Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/428 E. 2023/658 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/428
KARAR NO: 2023/658
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/12/2021
ESAS NO: 2019/474
KARAR NO: 2021/1053
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ:15/03/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:07/04/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/12/2021 tarih ve 2019/474 Esas 2021/1053 Karar sayılı ilamına karşı ,davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili kooperatifçe alınan genel kurul kararı doğrultusunda kesin hesap ve ek kesin hesap maliyeti çıkarıldığını, … tarihli genel kurul toplantısının 8. Maddesi ile kesin maliyet sonucu belirlenen üye borçlarının 24 eşit taksitte ödenmesinin kabul edildiğini, … tarih… sayılı ve kayyım onaylı kooperatif yönetim kurulu kararı ile toplamda 4 taksit ödemeyi geciktiren kooperatif üyeleri aleyhine yasal işlemlerin başlatılması için kooperatife yetki verildiğini, bu yetkiye istinaden davalı hakkında başlatıldığını, davalının borcunun olmaması gerekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini, davalı ile aynı durumda olan bir kısım kooperatif ortaklarına ilişkin 2016 yılında başlatılan icra takibine itiraz edilmiş, açılan itirazın iptali davasında Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1529 Esas sayılı dosyası ile kooperatif lehine sonuçlandığını, bu nedenlerle davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Toplanan deliller, alınan bilirkişi kök raporu ve ek raporları, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre; davalının kooperatif üyeliğinden ayrıldığına ilişkin herhangi bir kayıt ve belge bulunmadığı, kooperatif tarafından taahhüt edilen taşınmazın tapu kaydının davalı adına tescili halinde dahi davalının kooperatif üyeliğinden çıktığı şeklinde yorumlanamayacağı, bu nedenle bilirkişi kök raporunda yapılan tespit ve değerlendirmelerin kanun ve ana sözleşmeye uygun olduğu, kesin ve ek maliyet hesabı sonucu çıkarılan borcu davalının ödemekle yükümlü olduğu, usulüne uygun alınan yönetim kurulu kararı çerçevesinde taksitlerin ödenmesi gerekirken Şubat-Mart-Nisan-Mayıs 2019 aylarına ait her biri 1.451,01-TL olan borç tutarının ödenmediği usulüne uygun olarak tutulan kooperatif kayıtları ile sabit olup, … tarihli kooperatif yönetim kurulu tarafından düzenlenen borcu yoktur belgesinin hukuken davacı kooperatifi bağlayıcı nitelikte bulunmadığı, bu nedenle davalının savunmasının yerinde olmadığı, davalının diğer savunmalarının da yerinde olmadığı, alınan genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının kanun ve ana sözleşmeye uygun olduğu, davacı kooperatif yetkili organlarınca alınan kesin maliyet ve ek maliyet hesabının kesinleştiği, eşitlik ilkesine aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla davacının davalı kooperatif üyesi aleyhinde başlatmış olduğu icra takibi yerinde görülmüş olup; bilirkişi heyetinin düzenlediği ve mahkemece benimsenen kök rapor çerçevesinde davalının da aralarında bulunduğu kooperatif üyelerine dairenin endekslenmiş maliyetinden ödemelerin endekslenmiş tutarı düşülmek suretiyle hesaplama yapılması gerekirken tenzilatsız ve artışsız bedelinin beyan edildiği, kök maliyete göre yapılan ek maliyet hesabının davalı gibi kooperatif üyelerine tahsis edilip ferdileştirilen konutların m² ölçümlerinin farklı olmasından kaynaklandığı, konut büyüklüklerinin hesaba alınması (davacıya tahsis edilen konut 130m²’dir) ve bu suretle taksit tutarlarının belirlenmesi gerekirken davacı tarafça davalı kooperatif üyesine tahsis edilen taşınmazın m² cinsi büyüklüğü dikkate alınmaması nedeniyle aradaki farkın kaynaklandığı, bilirkişiler tarafından davacının talep edebileceği alacak tutarının hesaplanması sonucu davacı alacağının 5.804,04-TL asıl alacak (1.451,01X4 taksit), 81,57-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.885,61-TL olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir. Davacı kooperatif alacağının kesin ve ek maliyet hesabı sonucu çıkarılan ve ödeme tablosu davalıya tebliğ edilen borç tutarından kaynaklandığı, davalı borçlu tarafından kendisine devredilen taşınmazın m² cinsi büyüklüğü, kesin maliyet bedelinin kooperatif genel kurul kararında alınmış olması, dolayısıyla alacağın belirlenebilir nitelikte olması nedeniyle likit nitelikte alacağa haksız itiraz nedeniyle yasal koşulları oluşan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir. 