Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/418 E. 2023/428 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/418
KARAR NO: 2023/428
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2022
ESAS NO: 2021/34
KARAR NO: 2022/884
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/03/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 13/03/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2022 tarih ve 2021/34 Esas – 2022/884 sayılı kararı davalı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı firma ile davalı firma arasında 18-23 Haziran 2020 tarihinde yapılması hedeflenen … isimli fuara katılım sözleşmesinin tarafların karşılıklı irade beyanları ile 26/06/2019 tarihinde akdedildiğini, fuara katılım sözleşmesinin 28.597-Euro bedel karşılığında imzalandığını ve 5 taksine bölündüğünü, davacı tarafın ilk 3 taksitin ödemelerini gerçekleştirdiğini, 17.100-Euro davacı tarafından işbu sözleşmenin ifa edileceği fuara katılım gerçekleştirileceği inancıyla sözleşme gereğince nakden davalı firma banka hesaplarına ödendiğini, Covid-19’un Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11 Mart 2020 tarihinde pandemi kategorisine alındığını, Covid-19 salgınının sözleşmelere etkisinin değerlendirilebilmesi için bu olgunun nitelendirilmesi gerektiğini, soyla bir felaket olarak nitelendirilebilecek bir olgu olduğunu, salgın nedeniyle yurt dışında Cezayir de yapılması planlanan fuar açısından mücbir sebep teşkil ettiğini, mücbir sebep sonucunda ifanın imkansızlaşması neticesinde borcun sona erdiğini, davacının da bu nedenle fuara katılım sağlayamayacağına ilişkin davalı firma yetkililerine bildirimde bulunduğunu ancak kabul edilmediğini, Kayseri 13. Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile bildirildiğini ve mücbir sebebe bağlı olarak katılım gösteremeyecek olan fuar için ödemesi yapılan toplam 17.100-Euro bedelli ödemelerin iadesinin talep edildiğini, ihtarnameye cevaben davacı tarafın taleplerinin kabul edilmediğini, tüm dünyada etkisini göstermekte olan Coronavirüs salgınının soyut ve öznel gerekçeler olarak nitelendirildiğini, akdedilen sözleşmenin 9. Maddesinde “organizatör söz konusu fuarı açmakla yükümlüdür. Ancak fuarın yapılacağı ülke veya Türkiye de meydana gelecek doğal afetler, grev, lokavt, salgın hastalık fuarın yapılacağı ülkede yaşanabilecek siyasi gelişmeler, fuarın yapılacağı devlet veya yurtdışındaki organizatörler tarafından organizasyonun iptal edilmesi gibi mücbir sebeplerle organizatörün iradesi dışında meydana gelebilecek gelişmeler sonucu fuar açılmak ise, bu durumda organizatör o ana kadar olan maliyetlerinin dışındaki miktarı fuar katılımcısına iade eder” hükmüne yer verildiğini, mücbir sebebin gümrük yurt dışı çıkışlara ilişkin ilgili resmi makamlardan gerekse de ülkemiz Cezayir Başkonsolosluk yada Büyükelçilikten sorulmasını talep ettiklerini, sözleşmenin 10. Maddesinde mücbir sebep nedeniyle askıda kalacağı süre yönünden herhangi bir düzenleme öngörülmediğini, bu nedenle sözleyenin askı süresi dürüstlük kurallarına göre tayin edilmesi gerektiğini, fuarın gerçekleştirilmesi hedeflenen 18/23 Haziran 2020 tarihleri iken 2020 yılında dahi gerçekleştirilemediğini, davalı firma yetkilisinin ödemesi yapılan fuar katılım bedellerinin iadesinin yapılamayacağı ancak önümüzdeki sene yapılması istenilen fuardaki bedele mahsup edilmesi talep edildiğini, bu ifadenin yeni sözleşme döneminde yeni bir sözleşme yapılacağı beklentisi istemi taşıdığını gösterdiğini, davacıyı bu yönde zorlamanın hukuka aykırı olduğunu, davacının yeni sözleşme döneminde yeni bir sözleşme akdetmek istemediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ileride arttırılmak ve ıslah edilmek üzere şimdilik 500,00-TL sözleşmenin kalıcı ifa imkansızlığı nedeniyle ifa edilen fuar katılım bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri ve sözleşmenin 9.maddesi gereğince en yüksek yasal faiziyle davacının ödediği bedelin davacıya iadesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “….Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre, davacının Covid-19 salgını nedeniyle oluşan mücbir sebepler nedeniyle sözleşme şartlarının değiştirilmesinin ve uyarlanmasının karşı taraftan talep etmiş ise de karşı tarafça bu talebin karşılanmadığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 9. Maddesinde salgın hastalıkların açıkça mücbir sebepler arasında kabul edildiği, örnek kabilinden sayıldığı, ve bu suretle fuar açılmaz ise fuar katılımcısının ödemiş olduğu hizmet bedelini iade ile yükümlü olduğu, fuarın açılmadığı hususu sabit olmakla birlikte davalı tarafça davacının ileri sürdüğü mücbir sebebin, soyut ve öznel gerekçeler olarak nitelendirildiği ve ihtarnameye cevap verildiği, bu aşamadan sonra davacının yapmış olduğu ödemelerin davalıdan iadesi isteminin yerinde olduğu, kaldı ki sunulan e-posta yazışmalarında da gerekirse 2021 yılında yapılacak olan … fuarına tüm haklarının devrini talep ettiği, davacının isteminin kanun ve sözleşmeye uygun olduğu, fakat davalı tarafça yerine getirilmediği, bu aşamadan sonra davalının ancak fuar katılım hizmeti sağlayıcı olarak yapmak zorunda olduğu masrafları zorunlu maliyet olarak davacıya yansıtabileceği, sözleşmenin 38. Maddesi gereğince taraflar arasında delil sözleşmesi yapıldığı ve bu nedenle davalı tarafın ticari defter ve belgelerinin delil olarak değerlendirilebileceği dikkate alınarak davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde uzman mali bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, herhangi bir somut veriye rastlanmayan fuar giderleri bulunmadığından davacının dava dilekçesindeki isteminin miktar itibariyle tamamen yerinde olduğu anlaşılmakla dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi gözetilerek ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari işlere uygulanan değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davacının yapmış olduğu ödemenin Türk Lirası cinsi karşılığı üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, her ne kadar davacı taraf, dava dilekçesi ile ödenen tutarın iadesinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep etmiş ve fakat faiz isteminde bulunmamış ise de ıslah dilekçesi ile birlikte ilk kez faiz isteminde bulunduğundan talep yerinde olmakla birlikte ıslah edilen tutarın ıslah tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalının sorumlu olması gerektiği, kanaatine varılarak ıslah tarihinden itibaren alacağa faiz işletilmesi.” gerekçesiyle Davanın KABULÜ ile 309.422,79 TL alacağın ıslah tarihi olan 15/09/2022 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline, dair karar verilmiştir. İşbu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Talimatla alınan raporların hükme esas alınmaktan uzak olduğunu ve yukarıda bir kez daha aktarılan beyanları ve UYAP’tan 13.11.2021 tarihinde sunulan yanıtlar ile ilk itirazları ve kök ile ek rapora karşı sunulan itirazları ve bu bağlamda;
HMK’nun 176 vd maddelerine açıkça aykırı ıslah dilekçesi ile savunmanın genişletilmesine muvafakatı bulunmadığının ve davalıya yapıldığı kabul edilen tebligatların açıkça yasal düzenlemelere aykırı olduğunun ve bu bağlamda yanıtlar ile ilk itirazların süresinde sunulduğunun ve Kayseri Mahkemelerinin yetkili olmadığının ve sözleşme feshedilmeksizin, sözleşme gerekçe gösterilerek alacak davası açılmasının yasal olmadığının ve işbu davanın kısmi dava olarak kabul edilemeyeceğinin ve Arabuluculuk görüşmesine konu istem ile dava konusu miktarın farklı olduğunun da dikkate alınmasının veTacir Davacı için de davaya konu sözleşme hükümlerinin bağlayıcı olduğunun ve Fuar tarihinin değiştirilmesi nedeniyle davacının fuara katılmamasının dahi, davacının, sözleşmeye uygun ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmesine engel olmadığının ve bu konudaki emsal kararlarının dikkate alınmasının ve davaya konu Cezayir’deki fuarın ve fuar alanının ana organizatörünün “… ” olduğunun ve özellikle fuar tarihine ilişkin tüm işlemlerin “… ” ve ülkemiz Ticaret Bakanlığı’nın direktifleri doğrultusunda belirlendiğinin ve fuar tarihlerindeki değişikliklerden Müvekkilin sorumlu tutulma olanağı bulunmadığının kabulünü yinelerken, usul kurallarına açıkça aykırı kararın kaldırılması gerektiğini belirterek; Kayseri 2 nci Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.12.2022 tarih ve E: 2021/34, K: 2022/884 sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmesini ve icranın geri bırakılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak istemidir.
