Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/2385 E. 2023/2245 K. 13.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2385
KARAR NO: 2023/2245
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2023 ARA KARAR
ESAS NO: 2023/883
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/12/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 13/12/2023
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yatak, baza ve başlık imalatı işiyle uğraşan müvekkilinin davalı … ile bir dönem iş ortaklığı yaptığını, 23.05.2023 tarihinde ise “ortaklık ayırma sözleşmesi” ile ortaklıklarına son verdiklerine, İşbu sözleşme sonunda müvekkil, davalı taraf ile 23.05.2023 tarihinde imzalanan protokole göre 400.000,00 TL bedelli senedi teminat olarak verdiğini, söz konusu sözleşmede bu senedin teminat olarak verildiği de açıkça belirtildiğini, (EK-2). Bir edimin garanti altına alınması maksadıyla düzenlenen bu senet, kambiyo senedi niteliğine haiz olmadığı halde davalı tarafça kambiyo senedine dayalı ilamsız takibe konu edildiğini (Kayseri Genel İcra Dairesi … E.), Teminat senedi şarta bağlı olması hasebiyle kambiyo senedinden ayrıştığını, bu nedenle teminat senetlerinde belirlenen alacağın tahsili, borç senetlerinde olduğu gibi kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla değil, genel haciz yoluyla yapıldığını, (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 07/11/2017 tarihli 2017/7826 E., 2017/13768 K. ;Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 14.03.2001 tarih ve 2001/12-233 sayılı ve yine 20.06.2001 tarih ve 2001/112-496 sayılı kararları) . Dolayısı ile davalı tarafın söz konusu teminat senedini kambiyo senediymiş gibi icra takibine konu etmesi haksız, kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu, takibe konu senet yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere bir edimin ifasını garanti altına almak üzere verildiğini, ancak söz konusu edim EK-2’de sunmuş olduğumuz protokolde yer aldığı şekliyle müvekkilince gereği gibi ifa edildiğini, Dolayısı ile müvekkilinin takibe konu herhangi bir borcu bulunmadığını izah ettikleri ve mahkemenizce re’sen nazara alınacak nedenlerle; haklı davalarının kabulüne, müvekkil aleyhine başlatılan Kayseri Genel İcra Dairesi … E. Nolu dosyada davalının bono olarak takibe konu ettiği senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığının ve müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinin uğrayacağı telafisi imkansız zararlar nedeniyle mahkemenizce takdir edilecek teminat mukabilinde yahut teminatsız olarak söz konusu icra dosyasına ihtiyati tedbir kararı verilerek icra veznesine girecek paranın davalıya ödenmemesine, neticeten Kayseri Genel İcra Dairesi … E. Nolu haksız icra takibinin durdurulmasına, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, bu dava sebebiyle uğramış olduğu zararların yasa gereği alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla kötü niyetli davalıdan alınarak müvvekile verilmesine, vekâlet ücreti ve sair yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini davacı müvekkil adına talep etmiştir.İhtiyati tedbir talebinde bulunan … vekili tarafından açılan ihtiyati tedbir talebine ilişkin davada, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyalarına yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesine kararı verilmesini talep etmiştir;
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Somut uyuşmazlık, yapılan genel açıklamalar ve bahse konu yasa maddeleri ile talep bir bütün halinde değerlendirildiğinde; icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki talebinin %15 teminat karşılığında kabul edilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur. 1-Davacı vekilinin takibin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir talebinin reddine,2-İhtiyati tedbir talep edenin icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki talebinin kabulü ile, dava değeri olan 400.000,00-TL’nin %15 oranındaki (60.000,00-TL) nakdi teminatın veya süresiz banka teminat mekbununun verilmesi karşılığında Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas esas sayılı dosyasında İCRA VEZNESİNE GİREN PARANIN ALACAKLIYA ÖDENMEMESİ HUSUSUNDA İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece, müvekkil aleyhine başlatılan Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı takibin tedbiren durdurulması taleplerimizin reddine karar verildiğini, Yerel Mahkemenin vermiş olduğu karar usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 /1 .maddesi hükmünde ihtiyati tedbirin şartları sayılmak suretiyle ihtiyati tedbir sebepleri açıklanarak tanıma yakın bir düzenlemeye yer verildiğini, Madde hükmünden ve ihtiyati tedbirin diğer özelliklerinden anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir kararı, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında verilebilen ve yargılama safhasında kesin hükmün derhal verilememesi nedeniyle yargılama boyunca uyuşmazlık konusu hakkın korunmasını ve dava sonrası kararın icra edilebilirliğinin sürdürülmesini sağlamak amacıyla mahkeme tarafından konulan geçici hukuki koruma yolu olduğunu, bu tanımdan hareketle, usulüne uygun yapılmış biri ihtiyati tedbir talebinin kabulü için iki şartın aranması gerektiğini , uyuşmazlık konusu ve taraflardan birinin menfaati gereği korunması gereken bir “hak” ve “ihtiyati tedbir sebebi”nin varlığı olduğunu Hukuk Muhakemeleri Kanunu kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için tasarruf ilkesi gereği ihtiyati tedbir talebinin varlığının şart olduğunu, Davaya konu haksız icra takibi neticesinde; müvekkilinin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı, söz konusu icra takibine devam edilmesi üzerine; müvekkilinin ailesi ile yaşamış olduğu konutun satışa konu olacağı ve aile birliğinin bozulacağının açık olduğunu, müvekkilinin , eşi ve çocuklarının davaya konu icra takibi nedeni ile uğrayacağı maddi ve manevi zararların telafisi mümkün olmayacak bir noktaya getirmesi müvekkilinin ticari aile hayatına da olumsuz etki edeceğini, Ayrıca müvekkilinin banka hesaplarına haciz konulması nedeniyle ticari hayatı tehlikeye girmiş olduğunu, iş yaşamına devam etmesinin zor bir hal aldığını, Bu hususlar belirtilmelerine rağmen yerel mahkemece ihtiyati tedbirle icra takibinin durdurulması taleplerini reddedildiğini, müvekkilinin davalı … bir dönem iş ortaklığı yapmış, 23.05.2023 tarihinde ise “ortaklık ayırma sözleşmesi” ile ortaklıklarına son verdiklerini, İşbu sözleşme sonunda müvekkil, davalı taraf ile 23.05.2023 tarihinde imzalanan protokole göre 400.000,00 TL bedelli senedi teminat olarak vermiş olup söz konusu sözleşmede bu senedin teminat olarak verildiği de açıkça belirtildiğini, Söz konusu sözleşmenin ekran görüntüsü yerel mahkemeye de sunulduğunu, izah edilen ve resen tespit edilecek nedenlerle; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/883 E. Sayılı dosyada 06/10/2023 tarihli; müvekkil aleyhine başlatılan Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı takibin tedbiren durdurulması taleplerinin reddine ilişkin kararın istinaf incelemesinden geçirilerek KALDIRILMASINA, söz konusu takibin durdurulması yönündeki taleplerinin KABULÜNE karar verilmesini talep etmiştir
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Derdest dava , bonoya dayalı olarak davacı hakkında başlatılan Kayseri Genel İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibinden sonra açılmış iş bu icra takibinden ve takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.Davacı, dava dilekçesi ile dava konusu icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulmasına ve icra veznesindeki paranın davalı alacaklıya ödenmemesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.Mahkeme,06/10/2023 tarihli gerekçeli ara kararı ile, davacının takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine, %15 teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine dair ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar vermiştir. Davacı vekili iş bu ara kararının, takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kısmını süresinde istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş olan gerekçeli ara kararda yazılı ayrıntılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Derdest davanın bonoya dayalı başlatılmış olan icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davası olması, İ.İ,K 72/3 maddesine göre , icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinin emredici olarak hüküm altına alınmış olması, mahkemece teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kabul kararı verilmiş olması nedeniyle, davacı vekilinin icra takibinin tedbiren durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin İ.İ.K. 72/3 maddesi gereğince yasal koşulları bulunmadığından reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.Açıklanan nedenlerle ve mahkemece de istinaf edilen gerekçeli ara kararı ile davacı vekilinin söz konusu ihtiyati tedbir talebinin (icra takibinin durdurulmasına ilişkin) reddine karar verilmiş olduğundan, istinaf edilen ara kararda usul, yasa ve bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, ara kararının hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 06/10/2023 tarih ve 2023/883 E – sayılı ara kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 269,85TL maktu istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-f ile 391/3 maddeleri uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 13/12/2023