı tamamen yanlış olduğunu zira müvekkil … A.Ş. dilekçede sunulan hesaplamalar itibarıyla rehinli borçları yönünden temerrüde düşmediğinden keza verilen rehinler 3. kişilere ait taşınmazlar üzerinden verildiğinden konkordato sürecindeki müvekkil için bu alacağın artık adi alacak hükmünde sayıldığı yönündeki yargıtay uygulaması nedeniyle faiz hesap edilmesi doğru olmadığını müvekkili ile davacı banka arasında aynı mahiyette görülmekte olan kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/895 E, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/169 E, Kayseri 2. Asliyet Ticaret Mahkemesinin 2022/684 e numaralı dosyaları ile yargılamalar gerçekleşmekte olduğunu , aslında hepsinin konusu müvekkil ile davacı banka arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacak borç durum tespiti olduğunu tüm dosyalarda alacak borç durumları raporlar ile farklı çıktığını, farklı farklı yükümlülükler getirildiğini, mahkemelerce bu dosyalarda incelenmeden ve çelişkiler giderilmeden karar verildiğini, söz konusu dosyaların birleştirilerek farklı kararların önlenmesi gerektiğini, diğer önemli hususun ise konkordato projesi kapsamında davacı bankanın müvekkilinden alacaklı olduğu rakamın projede yer almadığı projeye karşı davacı bankanın her hangi bir itirazı olmadığını kaldı ki bildirilen miktarlar dava açılmadığından kesinleştiğini aynı zamanda bilirkişilerce projeye bildirilen alacakların da dikkate alınmadığını, davacı bankanın beyanları doğrultusunda rapor hazırlatıldığını , istinaf dilekçesinde özetlemiş oldukları hesap cetveli bilirkişi raporlarına itiraz dilekçelerinde de mevcut müvekkili şirketin konkordato sürecine girmesi nedeniyle bankalarla olan ticari faaliyetleri nedeniyle oluşan hukuki ihtilaf nedeniyle açılan davada mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacı banka lehine davanın kabulüne karar verildiğini verilen kararın usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, bilirkişice dosya içerisine sunulan raporun ve bu raporlar doğrultusunda verilen kararın taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, dosya içerisine alınan 3 farklı raporda 3 farklı sonuç çıkmış değerlendirmelerin hiç biri birbirini tutmadığını rapordaki çelişkilerin ve hataların farklı bir bilirkişi heyetince giderilmesi gerektiğini . daha önceki bilirkişi raporlarına yapmış oldukları itirazlarının z son raporda değerlendirilmediğini, son rapora yapmış oldukları itirazlarının sayın mahkemece dikkate alınmadan sonuca gidildiğini . hatalı raporlar üzerine verilen kararın da hatalı olduğunu, bilirkişilerce belirlenen temerrüd tarihlerini kabul etmenin mümkün olmadığını müvekkili firma, konkordatoda olmasına rağmen aşağıda ki borç hesabında görüleceği gibi tahsili için bırakılan çekler, ve yapılan ödemeler nazara alındığında, davacı bankanın kullandırdığı kredilerin çoğunlukla taksitli krediler olduğu ve borçlunun ödemelerinin taksitleri karşılar mahiyette olduğundan hiçbir zaman temerrüte düşmediğini bu hal itibarıyla davacı banka haksız bir şekilde hesapları kat ettiğini ve müvekkilinin müracaat koşulları oluşmadan müvekkiline müracaat ettirdiğini asıl borçlu … ile yapılan görüşmelerden; 250.748,68-TL rehinsiz alacak rakamının, davacı bankanın konkordato komiserliğine bildirdiği alacak miktarları ve kendilerince bankaya yapılan ödeme ve tahsil için bırakılan çekler üzerinden yapılan hesaplamalar sonucu, davacı bankanın alacaklar toplantısına kabul edilen tüm alacak miktarı olduğunu ve komiserce yapılan hesaplamalada kendilerinin rehinli borçlarının bulunmadığı sadece 250.748,68-tl rehinsiz alacak borçlarının bulunduğu kabul edilerek davacı bankanın bu tutar üzerinden alacaklılar toplantısına katılarak oy kullanıdığı ifade edildiğini bilirkişilernin rehinli alacak hesabı tamamen yanlış olduğunu zira müvekkil … A.