Eldeki davada; dava tarihi 11/01/2021 olup davalı şirketin adresi “… ” olarak dava tarihinden sonra değişmiş ve 16/02/2021 tarihinde de adres değişikliği Ticaret Sicil Gazetesinde usule uygun ilan edilmiştir. Oysa dava dilekçesi, tensip zaptı ve duruşma günü için çıkarılan davetiyenin davalı şirketin adresinden taşınmış olması nedeniyle bila tebliğ iade geldiği, bunun üzerine davalı şirketin ticaret sicile kayıtlı adresi ve adres değişikliği olup olmadığı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden sorulmadan dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gününün (15.02.20201 tarihinde), öninceleme duruşmasının 04.03.2021 tarihinde yapılarak, öninceleme tutanağının (26.03.2021 tarihinde) aynı adrese-eski adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine dayalı olarak çıkarılıp tebliğ olduğu, taraf teşkili sağlanıp davalıya savunma imkanı sağlanmaksızın yargılama yapılarak karar verildiği anlaşılmıştır. Davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için yazılan talimat sonucunda talimat mahkemesinin davalı yan ile iletişime geçmesi üzerine davadan haberdar olduğu, bunun üzerine 13.11.2021 tarihinde davaya cevabını ve ilk itirazlarını, yetki itirazını sunduğu,yetkili mahkemeyi de gösterdiği,aksi ve sahteliği taraflarca inkar ve iddia edilmeyen taraflar arasındaki sözleşmenin 39. Maddesi gereği Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu belirttiği görülmüştür.
Bu durumda davalının sunduğu 13.11.2021 tarihli cevap dilekçesi süresinde kabul edilerek süresinde ve usulüne uygun olarak yapılan yetki itirazı değerlendirilerek HMK. 17. maddesi gereği tacirler arası yapılan ve hukuken geçerli olan işbu yetki sözleşmesi gereği Ankara Asliye ticaret Mahkemeleri yetkili iken dolayısıyla Kayseri 2. Asliye ticaret mahkemesi yetkisiz olduğu halde esasa ilişkin hüküm tesisi yerinde görülmemiş, davalının istinaf talebinin HMK. 353/1-a.3 mad. gereği kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
2-HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 08/12/2022 tarih ve 2021/34 E. – 2022/884 K. sayılı nihai kararının esası incelenmeksizin KALDIRILMASINA,
3-İstinaf edilen kararın esası ve istinaf eden davalının istinaf sebepleri incelenmeden HMK’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının mahkemenin yetkisizliği yönünden kaldırılarak,mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi ve HMK nun 20. Maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflarına tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde taraflarca Yerel Mahkemesine müracaat/talep edilmesi halinde, dosyanın davanın yeniden görülmesi için yetkili ve görevli ANKARA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine dair karar verilmek üzere KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne İADESİNE,4-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talepleri halinde kendisine iadesine,
5-Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu istinaf posta/yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvuru harçlarının görevli ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonunda dikkate alınmasına,
6-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K’nın 353/1-a.3 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.09/03/2023