Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/2239 E. 2023/2116 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2239
KARAR NO: 2023/2116
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/09/2023 ARA KARAR
ESAS NO: 2023/679
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 29/11/2023
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu … , … Şubesine müzekkere yazılarak keşidecesi … olan, … seri numaralı … keşide tarihli, 66.427,40 TL bedelli çekin takibe geçilmiş olması nedeniyle arz ve izah edilen ve Sayın Mahkemenizce resen gözetilecek sebeplerden ötürü;1-) Müvekkillerinin aleyhine İstanbul 26. İcra dairesi …. esas numarasıyla başlatılan takibin tarafları aleyhine daha büyük zararlara yol açmadan durdurulması amacıyla gerekirse hakimliğiniz tarafından uygun görülecek teminat miktarı yatırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve takibin durdurulmasına,2-) Davalı aleyhine açtığımız çek istirdatı davasının kabulüne, ayrıca müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, 3-)Takibin iptaline, lehlerine %20 kötüniyet tazminatı ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 07/03/2022 tarihli tedbir kararına itiraz dilekçesinde özetle; İİK’nın 72.3 maddesinde icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, Maddesi gereğince de takibin durdurulmasının hukuken mümkün olmadığı halde davacının takibin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş olmasının bu yönüyle de yasaya ve usule uygun olmadığını bildirerek ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiğini, ihtiyati tedbir kararına yapmış olduğu itirazın kabulü ile tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “… Somut olayda, icra takibinden sonra menfi tespit istemiyle açılan davada Mahkememizce tedbir talebinin kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de İİK’nın 72/3 maddesi hükmüne göre takipten sonra açılan menfi tespit davalarında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün olmadığından davalı vekilinin itirazının kabulü ile mahkememizce verilen tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiş, davacı vekili tarafından icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenememesine ilişkin tedbir talebinde de bulunulmadığı da gözetilerek davacı vekilinin 26/09/2023 tarihli celsede icra dosyasına alacağın tamamının depo edilerek takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir. 1-Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının kabulü ile Mahkememizin20/07/2023 tarihli ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin kararının kaldırılmasına,2-Davacı vekilinin alacağın tamamını icra dosyasına depo ederek takibin durdurulması talebinin REDDİNE,3-İstanbul 26. İcra Daresi’nin …. Esas sayılı dosyasına müzekkere yazılarak işbu arar karardan bir suretin gönderilmesine, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı davacılar vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Sayın Mahkemede açmış olduğumuz Çek istirdatı(menfi tespit) davasının 27.09.2023 tarihli ara kararı ile İstanbul 26. İcra Dairesinin …. sayılı dosyasına konulan tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiğini dosyada ki tüm delillerden anlaşılacağı üzere müvekkili ….’ in çeklerinin çalınmasıyla ticari hayatının tamamen alt üst olduğunu, davalı kötüniyetli takiplerini sürdürmekte müvekkilini sürekli haciz baskısı altında bıraktığını, kaldı ki dava açılırken sunulan delillerle verilen TEDBİR kararının üzerinden kısa bir süre geçmiş ve aleyhlerine somut herhangi bir gelişme yaşanmadığını, tedbir kararının kaldırılmasının hukuki hiçbir geekçesi olamayacağını, müvekkiller hakkında açılan onlarca davada Sayın Mahkemeler tedbir kararları verdiklerini ve hiçbirisi tedbirleri kaldırma cihetine gitmediğini, Zira tedbirin önleyici nitelik olduğunu, Sayın Mahkemenin Yargılaması bittikten sonra Nihai karar verilecek, bu karara uygun olarak müvekkilini haksız bulunursa sorumluluklarını yine yerine getireceklerini, ancak gelinen noktada tedbirlerin kaldırılmasının herhangi bir dayanağı olmadığını, davalı şirketin taraf olduğu onlarca bu ve buna benzer dosyanın bulunduğunu, Sayın Heyetinizce davalı şirket hakkında devam eden tüm dosyaların UYAP sistemi üzerinden öğrenilerek dosyamıza eklenmesini talep etiklerini, Zira