Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/402 E. 2023/374 K. 03.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/402
KARAR NO: 2023/374
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2023 (ARA KARAR)
ESAS NO: 2021/631
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket hisse iadesi
KARAR TARİHİ: 03/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 03/03/2023
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 18/01/2023 tarih ve 2021/631 E sayılı ARA kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 18/01/2023 tarihli dilekçesi ile; müvekkilinin hissesinin kendisinden alınmasına sebep olan Genel Kurulda atılan imzanın müvekkiline ait olmadığını ve bilirkişi raporu ile kesinleştiğini, mağduriyetler oluşmaması için dava konusu olan 1/3 şirket hissesi üzerine devir/satış ve bu hisseler adına işlem yapılmasının önlenmesi,işbu hisse payı üzerine satış/devir/bu hisselerin oy hakkının temsili/şirkette oybirliğiyle alınacak kararların önlenmesini,şirketin temsil ve ilzam ile şirketi borçlandırıcı,mal varlığının azalmasına sebebiyet verici işlemlerin önüne geçilmesini sağlar nitelikte tedbir konulmasını ve verilen tedbir kararının işlem ifası için ticaret sicil müdürlüğüne gönderilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde 18/01/2023 tarihli ARA karar ile ; “…savcılık tarafından yapılan incelemenin … yevmiye numaralı bir adet vekaletname ve huzurda alınmış on adet istikdap tutanağı incelenerek yapılmış olması dikkate alındığında mahkememiz ve Yargıtay uygulamasına göre yapılan imza incelemesinin dosyamız itibariyle yeterli olmadığı ve raporda da imzanın davacıya ait olmadığı hususunda net bir kanaat bildirilmemiş olması nedeniyle alınan raporun yaklaşık ispatı sağlayıcı mahiyette olmadığı sonucuna varılmıştır. Öte yandan dosya kapmasında bulunan 05.11.2012 hisse devir ve kabul sözleşmesindeki davacının imzası mevcut olup, bu imza yönüyle herhangi bir inceleme de yapılmamıştır. Dosyaya getirtilen savcılık dosyasındaki alınan polis kriminal raporunun; raporun mahiyeti, 05.11.2012 tarihli hisse devir ve kabul sözleşmesi dikkate alındığında ihtiyati tedbir için gereken yaklaşık ispat koşulunu sağlamadığı sonuç ve kanaatine varılmakla talebin reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. 1-Davacının ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, …” şeklinde karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin verilen esas numarasına kayıtlı dosyasında müvekkili hissesinin kendisinden alınmasına sebep olan Genel Kurulda atılan imzanın müvekkile ait olmadığının ekte sunulan Savcılık dosyasında alınan bilirkişi raporuyla kesinleşmiş olduğunu, şu aşamada telafisi imkansız mağduriyetler oluşmaması adına dava konusu olan 1/3 şirket hissesi üzerine tedbir konulmasını talep ettiğini, zira dava dilekçesinden bu yana imza incelemesi talebinde de bulunulmasına rağmen henüz Mahkeme dosyasında bir rapor alınmamış olup, imzanın müvekkiline ait olmayıp müvekkilinin zaten genel kurula da hiç katılmamış olduğunu, beklenilmeksizin Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan rapor alınmasını talep ettiğini, ancak bu süreçte telafisi imkansız zarar doğmaması adına dava konusu şey olan davalı şirketin hissesinin 1/3 olmakla şirket hissesinin 1/3 ü üzerine devir/ satış ve bu hisseler adına işlem yapılmasının önlenmesi adına iş bu hisse payı üzerine satış/devir/bu hisselerin oy hakkının temsili/ şirkette oy birliği ile alınacak kararların önlenmesini, şirketin temsil ilzam ve şirketi borçlandırıcı, mal varlığının azalmasına sebebiyet verici işlemlerin önüne geçilmesini sağlar nitelikte ihtiyati tedbir konulmasını ve verilen tedbir kararının işlem ifası için ticaret sicil müdürlüğüne gönderilmesi için verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen 381 sayfalık müzekkere cevabı haklılıklarını ortaya koymuş olup, ilgili raporun 286. Sayfasında yer alan hazirun tutanağında hem müvekkile ait olan imza hem de … e ait olan imzanın aslında kendilerine ait olmayıp bu imzaların sahte olarak atıldığını, imzaların gerçeği yansıtmadığını, zira müvekkillerin Genel Kurula hiç çağırılmamış, imzalarının taklit edildiğini, olağan Genel Kurulda alınan kararların geçersiz hale gelmiş olduğunu, ilgili olağanüstü genel kurulun önemi şirkete ait gayrimenkulün satışına karar verildiği toplantıya ait olması olup bu devir işleminin hukuka aykırı olduğunu, yine gelen evraklarda müvekkilin hissesini devrettiğine dair en ufak bir yazı emare ve benzeri olmayıp haklılığı görüldüğünü, Yine … ‘in sosyo-ekonomik durum araştırmasının da iddia ve beyanlarını doğrular nitelikte olduğunu, arz ve izah edilen sebepler ile tarafça nazara alınacak başkaca sebepler ışığında verilmiş olan ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir konulması talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Derdest dava, davacının davalı şirkette bulunan ve … adına görünen 1/3 hissesine karşılık gelen hissesinin davacıya iadesine karar verilmesi talebine ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesi ile, şirket adına olan taşınmazın 3. Kişilere satılmasının önlenmesi için tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir.Mahkeme, 21/09/2021 tarihli gerekçeli ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir talebinin, HMK’nın 389. Maddesi gereğince koşulları bulunmadığı, bizatihi uyuşmazlık konusu olmadığı, yaklaşık ispata yeterli görülmediğinden bahisle reddine karar verilmiştir. Davacı vekili 09/11/2021 tarihli dilekçesi ile tedbir talebinin yeniden değerlendirilmesini talep etmiştir. 