Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/2036 E. 2023/2067 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/2036
KARAR NO: 2023/2067
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/04/2023
ESAS NO: 2017/1120
KARAR NO: 2023/289
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/11/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 23/11/2023
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 06/04/2023 tarih ve 2017/1120 E – 2023/289 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; davacı ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında 27.04.2012 tarihinde acentelik sözleşmesi imzalandığını, bahse konu şirketin Kayseri ilinde sigorta acentesi olarak çalışmaya başladığını, davalıların müşterek ve müteselsil borçlu sıfatı ile acentelik sözleşmesini imzaladıklarını ve acentenin aleyhine doğacak her türlük borç için aynen acente gibi müşterek müteselsil borçlu olduklarını, dava dışı acentenin sözleşmeye aykırı o şirkete olan borcunu ödemediğini, bunun üzerine … tarihli Beyoğlu 47. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin fesheditdiğini, ödenmeyen borcun dava dışı şirketten ve davalılardan Beyoğlu 47. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile talep edildiğini ve ihtarnamelerin sözleşmedeki mevcut adreslerine tebliğ edildiğini, ihtarname ile borçluların temerrüde düştüğünü, acentelik sözleşmesinde davalılar aleyhine (akdi ilişkin gereği) şirketin alacağı için hiçbir ihbar ve ihtara gerek olmadan takip başlatılabileceğinin kabul edildiğini, davalı borçluların ihtarnamede belirtilen süre içinde borcunu ödemediğini, bunun üzerine Kayseri 4. İcra Müdürlüğünün … tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, borç miktarının likit ve muaccel olduğunu, davalıların itirazının haksız olduğunu, yazılı beyanları ile davacı şirket arasındaki akdi ilişkiyi kabul ettiklerini, kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiklerini, talep edilen faiz oranlarının hem acentelik sözleşmesine hemde hukuka uygun olduğunu, davalıların zaten 25/05/2016 tarihinde temerrüde düştüğünü, davalı borçluların dava dışı sigorta şirketinden hisse devri yaparak ayrılmış olmalarının davalıları sorumluluktan kurtarmayacağını, çünkü davalıların borçlu olmasının sebebinin acentelik sözleşmesine müşterek müteselsil borçlu olarak imza atmalarından kaynaklandığını, ayrıca davalıların hisse devrini acentelik sözleşmesinin çok sonra yaptıklarını, amaçlarının alacak miktarını semeresiz bırakma olduğunu, acentenin davacı şirkete borçlu olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinden özetle; davacı ile dava dışı …Ltd. Şti. arasındaki sözleşmenin 27.04.2012 tarihinde yapıldığını ve … Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, aradan geçen sürede davalı …’ni adı geçen şirketteki hisselerini elden çıkardığını ve şirketle ilişiği kestiğini bunun … tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğini, davacının iddia ettiği alacağı borçlu şirket tüzel kişiliğinden talep etmesi gerektiğini, davalının hiçbir zaman asıl borçlu olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Anılan yasa hükmü amir hüküm olup, bu çerçevede somut olay ve davacının sunduğu acentelik sözleşmesi incelendiğinde, davalıların yalnız imzalarının bulunduğu, davalılar tarafından atılan imzalar inkar edilmemekle birlikte, davalıların ayrıca kendi ad ve soyadlarını, kefil olarak sorumlu olacakları azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olduklarını yahut bu anlama gelen bir ifadeyi kendi el yazıları ile belirtmedikleri, şekil unsuru yönünden kefalet sözleşmesinin hükümsüz olduğu, bu hususun resen gözetilmesi gerektiği, dosyada mevcut delil ve belgelerden davalıların kefaletinin geçersiz olduğu anlaşılmakla davacının davalılar hakkında başlatmış olduğu icra takibinin yerinde olmadığı anlaşılmış ve bu sebepten davanın reddine …” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin vermiş olduğu karar usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel Mahkeme dava dilekçesinde belirtilen hususlarda araştırma yapmaksızın eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verdiğini, dava dilekçesinde de ayrıntılı olarak belirttiğimiz üzere davacı müvekkil … A.Ş. ve dava dışı …Ltd. Şti. 27/04/2012 tarihinde acentelik sözleşmesi imzaladığını, bu tarih itibariyle dava dışı … Ltd. Şti, davacı müvekkil şirketin Kayseri ilinde sigorta acentesi olarak çalışmaya başladığını, davalılar …, …, …acentelik sözleşmesini müşterek ve müteselsil borçlu sıfatı ile imzaladığını, acentelik sözleşmesinin 22. Maddesinde de bu durum açıkça yer aldığını, böylelikle acentenin aleyhine doğacak her türlü borç için aynen acente gibi asli borçlu olarak sorumlu olduğunu ve herhangi borcun tamamı üzerinde aynı anda müşterek ve mütelsil borçlu olduklarını, dava dışı … Ltd. Şti sözleşmeye aykırı olarak davacı müvekkile borcunu ödemediğini, bu sebeple müvekkil şirket … tarihli … yevmiye numaralı fesihname ile Beyoğlu 47. Noterliği kanalı ile davalı şirketin acentelik sözleşmesini feshettiğini, müvekkil şirket davalı acentenin muaccel ödenmemiş borçları için Beyoğlu 47. Noterliği kanalı ile… tarih … yevmiye numaralı ihtarnameyi tüm davalılara ihtar ettiğini, davalılar ihtarnamede belirtilen süre içerisinde müvekkil şirkete borçlarını ödemediğini, davacı … A.