Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/2107 E. 2023/2120 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2107
KARAR NO: 2023/2120
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/05/2023
ESAS NO: 2017/1390
KARAR NO: 2023/396
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:29/11/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:29/11/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/05/2023 tarih ve 2017/1390 Esas 2023/396 Karar sayılı ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; müvekkili ile davalı … arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, davalı …’nun ticaretini devam ettirebilmek için müvekkilinden çekler alarak karşılığında senetler verdiğini, yine müvekkilinin taşınmaz devri nedeniyle …’ya 125.000,00 TL çek verdiğini, verilen toplam çek miktarının 444.000,00 TL olduğunu, vadesi gelen çeklerin müvekkili tarafından ödendiğini, vadesi gelmeyen çeklerin diğer davalılara geçtiğini, alınan senet miktarının 469.000,00 TL olduğunu, alınan senetlerin sahte olduğunu, vadesi geldiği için müvekkilinin borçlu olmadığı halde ödendiği bildirilen çekler hakkında istirdat davası açma haklarının saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin dava konusu çeklerden dolayı borcunun olmadığının tespitine, Kötü niyetli hareket ederek müvekkilinin ticari hayatına zararlar verdiği iddia edilen davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, iş bu dava bakımından doğacak olan yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI … , … VE … VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE:Her ne kadar müvekkili … hakkında dava açılmış ise de çek asıllarının incelendiğinde müvekkilinin davacı ile bir ticari, hukuki ilişkisinin olmadığını, bu müvekkili yönünden davanın husumet nedeni ile reddinin gerektiğini, diğer müvekkilleri … ve … ise %60 ve %40 oranlarında ortak olduklarını, davaların ayrılması gerektiğini, açılan davanın yersiz ve mesnetsiz olarak açılan bir dava olduğunu, kabul etmediklerini, reddinin gerektiğini, kambiyo senetlerinin mücerret olup asıl ilişkiden bağımsız olduğunu, çekte yerleşmiş talep hakkına maruz kalan senet borçlusunun bu talebe karşı kıymetli evrak yoluyla borçlanmasına sebep teşkil etmiş olan borç ilişkisi+nden doğan sakatlığı ileri süremeyeceğini, mücerret borç vaadinin emre veya hamiline bir kıymetli evraka yerleşim halinde borçlunun temel ilişkiden doğan defini senet vasıtasıyla hakkı devralana karşı kullanamayacağını, davacının dosyaya sunduğu sözleşmelerde de müvekkillerinin taraf olmadığını ve çeklerin veriliş nedeni veya çeklerin hatır çeki olduğuna dair bir ibare bulunmadığını, bulunsa dahi sözleşmede taraf olmayan ve iyi niyetli 3.kişi konumundaki müvekkillerine karşı ileri sürmesinin mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DAVALI … VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davacı ile diğer davalı … arasında yapılmış olduğu sözleşmeye ilişkin almış olduğu senetlerin sahte olduğunu iddia ettiğini sözleşmeye ilişkin senetleri teslim alanın bizzat davacının kendisi olduğunu, senetlerin geçerliliği ve sahte olup olmadığının bizzat davacı tarafça denetlenebileceğini, karşılıklı sözleşme imzalanması nedeniyle senetlerin bizzat kendi yanında imzalamasının gerektiğini, davacının basiretli bir ticaret erbabı olarak hareket etmediğini, gerekli önlem ve denetlemeleri yapmadığını, bu nedenle kendi kusurlu hareketi nedeniyle yapılan işlemlerden müvekkilini sorumlu tutamayacağını, müvekkilinin çekleri …’dan aldığını, müvekkili ile … arasında bulunan alacak borç ilişkisi nedeniyle çeklerin müvekkiline geçtiğini, müvekkili ticari faaliyetlerinin devamı nedeniyle çeki aldığını, çekin nasıl ve ne şekilde hazırlandığını …’ya nasıl geçtiği vb. şeyleri denetlemek ve araştırmala yükümlü