Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/393 E. 2023/425 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/393
KARAR NO: 2023/425
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/12/2022
ESAS NO: 2022/691
KARAR NO: 2022/1039
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/03/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 10/03/2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/12/2022 tarih ve 2022/691 Esas, 2022/1039 Karar sayılı kararı davalı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatif tarafından 2011 yılında hesap komisyonunca dairelerin ferdileştirme bedellerinin hesapladığını ve davacının da içinde bulunduğu bir kısım üyeler ile anlaşıldığını, davacının bankadan kredi çektiğini ve daire borcunu kapatarak tapusunu aldığını, davacının 20/07/2015 tarihinde noter aracılığı ile istifasını ilettiğini, kooperatifin tüm bunlara rağmen usulsüz olarak istifa eden üyeler aleyhine borç çıkardığını, davacı aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibin haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle davanın kabulü ile davacının Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasının iptaline, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk görüşmesi yapılmaksızın işbu davanın açılmasının yasaya aykırı olduğunu, davalının unvanından da anlaşılacağı üzere davalı kooperatifin toplu konut kooperatifi olup imalatlarını etap etap yapmadığını, geçici 11. Madde’nin Anayasa’ya aykırılık teşkil ettiğini, ayrıca bu kanun maddesinin Kooperatifler Kanunu ve ana sözleşmeye aykırı bir şekilde düzenlendiğini, bu düzenlemenin uygulanması halinde kooperatif üyelerinin eşit duruma gelmeyeceğini, Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. Maddenin Anayasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle öncelikle geçici maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasına karar verilmesini, akabinde davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “……Tüm dosya kapsamına göre; dava konusu taşınmaza ilişkin kooperatifçe belirlenen bedellerin davacı tarafça ödendiği, taşınmazın kooperatifçe davacıya devredildiği, kooperatiflerce inşaatların etap etap teslim edildiği anlaşılmakla, 1163 sayılı Kanunu’nun Geçici 11/2. hükmü uyarınca kesinleşmiş dosyalarda da hüküm verilebileceğinden .”gerekçesiyle Açılan davanın kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına konu edilen alacaklar nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının iptaline karar verilmiştir. İşbu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalının kooperatif imalatlarını etap etap gerçekleştirmediği gibi kooperatif ünvanından anlaşılacağı üzere toplu konut kooperatifi olarak sürdürdüğünü, dava konusu edilen alacak inşaat finansmanında kullanılmak üzere genel kurulca hüküm altına alınmış olup davalı kooperatifin imalatları devam eden bir çok yarı mamül inşaatı bulunduğunu, kooperatifler kanunu geçici 11.maddenin müvekkil kooperatif hakkında uygulanıp uygulanmayacağının mahkemece bilirkişi vasıtası ile denetlenmeksizin davanın reddine karar verilmesi yasaya aykırı olduğunu, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/932 esas sayılı dosyasında … dan geçici 11. maddenin müvekkili kooperatif hakkında uygulanıp uygulanmayacağı hususunda alınan bilirkişi raporunda geçici 11. maddenin müvekkil kooperatif hakkında uygulanmayacağı görüşünün mahkemeyede sunulduğunu, bu yönü ile mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, vaki dava hakkında mahkemenin onlarca kabul kararı bulunduğunu, ancak dava devam ederken yasal değişiklik yapıldığnıı, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermişken davanın reddi ile aleyhimize masraf ve vekalet ücretine hüküm edilmesi yasaya aykırı olduğunu, davanın 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11.madde gerekçesi ile davanın red edildiğini, ancak iş bu kanun maddesi her nekadar somut davaya uygulanma ihtimali olan bir madde ise de söz konusu düzenleme açıkça Anayasaya aykırılık teşkil ettiğini, bu kanun çerçevesinde her ne kadar Kayseri ilinden bahsedilip genel bir düzenleme gibi bir görüntü verilmeye çalışılsa da kişi veya zümreye özgü kanun