Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2268
KARAR NO: 2023/2153
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2023 ARA KARAR
ESAS NO: 2023/879
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı dava dilekçesinde özetle;davalı ile davacının 2014 yılında aralarında araç alım satım yapmak üzere sözlü olarak sözleşme yaptıklarını, anlaşmaya göre davalı araçları davacıya sunacağı, davacınında kendi portföyündeki müşterilere satacağı hususunda olduğu, sözlü sözleşme kapsamında davalı ile yapılacak işlemleri güvence altına almak için 49.500 TL tutarında senet imzaladığını, bu senet anlaşmanın tam ve eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesini teminat altına almayaı amaçladığından, senedin belirli kısımları, araç satışlarının gerçekleşmesi ve ödeme bilgilerinin belirlenmesi sonrasında doldurulmak üzere boş bıraktığını, davalının araç takası banka havalesi ve elden yapılan ödemeleri inkar ettiğini davacıdan haksız bir şekilde para tahsil etmek amacıyla 26/07/2014 tarihinde KAyseri 4. İcra Müd. … esas sayılı dosyası ile 48.662 TL’lik icra takibi başlattığı, icra dairesinin hata yaparak borcu 156.000 TL ye çıkardığını, bu hatanın düzeltilmesi için dilekçe verdiğini fakat icra müdürlüğünce herhangi bir düzeltme yapılmadığını, bu konu ile ilgili İcra Hukuk Mahkemesine dava açtığını ve kazandığını, dava sonrasında net olarak 28.605,29 TL borç durumu olduğu, davalıya yapılan ödemeler, eft kayıtları İcra Hukuk Mahkemesi davasında ele alınmadığını, bu nedenlerden dolayı Kayseri Genel İcra Müdürlüğü … esas sayılı takip dosyasındaki 28.605,29 TL ile işlemiş faiz ve diğer alacaklar yönünden borçlu olmadığının tespit edilmesini talep ve dava etmiştir.Davacının ara karar talebine ilişkin dilekçesinde özetle; “… Depremzede olması nedeniyle karar verilinceye kadar takibin teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmesini” talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “… Somut uyuşmazlık, yapılan genel açıklamalar ve bahse konu yasa maddeleri ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davacının takip sonrası menfi tespit davası açarak icra takibinin durdurulmasını talep ettiği görülmektedir. İİK’nun 72/3. maddesi uyarınca takipten sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ve ihtiyati tedbir talebi hakkında davacının iddialarını yaklaşık ölçüde ispat edici delil bulunmadığı hususları birlikte değerlendirilmekle, davacının icra takibinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. -Davacının ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, …” şeklinde karar verilmiştir.Bu ara karara karşı davacı yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kayseri 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2023/879 Esasla talep ettiği ihtiyatı tedbir talebinin 02/10/2023 tarihli ara kararı ile reddedildiğini kararın bozulması gerektiğini yerel mahkemece 29/09/2023 tarihli tensip zaptı tutanağının, 15 no lu ara kararında (ihtiyati tedbir) talebinin kabul edildiğini Daha sonra 2 Ekim 2023 tarihli ara karar ile “02/10/2023 tarihli tensip tutanağının 15 numaralı ara kararı ile ihtiyati tedbir kararının kabulüne karar verilmiş ise de bu hususun sehven yazıldığı anlaşılmış olup, davacının ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE” şeklinde bir karar verildiğini, bu çelişkili karar nedeniyle 02.10.2023 tarihli ara kararının bozulması için İstinaf Başvurusu gerekli hale geldiğini, İhtiyati tedbir talebimin önce kabul edilip sonra reddedilmesi, mahkemenin dosya üzerinde yaptığı incelemeyi titizlikle yapmadığını ve hukuki süreci adil bir şekilde yürütmediğini gösterdiğini, Mahkemenin bu çelişkisinin açıklığa kavuşturulması ve davaya ilişkin net ve adil bir karar vermesi için sayın heyetinizin yapacağı inceleme sonucunda bu hatadan dönülerek ihtiyati tedbir kararının verilmesini talep etiğini Kayseri CBS’nin 2018/54814 numaralı soruşturma kapsamında tanık … ‘ın ifadesi önemli olduğunu, … , aracı satarken 26.000 TL para aldığını ve aracı … ‘e verdiğini ifade ettiğin (Banka dekontlarında … ‘ a ödenen tutar bankadan yapıldığını dekontların mahkemeye sunulduğunu dava dilekçesinde sunulan plakalara ait araç satış sözleşmeleri de davanın seyrini değiştirecek önemli deliller olduğunu, Bu sözleşmelerin dosya arasına alınması, araçların satış bedelleri ve ödeme durumları hakkında kesin bilgilere ulaşılmasını sağlayacağını Bu sözleşmelerin içeriği, davalının ödeme yaptığına ve borcunu kısmen kapattığına dair somut kanıtlar sunacağını, dolayısıyla, bu araç satış sözleşmelerinin dosyaya eklenmesi ve mahkeme tarafından incelenmesi, davanın doğru bir şekilde değerlendirilmesi için oldukça önemli olduğunu, bu sözleşmeler, borcunun gerçek durumunu yansıtmakta ve davalıya yaptığı ödemeleri kanıtladığını