davalı şirket çalınan çeklerinin icraya koymakta bir marka haline geldiğini, özellikle bu çeklerin kargoda çalındığı düşünüldüğünde gerçeğin ne olduğu tarafınızca daha net anlaşılacağını, tedbir kaldırıldıktan sonra davalı şirket icra takibini devam ettirdiğini ve müvekkillerinin hesaplarına bloke koydurduklarını, Bu dosyanın ödenmesi durumunda davalarının istirdat davası olarak devam etmemiz durumunda dahi kötüniyetli davalıdan bu paraların geri alınması neredeyse imkansız gibi göründüğünü, Sayın Mahkeme fahiş bir hata yaparak kötüniyetli tarafı ödüllendirdiğini müvekkillerini cezalandırdığını arz ve izah ettiğimiz sebeplerden ötürü dosyayı ilgili ara karar yönünden istinaf etiklerini, kararın bozularak tedbirin devam etmesi yönünde ve diğer talepleri yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Derdest dava, İstanbul 26. İcra Dairesinin …. Esas sayılı başlatılan icra takibinden sonra açılmış, menfi tespit ve çekin istirdadı talebine ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesi ile dava ve takip konusu çek yönünden başlatılmış icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulmasını talep etmiştir.
Mahkeme, 20/07/2023 tarihli gerekçeli ara kararı ile HMK 389vd maddeleri gereğince ve % 20 teminat karşılığında iş bu icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulmasına karar vermiştir.
Davalı vekili dilekçesi ile iş bu ihtiyati tedbir ara kararına itiraz etmiştir. Mahkemece itiraz duruşmalı incelenmiştir. 26/09/2023 tarihli duruşmaya taraf vekilleri katılmış, mahkemece dinlenmişler ve aynı celsedeki kısa ara kararıyla davalı vekilinin söz konusu ihtiyati tedbir ara kararına vaki itirazının kabulü ile söz konusu ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar vermiştir. Bu kısa ara karar yönünden mahkemece ayrıca 27/09/2023 tarihli gerekçeli ara karar yazılmış, davacı vekili iş bu ara kararı süresinde istinaf etmiştir.
İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş olan gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Derdest iş bu davanın icra takibinden sonra açılmış menfi tespit ve çekin iadesi/istirdadı talebine ilişkin olması, bu nedenle takibin ihtiyati tedbiren durdurulmasına ilişkin tedbir talebi yönünden daha özel bir yasal düzenleme olan İ.İ.K 72. Maddesindeki hükümlerin uygulanmasının gerekmesi, HMK 390/3 maddesine göre tedbir talep eden tarafın dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir talebinin ve türünün açıkça belirtmek zorunda olması, HMK 26. maddesine göre de , hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ordan fazlasına veya başka bir şeye karar vermeyecek olması, davacı tarafın açık talebinin de söz konusu icra takibinin ( İstanbul 26. İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı ) ihtiyati tedbiren durdurulmasına ilişkin olması, eldeki davanın icra takibinden sonra açılmış menfi tespit talebini de içermesi , İ.İ.K. 72/3 maddesine göre , icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinin emredici olarak hüküm altına alınmış olması nedeniyle, iş bu icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve çekin iadesi/istirdadı davasında davacı tarafça dava konusu icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin İ.İ.K. 72/3 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle mahkemece her ne kadar 20/07/2023 tarihli ara kararı ile söz konusu icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulmasına şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmişse de, iş bu ihtiyati tedbir kararına davalı vekilince yapılan itirazın mahkemece duruşmalı olarak yaptığı inceleme sonunda itirazın İ.İ.K. 72/3 maddesi gereğince kabulü ile söz konusu ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş olduğundan, istinaf edilen iş bu ara kararda mahkemece yazılı ayrıntılı açıklamalar, yasal sebep ve gerekçeler ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası ve davanın /talebin niteliği birlikte gözetildiğinde istinaf edilen ara kararda herhangi bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, ara kararının hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 27/09/2023 tarih ve 2023/679 E sayılı ara kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-f ile 394/5 maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 29/11/2023