Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2327
KARAR NO: 2023/2182
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/10/2023 ARA KARAR
NUMARASI: 2023/930 Esas
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/12/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 06/12/2023
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 11/10/2023 tarihli dilekçesinde özetle;Davalı … vekili … tarafından uyap sistemi üzerinden sunulan 23/10/2023 tarihli dilekçesinde özetle “Yukarıda esas numarası belirtilen mahkemeniz dosyasında yerel mahkeme tarafından verilen karar sonrası davacı tarafça başlatılan icra takip dosyasına (Kayseri Genel İcra Dairesi … Esas) tarafımızca … tarih ve … referans numaralı 1.490.000.00-TL tutarında ve … tarih ve … referans numaralı 142.000,00-TL tutarında 2 adet teminat mektubu sunulmuştu. Takibe konu ilam, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09.05.2023 Tarih, 2022/4066 Esas ve 2023/1340 Karar sayılı kararı ile bozulmuş olup bozma ilamı uyarınca mahkemenizde yargılama devam etmektedir.2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 36/5. Maddesi’nde “Yargıtayca hükmün bozulması hâlinde borçlunun başvurusu üzerine, bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceğine bozma sonrası esası inceleyecek mahkemece kesin olarak karar verilir.” hükmü yer almaktadır. Açıklanan nedenlerle icra dosyasına dosyaya sunulan; … tarih ve … referans numaralı 1.490.000.00-TL tutarındaki ve …tarih ve … referans numaralı 142.000,00-TL tutarındaki 2 adet teminat mektubunun tarafımıza iade edilmesine karar verilmesini saygıyla vekaleten arz ve talep ederiz.” şeklinde talepte bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi tarafından kararı ile; Davalı … vekilinin talebi üzerine dava dosyası incelenmiştir. İİK’nun 36/5. maddesi hükmü ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2022/4066 Esas – 2023/1340 Karar sayılı bozma ilamının içeriğine göre davalı …’nin teminatın iadesine ilişkin isteminin reddine karar vermek gerekmiş “1-Davalı …’nin teminatın iadesine ilişkin isteminin reddine,” şeklinde ARA KARAR verilmiştir.
Davalı… vekili işbu ara kararı içerisinde istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Derdest dava, tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece daha önce verilen Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/10/2021 tarihli , 2016/782 Esas 2021/869 Karar sayılı nihai kararının istinafı nedeniyle dairemizce verilen 02/02/2022 tarihli , 2022/191 Esas- 2022/208 Karar sayılı ilamının temyizi nedeniyle dosyanın Yargıtay 3.Hukuk Dairesine gittiği, bu dairece yapılan temyiz incelemesinin sonunda 2022/4066 Esas-2023/1340 Karar sayılı ilamla dairemiz kararının kaldırılmasına,ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına ve dosyanın da ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, ilk derece mahkemesince 2023/930 Esasına yeniden kaydı yapılarak yargılamasına halen devam edilmekte olduğu anlaşılmıştır.