Ş. dilekçede sunulan hesaplamalar itibarıyla rehinli borçları yönünden temerrüde düşmediğinden keza verilen rehinler 3. kişilere ait taşınmazlar üzerinden verildiğinden konkordato sürecindeki müvekkil için bu alacağın artık adi alacak hükmünde sayıldığı yönündeki yargıtay uygulaması nedeniyle faiz hesap edilmesi doğru olmadığını müvekkili ile davacı banka arasında aynı mahiyette görülmekte olan kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/895 E, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/169 E, Kayseri 2. Asliyet Ticaret Mahkemesinin 2022/684 e numaralı dosyaları ile yargılamalar gerçekleşmekte olduğunu , aslında hepsinin konusu müvekkil ile davacı banka arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacak borç durum tespiti olduğunu tüm dosyalarda alacak borç durumları raporlar ile farklı çıktığını, farklı farklı yükümlülükler getirildiğini, mahkemelerce bu dosyalarda incelenmeden ve çelişkiler giderilmeden karar verildiğini, söz konusu dosyaların birleştirilerek farklı kararların önlenmesi gerektiğini, diğer önemli hususun ise konkordato projesi kapsamında davacı bankanın müvekkilinden alacaklı olduğu rakamın projede yer almadığı projeye karşı davacı bankanın her hangi bir itirazı olmadığını kaldı ki bildirilen miktarlar dava açılmadığından kesinleştiğini aynı zamanda bilirkişilerce projeye bildirilen alacakların da dikkate alınmadığını, davacı bankanın beyanları doğrultusunda rapor hazırlatıldığını , istinaf dilekçesinde özetlemiş oldukları hesap cetveli bilirkişi raporlarına itiraz dilekçelerinde de mevcut olduğunu, bilirkişilerce bu hesap cetvelleri incelenmediği gibi neden bu şekilde itiraz edildiği konusunda değerlendirme de yapılmadığını aynı zamanda kefil fnf teknoloji tarafından yapılan ödemeler de dikkate alınmadığını , borçlandırmaların ayrı ayrı değerlendirildiğini ve tahsil edilen çekler göz ardı edildiğini , bu aşamada asıl olan farklı kararların önüne geçmek amacıyla dosyaların incelenerek birleştirilmesi ve yeniden tüm dosya kapsamında değerlendirme yapılması gerektiğini, bilirkişinin yapılan hesaplamalarında alacaklar kurulu toplantısındaki bankanın alacağı alınan kredilere, tahsile bırakılan çekler mahsup ediltikten sonra kalan kısım olmasına rağmen bilirkişi hesapları yaptıktan sonra burada gözüken borcu mükerrer olarak tekrar eklediğini , bu nedenle hesaplamanın tamamen yanlış çıktığını . bilirkişiler konkordato öncesi alacak borç durumun tespit ettikten sonra konkordato alacaklar kurulu toplantısında tespit edilen son miktarı da ekleyerek yeni bir borçmuş gibi hesaplama yapıldığını açıklanan ve resen nazara alınacak nedenlerle, öncelikle tehiri icra talebimizin kabul edilerek mahkeme kararının uyugulanmasının geri bırakılmasına, duruşmalı olarak celse açılmasına , yapılan istinaf incelemesi neticesinde usul ve kanuna aykırı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020 /430 Esas 2022/871 Karar Sayılı Kararının Kaldırılmasına Ve Yeniden Esas Hakkında Taleplerimiz Doğrultusunda Davanın Reddine Dair karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: hmk’nın 355. maddesine göre “inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Dava, İİK 308/b maddesi kapsamında konkordato tasdikinden sonra çekişmeli olarak açılan alacak talebine ilişkindir.Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davacı tarafından yeterli ve kesin delillerle ispat edilen alacak üzerinden davanın kabulüne ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 07/11/2022 tarih ve 2020/430 E – 2022/871 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 20.748,38 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 5.207,27 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 15.541,11 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/03/2023