tüm açıklamaları ve sunduğu deliller göz önüne alındığında, Mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddetmesi,, kabul edilemez bir karar olduğunu, Adli yardım talepli davasında koşulları oluşan ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi ve yasaya ve hakkaniyete aykırılık teşkil eden kararın iptaline karar verilmesi halinde doğacak haklarının güvenceye kavuşturulması gerektiğini , izah edilen ve Sayın Mahkemnizce resen tespit edilecek hususlar ışığında, istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının lehine kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Derdest dava, Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibinden sonra açılmış olan iş bu icra takibinden ve takibe konu senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti (Menfi tespit ), takibe konu senedin iptali ve kötü niyet tazminatı verilmesi taleplerine ilişkindir.Davacı, dava dilekçesi ile dava konusu icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. Mahkeme 02/10/2023 tarihli gerekçeli ara kararı ile HMK 389 ve İ.İ.K. 72/3 maddesi gereğince koşulları bulunmadığından (yaklaşık ispata dair yeterli koşulların bulunmaması ile icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden ) bahisle davacının söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı, iş bu ara kararını adli yardım talepli olarak ve süresinde istinaf etmiştir. Dosya incelendiğinde davacının ilk derece mahkemesindeki yargılama sırasında istediği adli yardım talebinin mahkemece reddine karar verilmişse de, davacının yaptığı itiraz üzerine Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2023/33 D İş Esas 2023/35 D İŞ karar sayılı ilamıyla, itirazın kabulüne ve davacının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir. HMK 335/3 maddesine göre adli yardım , hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinden, derdest işbu davada ilk derece mahkemesince verilen adli yardımın kabulüne dair kararın etkisi halen devam ettiğinden dairemizce davacının adli yardım talebi hakkında yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu nedenlerle de davacının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebepleri esastan incelenmiştir.İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilen ve istinaf edilen gerekçeli ara kararda yazılı ayrıntılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Derdest iş bu davaının icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davası olması, İ.İ.K. 72. maddesine göre : Menfi tesbit ve istirdat davaları:
Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.)
Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
(1) Bu fıkrada yer alan “kararı temyiz eden” ibaresi, 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle “karara karşı istinaf yoluna başvuran” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(2) 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” şeklinde değiştirilmiştir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1)
(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1)
Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur.” şeklinde hüküm altına alınmış olması, İ.İ.K 72/3 fıkrasına göre , icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinin emredici olarak hüküm altına alınmış olması nedeniyle davacının dava konusu icra takibinin ( Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi) ihtiyati tedbiren durdurulmasına yönelik tedbir talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.Açıklanan nedenlerle ve mahkemece de 02/10/2023 tarihli gerekçeli ara kararı ile davacının söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiş olduğundan, istinaf edilen iş bu ara kararda yazılı ayrıntılı açıklamalar, yasal sebep ve gerekçeler ile mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte gözetiltiğinde, istinaf edilen ara kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, ara kararının hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 02/10/2023 tarih ve 2023/879 E -sayılı ara kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacının adli yardım talebinin kabulüne dair ilk derece mahkemesince karar verilmiş olduğundan ve HMK 335/3 maddesi gereğince işbu adli yardım kararının etkisi devam ettiğinden dairemizce bu konuda yani davacının adli yardım talebi hakkında yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına,
3- İstinaf eden davacıdan alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar harcı ile 738,00TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının ve yapılan istinaf posta/ yargılama giderlerinin Davacının adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeniyle derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-f ile 391/3 maddesi KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 30/11/2023