Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/356 E. 2023/396 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/356
KARAR NO: 2023/396
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2022
ESAS NO: 2022/412
KARAR NO: 2022/912
DAVANIN KONUSU: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ:08/03/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:10/03/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/12/2022 tarih ve 2022/412 Esas 2022/912 Karar sayılı ilamına karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı hakkında Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/886 E sayılı dosyasında konkordato davasının halen devam ettiğini, davacı hakkında 07/12/2018 tarihinde konkordato geçici mühlet kararı alındığını ve konkordato sürecinin başladığını, davalı bankanın davacı hakkında tedbir kararı olmasına rağmen hesabından haksız faiz kesintisi yaptığını, oysa bu tedbir döneminde çeşitli adlar ile kesintiler yapılmasının mümkün olmadığını, davalının yaptığı bu kesintinin konkordatonun amacına ve ruhuna aykırı olduğunu, komiserin bilgisi dışında kesinti yapılmaması gerektiğini, davalının davacının ticari hayatını riske attığını ve davacının çalışmasını imkansız hale getirdiğini, arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek davacıdan yapılan haksız 48.498,27 TL’nin kesin tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
DAVALI VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davacı şirket hakkında konkordato sürecinin devam ettiğini ve yapılan yargılamada verilmiş bir tedbir kararı olmadığını, davacı hakkında verilen kararların mahkemenin 07/12/2018 tarihli müteferrik kararının 6. Bendinde belirtildiğini, davacının diğer taleplerinin reddine karar verildiğini, bu kapsamda söz konusu tahsilatın yasaya ve verilen mahkeme kararına aykırı olmadığını, davacının ek tedbir kararının reddedildiğini ve kararın yasal yollara başvurulmaması nedeni ile kesinleştiğini, davacının banka nezdinde borcu olduğunu, söz konusu tahsilatın bu amaçla yapılabileceğininde de dikkate alınması gerektiğini, davacının bu nedenle tahsilatın iadesini talep edemeyeceğini, davalının temerrüde düşürülmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Dava, Davalının davacıdan iddia edildiği şekilde kesinti ile para tahsil edip etmediği, kesinti yapılmış ise bu kesintinin davacı hakkında verilen konkordato tedbirlerine aykırı olup olmadığı, haksız kesinti varsa iadesi gereken miktarın ne olduğu hususlarına ilişkindir. Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesine, … Banka’a yazılan müzekkerelere cevap verilmiş olduğu ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görüldü. Mahkememizin 2020/181 esas, 2022/80 karar sayılı kararının, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2022/795 esas, 2022/909 karar sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür. Bilirkişi heyetinin sunmuş olduğu 08/12/2020 havale tarihli raporda özetle; ” Davacı firma Armak Sanayi Makinaları ve İnşaat Malzemeleri tic. Ve San. A.ş hakkında Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 2018/886 esas sayılı dosyasında 07/12/2018 tarihinde Konkordato talebi için geçici mühlet kararı verildiği, banka ekstreleri incelendiğinde, davacı firmanın bankaya tahsil edilerek kredi hesabından mahsup edilmek üzere bankaya ciro ettiği çekler tahsil edilerek 01/01/2019 tarihinden 29/03/2019 tarihine kadar Toplam 487.123,93 TL tutarında ana para bakiyesi tahsil edilerek kredi riskinin sıfırlandığı, 02/05/2019 tarihinde bankanın davacı firma hesabına alacak kaydı oluşturan 93.000,00 TL tutarındaki çek tahsilinden oluşan bakiyeden 07/05/2019 tarihinde detayları yukarıda belirtildiği üzere toplam 88.576,36 TL faiz tahsilatı gerçekleştirildiği, dosya kapsamında Kayseri 1 ATM’nin 2018/886 dosyasından banka elinde bulunan çeklerle ilgili olarak mahkemece bir tedbir kararı görülmediği, hatta davacı tarafından mahkemeden tedbir talebi de önceki verilen tedbirlerin açık olduğu gerekçesiyle reddedildiği” kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi heyetinin sunmuş olduğu 09/01/2020 havale tarihli ek raporda özetle; ” Asıl