olmadığını, müvekkilinin işbu olayda iyi niyetle 3.kişi olarak çekleri aldığını, kıymetli evrak mücerretlik ilkesi gereği doğumuna sebep olan ilişkiden bağımsız ve soyut olduğunu, kıymetli evrak bir defa doğduktan sonra doğumuna sebep olan ilişkideki bir aksaklık veya bozukluk kıymetli evrakın geçerliliğin etkili olamayacağını, kıymetli evrak temel borç ilişkisinden koyutlanmış bir bağımsız varlık kazandığını, taraflar arasında düzenlenmiş olan sözleşmenin geçersiz olsa dahi müvekkilini bağlamadığını, belirtilen sebeplerden ötürü ve resen göz önünde bulundurulacak sebeplerden ötürü müvekkilinin iyi niyetli 3.kişi konumunda olması nedeniyle ve kıymetli evrakın mücerretliği ilkesi gereğince müvekkili aleyhine açılmış iş bu davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Mahkememizin 23/12/2021 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı uyarınca dosyanın mali bilirkişiye tevdi ile, davalı … dışındaki tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde ve tüm dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, incelenen ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürede yapılıp yapılmadığı, sahibi lehine delil teşkil edip etmediği, dava dilekçesinde sözü edilen çeklerin davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, bu çeklere konu mal ve hizmetin davacı, lehtar ve cirantalara teslimine dair kaydın bulunup bulunmadığı, çeklerin kısmen veya tamamen ödenip ödenmediği gibi hususlarda bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 11/04/2022 tarihli raporunda özetle; davalı … Ürünleri – … ve ortağı … tarafından ibraz edilen 2017 ve 2018 yılı defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin mevcut olduğu, davacı tarafından düzenlenen … Bankası … nolu 65.000,00 TL tutarlı çekin … Ltd. Şti. Tarafından … Mutfak adına ciro edildiği ve davalı … Ürünleri- … ve ortağı … tarafından … firmasına 22/07/2017 tarih ve … nolu 65.000,00 TL tutarlı faturanın düzenlendiği, söz konusu çeki … firmasından ciro yoluyla aldığı, çekin davalı defterlerinde kaydının bulunmamasına karşılık davalının bu çeki satmış olduğu mal karşılığı … ‘tan aldığını, davalı … – … tarafından ibarz edilen 2017 yılı yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin mevcut olduğu, davacı tarafından düzenlenen… Bankası, … nolu 30/12/2017 keşide tarihli 125.000,00 TL tutarlı çekin ilk cirosunun … firması olduğu, davalı … – … tarafından 19/10/2017 tarih ve … nolu 125.000,00 TL tutarlı faturanın … firmasına düzenlediği, söz konusu çeki … firmasından ciro yoluyla aldığı, çekin davalı defterlerinde kaydının bulunmamasına karşılık davalının bu çeki satmış olduğu mal karşılığı … ‘tan aldığı, davalı … … tarafından defter incelemesine konu yıllarda mükellefiyetinin bulunmaması nedeniyle herhangi bir belge ibrazında bulunmayacağını, Davalı … Ltd. Şti. – …’a ait 2017 yılı defterlerinde davacı adına açılan hesapta raporun inceleme kısmanda tespit edildiği üzere dava konusu olmayan çeklerin kaydının mevcut olduğu, menfi tespite konu davacı tarafından … Bankası hesabı üzerinde düzenlenmiş olduğu çekleri, … nolu 30/12/2017 keşide tarihli 38.000,00 tutarlı, … nolu 30/01/2018 keşide tarihli 38.000,00 TL tutarlı, … nolu 28/02/2018 keşide tarihli 38.000,00 TL tutarlı, … nolu 30/03/2018 keşide tarihli 20.000,00 TL tutarlı, 23925 nolu 30/03/2018 keşide tarihli 18.000,00 TL tutarlı davalı … Ltd. Şti. – …’ın davacı dışındaki firmalardan ciro yolu ile aldığı, davacının menfi tespite konu çekleri doğrudan davalılara vermediği, davalılardın bu çeklerin davacı dışındaki firmalardan alması nedeniyle iddialarının dava konusu içerisinde bulunan belge ve bilgiler ile örtüşmediği şeklinde olduğu bildirilmiştir. Kayseri 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/124 Esas 2021/136 Karar sayılı ceza dava dosyasında yapılan yargılama sonucu; Sanık …’nun emanetin 2018/4673 sırasında kayıtlı bulunan; 15/06/2017 düzenlenme tarihli, 28/02/2018 ödeme tarihli, borçlusu … Dekorasyon, Alacaklısı, … ltd.