Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/205 E. 2023/227 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/205
KARAR NO: 2023/227
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:13/12/2022
ESAS NO: 2021/685
KARAR NO: 2022/897
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/02/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 17/02/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/12/2022 tarih ve 2021/685 Esas – 2022/897 sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin … ilinde eğitim alanında faaliyet göstermekte olup, … Koleji’ni işletmekte olduğunu, davalı şirketin de davacı şirket ile aynı alanda faaliyet göstermekte olduğu ve … Koleji ve diğer iştiraklerini işletmekte olduğunu, davacı şirkette 2020-2021 döneminde sözleşmeli öğretmen olarak ilk öğretim düzeyinde çalışmakta olan … ‘in 2021-2022 yılında kadrolarında olacağına dair erken kayıt dönemi olan 15/02/2021 tarihinde, davalı şirket tarafından sosyal medya üzerinden paylaşımlarda bulunularak, haksız rekabet kurallarının ihlal edildiğini, ayrıca söz konusu reklam faaliyeti sebebiyle, okula kayıt yaptırmayı düşünen velilerden bir kısmının da kayıt yaptırma düşüncelerinden vazgeçtiklerini, davacı okulun söz konusu haksız rekabet sebebiyle oldukça büyük maddi zarara uğradığını, bunun yanı sıra haksız rekabet fiili ile davacı şirkete ait okul idaresinin, halen öğrenim görmekte olan öğrencilere ve velilerine karşı zor durumda kaldığını, … Öğretmenin okuldan ayrılacağının kısa süre içerisinde tüm okul içerisinde ve veliler arasında yayıldığını, bu durumun erken kayıt yaptıran veliler arasında da tartışma konusu haline geldiğini, bütün bu olumsuzlukları okul idaresinin tek başına göğüslemeye çalıştığını, bu sırada büyük üzüntü ve sıkıntılar yaşandığını beyan ederek davalıdan maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının tamamıyla soyut varsayımlar üzerine dayanmakta olup zarar iddiasına yönelik hiçbir somut dayanağı bulunmadığını, tazminat için gerekli şartlar ve unsurların oluşmadığını, adı geçen öğretmenin davalı kurumda çalışmadığını, öğrenci kayıtlarının tek bir öğretmene bağlı olduğu yönündeki iddiayı kabul etmemekle birlikte davacıdan davalı kuruma geçen öğrencide bulunmadığını, veli dilekçeleri incelendiğinde, aslında velilerin, öğretmen hakkında zerre bilgiye sahip olmadıklarını, yine kaydın ve silinmesinin öğretmen ile ilgisi bulunmadığını, anılan dilekçelere göre velilerin yalnızca davacı kurumun yanıltıcı ve gerçekleştiremeyecekleri vaatleri ve abartılı övgüleri üzerine kayıt yaptırdıklarını, davacının yanıltıcı, aldatıcı ve irade sakatlayıcı reklamlarından duydukları güvensizlik, geri dönüş alamama, ilgisizlik nedeni ile de kayıttan vazgeçtiklerini beyan ettiklerini, 5580 sayılı Kanun uyarınca öğretmenlerin hizmet akdinin bir yılın sonunda sona erdiğini kaldı ki davacının iş akdi sona erecek bir öğretmenden bahisle velileri kaydetmiş olmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu bu nedenle haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “……Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar 23/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda davalının eyleminin haksız rekabet olduğu belirtilmiş ise de, davacı tarafça dosyaya sunulan veli kayıt iptal dilekçelerinde, velilerin açıkça davacı şirketin dava dışı öğretmen … ile 2021-2022 öğretim yılında çalışacağını beyan etmiş olması nedeni ile kayıt yaptırdıklarını ancak ilgili öğretmenin davacı okulda çalışmayacağını öğrenmeleri nedeni ile kayıtlarının iptalini talep ettikleri görülmüş olup, bu durumda kayıtların iptaline henüz anlaşma sağlamadığı bir öğretmen ile çalışacağı iddiası ile velileri yönlendirerek kayıt alan davacının kendi kusuru ile sebep olduğu, kimsenin kendi kusuruna dayanamayacağı, kayıt iptalleri nedeni ile davacının oluştuğunu iddia ettiği maddi, manevi zararlardan bu koşullar altında davalının sorumlu olmayacağı” gerekçesiyle Maddi ve Manevi Tazminat Davasının Ayrı Ayrı REDDİNE, karar verilmiştir.İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı şirketin öğretim döneminin ve öğretmenin sözleşmesini devam ettiği sürede, sadakat yükümlülüğüne açıkça aykırı olarak davacı şirkette sözleşmesi devam eden öğretmenle gizlice görüşerek, bir takım vaatlerde bulunması ve öğretmeni işyerinden koparmasının da açıkça haksız olduğunu, davacı şirketle sözleşme yenilenmesi için hiçbir görüşme yapılmadan, sözleşmesinin devam ettiği süre içerisinde sadakat yükümlülüğüne aykırı olarak doğrudan bir başka okulla anlaşma yapılmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, dolayısıyla zarara esas olan ana kusurun, davalı şirketin davacı şirkette sözleşmesi devam eden öğretmenle erken kayıt döneminden önce gizlice görüşmesi ve anlaşma sağlaması olduğunu, eldeki davada bir kusur araştırması yapılacak_ise burada ağır kusurlu tarafın davalı şirket ve dava dışı Öğretmen … olduğunu, davacı şirketin erken kayıt döneminde velilere okulu tanıtırken, kayıt tarihinde halen sözleşmesi devam eden ve okul idaresi tarafından sözleşmesi uzatılmak istenen öğretmenin tanıtılmasının gayet doğal olduğunu, bu doğrultuda dava dilekçesinde, taraflarınca davalının haksız rekabet teşkil eden eylemi neticesinde elde etmesi mümkün görülen menfaatinin de tazminat olarak hüküm altına alınması talep edilmiş iken, bu konuda gerekçeli kararda hiçbir değerlendirme ve tespitte bulunulmadığını, yerel mahkemece maddi tazmninat talebi birlikle manevi tazminat talebi de reddedilmişse de, manevi tazminat talebinin neden reddedildiği konusunda hiçbir açıklama yapılmadığını, eldeki davada, davalı şirketin dava konusu eylemi aykırılık teşkil ettiği konusunda tartışma bulunmadığını, haksız rekabet hükümlerine yerel_mahkeme kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı şirketin_kendi_kusuru nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunamayacağı yönünde gerekçe kurmuşsa da, manevi tazminat talebinin bu gerekçe ile biçbir ilgisi ve alakası bulunmadığını, davalı şirketin haksız rekabet hükümlerine aykırılık teşkil eden eylemlerinin açıkça davacı şirketin haklarına yönelik bir saldırı olduğu, bu doğrultuda davacı şirketin kişilik haklarının zedelendiği ve itibar kaybı yaşadığı ve manevi zarara uğradığının açık olduğunu, dava konusu ile birebir emsal nitelikteki Yargıtay kararları olduğunu, (Y11HD, 2020/8130 E, 2022/4956K), (Y11HD 2019/4844 E, 2020/3072 K.) Bu doğrultuda, davalı şirketin dava konusu eyleminin haksız rekabet hükümlerine aykırılık teşkil ettiği konusunda herhangi bir tartışma olmaması ve bu eylemlerden davacı şirketin zarara uğrayacağı açık olmasına göre, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş olmasının açıkça hatalı olduğunu belirterek; yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına ve yeni bir hüküm tesis edilmek üzere yerel mahkeme’ye iadesine, yargılama, istinaf gideri, vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davacının, haksız, yersiz ve mesnetsiz istinaf kanun yolu başvurusunun öncelikle usulden, aksi kanaat halinde esastan reddine, neticeten haksız ve mesnetsiz işbu davanın küllen reddine, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, haksız rekabetten kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, davalının dava dışı öğretmen … ile sözleşme yapmadığı, dava dışı öğretmenin davalı kurumda çalışmadığı, dava dışı öğretmenin davacı ile olan sözleşmesinin süresinin 08.09.2017-30.06.2021 tarihlerini kapsadığı, ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda davacı tarafın söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 13/12/2022 tarih ve 2021/685 E. – 2022/897 sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafından peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/02/2023