Ş. işbu alacak hakkına dayanarak Kayseri 4. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası kapsamında ilamsız icra takibi başlattığını, davalı borçlular borca itiraz ettiğini ve mezkur dosya İİK hükümleri gereğince durduğunu, söz konusu itirazın haksız ve kötüniyetli olduğu gerekçesiyle esas nosu belirtilen itirazın iptali davasını açma zarureti hasıl olduğunu, fakat yerel mahkeme kararınca dava reddedildiğini, yerel mahkemenin karar nolu yazılı ilamı hukuki dayanaktan yoksun, eksik ve hukuka aykırı olduğunu, delil değerlendirilmesi eksik yapılarak yanlış hukuki gerekçelendirdiğini, yerel mahkeme dosya üzerinden yapılan tahkikat neticesinde dava konusu olan 204.262,45 TL tutarındaki alacağa binaen Kayseri 4. İcra Müdürlüğü’nde … E. Sayılı ilamsız icra olarak başlatılan takibe karşın, davalı borçlular tarafından yapılan itirazların iptali istemi olduğunu, yerel mahkemenin hükme esas dayanağının hukuki nitelendirmesi ve gerekçelendirmesi yanlış olduğunu, söz konusu hukuki dayanak TBK’nın 583 ve 586. maddeleri, BK’nın 15.bölümünde düzenlenen Kefalet sözleşmesi başlığı altında düzenlendiğini, fakat dava konusunun temelini oluşturan acentelik sözleşmesinde kefalet ya da müşterek kefilliğe dair bir düzenleme ya da atıf olmadığını, acentelik sözleşmesindeki düzenlenme ‘Müşterek ve Müteselsil Borçluluğa’ yönelik olduğunu, ayrıca mezkur sözleşmenin düzenleme tarihinin 27/04/2012 olduğunu, bu tarihte imzalanan sözleşmede, Temmuz 2012’de yürürlüğe girecek TBK hükümlerine yer vererek düzenlenme yapmak ve bu maddeleri gerekçe göstererek hüküm kurmak mümkün olmadığını, Ayrıca özel hukuk ilişkilerinde esas olan sözleşme serbestisi olduğunu, yerel mahkeme dava konusu alacak hakkında dosya içerisine alınmış olan bilirkişi raporlarını yeterince ve gereği gibi değerlendiremediğini, hükmün gerekçesinde bilirkişi raporlarına yönelik herhangi bir değerlendirmeye yer vermediğini ve hükme esas almadığını, dosyada mevcut tarihli ve 26/08/2022 rapor savunma ve iddialarımızı doğruladığını, yerel mahkeme bu raporları hüküm verirken hiç değerlendirmediğini, dosya tarafın itirazları sonrası teknik bilirkişi incelmesi için defaatle talimat ile bilirkişiye gönderilmiş ise de yerel mahkeme işbu raporlara itirazlarımızda defaatle vurgulamış olduğumuz dava konusu alacak kalemi hesaplamaları hususunu hiç değerlendirmediğini, müvekkil şirket bu fiili ile iyiniyetli olduğunu ve amacının alacağın tahsiline yönelik olduğunu, yerel mahkemenin gerekçede ihtar ve tebliğlere yönelik kanaati haksız ve hukuka aykırı olduğunu, işbu dava itirazın iptali davası olarak tekemmül ettiğini, İİK md.67 gereğince değerlendirilmesi gerektiğini, yerel mahkemenin kanuni dayanağı doğru olmadığını, emsal Yargıtay’ın içtihatında taraflar arasında acentelik sözleşmesi var olmakla beraber davalı acentenin tahsil ettiği primleri davacıya intikal ettirmemesi üzere başlatılan takip söz konusu olduğunu, takibe karşı yapılan itiraz sebebiyle takibin durduğunu, bu sebeple davacı, itirazın iptali davası açttığını, mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davanın kabulüne ve anılan meblağın temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verdiğini, somut olay, anılan dosya ile paralellik gösterdiğini, fakat Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1120 Esas, 2023/289 Kararı ile isabetsiz ve talihsiz bir hüküm kurarak davayı reddetttiğini, dava dilekçesi çerçevesinde ve tüm bu anlatılanlar ışığında davanın kabulü ve ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu hükmün kaldırılması gerektiğini, istinaf talebinin kabulüne, Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1120 Esas, 2023/289 sayılı usul ve yasaya aykırı kararının istinaf incelemesi neticesinde hükmünün kaldırılmasını ve duruşmalı yapılacak istinaf incelemesi neticesinde yeniden hüküm kurulmasına, ve dava dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde dosyanın kaldırma kararı verilerek yerel mahkemeye gönderilmesi yönünde karar verilir ise talep etmiş oldukları hususlar hakkında yerel mahkeme tarafından gerekli ve yeterli inceleme yapılarak davamızın kabulü yönünde karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Davalıların Kayseri 4.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın itirazın iptali ile takibin devamı talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesince her ne kadar TBK’nın 586.maddesi kapsamında davalılar yönünden müteselsil kefillik koşullarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, taraflar arasındaki müteselsil kefalete konu sözleşme tarihinin 27/04/2012 tarihi olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe girdiği, dolayısıyla işbu dava bakımından sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı TBK ve 6762 sayılı TTK hükümlerine göre değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması yerinde görülmemiş, belirtilen gerekçelerle davacı istinafı yerinde görülmekle HMK’nın 353/1-a.6. maddesi gereğince kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 06/04/2023 tarih ve 2017/1120 E – 2023/289 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 269,85 TL istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4.maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.22/11/2023