Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/2383 E. 2023/2404 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2383
KARAR NO: 2023/2404
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/10/2023
ESAS NO: 2022/1059
KARAR NO: 2023/912
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:21/12/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:21/12/2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/10/2023 tarih ve 2022/1059 Esas 2023/912 Karar sayılı ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;davacı tarafından 18.01.2021 tarihinde davalıya inşaat demiri olmak üzere toplam 59.040 kg inşaat demiri satışı yapıldığını, demirin 20.120 kg, 18.780 kg ve 20.140 kg şeklinde üç parça halinde… isimli şahsa, imzasına binaen teslim edildiğini, KDV dahil 4.500,00 TL/ton olarak fatura düzenlendiğini, toplam fatura bedelinin vergiler dahil 265.680,06 TL olduğunu, satış bedelinin ödenmemesi nedeni ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/46 D.İş, numaralı dosyasında yapılan inceleme 265.680,06 TL için ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiğini, karara davalı tarafça itiraz edildiğini, itiraz üzerine ihtiyati haciz kararının 265.680,00 TL yönünden kısmen kaldırılmasına, itiraz edenin fazlaya ilişkin itirazının reddine karar verildiğini, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması sonucu Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/552 E. 2021/678 K. Ve 06.04.2021 tarihli kararıyla; “..tüm dosya kapsamına göre gelinen aşama itibariyle taraflar arasındaki alacak-borç durumunun esas hakkında açılacak ayrı bir çekişmeli davada yargılama ile tespit edilip belirlenebileceği..” gerekçesiyle istinaf başvurularının kesin olarak esastan reddine karar verildiğini, davalı aleyhinde Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, davalı tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğini, davalı tarafından davaya konu fatura bedelinin ödenmediğini, davalı şirketin yapılan inşaat demiri satışından kaynaklı muaccel borcunu ödememesi nedeniyle ihtiyati haciz başvurusunda bulunduklarını, davacının bütün ticari faaliyetlerinin şirkete ait banka hesaplarından yapıldığını, davacı şirket tarafından, dava dışı …’un ödeme kabul etmesi konusunda yetkilendirilmediğini, davalının hesabına ödeme yaptığını iddia ettiği …’un davacı şirket nezdinde satış ve pazarlama bölümünde çalıştığını, davacı şirket çalışanı …’un şirketi temsile veya ödeme almaya yetkili temsilcisi olmasının söz konusu olmadığını, dava dışı … tarafından, davalı şirkete piyasa fiyatının çok altında inşaat demiri satılması ve davalı şirket tarafından satış bedelinin ödenmeyerek davacı şirketin zarara uğratılması nedeniyle, dava dışı …’un iş akdinin fesih edildiğini, şüpheliler dava dışı …, davalı firma sahipleri …, …, …, … hakkında 02.02.2021 tarihinde Asayiş Şube Müdürlüğü-Yandol Büro Amirliği’ne suç duyurusunda bulunulduğunu, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2021/15697 Soruşturma numarasıyla şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldığını, davalı şirketin dava tarihi itibariyle davacıya yapmış olduğu herhangi bir ödeme bulunmadığını, davalı şirketin tüm menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü kişilerdeki tüm hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep ettiklerini belirterek itiraza uğrayan tüm alacaklar yönünden takip tarihinden itibaren işleyecek olan yıllık % 13,75 ticari temerrüt faizi işletilmek suretiyle icra takibinin kaldığı yerden devamına karar verilmesini, davalının asıl alacağın %20’sioranında tazminata mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE:
Davalının, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının başlatmış olduğu ilamsız icra takibine dayanak olarak kendisi tarafından düzenlenmiş olan 18.01.2021 tarihli … nolu e-arşiv faturasını gösterdiğini, davacı tarafından düzenlenmiş olan bu faturanın davalı tarafından ödendiğini, davacı tarafından davalı hakkında ihtiyati haciz başvurusu yapıldığını, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/46 D. İş sayılı dosyası kapsamında verilen ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini, itiraza ek sundukları dekontlardan ödemenin yapıldığının anlaşıldığını, yine aynı mahkemenin 04.03.2021 tarihli kararı ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiğini, ihtiyati hacze ilişkin verilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurduğunu, Kayseri B.A.M. 6. H.D.