çıkartıldığını, zira Kayseri ilindeki kooperatifler belirlenebilir durumda olup bu belirleme kanunun şahsa yönelik olduğunu göstertiğini, zümre veya kişi için kanun çıkartılması Anayasada yer bulan Kanunlar önünde eşitlik ilkesini tam anlamı ile ihlal ettiğini, ayrıca bu kanun maddesinin kooperatifler kanunu ve kooperatifler ana sözleşmesine aykırı şekilde düzenlendiğini, bu düzenlemenin uygulanması durumunda kooperatif üyeleri eşit duruma gelmeyeceğini, sadece Kayseri ilinde kooperatifler ile ilgili çıkartılan kanunun bölgesel kanun görümünde olsa da münhasıran kooperatif ve kooperatif üyelerini kapsayıcı mahiyette düzenlendiğinde esasen kişiye özgü kanun mahiyetinde bir durum oluşturduğunu, bu hususun açıkça anayasaya aykırı olduğunu, yine kanunlaştırılan geçici 11.maddede kooperatifçe tahakkuk ettirilen borcun ödenmesi ibaresi yer almış ise de gelişen ekonomik süreçler çerçevesinde kooperatifçe çıkartılan borçların piyasa gerçeklerinden uzaklaşması pratik olarak günümüzde yaşandığından bu düzenleme ile çıkartılan borcu ödeyen kooperatif üyelerinden kalan imalatı tamamlayacak oranda bir bedel tahsil edilmemesi durumunda kalan üyelerin bu parayı tamamlaması gibi bir sonuç doğacağı için kanun ile anayasaya aykırı olarak tam bir eşitsizlik durumu yaratıldığını, “Konut sahibi olmak isteyen kooperatif ortakları son bağımsız bölüm bitip teslim edilene kadar kooperatif ortağı olmaya devam etmesi gerektiğini, Kooperatif inşaatlar bitmeden bağımsız bölümü teslim alıp istifa eden üyelerden bağımsız bölümü geri alma hakkına sahip olduğunu, inşaatlar devam ederken başkaca aidat alınmayacağına ilişkin vaadlerin kooperatif tarafından geçerli kabul edilemeyeceği, maliyetin artması halinde kooperatifin ortaklarından bu bedelin talep edileceği yargıtay içtihatları ile kabul edilmiştir.” Yargıtay 6.Hukuk Dairesi’nin 2021/6310 Esas, 2022/185 Karar sayılı ilamında bu husus açıkça derç edildiğini, yine kooperatif ana sözleşmesinin 61. Ve 62.maddesinin mutlak butlan ile batıl olduğu yargıtay tarafından kabul edildiğini, buna göre mutlak butlan ile batıl olduğu ortada olan ana sözleşme hükmüne göre kooperatifçe çıkarılan hesabın ne kooperatif tüzel kişisinin ne de henüz evi teslim edilmemiş olan üyeleri bağlamayacağı sabit iken geçici 11.madde de kooperatifçe çıkarılan borçtan bahsedilip bu bedelin ödenmesi ile borçtan kurtulabileceğine dair öngörülen şart yasa yapma sistematiğine aykırı olduğunu, geçici 11.madde ile kesinleşmiş mahkeme kararlarına dahi müdahalede bulunarak kanunların geriye yürümezliği ilkesi ihlal edildiğini, zira yasa metninde kesinleşen mahkeme ilamları karşısında borçlu olunmadığının tespitine dair dava yetkisi oluşturulduğunu, HMK da yargılamanın yenilenmesi kurumu sıkı şekil şartları ile düzenlenmiş olup bu kanuni düzenleme ile kanunlar arasında çelişki yaratılmış, sadece Kayseri bölgesindeki kooperatifler için kooperatif üyelerine yeni bir kanuni düzenleme yapılması ile yargılama yenilenmesi davası ile alınabilecek sonucu kanuni bir düzenleme ile alınması ihtimali oluşturulduğunu, bunun ise Anayasının 2.maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesinin ihlalini doğurduğunu, kesinleşmiş mahkeme kararları ile alacak elde eden kooperatiflerin bu paraları iade edilmesi konusuna yol açacak şekilde yapılan düzenleme yine hukuk devletinde olması gereken hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle, mahkemece kooperatifler kanunu geçici 11.maddesinin anayasaya aykırılığı iddiası ile mahkemece anayasa mahkemesine başvurulmasını talep ettiklerini belirterek; Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/691 Esas 2022/1039 Karar sayılı dosyasından verilen kararın kaldırılmasını, ve yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Dava, menfi tespit isteminine ilişkindir. İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda 28/12/2022 tarih ve 2022/691 Esas – 2022/1039 sayılı ilamla davanın kabulüne dair nihai olarak karar verilmiştir. Davalı tarafın istinaf dilekçesi ile ilk derece mahkemesinin işbu ilamına karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür. HMK’nın 344/1.maddesi: “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.”