raporumuzdaki sonuçları ve hesaplamaları değiştirecek nitelikte bir maddi hata tespit edilemediği; İİK 294/3 hükmünün uygulanmasının ve kapsamının da hukuki mesele olması nedeniyle takdirinin sayın mahkemeye ait olduğu” kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu görüldü. Bilirkişi heyetinin sunmuş olduğu 05/01/2022 havale tarihli 2. ek raporda özetle; ” Banka tarafından Alternatif hesaplama ile fazladan tahsil edildiği belirlenen -88.576,36 TL tutara tahsilat tarihinden 24/02/2020 dava tarihine kadar%13,25 ticari temerrüt faiz oranı ile yaptığımız hesaplamaya göre 9.552,10 TL faiz hesaplanmıştır. Sayın mahkemece konkordato mühleti içerisinde ödenen, mahsup edilen ve ayrıca konkordato oylamasına dahil edilmeyen alacakların da İİK 294/3 kapsamında tasdik edilen konkordato kapsamında olacağı; yani konkordato tasdik kapsamında olmayan, toplantıya katılmayan bu alacak bakımından da İİK 294/3 uygulanarak faiz tahsil edilemeyeceği sayın mahkemece kanaat getirilmesi durumunda da asıl ve ek raporumuzda hesaplamaları gösterildiği şekilde alternatifli olarak dava tarihi itibariyle bankanın davacı firmadan fazladan mahsup ettiği -88.576,36 TL tutara -9.552,10 TL faiz ilave edildiğinde toplam -98.128,46 TL iade edilmesi hesaplanmış olup, taktiri Mahkemeye ait olduğu” kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi heyetinin sunmuş olduğu 02/12/2022 havale tarihli 3.ek raporda özetle; “Bankanın 07.05.2019 tarihinde tahsil ettiği – 88.576,36 TL faiz tutarının : 07.12.2018 geçici mühlet tarihinden önce işlemiş faizlerinin 35.577,09 TL olarak hesaplandığı; bu halde mahkemece geçici mühlet karar tarihi esas alınarak karar verilmesi halinde 88.576,36 TL – 35.577,09 TL = 52.999,27 TL fazladan faiz tahsil edildiğinin hesaplandığı; Sayın mahkemece mahsup edilen miktara da faiz hesabı yapılmasının talep edilmesi halinde de ALTERNATİFLİ olarak mahsup edilen 52.999,27 TL ‘nin fazla mahsup edildiği son tarih esas alınarak hesaplama özeti şöyledir: % 13,25 Ticari Temerrüt faiz oranı ile Fazla Ödenen Tutar 52.999,27 TL, Ödeme tarihi 07.05.2019, Dava Tarihi 24.02.2020, İşleyen faiz 5.637,16 TL, Toplam 58.636,43 TL ,Banka tarafından ALTERNATİF hesaplama ile GEÇİCİ MÜHLET tarihi esas alınması halinde fazladan tahsil edildiği belirlenen -52.999,27 TL tutara tahsilat tarihinden 24.02.2020 dava tarihine kadar % 13,25 ticari temerrüt faiz oranı ile yaptığımız hesaplamaya göre 5.637,16 TL faiz ve toplam 58.636,43 TL iadeye konu alacak hesaplandığı; 07.12.2018 geçici mühlet ile 06.05.2019 kesin mühlet tarihi arasında işlemiş faizlerin 33.648,05 TL olarak hesaplandığı; bu halde mahkemece kesin mühlet karar tarihi esas alınarak karar verilmesi halinde 88.576,36 TL – 35.577,09 TL + 33.648,05 TL = – 19.351,22 TL fazladan faiz tahsil edildiğinin hesaplandığı;
Sayın mahkemece mahsup edilen miktara da faiz hesabı yapılmasının talep edilmesi halinde de ALTERNATİFLİ olarak mahsup edilen 52.999,27 TL ‘nin fazla mahsup edildiği son tarih esas alınarak hesaplama özeti şöyledir: % 13,25 Ticari Temerrüt faiz oranı ile Fazla Ödenen Tutar 19.351,22 TL , Ödeme tarihi 07.05.2019, Dava Tarihi 24.02.2020, İşleyen faiz 2.058,35 TL, Toplam 21.409,57 TL, Banka tarafından ALTERNATİF hesaplama ile KESİN MÜHLET tarihi esas alınması halinde fazladan tahsil edildiği belirlenen -19.351,22 TL tutara tahsilat tarihinden 24.02.2020 dava tarihine kadar % 13,25 ticari temerrüt faiz oranı ile yaptığımız hesaplamaya göre 2.058,35 TL faiz ve toplam 21.409,57 TL iadeye konu alacak hesaplandığı; Yukarıda verilen tablolarda geçici mühlet öncesi ve geçici mühlet sonrası kesin mühlet öncesi tahakkuk ettirilen faizlerin belirtildiği; Banka kayıtlarından yapılan incelemede kesin mühlet tarihi sonrasında tahakkuk etmiş faiz tahsilatı tespit edilemediği” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2022/795 E, 2022/909 K sayılı kaldırma kararı gereğince yeniden yapılan yargılama sonucunda bilirkişi heyetinden 02/12/2022 tarihli rapor alınmış ve raporda 2 numaralı kısımda yapılan değerlendirmenin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nin kaldırma kararı gereğince yapılması istenen incelemeye