Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2258
KARAR NO: 2023/2302
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2023
NUMARASI: 2022/1022 E. 2023/790 K.
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/12/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 14/12/2023
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 20/09/2023 tarih ve 2022/1022 E – 2023/790 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ın %49 payla şirketin ortağı olup …’ın ise şirketin %51 ortağı olduğunu, 25 Ağustos 2015 tarihli ve 8891 sayılı …Gazetesinin …, …, …. sayfalarında yayınlanan …’ni kurduklarını, söz konusu gazetede yayınlanan şirket sözleşmesinin 8 ve 9. maddelerinde belirtildiği üzere süre sınırlaması olmadan …’ın şirket müdürlüğü görevine oybirliği ile seçildiğini, şirketin kuruluşundan Kasım 2021 tarihine kadar ortaklar arası ilişkilerde büyük bir problem olmadan işlerin hepsi şirket müdürü ve temsile yetkili … tarafından yürütüldüğünü, Kasım 2021 tarihinden sonra %49 şirket ortağı davalı …’ın tarafından şirket ortaklığına uymayan muhtelif davranışlar, güven sarsıcı hareketler, ortağı olduğu şirketi karalama kampanyası ve şikâyet gibi birden çok sebepten dolayı şirketi telafisi olmayan maddi ve manevi zararlara uğrattığını, davalı tarafın şirket ortaklığına yakışmayacak davranışları nedeniyle birlikte çalışma ortamı kalmadığını, davalının şirketi kendi özel amaçları ve ilişkileri için mesai saatleri dışında kullanması, şirketin demirbaş ve bazı eşyalarını izinsiz şekilde götürmesi ve bir daha getirmemesi, şirket yetkilisince satılan aracın, davalı tarafça kaçırılarak, aracın yeni sahibine teslim edilememesine sebep olması, şirket çalışma ve kurallarına uymaması nedenleriyle şirket müdürü … tarafından davalı …’a Kayseri 8. Noterliğinin … yevmiye numaralı ve … tarihli ihtarname, Kayseri 8. Noterliğinin … yevmiye numaralı ve … tarihli ihtarname ve Kayseri 8. Noterliğinin … yevmiye numaralı ve … tarihli ihtarname olmak üzere toplamda 3 adet ihtarname gönderdiklerini, davalı tarafın ihtarnamelerin gereğini yerine getirmediği gibi cevapta vermediğini ve toplam 8 adet şirket malını şirkete teslim etmediğini, şirket müdürünün, davalı tarafın şirket ortaklığı ile bağdaşmayan davranışlarına yönelik yaptığı müracaatın Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2022/26857 soruşturma sayılı dosyası ile halen devam ettiğini, ayrıca şirkete ait aracı izinsiz almak ve teslim etmeme üzerine yapılan şikâyet sonucu Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2022/368 esas sayılı dosyasında güveni kötüye kullanma suçundan yargılandığını, ayrıca davalının şirket hesabından ve şirket müdürü …’ın şahsi hesabından davalı adına yapılan bağkur primi ödemeleri ve davalıya borç olarak verilenler toplamının 194.367,00-TL olduğunu, davalı …’ın ortağı olduğu şirkete zarar vermesi nedeniyle şirket ortaklığından çıkarılması gerektiğini, davalının davacı şirkete olan maddi zararları ve şirketin davalıdan diğer alacakları mahfuz kalmak üzere davalı ortak …’ın şirket ortaklığından çıkarılmasına, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; usuli olarak arabulucuya gidilmediğinden dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddinin gerektiğini, haklı sebeple çıkarılma talep edilebilmesi için kararın kimler tarafından alınacağı ve davada aktif husumet ehliyeti sahibinin kim olduğunun incelenmesi gerektiğini, TTK’nın m. 621/I-h’de; bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması konusunda alınacak kararın genel kurulun önemli kararları arasında sayıldığını, buna göre bir ortağın haklı sebeple ortaklıktan çıkarılması için mahkemeye başvurulması konusunda kararın, ortaklar genel kurulu tarafından ve ağırlaştırılmış nisapla alınması gerektiğini, genel kurul tarafından bu karar alındıktan sonra açılacak davada ise davacının şirket tüzel kişiliği olması gerektiğini, dava konusu şirketin kurulmasından yani 2015 yılından yaklaşık olarak geçtiğimiz son yıla kadar müvekkili ile diğer ortak olan … arasında ortaklıklarından yada herhangi özel bir nedenle sorun yaşanmadığını, son bir yıldır …ile müvekkili arasında iki ortak dahası iki insan arasında yaşanmaması gereken olaylar yaşandığını, bu olumsuz durumların tamamına sebebiyet verenin … olduğunu, davacı tarafın bu olay öncesinden beri bir süredir müvekkiline karşı taciz ve sarkıntılık girişimleri olduğunu buna ilişkin suç duyurusunda bulunduklarını, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/507 esas sırasına kayıtlı davacısı … davalısı müvekkili olan şirketin tasfiyesinin istendiği davanın halen derdest olduğunu, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/696 esas sırasında kayıtlı dosyanın ise müvekkilinin açmış olduğu şirket genel kurul kararlarının iptalinin konu edildiği dava olduğunu ve bu davanın da halen derdest olduğunu, bu davayı müdür sıfatı ile açan …’ın hem şirketin feshini istediğini hem de müvekkilinin ortaklıktan çıkarılmasını talep ettiğini, taleplerinin çelişkili olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği gibi müvekkiline fazla yapılan bir ödeme söz konusu olmadığını, hesap dökümlerinin bankalardan celp edilerek bu durumun araştırılması gerektiğini, müvekkilinin şirketi zarara uğrattığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, öncelikle davanın usulden reddine, esasa girilmesi durumunda