HMK’nın 352.maddesi: “(1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda aşağıdaki durumlardan birinin tespiti hâlinde öncelikle gerekli karar verilir: a) İncelemenin başka bir dairece veya bölge adliye mahkemesince yapılmasının gerekli olması, b) Kararın kesin olması, c) Başvurunun süresi içinde yapılmaması, ç) Başvuru şartlarının yerine getirilmemesi, d) Başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi, (2) Ön inceleme heyetçe veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılır ve ön inceleme sonunda karar heyetçe verilir. (3) Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınır.” Dosyanın yapılan ön incelemesinde; HMK’nın 344, 352 maddesine göre istinaf eden davalı tarafın istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harç ve giderleri yatırması gerektiği, dosya kapsamında davanın kabulüne karar verildiği, istinaf eden davalının aleyhine kabul edilen 20.498,07 TL yönünden kararı istinaf etmiş olmakla HMK 344 ve Harçlar kanunu uyarınca davalının 350,00 TL nispi istinaf karar harcı yatırması gerekirken 179,90 TL maktu istinaf karar harcını yatırdığı anlaşılmakla geriye eksik kalan 170,10 TL nispi istinaf harcı ile 100,00 TL tebliğ giderlerine ilişkin masraf avansını peşin olarak yatırması gerekirken yatırmamış olduğu görüldüğünden, HMK 344,352 maddesi kapsamında davalıya da bir haftalık kesin süre verilerek işbu eksik istinaf harçlarının tamamlanması, aksi taktirde istinaf başvurusunun reddedileceği bildirilerek, bildirilen sürede harç eksikliğinin tamamlanmaması halinde mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar vermek gerektiği anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 344 ve 352. Maddeleri gereğince işbu işlemlerin kararı veren mahkemece eksiksiz olarak yapılıp tamamlanması, 350,00 TL nispi harçtan davacının yatırdığı 179,90 TL harcın düşümü ile davalının eksik yatırılan 170,10 TL nispi istinaf karar harcı ile 100,00 TL tebligat giderini yatırılmasına dair ilgili makbuzun da dosyaya eklenmesinden sonra dizi listesine bağlı olarak tekrar dairemize gönderilmesi için HMK 352/1-ç maddesi gereğince dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HMK’nun 344 ve 352. maddeleri gereğince istinaf eden davalının yukarıda hesaplanan yatırması gereken eksik kalan 170,10 TL nispi istinaf karar harcı ile 100,00 TL tebligat giderini yatırdığına/tamamladığına dair ilgili makbuzun dosyaya eklenmesi, iş bu işlemlerin kararı veren ilk derece mahkemesince eksiksiz olarak yapılıp tamamlanmasından sonra dosyanın HMK nun 347/3. Maddesi gereğince dizi listesine bağlı olarak tekrar dairemize gönderilmesi için HMK 352/1-ç maddesi gereğince dosyanın kararı veren KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE GERİ ÇEVRİLMESİNE, Dair, sair hususlar incelenmeksizin, dosya üzerinden yapılan ön incelemeyle, HMK 352/1-ç uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi. 09/03/2023