Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2089
KARAR NO: 2023/1870
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2023 ARA KARAR
ESAS NO: 2023/66
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 02/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 02/11/2023
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı kooperatifin … nolu üyesi olduğunu , müvekkiline üyelikten dolayı önce … İli, … İlçesi, … Mah. …Ada, …Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki mesken vasfındaki … nolu daire tahsis edildiğini, ekte sundukları TUTANAK başlıklı belge ile aynı binanın …nolu dairesi tahsis edildiğini, müvekkilinin halen kendisine tahsis edilen bu dairenin zilyedi konumunda olduğunu, müvekkilinin dairesini kiraya vermiş olduğunu dairede halen müvekkilinin kiracısının oturduğunu, davalılardan … kooperatifin yaptığı inşaatın bulunduğu arsanın sahibi, diğer davalı … ise arsa sahibi olmamasına ve hatta kooperatif ile hiçbir ilişkisi bulunmamasına rağmen her nasılsa müvekkilin dairesi de dahil olmak üzere bir çok bağımsız bölümün tapusunun 1/2’si bu davalı kayıtlı göründüğünü, taraflarınca yapılan araştırmada davalı …’ ın arsa sahibi olduğu, kendisine düşen tüm daireleri teslim aldığı fakat, kooperatif ile dava dışı kooperatif yüklenicisi arasındaki hukuki uyuşmazlık nedeni ile kooperatife verilmesi gereken dairelerin tapularını kooperatife vermekten imtina ettiğini öğrendiklerini, diğer davalı … ise kooperatifle hiçbir alakası olmadığı, arsa üzerinde de hiçbir hakkı olmadığı halde dava konusu dairenin 1/2’si bu davalı adına kayıtlı olduğunu, Kooperatif ile arsa sahibi arasındaki KKİS celbedildiğinde bu davalının sözleşme yapıldığı sırada arsa sahibi olmadığı görüleceğini bu davalının hangi hukuki sebeple dava konusu dairenin ve binadaki bir çok bağımsız bölümün 1/2’sinin kayıt maliki haline gelmesi oldukça manidar olduğunu, davalı kooperatif ile diğer şahıslar arasında da kötüniyetli bir şekilde işbirliği olduğunu da haricen öğrendiklerini, davalı arsa sahipleri ile kooperatif arasında yapılan KKİS gereğince davalı arsa sahibine verilmesi gereken bağımsız bölümler tamamen verildiğini, dava konusu dairenin ise KKİS gereğince kooperatife devredilmesi gerekirken halen devredilmediğini (KKİS sözleşmesinin davalı kooperatiften veya … Belediyesinden celbini talep ediyoruz) mahkemeye açmış oldukları işbu dava taşınmazın aynına ilişkin olup ekte sundukları deliller incelendiğinde dava konusu dairenin müvekkilime tahsis edildiğini , müvekkilinin kooperatife borcunun kalmadığı, fakat buna rağmen tapusunun verilmemiş olduğu anlaşıldığını, dolayısıyla da müvekkili lehine yaklaşık ispat/görünürde ispat şartının gerçekleşmiş olduğunun da açıkça anlaşıldığını ayrıca müvekkilinin davalı kooperatifin, yüklenicisi … ile birlikte işbirliği içerisinde hareket ettiğini , bu kapsamda kooperatifin , bu firmaya hariicen bilgi ve talimat vererek kooperatifin üyelerine karşı tasarrufun iptali davası açtırdığını, bunuda kendilerine bildirdiğini, . Bunun en açık ispatının ise davalı kooperatif ile yüklenicisi arasında görülen alacak davasında mahkemece kooperatif aleyhine karar verilmesine rağmen kooperatifin kararı istinaf dahi etmediği ve yüklenici firma bu şekilde şeklen alacaklı konumuna getirildikten sonra kooperatifin yükleniciye verdiği talimat üzerine yüklenici tarafından kötüniyetli olarak açılan tasarrufun iptali davaları ile üyelerin dairelerinin satışa çıkarılmasının hedeflendiğini, İşbu nedenlerle dava konusu dairenin davalı şahıslar tarafından 3.şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi yönünde tedbir kararı verilmesinin yanında ayrıca dava konusu dairenin bu muvazaalı ve kötüniyetli işlemler sonucunda cebri icrada satılmasının önlenmesi yönünden de ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etiklerini, aksi takdirde mevcut deliller ışığında kooperatife tüm ödemelerini yapmış olan müvekkilinin dairesi kötüniyetli ve muvazaalı işlemler sonucunda elinden gitmiş olacağını arz ve izah edilen ve mahkemece re’sen nazara alınacak nedenlerle; Öncelikle dava konusu … İli … İlçesi … Mah. … Ada, … Parsel , …. Kat, … nolu bağımsız bölüm numaralı dairenin tapu kaydına, 3.kişilere devrini ve cebri icradaki satışını önleyecek nitelikte İhtiyati tedbir şerhi konulmasına, Davalarının kabulü ile … İli, … İlçesi, … Mah. … Ada, … Parsel, … Kat, … bağımsız bölüm numaralı