şti. 38.000 TL bedelli senet aslı, 20/07/2017 düzenlenme tarihli, 30/12/2017 ödeme tarihli, borçlusu … dekorasyon, alacaklısı, … ltd.şti. 33.000 tl bedelli senet aslı, 20/07/2017 düzenlenme tarihli, 30/11/2017 ödeme tarihli, borçlusu … dekorasyon, alacaklısı, … ltd.şti. 33.000 tl bedelli senet aslı, 20/07/2017 düzenlenme tarihli, 30/10/2017 ödeme tarihli, borçlusu… dekorasyon, alacaklısı, … ltd.şti. 33.000 tl bedelli senet aslı, 20/07/2017 düzenlenme tarihli, 30/09/2017 ödeme tarihli, borçlusu … dekorasyon, alacaklısı, … ltd.şti. 33.000 tl bedelli senet aslı, 15/06/2017 düzenlenme tarihli, 30/08/2017 ödeme tarihli, borçlusu … dekorasyon, alacaklısı, … ltd.şti. 38.000 tl bedelli senet aslı, 20/07/2017 düzenlenme tarihli, 30/08/2017 ödeme tarihli, borçlusu … dekorasyon, alacaklısı, … ltd.şti. 33.000 tl bedelli senet aslı, 15/06/2017 düzenlenme tarihli, 30/07/2017 ödeme tarihli, borçlusu … dekorasyon, alacaklısı, … ltd.şti. 38.000 tl bedelli senetlerin borçlusu … Dekorasyon, Alacaklısı, … Ltd. Şti olacak şekilde … Dekarasyon yetkilileri olan … bilgisi ve imzası dışında 03/12/2018 tarihli ifadesinde ikrar ettiği üzere tanzim ederek …ye verdiği karşılığında çek aldığı, senetlerin karşılığı ödenmeyince müşteki …, … ‘i aradığı böylelikle durumun ortaya çıktığı, bahse konu senetlerin bankaya/icra dairelerine ibraz edilmediği, bu suretle davalı sanık …’ nun 8 adet senedi müşteki … Dekorasyon yetkililerinin bilgisi ve rızası dışında tanzim ederek, davacı diğer müşteki …’ ye vererek karşılığında çek aldığı ve böylelikle üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediği sabit görülerek sanığın cezalandırılmasına, adli emanete alınan sahte senetlerin dosyada delil olarak saklanmasına dair karar verilmiş olup, bu karar mahkememizce bekletici mesele yapılmıştır. Her ne kadar Kayseri 12. ASCM’nin 2020/124 esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenilmesine karar verilmiş ise de Kayseri 12. Asliye Ceza Mahkemesine yazılan yazıya yanıt verildiği, kesinleşmesi beklenen Kayseri 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/124 Esas sayılı ceza dava dosyasında verilen nihai kararın resmi belgede sahtecilik suçu yönünden istinaf başvurusunun reddi ile kesinleştiği, davalı … yönünden ileri sürülen iddiaların kanıtlandığı ve fakat diğer davalılar yönünden 6102 Sayılı TTK m.792 kapsamında çeklerin kötü niyetli iktisap eden veya iktisapta ağır kusuru bulunan hami olup olmadıklarının tespiti bakımından yargılamaya devam olunması gerektiği anlaşılmakla bekletici mesele yapılması yönündeki ara karardan dönülmesine karar verilerek yargılama devam edilerek, tahkikat sona erdirilmiştir. Davaya konu, … Bankası , … Şubesi/ … nezdinde 30/12/2017 keşide tarihli, … seri numaralı, 38.000,00 TL bedelli, 30/01/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 38.000,00 TL bedelli, 28/02/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 38.000,00 TL bedelli, 30/03/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 20.000,00 TL bedelli, 30/03/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 18.000,00 TL bedelli, 30/12/2017 keşide tarihli, … seri numaralı, 65.000,00 TL bedelli, 30/12/2017 keşide tarihli, … seri numaralı, 125.000,00 TL bedelli çeklerin toplam tutarının 342.000-TL olduğu, çek bedellerinin tahsil edildiği, diğer bir deyimle davacı tarafından ödendiği, bankalara yazılan yazı cevapları ve bilirkişi raporları ile sabit olup çeklerin usulüne uygun ciro silsilesi yoluyla devredildiği, dava konusu bu çekleri davacının doğrudan davalı …’ ya verdiği, davalı … dışındaki davalıların çekleri iktisapta ağır kusuru yahut