`nin 2021/552 Esas 2021/678 karar sayılı ilamı ile davacının yapmış olduğu istinaf başvurusunun reddedildiğini, faturaya ilişkin bedellerin, davalı şirket tarafından EFT yoluyla ödendiğini, davacı tarafça dosyaya sunulan 18.01.2021 tarihli 265.680,06 TL bedelli faturanın bedelinin ödendiğine dair dekont sunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesi ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Dava, davacı tarafından faturaya dayanarak davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafın süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca bir yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır. Mahkememizce evvelce yapılan yargılama sonunda 10/06/2022 tarihli, 2021/599 Esas ve 2022/470 Karar sayılı gerekçeli karar ile “… davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre faturadan doğan alacak likit bir alacak olup, itirazın iptaline karar verilen 265.680,06 TL’nin takdiren % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir…” şeklinde karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından icra edilen istinaf incelemesi sonunda 19/10/2022 tarihli, 2022/2178 Esas ve 2022/2162 Karar sayılı karar ilamı ile “…Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 1-kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.06.2022 tarih, 2021/599 esas, 2022/470 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a,6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, 2-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,…” karar verilmiştir. İade edilen dava dosyası mahkememizin 2022/1059 Esas sırasına kaydedilmiştir. Mahkememizce istinaf ilamı doğrultusunda davacıya yemin teklifi hatırlatılarak yemin metnini hazırlaması için 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin süreye rağmen yemin metni sunulmadığı, dosya içinde ödemenin yapılmadığına dair yazılı bir belge sunulmadığı dikkate alınarak davacı tarafça ispat edilemeyen davanın reddine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinden özetle; ilk derece mahkemesi tarafından yemin metni sunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, mahkemenin dosyaya mübrez istinaf kararı uyarınca müvekkiline yemin teklifi hatırlatılarak yemin metnini hazırlanması için 2 haftalık kesin süre verildiğini, kesin süreye rağmen yemin metni sunulmadığını, dosya içinde ödemenin yapılmadığına dair yazılı bir belge sunulmadığının dikkate alınarak davacı tarafça ispat edilmeyen davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, söz konusu yargılamada ispat yükünün davalı tarafta olduğunun gayet aşikar olduğu gibi yemin delilinin, ispat yükünün kendisinde olan tarafın en son başvurabileceği yol olduğunun göz ardı edildiğini, davalı şirketin basiretli bir tacir olma yükümlülüğünü yerine getiremediğini, ilk derece mahkemesi tarafından da bu hususun yeterince incelenmeden hüküm tesis edildiğini, dava konusu olayda taraflarınca iddialarının ispatlanamadığını, dava dışı … ile davalı şirket arasında başkaca bir hukuki ilişkinin bulunmuş olduğunun ortaya çıktığını, bu hukuki ilişkinin davalı şirket tarafından gizlenmeye çalışıldığını, davalı tarafından şirket hesabı yerine üçüncü kişilere yapılan ödemelerin kötü niyetli olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından bu hususun göz ardı edilerek hüküm kurulduğunu, nitekim ticari teamüller ve vergi uygulamaları gereği ödemelerin şirket hesabına yapılması gerektiğinin izahtan vareste olduğunu, ödeme yapıldığı iddia edilen dava dışı üçüncü şirket adına para tahsilatı yapma yetkisinin bulunmadığını, bu durumda yargılamada açığa çıkartılmış olmasına rağmen ilk derece mahkemesi tarafından bu hususun göz ardı edilerek usul ve yasaya aykırı bir şekilde hüküm tesis edildiğini, tüm bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının tehiri icra talepli olarak istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, haklı davalarının kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinden özetle; mahkemece dikkate alınacak sair sebepler dahilinde hukuka uygun ve istinaf mahkemesinin kaldırma kararı ile uyumlu yerel mahkeme kararına karşı davacının yapmış olduğu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun istinaf başvurusunun esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, mahkemece somut olayda Dairemizin 19.10.2022 tarihli kaldırma kararı doğrultusunda somut olaya uygun bir biçimde davacıya yemin hakkı bulunduğunun hatırlatılmış olmasına ancak davacı tarafın yemin deliline başvurmadığının anlaşılmış olmasına göre ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış davacı tarafça yapılan istinaf itirazları yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına karşı davacı yanca yapılan istinaf itirazlarının reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Belirtilen nedenlerle, davacı tarafın yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/10/2023 tarih ve 2022/1059 Esas 2023/912 Karar sayılı ilamına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan alınması gerekli olan 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/12/2023