dairenin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin müşterek ve müteselsilen davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Mahkememiz tarafından 24/01/2023 tarihli ara karar ile Davacı tarafa 30.000,00 TL bedelli teminat yatırılması halinde … İli , … İlçesi … Mahallesi, … Ada, … parsel, …. Kat ve … nolu taşınmazın davalılar …, … ve … adına kayıtlı olması halinde devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla tapu kaydına ihtiyati haciz koyulmasına karar verilmiş, Davacı … tarihinde 30.000,00 TL teminat yatırmış ve aynı tarihte tapu müdürlüğüne müzekkere yazılarak, ilgili taşınmaza ihtiyati tedbir koyulmuştur. Davalılardan … tedbir kararına itiraz ettiği görülmüştür. Dava koopetarif üyeliğinden kaynaklı olarak tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. Mahkememizin 2022/368 E. 2022/940 K. Sayılı ilamı ile davalı kooperatifin iflasın 28/11/2022 günü saat 11:12 itibari ile karar verildiği görülmüştür. İş bu dava ise 18/01/2023 tarihinde açıldığı görülmüştür. Öte yandan İİK’nun 198. maddesi, “Mevzuu para olmıyan alacak ona muadil bir kıymette para alacağına çevrilir. Şu kadar ki iflas idaresi taahhüdün aynen ifasına deruhte edebilir. Bu takdirde alacaklı talep ederse iflas idaresi teminat gösterir…Borçlar Kanunu’nun 290 ncı maddesi hükümleri mahfuzdur.” hükmünü içermektedir. Anılan hüküm uyarınca tedbirin davalı … yönünden kaldırılmıştır.1-Davalı …’ın tedbire yapmış olduğu itirazının kabulü ile, İİK 198/1 uyarınca ilgili yönünden mahkememizce konulan tedbirin kaldırılmasına, *** …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince dava konusu olan… İli, … İlçesi, … Mah. … Ada, … Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki mesken vasfındaki … nolu daire üzerine konulmuş bulunan tedbirin kaldırılmasına dair verilen 06.07.2023 ara karar açıkça usul ve hukuka aykırı olduğunu , davalılar aleyhine açmış oldukları dava tapu iptali ve tescil davası olup davanın bizzat konusunu teşkil ettiğini, İlk derece mahkemesince uyuşmazlık konusu olan taşınmaz üzerine konulan tedbirin kaldırılması halinde, dava konusu taşınmazın elden hileli ve muvaazalı yollarla çıkarılma ihtimali oldukça yükselteceğini, bu durumda dava sonunda verilecek ilamın fiilen ve hukuken imkansızlığı ile karşı karşıya kalma ihtimalimi doğacağını Bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından verilen ara karar usul ve hukuka açıkça aykırı olduğunu , tedbir konulan taşınmazın 1/2’si davalı … adına, diğer 1/2’si de davalı … Adına tapuda kayıtlı olduğunu, , Tedbir kararı tüm davalılara tebliğ edilmiş olup sadece davalı … yönünden bu tedbire itiraz edildiğini, itirazın konusu sadece davalı … adına kayıtlı olan 1/2 hisseye ait olduğunu, İlk derece mahkemesince ara kararda taşınmazın tamamı yönünden tedbirin kaldırılmasına karar verdiğini, Bu karar sonucunda tedbire itiraz etmeyen diğer davalı … yönünden de tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş olduğunu Her ne kadar ara kararın gerekçe kısmında tedbirin davalı … yönünden kaldırılmasına karar verildiği belirtilmiş ise de hüküm kısmında böyle bir ibare yer almadığını, bununda da usul ve hukuka açıkça aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz kooperatif adına kayıtlı olmadığını, , kooperatif dışındaki diğer davalı şahıslar adına kayıtlı olduğunu, Buna rağmen ilk derece mahkemesi tedbirin kaldırılmasına dair vermiş olduğu ara kararın gerekçesini kooperatif hakkında iflas kararı verilmiş olmasına dayandırdığını, Dava konusu taşınmaz, hakkında iflas kararı verilen davalı kooperatif adına kayıtlı olmadığı halde sanki bu taşınmaz iflas eden kooperatif adına kayıtlıymış gibi düşünülerek, taşınmaz üzerine konulan tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş olması da usul ve hukuka aykırı olduğunu arz ve izah edilen ve mahkemece re’sen nazara alınacak nedenlerle, İlk derece mahkemesi tarafından dava konusu taşınmaz üzerine konulan tedbirin itirazen kaldırılmasına dair usul ve hukuka aykırı olarak verilen 06.072023 tarihli ara kararın kaldırılarak neticede tedbirin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı / Davalı vekili tarafından sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle;