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takip konusu asıl alacak 5.804,04 TL işlemiş faizi 81,57 TL olmak üzere toplam 5. 885,61TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile takibin devamına, fazlaya istemin reddine, 2-Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (5.885,61-TL) %20’si tutarında olmak üzere 1.177,12-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:İlk derece mahkemesi tarafından; 1-Davanın kısmen kabulü ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline, takip konusu asıl alacak 5.804,04 TL işlemiş faizi 81,57 TL olmak üzere toplam 5. 885,61TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile takibin devamına, fazlaya istemin reddine, 2-Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (5.885,61-TL) %20’si tutarında olmak üzere 1.177,12-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar verildiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, davada kooperatifin … tarihli genel kurul toplantısının 8 numaralı gündem maddesi ile çıkartılan kök maliyet ve ek maliyete ilişkin 24 taksitlik ödemenin ilk 4 taksitinin konu eden Kapatılan Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile kooperatifçe başlatılan icra takiben k arşı müvekkili tarafından yapılan itirazın iptali amacıyla kooperatif tarafından açılmış itirazın iptali davası olduğunu, müvekkilinin davacı kooperatife üye iken üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, 2010 yılında çıkartılan kesin maliyet hesaplamasındaki bedelin %10 luk risk payını da ödediğini, istifa dilekçesi vererek davacı kooperatifle karşılıklı ibralaşarak ilişiğini kestiğini, müvekkilinin kooperatif ana sözleşmesinin değişik 61 madde hükmü uyarınca kendisine tanınan hak ile tapusunu alarak üyeliğini sonlandırdığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kooperatifler kanuna eklenen geçici 11. Madde ve güncel Yargıtay içtihatları doğrultusunda haksız ve hukuka aykırı olduğunun mutlak olduğunu, davanın reddi ile müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava, kooperatif kesin ve ek maliyet alacağının tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibine İİK’nun 67. Maddesi gereğince yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Somut olayda, mahkemece her ne kadar davanın alacak talebi yönünden kabulüne karar verilmişse de, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 20/01/2022 tarih ve 2021/6310 E – 2022/185 K sayılı ilamında belirtildiği üzere;Yapı kooperatiflerinin amacı ortaklarının konut ihtiyaçlarının karşılamaktır. Bu amaçla bir araya gelen ortaklar emeklerini ve birikimlerini birleştirerek amaçlarını gerçekleştirirler.
Kooperatifler Kanunu 23.maddesine göre “kooperatif ortakları bu yasanın kabul ettiği ilkeler ışığında hak ve yükümlülüklerde eşittirler. Kooperatif ana sözleşmesi kooperatif ortaklarının birbiri ve ortaklarla kooperatif tüzel kişiliği arasında özel hukuk sözleşmesindir. Ana sözleşmeye Kooperatifler Kanunu’na aykırı olmamak koşulu ile sözleşme serbestisi çerçevesinde istenilen hükümler konulabilir. Somut olayda; Kooperatif Ana Sözleşmesinin kesin maliyete ilişkin 61.maddesi ve kur’a çekimine ilişkin 62.maddesinde değişiklik yapılarak kooperatifin etap etap yapılacağı, inşaat sona erdikçe, biten binalar için kur’a çekileceği ve çıkarılan kesin maliyet hesabına göre %10 fazla ödeyenlerin bağımsız bölümlerin teslim edilerek kooperatiften istinaf edebilecekleri ana sözleşme hükmü olarak belirlenmiştir. Bu ana sözleşme hükmü; gerek kanunla belirlenen kooperatiflerin ana ilkesine, gerekse eşitlik ilkesine aykırıdır. Her ne kadar ana sözleşme değişikliği ile ilgili iptal davası açılmamış ise de kanuna aykırı kararlar yok hükmünde olacağından her zaman göz önünde bulundurulur. Ana sözleşmenin 61 ve 62.maddelerindeki değişiklikler Kooperatifler Kanununda çerçevesi çizilen ana ilkelere ve eşitlik ilkesine aykırı olduğundan yok hükmünde