12/01/2023 tarihli dilekçe ile de dava konusu taşınmaz üzerine tedbir konulmasını istemiştir. Mahkeme, 12/01/2023 tarihli gerekçeli ara kararı ile, davacı tarafın tedbir harcı yatırmadığından bu aşamada tedbir talebinin usulden reddine karar vermiştir. Davacı vekili tedbir harcını yatırarak ihtiyati tedbir istemini yinelemiştir.Mahkeme, 16/01/2023 tarihli gerekçeli ara kararı ile, HMK’nın 389. Maddesi gereğince koşulları bulunmaması, doğrudan uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
Davacı vekili 18/01/2023 tarihinde UYAP’tan sunduğu dilekçe ile, dava konusu olan 1/3 şirket hissesi üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, 1/3 hisse üzerine devir, satış ve bu hisseler adına işlem yapılmasının önlenmesi için bu hisse payı üzerine satış/ devir/ bu hisselerin oy hakkının temsili/ şirkete oy birliğiyle alınacak kararların önlenmesi, şirketin temsil ve ilzamı ile şirketi borçlandırıcı, mal varlığının azalmasına sebebiyet verici işlemlerin önüne geçilmesini sağlar nitelikte ihtiyati tedbir konulmasını ve ticaret siciline bildirilmesini talep etmiştir. Mahkeme,18/01/2023 tarihli gerekçeli ara kararı ile, yaklaşık ispata dair yeterli koşullar bulunmadığından bahisle davacının söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Davacı vekili işbu ara kararını süresinde istinaf etmiştir.
İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş olan gerekçeli ara kararda yazılı hususlar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde: Davanın, davalı şirketteki … adına olan 1/3 hissesinin davacı adına iadesi talebine ilişkin olması, dolayısıyla işbu hissenin bizzat kendisinin, aynının yani mülkiyetinin doğrudan doğruya işbu davanın/uyuşmazlığın konusu olması, bu aşamadaki mevcut dosya kapsamına göre de dava/uyuşmazlık konusu edilen işbu 1/3 hissenin 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir talebinin kabulü için HMK’nın 389 vd. Maddesi gereğince aranan gerekli ve yaklaşık ispata dair yeterli koşulların bulunması nedeniyle bu yöndeki ihtiyati tedbir talebinin kabulü, diğer türdeki ihtiyati tedbir taleplerinin ise doğrudan işbu davanın/uyuşmazlığın konusu olmadıklarından reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. HMK’nın 392/1 maddesine göre, ihtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yönden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. HMK’nın 87. Maddesine göre de; bir davada verilecek teminatın tutarını ve şeklini hakim serbestçe tayin eder şeklindeki işbu usul/yasa hükümleri ve mevcut derdest dava dosya kapsamı birlikte gözetilerek, HMK’nın 389, 392/1 ve 87. Maddelerine göre söz konusu ihtiyati tedbirin takdiren 50.000,00 TL nakdi teminat ya da aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu karşılığında verilmesinin uygun olacağı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.2 gereğince kabulü ile, istinaf edilen 18/01/2023 tarihli ara kararının kaldırılmasına ve yukarıda belirtilen şekilde düzeltilerek yeniden karar verilmesine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-HMK’nın 353/1-b.2.maddesi gereğice KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 18/01/2023 tarih ve 2021/631 E sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, Düzeltilerek yeniden karar verilmesine, buna göre;
“1-Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü, kısmen reddi ile; HMK’nın 389, 392/1 ve 87. Maddeleri gereğince, takdiren 50.000,00TL nakdi teminat ya da aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu karşılığında olmak üzere, dava konusu, davalı … Anonim Şirketindeki davalı … adına görünen 1/3 hissesinin 3. Kişilere devir ve temlikinin ihtiyati tedbiren önlenmesine,
2-Davacı tarafın fazlaya dair diğer türdeki ihtiyati tedbir taleplerinin ise reddine,
3-Yukarıda belirlenen teminat yasal süresinde mahkemeye (İlk Derece Mahkemesine) depo edildiği/sunulduğu takdirde ihtiyati tedbirle ilgili olarak ilgili Ticaret sicil memurluğuna mahkemece (İlk Derece Mahkemesince) yazı yazılmasına”
3-İstinaf eden davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafça yapılan 213,00 TL istinaf posta/ yargılama giderleri ile yatırdığı 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K’nın 362/1-f ile 391/3. maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 03/03/2023