Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/2201 E. 2023/2199 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2201
KARAR NO: 2023/2199
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2023
ESAS NO: 2018/916
KARAR NO: 2023/801
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:07/12/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:07/12/2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/09/2023 tarih ve 2018/916 Esas 2023/801 Karar sayılı ilamına karşı ,davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Kayseri 5.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden sigorta sözleşmesi kapsamındaki rücuen alacaktan dolayı davalı aleyhine icra takibi başlattığını, borçlunun asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine 02/10/2018 tarihinde itirazda bulunduğunu, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 16/02/2009 tarihinde işveren mali sorumluluk sigorta poliçesi akdedildiğini, bu poliçe kapsamında davalı tarafın müvekkiline ait işyerinde çalışan işçilerin faaliyetleri esnasında meydana gelebilecek kazalar sonucunda müvekkili tarafından ödenecek tazminatının asıl alacak 100.000,00 TL olmak üzere rücuen ödemeyi temin ettiğini,16/02/2009 -16/02/2010 tarihleri arasında meydana gelebilecek kazaları kapsamında olduğunu işçilerden …’da 03/06/2009 tarihinde iş kazası geçirdiğini, bunun üzerine kazazede işçi müvekkil şirket aleyhine tazminat davası açtığını ve 23/08/2017 tarihli karar ile müvekkili aleyhine tazminata hükmedildiğini, müvekkili ile işçinin 10/10/2017 tarihinde protokol imzaladığını ve protokol uyarınca da müvekkilinin işçiye 205.000,00 TL ödeme yaptığını ,müvekkilinin davalı şirkete karşı başlattığı takibin dayanağı olan borcun iş bu ödemenin rücuen tahsiline ilişkin olduğunu ileri sürerek davanın kabulü ile borçlunun takibe, asıl alacağa, faize, ferilerine ilişkin haksız itirazların iptaline ve takibin 194.073,42 TL asıl alacak ve feri alacaklar yönünden devamına, takip talebinin ilama müstenit olduğunu likit alacak olduğundan davalı borçlunun iş bu miktar üzerinden %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE:
Davacı şirketin … … Cad. no: … …/… adresinde bulunan işyerinin müvekkili nezdindeki … nolu işveren mali sorumluluk sigorta poliçesi ile 16/02/2009-2010 tarih aralığında olmak kaydıyla poliçedeki rizikolara karşı sigortalı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla söz konusu poliçeye göre ve poliçede belirtilen rizikolara karşılık olarak teminatlarının azami 100.000,00 TL sınırlı olduğunu, borcun dayanağının mahkeme ilamından kaynaklı tazminatın ödenmesi ve taraflar arasında akdedilen poliçe kapsamında ödenen bu tazminatın rücuen tahsili talebinden ibaret olduğunu, Kayseri 4.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası kapsamında müvekkili ile dava dışı işçi arasında akdedilen 10/10/2017 tarihli protokole taraf olmadıklarını, Kayseri 4. İş Mahkemesi’nin 2013/109 esas 2017/647 karar sayılı dosyasının tarafı olmayan müvekkilinin şirket aleyhinde anılan davanın tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ve işlemiş faizin icra yoluyla müvekkili şirketten talep edilmesinin yasal olmadığını, poliçede teminat altına alınmamış riziko ya da giderlerden sigorta şirketinin sorumlu tutulamayacağını, davacının alacağının zaman aşımına uğradığını, Kayseri 5. İcra Dairesi’nin …esas sayılı takip dosyasındaki borca itirazlarının haklı nedenlere dayandığını, savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Dosyanın incelenmesinde; 16/02/2009 – 16/02/2010 arası 100.000,00 TL bedelli iş verin mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlendiği ve poliçede manevi tazminatların teminat altına alındığı görülmüştür. Kayseri 4. İş Mahkemesi’nin 23/08/2017 tarih 2013/109 esas 2017/647 karar sayılı ilamında dava dışı işçi iş kazasından dolayı tazminat davası açtığı, davacı firma aleyhinde 84.920,69 TL maddi tazminat, 21.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği ve kararın istinaf incelemesi sonucu kesinleştiği görülmüştür. Anılan dosyada 18/02/2014 tarihli duruşmada işbu davanın davacısının sigortaya ihbar talep edildiği ve ihbar dilekçesinin tebliğine karar verildiği görülmüştür. Davacı şirketçe ilgili dosya beyanında hasar ihbarı yapıldığı şeklinde beyanda bulunulmuştur. İş Mahkemesi dosyasında ihbar dilekçesi 04/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Davalı sigorta şirketi tarafından dosyamıza sunulan hasar dosyasında 10/10/2017 tarihli protokol metni ve bir kısım evraklar bulunduğu, hasar dosyasının açılışına ilişkin evrak bulunmadığı görülmüştür. Yine davacı vekilinin 13/02/2020 tarihli dilekçesinde … hasar dosyasına ilişkin bilgilerin yer aldığı internet çıktıları sunulmuştur. İşbu belgede hasar ihbarının 01/07/2011 olarak yazıldığı hasar tarihinin ise 03/06/2009 olduğu ödeme tarihinin 30/04/2013 olduğu görülmüştür. Davalı sigorta şirketi ise ihbar talebi üzerine 04/07/2019 tarihi itibariyle hasar dosyası açıldığı ve başka bir başvurunun olmadığını belirtmiştir. Davalı 12/04/2021 tarihli dilekçesinde ise iş kazasına ilişkin olarak 2.311,49 TL ödeme yaptığını beyan etmiştir. İç yazışmalarda ise 16/06/2011 tarihi olduğu görülmüştür. Sigorta poliçesi uyarınca davacı tarafça ödenen tazminatlardan sorumludur. Mahkememizce ihbarın ne zaman yapıldığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkememizce sunulan bilirkişi raporları, ek raporları ve davalı bünyesindeki iç yazışmalar dikkate alındığında davacının 04/07/2017 tarihinde davalıya ihbarda bulunduğu, yasal 45 günlük sürenin eklenmesine müteakip temerrütün 15/08/2011 tarihi olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişice 11/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda anılan tarih esas alınarak yapılan hesaplamada davacının davalıdan rücu edebileceği 199.171,00 TL olduğu belirtilmiştir. Taleple bağlı kalınarak Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında taleple bağlı kalınarak 194.073,42 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı). Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafça yapılan ödemeler İş Mahkemesi dosyasındaki miktar belirli olduğundan alacak likit olması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. 1-Davacının davasının kabulü ile, davalının Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına konu itirazının iptali ile, takip tarihi itibariyle 194.073,42 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına, 2-Haksız itiraz nedeniyle 194.073,42 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine…” dair karar verilmiştir.İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesince zamanaşımı itirazlarının yerinde olmayan gerekçelerle kabul edilmediğini, davacının eldeki davasına dayanak teşkil ettiğini belirttiğini, Kayseri 4. İş Mahkemesi’nin 2013/109- 2017/647 Esas sayılı davasında, müvekkili şirkete yapılan ihbar tarihi gözetildiğinde, davacının somut davayı zamanaşımı süresi geçtikten sonra açtığının çok açık olduğunu, bu sebeple davacı tarafın Kayseri 4. İş Mahkemesi’nin 2013/109 -2017/647 Esas ve karar sayılı ilamının infazı zımnında kazazede işçi … ile yaptığı protokol ödemesini, davalı müvekkiline rücu etmesi bakımından zamanaşımının söz konusu olduğunu, kararın bu nedenle kaldırılması gerektiğini, dava dosyasında birden fazla kök ve ek rapor bulunmadığını, bu raporlar içinde de birden fazla olasılıkla tespit ve görüşlere yer verilmediğini, karardaki bir diğer hatalı yönün ise müvekkili şirketin temerrüt tarihinin belirlenmesi şekli olduğunu, ilk derece mahkemesince davalı müvekkilinin şirket aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, dava dosyasına iki ayrı kök rapor ve bunların ayrı ayrı birden fazla ek raporlarının olduğunu, tüm bu nedenlerle dairce tespit olunacak hususların varlığı halinde resen gözetilecek nedenlerle dosyanın tetkiki neticesinde ilk derece mahkemesinin usul ve yasaya aykırı kararının kaldırılmasını, dairece yapılacak yargılama neticesinde usul ve yasaya uygun yeni bir karar verilmesini talep etmiştir.
İstinafa cevap veren davacı vekilin dilekçesinden özetle; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.09.2023 tarih 2018/916 E. 2023/801 K. sayılı kararı aleyhine davalı sigorta şirketinin hukuki dayanaktan yoksun İstinaf başvuru taleplerinin Reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, işveren mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile mahkemece hükme esas alınan ve konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 11.05.2023 tarihli rapordaki tespitler nazara alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararda aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki istinaf itirazları yerinde görülemiştir.
Ancak; uyuşmazlık konusu somut olayda alacağın likit ve muayyen nitelikte olmadığı dikkate alınarak davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu yönden davalının istinaf talebi yerinde görülmüştür.Ancak bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamaya gerektirmemesi nedeniyle hükmün bu kısmının düzeltilmesi suretiyle yeniden karar verilmiştir.
Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının belirtilen yönden kaldırılarak HMK’nın 353/1-b,2 maddesi uyarınca düzeltilmek suretiyle yeniden aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
HMK’nın 353/1-b,2. maddesi gereğince düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 21/09/2023 tarih ve 2018/916 Esas 2023/801 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Düzeltilerek yeniden bir karar verilmesine,Buna göre;
“1-Davacının davasının kabulü ile, davalının Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına konu itirazının iptali ile, takip tarihi itibariyle 194.073,42 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına,
2-Alacak likit ve muayyen olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 13.257,15 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 2.201,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.055,56 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 2.201,59 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.237,49 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan, tebligat, posta, müzekkere bilirkişi rapor ücreti olmak üzere toplam 2.563,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-AAÜT’ye göre hesap edilen 30.111,01 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,”
2-)İstinaf eden Davalı tarafından yatırılan 3.315,00TL istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
3-)İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf posta gideri olmak üzere 190,00 TL ‘nin ve 738,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-)HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 07/12/2023