ise haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkeme kararında; “…Açıklanan yasal düzenlemelerden sonra somut olay değerlendirildiğinde; Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle davacı şirketin %49’luk payının davalı …’a, %51’lik payının ise …’a ait olduğu, davacı şirket tarafından TTK 621/1-h maddesi uyarınca davalının şirket ortaklığından çıkarılması hususunda mahkemeye başvurulması yönünde bir genel kurulu kararının dosyaya sunulmadığı, şirketin 2 ortaklı olması nedeniyle böyle bir karar alınsa dahi yok hükmünde olacağı, dolayısıyla davacı tarafça dava şartı sağlanmadan dava açıldığı anlaşılmakla davanın usulden reddine dair aşağıdaki hüküm fıkrasının tesisi uygun görülmüştür. Davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,…” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekilince sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece delillerin tam olarak değerlendirilmeden karar verildiğini, yerel mahkemenin gerekçeli kararında ‘davalının şirket ortaklığından çıkarılması hususunda mahkemeye başvurulması yönünde bir genel kurul kararının dosyaya sunulmadığından’ bahsedildiğini, yerel mahkemece bu hususta genel kurul kararı olup olmadığı ve varsa dosyaya sunulması için taraflarına süre verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararı kaldırılması gerektiğini, iş bu istinaf başvuru dilekçelerinde de şirket merkezinde yapılan 28.09.20222 ve 14.10.2022 tarihli davalının da bizzat katıldığı genel kurul toplantısı karar tutanaklarında davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin gündem maddesi ve karar bulunduğunu, davacı müvekkili şirket yetkilileri dava konusu davalının ortaklıktan çıkarılması ile ilgili olarak yasanın aradığı tüm işlemleri titizlikle yapmış ve yerine getirdiğini, delilleri toplanmadan , yerel mahkemece bu hususlar nazara alınmadan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan iş bu kararın müvekkili lehine kaldırılması gerektiğini ileri sürerek yerel mahkemece kurulan, müvekkili aleyhine kurulan davanın reddine dair kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava davalı ortağın TTK’nın 640. maddesi gereğince limited şirket ortaklığından çıkarma istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.Limited şirket ortaklığından çıkarmayı düzenleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 640. maddesi şu şekildedir. “(1) Şirket sözleşmesinde, bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir.
(2) Çıkarma kararına karşı ortak, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir.
(3) Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hâli saklıdır.”
Limited şirkette genel kurulun devredilemez yetkilerini düzenleyen TTK’nın 616/2-f maddesi gereğince, bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebeplerden dolayı şirketten çıkarılması genel kurulun devredilemez yetkileri arasındadır.Limited şirkette önemli kararları düzenleyen TTK’nın 621/1-h maddesi gereğince, bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması ve bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebepten dolayı şirketten çıkarılabilmesi için, genel kurulda temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun karar vermesi gereklidir.
Buna göre, limited şirkette bir ortağın şirketten çıkarılabilmesi için ya şirket ana sözleşmesinde öngörülmesi sebebiyle şirket genel kurulunun nitelikli çoğunlukla karar alması, ya da şirketin dava açması üzerine haklı sebebin ispatlanması üzerine mahkemece karar verilmesi gerekir. TTK 638/2. maddesiyle limited şirket ortağının kendisine haklı sebeplerle ortaklıktan çıkmayı talep hakkı verilmiş ise de, başka bir ortağın ortaklıktan çıkarılmasını talep hakkı verilmemiştir. (Yargıtay 11. HD’nin 20.11.2019 t.li, 2019/522 E. – 2019/7363 K. sayılı kararı).Somut olayda, davacı ile davalı … Limited Şirket ” isimli şirketin ortaklarıdır. Davalının şirketten çıkarılması için nitelikli çoğunlukla alınmış bir genel kurul kararı bulunmamaktadır.Her ne kadar davacı istinaf aşamasın da 14.10.2022 tarihli Olağan üstü genel kurul toplantısının 3. Maddesinde ortaklıktan çıkarılması amacıyla karar alındığını ileri sürüp buna ilişkin toplantı tutanağını sunmuş ise de toplantı tutanağında davalının şirketten çıkarılma maddesine karşı olumsuz oy kullandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yasanın aradığı çoğunluğun sağlanamadığı sabittir. 6102 sayılı TTK 640/2 maddesi gereğince ortaklıktan çıkarma kararının limited şirket genel kurulu tarafından alınabilecek kararlardan olup, davalının şirketten çıkarılması konusunda alınmış usulüne uygun bir ortaklar genel kurul kararının bulunmadığı, söz konusu genel kurul kararının limited şirketler açısından genel kurulun devredilmez yetkileri arasında olması sebebiyle önemli kararlar arasında olduğu, davalının şirketten çıkarılması konusunda alınmış ortaklar genel kurul kararının davanın ön şartını oluşturduğu görülmekle asıl davanın dava şartı yokluğuyla usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1157 Esas 2020/5689 karar; 2019/3224 Esas 2020/2963 Karar 2019/3224 Esas 2020/2963 Karar 2016/2664 Esas 2017/607 Karar 2016/709 Esas 2017/3376 Karar )Açıklamalar ışığında davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 20/09/2023 tarih ve 2022/1022 E – 2023/790 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/12/2023