Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/221 E. 2023/304 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/221
KARAR NO: 2023/304
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/06/2022
ESAS NO: 2022/75
KARAR NO: 2022/514
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:15/02/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:27/02/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/2022 tarih ve 2022/75 Esas 2022/514 Karar sayılı ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının davacı hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine yapılan itiraz neticesinde Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/539 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada bonolarda bulunan imzaların davacıya olmadığının tespit edildiğini, mahkeme ilamında davalı taraf hakkında kötü niyet tazminatı ve yargılama giderlerine hükmedildiğini, yargılamanın devamı sırasında davacının adına kayıtlı araçlar üzerine ve banka hesaplarına haciz işlemi uygulandığından davalı vekiline 13.110,00-TL ödeme yapıldığını, haciz şerhlerinin kaldırıldığını, mahkeme ilamı doğrultusunda davalı tarafa ödenen miktarın istirdatı için icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve yersiz olarak itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle icra takibine yapılan itirazın iptali ile %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davalı hakkında açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının davalıdan satın aldığı ürünlerin bedeline istinaden verdiği senetleri önce ödemediğini, sonra da imzasını inkar ettiğini, bu nedenle aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının icra takibine olan borcu ödediğini ancak imzalara kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, yapılan yargılamada alınan raporda davacının elinden çıkmadığı yönünde rapor sunulduğunu, raporun eksik ve hukuka aykırı olduğunu, ATK’ya sevk edilmesi ve inceleme yapılması gerektiğini, senetteki imzaların davacıya ait olmadığı kanaatine varılması durumunda öne sürülen takas definin göz önünde bulundurulması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini, takibe konu edilen tutarın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Taraf vekillerinin ve özellikle davacı vekilinin duruşmadaki beyan ve açıklamaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, dava ve takip konusu ettiği alacağın, daha önce kendisi hakkında davalı tarafça başlatılmış kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilâmsız takip nedeniyle ve icra tehdidi altında ödenmiş olan ve fakat 2004 sayılı İİK m.72/7 hükmü çerçevesinde ödeme tarihinden itibaren 1 (bir) yıl içinde açılacak olan istirdat davasına konu edilmesi gereken paranın, genel hükümler çerçevesinde takip alacaklısından geri alınması istemine ilişkindir. Diğer bir deyimle davacının icra takibine konu ettiği alacak, icra tehdidi altında ödenen ve (1 yıl içinde) istirdat davasına konu edilmesi gereken bir alacaktır. Oysa ki bu halde borçlu, ancak istirdat davası açabilir; ilâmsız icra takibinde ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için ilâmsız icra takibi yapamaz. (Menfî Tespit Davası ve İstirdat Davası – … , Ankara 2003, s.233-234) İİK m.72/7 hükmüne göre, İcra ve İflas Hukuku anlamında istirdat davasını, kesinleşmiş icra takibi dolayısı ile cebri icra tehdidi altında borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs açabilir. Menfi tespit ve istirdat davası sonucu verilecek mahkeme kararı, kesinleşmeden infaz olunamaz. İİK.nun 72/6. maddesi gereğince menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmüş olması, bu ilamın infazı için kesinleşmesi koşulunu ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla davacının, takip borçlusu olarak ödediği paranın iadesi istemiyle gideceği hukukî yol, davalı takip alacaklısı hakkında yeni bir ilâmsız icra takibi başlatmak olmayıp, öncelikle genel hükümlere göre istirdat davası açması ve davayı kazanmasıdır. Davacının davalı hakkında açmış olduğu istirdat davasının kendi lehine sonuçlanması ve hükmün (ilâmın) kesinleşmesi halinde, kapsamına göre ve ayrıca hükme gerek olmaksızın icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir (İİK m.72/5). İstirdat davasının amacı, sonuçlanmış olan bir icra takibinin maddî hukuka aykırı olan sonucunun iptal edilmesi