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Derdest dava “…Müvekkilinin davalı kooperatifin… nolu üyesi olduğunu , müvekkiline üyelikten dolayı önce …İli, … İlçesi, … Mah. … Ada, …Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki mesken vasfındaki … nolu daire tahsis edildiğini, ekte sundukları tutanak başlıklı belge ile aynı binanın … nolu dairesi tahsis edildiğini, müvekkilinin halen kendisine tahsis edilen bu dairenin zilyedi konumunda olduğunu, müvekkilinin dairesini kiraya vermiş olduğunu dairede halen müvekkilinin kiracısının oturduğunu, davalılardan … kooperatifin yaptığı inşaatın bulunduğu arsanın sahibi, diğer davalı … ise arsa sahibi olmamasına ve hatta kooperatif ile hiçbir ilişkisi bulunmamasına rağmen her nasılsa müvekkilin dairesi de dahil olmak üzere bir çok bağımsız bölümün tapusunun 1/2’si bu davalı kayıtlı göründüğünü, taraflarınca yapılan araştırmada davalı …’ ın arsa sahibi olduğu, kendisine düşen tüm daireleri teslim aldığı fakat, kooperatif ile dava dışı kooperatif yüklenicisi arasındaki hukuki uyuşmazlık nedeni ile kooperatife verilmesi gereken dairelerin tapularını kooperatife vermekten imtina ettiğini öğrendiklerini, diğer davalı … ise kooperatifle hiçbir alakası olmadığı, arsa üzerinde de hiçbir hakkı olmadığı halde dava konusu dairenin 1/2’si bu davalı adına kayıtlı olduğunu, Kooperatif ile arsa sahibi arasındaki KKİS celbedildiğinde bu davalının sözleşme yapıldığı sırada arsa sahibi olmadığı görüleceğini bu davalının hangi hukuki sebeple dava konusu dairenin ve binadaki bir çok bağımsız bölümün 1/2’sinin kayıt maliki haline gelmesi oldukça manidar olduğunu, davalı kooperatif ile diğer şahıslar arasında da kötüniyetli bir şekilde işbirliği olduğunu da haricen öğrendiklerini, davalı arsa sahipleri ile kooperatif arasında yapılan KKİS gereğince davalı arsa sahibine verilmesi gereken bağımsız bölümler tamamen verildiğini, dava konusu dairenin ise KKİS gereğince kooperatife devredilmesi gerekirken halen devredilmediğini (KKİS sözleşmesinin davalı kooperatiften veya … Belediyesinden celbini talep ediyoruz) mahkemeye açmış oldukları işbu dava taşınmazın aynına ilişkin olup ekte sundukları deliller incelendiğinde dava konusu dairenin müvekkilime tahsis edildiğini , müvekkilinin kooperatife borcunun kalmadığı, fakat buna rağmen tapusunun verilmemiş olduğu anlaşıldığını, dolayısıyla da müvekkili lehine yaklaşık ispat/görünürde ispat şartının gerçekleşmiş olduğunun da açıkça anlaşıldığını ayrıca müvekkilinin davalı kooperatifin, yüklenicisi … ile birlikte işbirliği içerisinde hareket ettiğini , bu kapsamda kooperatifin , bu firmaya hariicen bilgi ve talimat vererek kooperatifin üyelerine karşı tasarrufun iptali davası açtırdığını, bunuda kendilerine bildirdiğini, . Bunun en açık ispatının ise davalı kooperatif ile yüklenicisi arasında görülen alacak davasında mahkemece kooperatif aleyhine karar verilmesine rağmen kooperatifin kararı istinaf dahi etmediği ve yüklenici firma bu şekilde şeklen alacaklı konumuna getirildikten sonra kooperatifin yükleniciye verdiği talimat üzerine yüklenici tarafından kötüniyetli olarak açılan tasarrufun iptali davaları ile üyelerin dairelerinin satışa çıkarılmasının hedeflendiğini, İşbu nedenlerle dava konusu dairenin davalı şahıslar tarafından 3.şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi yönünde tedbir kararı verilmesinin yanında ayrıca dava konusu dairenin bu muvazaalı ve kötüniyetli işlemler sonucunda cebri icrada satılmasının önlenmesi yönünden de ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etiklerini, aksi takdirde mevcut deliller ışığında kooperatife tüm ödemelerini yapmış olan müvekkilinin dairesi kötüniyetli ve muvazaalı işlemler sonucunda elinden gitmiş olacağını arz ve izah edilen ve mahkemece re’sen nazara alınacak nedenlerle; Öncelikle dava konusu … İli … İlçesi … Mah. … Ada, …Parsel , …. Kat, … nolu bağımsız bölüm numaralı dairenin tapu kaydına, 3.kişilere devrini ve cebri icradaki satışını önleyecek nitelikte ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, davalarının kabulü ile … ili, … ilçesi, … mah. … ada, … parsel, …. kat, … bağımsız bölüm numaralı dairenin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin müşterek ve müteselsilen davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi…” talebine ilişkindir
Davacı, dava dilekçesi ile dava konusu tapu iptali ve tescili istenen … nolu bağımsız bölüm nolu dairenin tapu kaydına 3. Kişilere devir ve temilikinin önlenmesi ve cebri icradaki satışını önleyecek nitelikte ihtiyati tedbir şerhi konulmasını talep etmiştir.
