Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/230 E. 2023/1254 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/230
KARAR NO: 2023/1254
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/10/2022
ESAS NO: 2018/582
KARAR NO: 2022/708
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/07/2023
İSTİNAF KARAR
YAZIM TARİHİ: 19/07/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/10/2022 tarih ve 2018/582 Esas – 2022/708 sayılı kararı davalı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari iş nedeniyle davacı şirketin davalıya kara taşımacılığı yönünde bir hizmet sağlandığı, ancak davalı tarafından hizmet bedelini alamadığını, taraflar arasındaki alacak verecek ilişkilerine istinaden cari hesap alacağı oluştuğunu ve bu nedenle davalı şirket aleyhine davacı tarafça Kayseri 3. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe davalının itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğunu bildirilerek, davalı tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline, icra takibinin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı taraf arasındaki ticari ilişkide davacı tarafın davalı şirkete karşı yükümlülüklerini tam ve eksiksiz bir şekilde yerine getirmemesi sebebiyle davalı şirketin zarara uğradığını ve dava dışı… Şirketi ile davalının yaptığı taşıma sözleşmesi gereğince malların hasarsız bir şekilde teslim edilmemesi sebebiyle bu şirkete 11.539,93 Euro ödemek zorunda kaldığını bu nedenle davacı tarafın davalı şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını bildirerek ayrıca takas mahsup def’imizin de dikkate alınması ile haksız ve kötüniyetli olarak açılan bu davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “……Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, davacının takip konusu taşıma hizmetinden kaynaklı cari hesap alacağının olup olmadığının tespiti için deliller toplanmış ve taraf defterlerinin incelenmesi ile birlikte 29/03/3021 tarihli rapor ile 01/06/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporları alınmış, tarafların 2017 yılına ait … beyanlarının birbiri ile uyumlu olduğu görülmüştür. 01/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davalının taşıma işini organize ettiği, taşıma işini bizzat yapmayarak başka birine de taşıma işlerini yaptırabileceği, gönderilen emtianın davacı tarafından taşınması işine aracılık ettiği, kendi kabulü doğrultusunda taşıma işleri komisyoncusu olduğu, taşıyıcıyı seçerken gereken özeni göstermemekten doğan zarardan sorumlu olduğu ve bu durumda taşıyan gibi sorumlu olabileceği mahkememizce kabul edilmiş ve davalının takip konusu alacak nedeni ile borçlu olduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafça takipten sonra dava tarihinden önce 17/07/2018 tarihinde davacıya ödeme yaptığı görülmüş ve bu miktarın infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği anlaşılmış ve böylece Davanın Kısmen Kabulü Kısmen Reddi ile, Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın kısmen iptali ile takibin taleple bağlı kalınarak 27.023,24 TL asıl alacak ve 95,35 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.118,59 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, takipten sonra yapılan 4.000,00 TL ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına, kabul edilen alacak bedeli olan 27.118,59 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın kötü niyet tazminat talebinin, talep konusunda Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle reddine, davalı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67/2 gereğince reddine karar vermek gerekmiş…….” gerekçesiyle Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın kısmen iptali ile takibin taleple bağlı kalınarak 27.023,24 TL asıl alacak ve 95,35 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.118,59 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Takipten sonra yapılan 4.000,00 TL ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına, Kabul edilen alacak bedeli olan 27.118,59 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davacı tarafın kötü niyet tazminat talebinin, talep konusunda Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle reddine, Davalı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67/2 gereğince reddine karar verilmiştir.