ve maddî hukuk ile icra hukukunun şeklî kuralları arasında uyum sağlamaktır. Açıklanan nedenlerle; davacı takip borçlusunun, davalı takip alacaklısı hakkında istirdat davası açmaksızın yeniden ilâmsız icra takibi başlatmış olması ve itiraz üzerine duran takipte itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istemiyle bu davayı açtığı, fakat davacının davalı hakkında başlatmış olduğu ilâmsız icra takibinin yukarıda yapılan genel açıklamalar çerçevesinde yerinde olmadığı, takip hukuku usullerine uygun olarak başlatılmış ve durmuş icra takibinin, görülmekte olan itirazın iptali davası için özel bir dava şartı niteliğinde olduğu (6100 sayılı HMK m.114/2), dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla; davanın dava şartı yokluğundan ötürü usulden reddine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Dava dosyalarında yerel mahkeme tarafından dava şartı yokluğundan ret kararı verildiğini, hükmün hatalı olduğunu, bozulması gerektiğini, dava şartı eksikliği bulunmadığını, ancak yerel mahkeme gerekçesinde istirdata konu davadaki talepleri için evvelce icra takibi yaptıklarını, istirdata konu alacağın iptali davası ile talep etmelerini usule aykırı bularak hatalı şekilde dava şartı yokluğundan davayı reddettiğini, yerel mahkemenin davanın yalnızca istirdat davası olarak açabileceği ve evvelinde icra takibi yapılmış olmasının usule aykırı bulunduğunu, dava şartı yokluğundan davanın reddedildiğini, davacı müvekkili … hakkında davalı tarafın Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasında 5.000 TL bedelli iki adet bonodan kaynaklı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, bonolarda yer alan imzaların müvekkiline ait olmadığından imza itirazları neticesinde Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/539 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde bonolarda bulunan imzaların müvekkiline ait olmadığının bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğini, Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/539 Esas sayılı dava dosyasında yargılama devam ederken takibin durdurulmasına karar verilmesine kadar geçen sürede Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında takibin kesinleştiğini, müvekkilinin Vakıfbank Banka hesabı ile adına kayıtlı araçlar üzerine haciz şerhi işlendiğini, müvekkilinin banka hesaplarındaki blokenin ve araçları üzerindeki hacizlerin kalkması için dosya borcuna karşılık olarak tahsil harcı, vekalet ücreti ve diğer feri alacak kalemleri dahil olarak 13.110 TL yi 25/01/2021 tarihinde müvekkiline vekaleten Vakıfbank hesaplarından davalı vekili avukat … hesabına ödediğini, bu ödeme neticesinde müvekkilinin Vakıfbank hesabındaki bloke ile araçları üzerindeki haciz şerhinin kaldırıldığını, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin… Esas sayılı dava dosyası alacağına haksız olarak itiraz eden davalının itirazın iptali ile alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi için açmış oldukları dava da hukuka aykırı olarak yerel mahkeme tarafından dava şartı yokluğundan reddedildiğini, mahkemenin gerekçeli kararında belirttiği gibi bir dava şartı eksikliği bulunmadığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkemenin dava şartı yokluğu gerekçesi ile davayı reddeden kararının kaldırılmasını, istinaf başvurularının kabulünü, usul ve kanuna aykırı mahkeme kararının kaldırılmasını, yeniden esas hakkında talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, davacı tarafın iddialarına, davalı yanın savunmalarına, mahkemenin belge ve delilleri takdirinde (keza vakıa ve hukuki değerlendirmesinde) bir isabetsizlik bulunmamasına göre mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı taraf vekilince yapılan istinaf itirazlarının tümünün yerinde olmadığı görülmüştür.
Bu itibarla; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına karşı davacı taraf vekilince yapılan bütün istinaf itirazlarının reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf incelemesine konu kararın usul ve esas yönlerinden hukuka uygun olduğu değerlendirilmekle işbu kararı istinaf eden davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 16/06/2022 tarih ve 2022/75E – 2022/514K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacıdan alınması gerekli olan 179.90TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 15/02/2023