Mahkeme,20/01/2023 tarihli gerekçeli ara kararı ile davacının 492 sayılı harçlar kanunu gereğince yatırılması gereken tedbir harcını yatırmadığı için talebin usulden reddine karar vermiştir.
Davacı vekili tedbir harcını yatırarak 20/01/203 tarihli dilekçesi ile yeniden ihtiyati tedbir istemiştir. Mahkeme, 24/01/2023 tarihli gerekçeli ara kararı ile, HMK 389. Maddesi gereğince yaklaşık ispata yeterli koşulların bulunduğu gerekçesiyle 30.000 TL teminat karşılığında dava konusu dairenin tapu kaydına, devir ve tahkiminin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına karar vermiştir.
Davalı … vekili 03/02/2023 tarihli dilekçesi ile iş bu ihtiyati tedbir ara kararına itiraz etmiştir. Mahkeme itirazı duruşmalı incelemiş, 06/07/2023 tarihli duruşmaya taraf vekilleri katılmış, mahkemece dinlenmişler ve aynı celsedeki (3) nolu kısa ara kararı ile davalı … ‘ ın ihyati tedbirine karşı yaptığı itirazının kabulü ile, ilgili itiraz eden davalı yönünden ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar vermiş; bu yönden ayrıca gerekçeli olarak 06/07/2023 tarihli ara karar yazmıştır. Tapu sicil müdürlüğünce verilen cevapta ihtiyati tedbirin sadece işbu ara karardaki gibi davalı …’ın hissesi yönünden kaldırıldığı bildirilmiş ve anlaşılmıştır.İş bu ara kararını davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İstinaf dilekçcesinde eleri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece uygun görülen ve takdir edilen teminat türü ve miktarı karşılığında verilen ihtiyati tedbir kararı , bu karara davalılardan … vekilince yapılan itiraz sebepleri, itirazın duruşmalı olarak yapılan incelemesi sonunda verilen ve istinaf edilen gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar, ihtiyati tedbirin terkinine (sadece itiraz eden davalı … ‘ ın 1/2 hissesi yönünden ihtiyati tedbirin terkin edildiğine ilişkin … Tapu Sicil Müdürlüğünün 01/08/2023 tarihli yazı cevabı) ilişkin yazı cevabı ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde ; Derdest iş bu davada davacı tarafça istenen ihtiyati tedbir talebi yönünden mahkemece verilen kabul ara kararına karşı davalılardan … vekilince yapılan itirazın duruşmalı olarak yapılan incelemesi sonunda, sadece itiraz eden davalı …’ın hissesi yönünden yapılan tedbire itirazın kabulüne ve davalı … yönünden ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin verilen ve istinaf edilen 06/07/2023 tarihli gerekçeli ara kararda mahkemece yazılı ayrıntılı açıklamalar, yasal sebep ve gerekçeler ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte gözetildiğinde ,istinaf edilen ara kararda usul, yasa ve mevcut derdest dava dosyası kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, mahkemece sadece tedbire itiraz eden davalı … yönünden tedbirin kaldırıldığı, davalı … tarafından ihtiyati tedbire karşı yapılan itirazının haklı ve yerinde olduğu, ihtiyati tedbirin kabulü için HMK 389v.d. Maddelerinde yazılı yaklaşık ispata dair yeterli koşulların bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamına göre bulunmadığı, bu nedenlerle istinaf edilen ve tedbirin kaldırılmasına dair verilen işbu ara kararının hukuka uygun olduğu, bu ara karara karşı davacı vekilince ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 06/07/2023 tarih ve 2023/66 E – sayılı ara kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-f ve 394/5 maddeleri uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 02/11/2023