uygun olduğu ve bu şekilde, 07.12.2018 geçici mühlet ile 06.05.2019 kesin mühlet tarihi arasında işlemiş faizlerin 33.648,05 TL olarak hesaplandığı; bu halde mahkemece kesin mühlet karar tarihi esas alınarak karar verilmesi halinde 88.576,36 TL – 35.577,09 TL + 33.648,05 TL = – 19.351,22 TL fazladan faiz tahsil edildiğinin hesaplandığının belirtildiği görülmekle denetime açık bilirkişi raporuna itibar edilmiş ve söz konusu hesaplanan 19.351,22 TL kesinti bedeli yönünden davacının davasında haklı olduğu ile kesinti tarihi olan 07/05/2019 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve böylece, Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 19.351,22 TL kesinti bedelinin, kesinti tarihi olan 07/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve hüküm kurulmuştur. Kurulan hüküm ile; 1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 19.351,22 TL kesinti bedelinin, kesinti tarihi olan 07/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı taraf vekilleri süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekilinin istinaf dilekçesinden özetle: Mahkeme kararının gerekçeli olmadığını, gerek dava dilekçesinde gerekse beyan ve bilirkişi raporlarına itiraz dilekçelerinde hangi hukuki gerekçelere dayanarak bu davayı ikame ettiklerinin sabit iken mahkemece bu hususlara dair hiç bir açıklama yapılmadığını, iddialarının tespitinin dahi yapılmadığını, kanuni dayanakları olan kanun maddelerinin neden reddedildiğinin taraflarına açıklanmadığını, konkordato sürecinde geçici mühlet tarihinden itibaren faizin işletilemeyeceğini, tüm bu nedenlerle mahkemede açmış oldukları davanın hukuka aykırı davalı banka işlemlerinin yasal konkordato kararına uyumlu hale getirilmesinin gerektiğini, bu sebeple izah ettikleri nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasını ve geçici mühlet tarihinden itibaren hesaplama yapılarak haksız yapılan tahsilatların ve bu tahsilatlara işleyecek faizlerin iadesini talep etme zorunluluklarının hasıl olduğunu, yapılan istinaf incelemesi neticesinde mahkeme kararının kaldırılmasını, yeniden esas hakkında talepleri doğrultusunda davanın kabulününe dair karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin istinaf dilekçesinden özetle: müvekkili bankanın konkordato mühletinden önce doğmuş ve muaccel olmuş bir alacağı tahsil ettiğini, yapılan hesaplamada kredinin kat edilmiş olduğunu, faizi oranının değiştiğinin gözetilmediğini, müvekkili bankanın temerrüde düşürülmediğinin gözetilmeden karar verildiğini, tüm bu nedenlerle istinaf incelemesi neticesinde hüküm kurmaya elverişli olmayan rapora dayanak verilen kararın kaldırılmasını, davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, İİK.294/3 maddesi uyarınca, konkordato sürecinde bulunan davacıdan haksız olarak tahsil olunduğu ileri sürülen faiz alacağının istirdatı talebine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, davacı tarafın iddialarına, davalı yanın savunmalarına, dairemizce verilen kaldırma kararı sonrasında aldırılan ek bilirkişi raporundaki tespitilere, mahkemenin belge ve delilleri takdirinde (keza vakıa ve hukuki değerlendirmesinde ) bir isabetsizlik bulunmamasına göre mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekili ile davalı taraf vekilince yapılan istinaf itirazlarının tümünün yerinde olmadığı görülmüştür.Bu itibarla; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına karşı taraf vekillerince yapılan bütün istinaf itirazlarının reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf incelemesine konu kararın usul ve esas yönlerinden hukuka uygun olduğu değerlendirilmekle işbu kararı istinaf eden taraf vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 21/12/2022 tarih ve 2022/412E – 2022/912K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacıdan alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden davalıdan alınması gerekli olan 1.321,88TL istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 345TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 976,88TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerilerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 08/03/2023