oldukları eldeki davada da gözetilmelidir. Konut sahibi olmak isteyen kooperatif ortakları son bağımsız bölüm bitip teslim edilene kadar kooperatif ortağı olmaya devam etmelidir. Kooperatif, inşaatlar bitmeden bağımsız bölümü teslim alıp istifa eden üyelerden bağımsız bölümü geri alma hakkına sahiptir. İnşaatlar devam ederken başkaca aidat alınmayacağını ilişkin taahhütlerin kooperatif açısından geçerli kabul edilemeyeceği, maliyetlerin artması halinde bu bedelin kooperatif ortaklarından talep edilebileceği yerleşmiş Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiştir. Yine somut olaya gelindiğinde kooperatif yukarıda belirlenen gerekçeyle, geçersiz olan ana sözleşmenin 61 ve 62.maddesi uyarınca kesin maliyet hesabı çıkartıp, bu bedeli davalıdan talep etmiş ise de, henüz tüm inşaatlar bitmeden yapılacak kesin maliyet hesabı hiçbir zaman kesin maliyet sonucunu vermeyecek, her genel kurul sonrasında yapılacak hesaplamaya göre ortaklardan yeniden talepte bulunma zorunluluğu doğacaktır. Bu gerekçeler doğrultusunda kanuna aykırı olarak düzenlenen ana sözleşme uyarınca belirlenen bedelin davalıdan talep edilebilmesini kabul etmek mümkün değildir. Ancak kooperatif, inşaatlarının bitmesini müteakip yapılacak kesin hesap sonucunda belirlenen bedeli bağımsız bölüm teslim alan ortaktan kooperatiften istifa edip etmediğine bakılmaksızın talepte bulunabilecektir. Bu durumda yerel mahkemece eldeki davanın erken açılmış dava olduğu gerekçesiyle usulden reddi ile, masraf ve vekalet ücretinin de bu doğrultuda ve bu konudaki Yargıtay HGK nun 2013/385 Esas – 2014/100 Karar sayılı emsal içtihadı da gözetilmek suretiyle (Davanın erken açılmış olması nedeniyle usulden reddi halinde Davalı lehine, Maktu vekalet ücretini geçmemek üzere nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine dair) sonuçlandırılması gerekirken yazılı gerekçelerle kabulü doğru görülmemiştir.
Dava erken açılan dava niteliğinde olup Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7.maddesi “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlığını taşımakta; maddenin 2.fıkrasında ise “davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur” düzenlemesi bulunmaktadır.
Şu hale göre tarifenin açıklanan 7/2. maddesi hükmü gereğince; konusu para veya para ile değerlendirilmesi mümkün bulunan bir şey olan davanın dava şartlarından birinin bulunmaması (noksan olması) nedeniyle usulden reddine ilişkin kararda, vekalet ücreti nispi tarifeye göre takdir edilir; ancak, bu nispi vekalet ücretinin miktarı, maktu vekalet ücretini geçemez. Bu düzenleme doğrultusunda dairemizce düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen işbu karar tarihi itibariyle davalı lehine 8.756,28 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince bu hususların düzeltilmesi suretiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne,belirtilen yönlerden yeniden yargılama yapılmasının da gerekmemesi nedeniyle, ilk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi hükmü gereğince kaldırılarak bu yönden düzeltilmek suretiyle yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
2-HMK’nın 353/1-b.2.maddesi gereğice KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 02/12/2021 tarih ve 2019/474E – 2021/1053 K sayılı nihai kararının KALDIRILMASINA,
Düzeltilerek yeniden karar verilmesine, buna göre;
3-“1-Davanın erken açılmış olması nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 105,76 TL harçtan mahsubu ile bakiye eksik kalan 74,14 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvuru harcı ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.nin 7/2 ve 13/1 maddeleri gereğince davalı lehine takdir edilen 8.756,28 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333 maddesi uyarınca,taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,”
4-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 100,51 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde istinaf başvurusunda bulunan davalıya iadesine,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan 126,00 TL tebligat gideri ve 156,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 282,00 TL’nin ve 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/03/2023