kastı bulunmadığı, hukuki işlemlerin varlığında ve hakkın kazanılmasında iyi niyetin esas olduğu, usulüne uygun ciro silsilesine güvenerek çekleri iktisap eden davalı … dışındaki diğer davalıların iktisapta ağır kusuru bulunduğunu yahut bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini davacı borçlu tarafından yasal ve yeterli delillerle kanıtlanamadığı anlaşılmakla ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğu üzere davalı …’ nun üzerine atılı ve mahkemece sabit görülen resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından mahkum edilmiş olması göz önüne alındığında, davacının davalı … yönünden dava konusu çeklere ilişkin dava değeri olarak belirtilen 217.000-TL üzerinden borçlu olmadığının tespiti istemi yerinde olmakla, adı geçen davalı yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, diğer davalılar yönünden iktisapta ağır kusur yahut bile bile borçlunun zararına hareket etme şeklindeki olgular kanıtlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, davalı …’ nun ceza mahkemesi kararı ile sabit olan ve konusu suç teşkil eden eylemleri nedeniyle kötü niyetli olduğu anlaşılmakla adı geçen davalı yönünden davacının kötü niyet tazminatı talebinin de kabulüne karar verilerek aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davacının, borçlu olmadığının tespitini istediği çeklerdeki çek ilgilisinin hangi davalı/davalılar olduğu belirlenerek davanın reddine karar verilen, davalılar yönünden kambiyo senedi ilgilisi oldukları çeklerin toplam tutarları dikkate alınarak davalı … yönünden (38.000 + 38.000 + 38.000+ 20.000+ 18.000) 152.000-TL, davalılar … ve … yönünden (65.000 + 125.000) 180.000-TL üzerinden, diğer davalı … … yönünden davalılar vekilinin kararın gerekçesinin yazımı aşamasında sunduğu 05/05/2023 tarihli dilekçesindeki talebi doğrultusunda taleple bağlı kalınarak, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesi hükümlerine göre belirlenen maktu vekalet ücreti kadar davacının sorumlu olduğu gösterilmek suretiyle vekalet ücreti takdir olunarak davacıya yükletilmiştir. 1-DAVANIN Davalı … yönünden KABULÜ ile; davaya konu, … Bankası , … Şubesi/ … nezdinde 30/12/2017 keşide tarihli, … seri numaralı, 38.000,00 TL bedelli, 30/01/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 38.000,00 TL bedelli, 28/02/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 38.000,00 TL bedelli, 30/03/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 20.000,00 TL bedelli, 30/03/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 18.000,00 TL bedelli, 30/12/2017 keşide tarihli, … seri numaralı, 65.000,00 TL bedelli, 30/12/2017 keşide tarihli, … seri numaralı, 125.000,00 TL bedelli çekler nedeniyle davacının davalıya dava değeri tutarı olan 217.000,00 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine, 2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin KABULÜ İLE; 43.400,00 TL tazminatın davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, 3-Davanın davalılar … , … , …, … Orman Ürünleri Adi Ortaklığı … yönünden REDDİNE…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.Davaya konu somut olayda davacı taraf dava dilekçesinde ihtiyati tedbir isteminde bulunmuş, mahkemece öncelikle 27/12/2017 tarihli ara kararla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş,davacı tarafça istemin reddine yönelik karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 11.10.2019 tarihli ve 2018/910E.