İşbu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme, dava konusu somut olay açısından taşıma işleri komisyoncusunun kim olduğu hususunda yanlış yorum yapmış ve müvekkil şirketin taşıma işleri komisyoncusu olarak nitelediğini, ancak davacı tarafın da kabul ettiği üzere, taşıma işleri komisyoncusunun davacı şirket olduğunu, davanın en başından bu yana taraflarınca davacı tarafça davalıya sunulan hizmetin ayıplı olması (ayıba ilişkin bildirimler yerine getirilmiştir.) nedeniyle davalının dava dışı şirkete ödemiş olduğu bedelden dolayı takas/mahsup def’inde bulunduklarını, yerel mahkemece işbu def’inin nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekli iken reddetmemesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın davalı şirket adına yaptığı taşımayı forwarder şirket olarak gerçekleştirdiğini ve taşıma sırasında ortaya çıkan bütün zararın tamamından davalı şirkete karşı sorumluluğu bulunduğunu, Uluslararası İstinabe yoluyla dinlenen tanıkların ifadesinde taşımaya konu olan halıların kirlendiğini, hasar gördüğünü ve satılamaz durumda olduğunu ifade ettiklerini, kullanılamayacak halıların bedelini de 17.000- 18.000 EURO olduğunu da belirttiğini, böylelikle halılarda hasar olduğu ve satılamaz durumda olduğunun da taraflarınca ispatlandığını, sayın mahkemece de görüleceği üzere, davada söz edilen taşımaya ilişkin ürünlerin (halıların) taşıma esnasında zarar gördüğü ve zayi olduğunun sabit olduğunu, bu bağlamda mahkemece çözülmesi gereken uyuşmazlık taşıma işleri komisyoncusu olan davacının bu zarardan sorumlu olup olmayacağı olduğunu, davacının kendisinin taşıma işleri komisyoncusu olduğunu iddia ederek davalıdan navlun bedeli talep ettiğini, Yani davacı tarafın dahi kendisinin taşıma işleri komisyoncusu olduğunu ikrar etmesine rağmen, yerel mahkemenin bunu kabul etmemesinin mümkün olmadığını, dava konusu olayla aynı olan bir dava dosyası kapsamında navlun faturası kesen şirketin taşıma işinin tümünü üstlenmiş olması nedeniyle zararın tamamından sorumlu olduğunun Yargıtay’ın 11. Hukuk Dairesi 2019/2580 Esas, 2020/560 Karar sayılı ilamının emsal olduğunu, dava konusu somut olayda da davacı şirketin, hasardan sorumlu olması gerektiğini, taşıma işleri komisyoncusu – davacı şirket-, taşıyan gibi sorumlu olması gerektiğini, bu hususa ilişkin olarak emsal Yargıtay ilamları olduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/583 Esas, 2020/4657 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin E. 2001/6526 K. 2001/9401 T. 27.11.2001 kararı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/10995 Esas, 2018/4114 Karar sayılı ilamı dava konusu somut olayda da davacı şirketin kendilerinden navlun bedeli talep ettiğinden dolayı taşıma işleri komisyoncusunun sorumluluğu olmaması dahi davacının taşıyan olarak kabul edilerek hasardan sorumlu olması gerektiğini belirterek; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin eksik inceleme ve değerlendirme sonucu hüküm tesis etmiş olduğu 2018/582 Esas, 2022/708 Karar sayılı ilamının itirazları doğrultusunda kaldırılması ile davanın reddine, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dava, taşıma sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup dosya kapsamına göre, davacı taşıma işleri komisyoncusudur.
Davacının TTK 917. madde kapsamında taşıma işleri komisyoncusu olduğu, taşıyıcının, taşıma süresi içerisinde eşyaya gelecek zararlardan mesul olduğu, taşıma sözleşmesine konu halıların hasarlı ulaşması nedeniyle davacı tarafa sorumlu tutulduğu belirtilmek suretiyle ihtar yapıldığı, somut olay ekseninde davacının sorumluluğu irdelendiğinde; davacının taşıma işini taahhüt etmesi, tüm taşıma için kendi adına navlun faturası düzenlemesi, davacının taşımanın başlangıcından yükün teslimine kadar yükte oluşan ziya ve hasarlardan sorumlu olduğu, fakat taşımaya konu halılarda oluşan zararın taşımadan kaynaklı olduğu hususu davalı tarafından kesin kanıtlarla ispat edilemediği, buna dair gümrük görevlilerin düzenlediği bir tutanak bulunmadığı anlaşıldığı karşısında; taşıyıcının gerekli özeni göstermemesinden dolayı gerçekleşip gerçekleşmediğinin ispatlanamadığı anlaşılmakla davacının davalıdan alacağı bulunduğunun kabulü ile davanın kısmen kabulü kararı usul ve yasaya uygun görülmüştür.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda davalı tarafın söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 05/10/2022 tarih ve 2018/582 E. – 2022/708 sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 1.852,47 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 463,20 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 1.389,27 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, HMK. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 18/07/2023