Derdest davada , davalı … Vekili 23/10/2023 tarihli dilekçesi ile ilk derece mahkemesince verilen kararın davacı tarafça icraya konulduğunu, bunun üzerine müvekkili şirketçe icra dosyasına 2 adet teminat mektubu sunulduğunu, takibe konu ilamın Yargıtay 3.Hukuk Dairesince bozulduğundan, İİK 36/5 maddesi gereğince , söz konusu icra dosyasına sundukları teminat mektuplarının kendilerine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 25/10/2023 tarihli gerekçeli ara kararı ile davalı şirket vekilinin teminatın iadesi talebinin reddine dair (İİK 36/5 ve Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin bozma ilamı içeriğine göre ) ara karar vermiştir. Davalı şirket vekili işbu ara kararına karşı istinaf dilekçesi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
HMK 341. Maddesine göre “(1)istinaf kanun yoluna başvurulabilen kararlar : ilk derece mahkemesinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde , itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurabilir… (5) İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.” şeklindeki düzenlemeyle istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararların neler olduğu açıkça hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece verilen ve istinaf edilen 25/10/2023 tarihli ara karar bu yönden (HMK 341 yönünden) incelendiğinde, niteliği itibariyle HMK 341. Maddede sınırlı olarak sayılan ve istinaf edilebilecek vasıftaki nihai ya da ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlar vasfındaki karar ya da ara kararlardan, veya İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği ya da haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlardan olmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca İİK 36.maddesine göre ” İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacakmalı mahcuz ise icranın geri bırakılması için takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir.(3) (1) 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “temyiz süresi” ibareleri,“istinaf veya temyiz yoluna başvuru süresi”; “temyiz yoluna gidebilir.” İbaresi “istinaf veya temyiz yoluna başvurabilir.” Şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(2) Bu madde başlığı “İcranın geri bırakılması için verilecek mühlet :” iken, 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(3) 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan” ibaresi “takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden” şeklinde değiştirilmiştir. Borçlu, Devlet veya adlî yardımdan yararlanan bir kimse ise teminat gösterme zorunluluğu yoktur.(Değişik üçüncü fıkra:24/11/2021-7343/5 md.) Ücreti ilgililer tarafından verilirse icra mahkemesince icranın geri bırakılması hakkındaki karar, hükmü veren mahkemeye ve icra dairesine en uygun vasıtalarla bildirilir. Nafaka hükümlerinde böyle bir süre verilemez. Bölge adliye mahkemesince başvurunun haklı görülmesi hâlinde teminatın geri verilip verilmeyeceğine karar verilir. Yargıtayca hükmün bozulması hâlinde borçlunun başvurusu üzerine, bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceğine bozma sonrası esası inceleyecek mahkemece kesin olarak karar verilir.(2) Bölge adliye mahkemesince başvurunun kesin olarak esastan reddine karar verilmesi veya Yargıtayca hükmün onanması hâlinde alacaklının istemi üzerine başkaca işleme gerek kalmaksızın teminata konu olan para alacaklıya ödenir. Mal ve haklar ise, malın türüne göre icra dairesince paraya çevrilir. (Ek cümle:24/11/2021-7343/5 md.) Bölge adliye mahkemesinin başvurunun esastan reddine ilişkin kararına karşı temyiz yolunun açık olması hâlinde, temyiz yoluna başvurma süresinin dolmasına kadar icranın geri bırakılması kararının etkisi devam eder. İlâm alacaklısının teminat üzerinde rüçhan hakkı vardır.(3)” şeklinde hüküm altına alınmış olup,İİK 36/5 fıkrasına göre Yargıtayca hükmün bozulması halinde borçlunun başvurusunun üzerine bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceği bozma sonrası esası inceleyecek mahkemece kesin olarak karar verilir şeklinde hüküm altına alındığından ve ilk derece mahkemesince verilen ve istinaf edilen 25/10/2023 tarihli ara karar da İİK 36/5 maddesi gereğince bozma sonrası esası incelemekte olan mahkemece verilen bir ara karar olduğundan yasa gereği kesin bir ara karardır. Davalı vekilinin istinafı yasa gereği kesin olan bir karara/ara karara ilişkin olması nedeniyle de istinaf başvurusunun/dilekçesinin HMK 352/1-b gereğince de usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle işbu 25/10/2023 tarihli ara karara karşı,gerek HMK 341. Maddesindeki gerekse İİK 36/5 maddesindeki açık hükümler karşısında istinaf kanun yoluna başvurulamaz. Bu sebeplerle istinaf kanun yoluna başvuran tarafın işbu ara karara karşı yaptığı istinaf başvurusunun/dilekçesinin HMK 341,İİK 36/5 ve HMK 352/1-b ile 352/1-ç maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2023/930 Esas sayılı 25/10/2023 tarihli ara kararına karşı davalı … vekilinin yaptığı istinaf başvurusunun/dilekçesinin HMK 341.,İİK 36/5 ve HMK 352/1-b ile 352/1-ç maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2- İstinaf eden davalı …tarafından yatırılmış 269,85TL istinaf karar harcının talebi halinde adı geçen davalı şirkete iadesine,
3- İstinaf eden davalı …’nin yatırdığı istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile yaptığı istinaf posta / yargılama giderlerinin derdest davada ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 352/1-b-ç maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 06/12/2023