- 2019/1589 K. sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesince 2017/1390 Esas sayılı iş bu dava dosyasında yaptığı yargılama sonunda da 04/05/2023 tarihli, 2017/1390 Esas,2023/396 karar sayılı ilamla DAVANIN Davalı … yönünden KABULÜ ile; davaya konu, … Bankası , … Şubesi/ … nezdinde 30/12/2017 keşide tarihli, … seri numaralı, 38.000,00 TL bedelli, 30/01/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 38.000,00 TL bedelli, 28/02/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 38.000,00 TL bedelli, 30/03/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 20.000,00 TL bedelli, 30/03/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 18.000,00 TL bedelli, 30/12/2017 keşide tarihli, … seri numaralı, 65.000,00 TL bedelli, 30/12/2017 keşide tarihli, … seri numaralı, 125.000,00 TL bedelli çekler nedeniyle davacının davalıya dava değeri tutarı olan 217.000,00 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine, 2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin KABULÜ İLE; 43.400,00 TL tazminatın davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, 3-Davanın davalılar … , … , …, … Ürünleri Adi Ortaklığı … yönünden REDDİNE karar verilmiş bu kararı davacı tarafça istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince dosya Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesine gönderilmiş ise de, bu dairece 2023/1330 Esas, 2023/1270 karar sayılı ilamla, istinaf edilen dosyada dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere karar tarihi itibariyle yetkili olan Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine için mahal mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiş ve HSK nun 26/06/2019 tarih ve 230 sayılı kararı gereğince istinaf kanun yoluna başvuru incelemesini yapmakla Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi yetkili olduğundan dairenin yetkisizliğine dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesine geri gönderilmesi için mahal mahkemesine geri çevrilmesine bu durumun somut olayda dairemizi yetkili hale getireceğinden bahisle yetkisizlik ve dosyanın da Kayseri Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Her ne kadar dava dosyası istinaf talebi nedeniyle dairemize gönderilmiş ise de, 694 sayılı K.H.K ile 5235 sayılı kanuna eklenen Ek 1. Maddesine göre “Bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinin 25 inci madde uyarınca değişmesi halinde, bu değişikliğin uygulanması için Resmî Gazetede belirlenen tarihten önce ilk derece mahkemelerince verilen kararların istinaf incelemesinde, karar tarihi itibarıyla yetkili bölge adliye mahkemelerince yargı çevresinin değiştiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilemez.Yargı çevresinin değiştirilmesinden önce istinaf incelemesinden geçen dosyalar, yeniden istinaf incelemesine konu edilmesi halinde de ilk incelemeyi yapan bölge adliye mahkemesince sonuçlandırılır.Bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinin 25 inci madde uyarınca değişmesi halinde, bu değişikliğin uygulanması için Resmî Gazetede belirlenen tarihten önce bölge adliye mahkemeleri Cumhuriyet başsavcılığınca açılan soruşturmalar ile bölge adliye mahkemelerinde yürütülmekte olan kovuşturmalarda yargı çevresinin değiştiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilemez. Soruşturma neticesinde açılacak kamu davaları da aynı yer bölge adliye mahkemesinde görülür.”HMK 352/1-a maddesine göre ön incelemede incelemenin başka bir dairece veya bölge adliye mahkemesince yapılmasının gerekli olduğunun anlaşılması halinde öncelikle karar verilir.Dosyanın tetkikinden istinafa konu edilen ve dairemize gönderilen Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin verdiği nihai kararın tarihi her ne kadar 04/05/2023 ise de, yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı ve tespit edildiği üzere, iş bu nihai karardan önce, davanın açıldığı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilmiş ara karar bulunduğu, söz konusu bu kararın ilgili tarafca istinaf edildiği, dosyanın karar tarihi itibariyle yetkili/görevli Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesine gönderildiği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk dairesi yapılan istinaf incelemesi sonunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdiği, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesinden sonra davanın görülmeye devam ettiği Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1392 Esas 2023/396 Karar sayılı dosyası üzerinden DAVANIN Davalı … yönünden KABULÜ ile; davaya konu, … Bankası , … Şubesi/ … nezdinde 30/12/2017 keşide tarihli, … seri numaralı, 38.000,00 TL bedelli, 30/01/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 38.000,00 TL bedelli, 28/02/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 38.000,00 TL bedelli, 30/03/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 20.000,00 TL bedelli, 30/03/2018 keşide tarihli, … seri numaralı, 18.000,00 TL bedelli, 30/12/2017 keşide tarihli, … seri numaralı, 65.000,00 TL bedelli, 30/12/2017 keşide tarihli, … seri numaralı, 125.000,00 TL bedelli çekler nedeniyle davacının davalıya dava değeri tutarı olan 217.000,00 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine, 2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin KABULÜ İLE; 43.400,00 TL tazminatın davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, 3-Davanın davalılar … , … , …, … Ürünleri Adi Ortaklığı … yönünden REDDİNE karar verildiği bu kararın da yine istinaf edildiği, iş bu istinaf başvurusu nedeniyle dosyanın dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.Sonuç itibariyle dosyada yargılama sırasında verilmiş olan ara kararın istinafı nedeniyle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesinin istinaf incelemesinden geçtiği ve HMK 353/1-b-1 maddesine göre istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verildiği görülmüştür. Bu nedenlerle 5235 sayılı kanunun ek 1. Maddesi gereğince, en son verilen 05/10/2023 tarihli nihai karara karşı yapılmış yeni istinaf başvurusunu incelemek yetkisi ve görevi ilk istinaf incelemelerini yapmış olan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesine aittir. Dairemiz yetkili ve görevli değildir.Açıklanan nedenlerle iş bu istinaf başvurusunun incelenmesi yönünden dairemizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiştir.En son verilen nihai kararla ilgili söz konusu istinaf başvurusu yönünden daha önceden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince de 2023/1330 Esas, 2023/1270 Karar sayılı ilamla yetkisizlik kararı verildiğinden ortaya iki ayrı yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı çıkmıştır. HMK 22. Maddesine göre 2 ayrı yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilmiş yetkisizlik kararı nedeniyle ortaya olumsuz yetki uyuşmazlığının çıkması halinde bunun çözümü ile yetkili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nin neresi olduğunu yani yargı yerini belirlemek yetkisi ve görevinin de Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine (5.Hukuk Dairesine) ait olması nedeniyle dosyanın bu yönden resen Yargıtay 5. Hukuk dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/05/2023 tarihli 2017/1390 Esas, 2023/396 Karar sayılı ilamı hakkında yapılmış istinaf başvurusu yönünden 5235 sayılı kanunun Ek-1 maddesi gereğince Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin yetkili olması nedeniyle DAİREMİZİN YETKİSİZLİĞİNE,
2-Dosyada daha önceden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince de yetkisizlik kararı verilmiş olmakla ortaya iki ayrı yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı çıktığından, HMK 22. Maddesi gereğince bunun çözümü ile iş bu istinaf başvurusunu incelemek yönünden yetkili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin belirlenmesi için dosyanın RESEN YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda, HMK 22 ve 352/1-a maddeleri gereğince oy birliğiyle karar verildi. 29/11/2023