Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1926 E. 2023/2108 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1926
KARAR NO: 2023/2108
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2022
ESAS NO: 2019/421
KARAR NO: 2022/718
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/11/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 27/11/2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/10/2022 tarih ve 2019/421 Esas – 2022/718 sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı banka vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan… tarafından imzalanan genel kredi taahhütnameleri gereği davalı şirkete … teminatlı ticari kredi kullandırıldığını, davalılardan …’in ise genel kredi taahhütnamelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, müvekkili banka tarafından borçluya kullandırılan kredinin … destekli kullanıldığına dair borçlu ile müvekkili banka arasında kredi kullandırım protokolünün de imzalandığını, kredi kullandırım protokolünün 8. maddesinde de belirtildiği üzere işbu protokol genel kredi sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası olup genel kredi sözleşmesi ve ekleri ile birlikte hüküm ifade ettiğini, kredilinin ödemede bulunmaması ve müvekkili bankaca görülen lüzuma binaen Beyoğlu 48. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, borçlu şirket ve kefilince ihtarnameye uyulmaması, nedeniyle Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile takip tarihi itibariyle 1.488.943,26-TL nakit ve 104.030,00-TL gayrinakit (depo talepli) müvekkil banka alacağı için ilamsız icra takibi yapıldığını, takip tarihinden sonra 45.396,62-TL tahsilat sağlanmış olup ödenen bu tutar takip tarihindeki müvekkili banka alacağından düşülerek dava açıldığını, dilekçenin başında belirtildiği üzere …. ile müvekkili banka …. arasında düzenlenen kefalet protokolünün bulunduğunu, bu protokol gereğince … tarafından ödeme gerçekleşmesi durumunda, bu ödemenin düşülmeden, davanın dava değeri üzerinden kabulü gerektiğini, takip borçluları icra dosyasına konu borcun tamamına itiraz ederek takibi durdurduklarını, itiraz yerinde olmadığını, müvekkili banka kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu müvekkil banka alacağının yasal prosedürüne uygun talep edildiği, keza icra takibinin hukuka uygun olduğu tespit edileceğini, davalıların itirazlarının tamamen müvekkili banka alacağını sürüncemede bırakmak amaçlı olduğunu beyanla itirazlarının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına ve haklarında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatını talep etmek zorunluluğu doğduğunu belirterek davanın kabulü ile davalıların Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapmış oldukları itirazlarının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, borçluların takip konusu nakit ve gayri nakit borcu, takip dosyasında belirtilen koşullarda takipten sonra sağlanan tahsilat dikkate alınarak, ödemelerine karar verilmesini, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere müştereken ve müteselsilen sorumlu olarak İcra inkar tazminatı ödemelerine, masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı bankanın Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibi ile 1.488.943,26- TL nakit ve 104.030,00-TL gayri nakit alacağın tahsilini talep ettiğini, müvekkili ve müvekkilin sahibi olduğu şirketin davacı banka ile uzun yıllardır çalıştığını, müvekkilin davacı bankaya yapmış olduğu ödemelerin borçlarından düşülmediğini, müvekkilinin yapmış oldugu odemelere ragmen ortaya çıkarılan borç miktarının hatalı olduğunu, müvekkilinin ve sahibi olduğu şirketin davacı bankaya herhangı bır borcu kalmadığını, müvekkillerinin takibe konu olan asıl alacağını ödediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 1-Kayseri Kapatılan 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile, a)…, …, …, … ve ödenen çeklerden kaynaklanan 1.301.225,76-TL asıl alacak, 14.885,67-TL işlemiş temerrüt faizi ve 744,28-TL BSMV olmak üzere toplam 1.316.855,71-TL, b)Ticari kredi kartı ve esnek hesaptan kaynaklanan 118.522,61-TL asıl alacak, 2.174,10-TL işlemiş temerrüt faizi ve 108,70-TL BSMV olmak üzere toplam 120.805,41-TL, c)Masraf tutarı 2.703,72-TL olmak üzere genel toplamda (1.316.855,71-TL + 120.805,41-TL + 2.703,72-TL) 1.440.364,84-TL üzerinden İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA, 2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar yukarıda 1-a bendinde yazılı 9178R005985, 9178R006182, 9178R006251, 225631382862 ve ödenen çeklerden kaynaklanan kredilerden dolayı 1.301.225,76-TL asıl alacağa yıllık %39,00 oranında ve 1-b bendinde yazılı ticari kredi kartı ve esnek hesaptan kaynaklanan 118.522,61-TL asıl alacağa yıllık %33,00 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine, 3-Nakdi krediler yönünden davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE, 4-Nakdi krediler yönünden itirazın iptaline karar verilen 1.440.364,84-TL’nın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 5-Koşulları bulunmadığından davalıların kötü niyet tazminatı isteminin reddine, 6-Davacı bankaya iade edilmemiş çeklerin yasal sorumluluk bedelinden kaynaklanan gayrinakdi risk nedeni ile davacının depo talebinin kısmen kabulü ile 55.120,00-TL’nın davalılar tarafından davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta DEPO EDİLMESİNE, 7-Davacının fazlaya ilişkin depo talebinin REDDİNE karar verilmiştir.
İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalılardan …tarafından imzalanan Genel Kredi Taahhütnamesi/leri gereği davalı şirkete …teminatlı ticari kredi kullandırıldığını, davalılardan … ise Genel Kredi Taahhütnamesi/lerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredilinin ödemede bulunmaması ve müvekkili Bankaca görülen lüzuma binaen Beyoğlu 48. Noterliği’nin … tarihli ve …yevmiye no’lu ihtarnamesi ile hesap kat edildiğini, Borçlu şirket ve kefilince ihtarnameye uyulmaması, nedeniyle Kayseri Genel İcra Dairesi’nin …E sayılı(Kapatılan Kayseri 7. İcra Müdürlüğünün … E.) sayılı dosyası ile müvekkilinin banka alacağı için ilamsız icra takibi yapıldığını, takip borçlusu davalıların, icra dosyasına konu borcun tamamına itirazı üzerine duran takipteki itirazın iptali ve takibin devamı için söz konusu dava ile davalıların Kayseri Genel İcra Dairesi … Esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazlarının iptali ile durmuş olan takibin devamı istenildiğini, yerel mahkemece yapılan tahkikat sonrasında, davalıların icra takibine yaptığı borca itirazlarında haksız olduğu, davacı alacaklı müvekkili bankanın alacağının varlığının sabit olduğunu, ancak karara dayanak yapılan bilirkişi kurulu raporunda, icra takibine konu davacı müvekkili bankanın alacakları belirlenmiş ise de alacak tutarlarına talep edilen faiz ve faiz oranı değerlendirme ve hesaplaması hukuka aykırı olduğunu, davacı müvekkili ile davalılar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin 11/b maddesindeki temerrüt halini ve temerrüt faizini belirleyen, “Müşteri belli vadeli borçlarda bu vade tarihinden; hesap kapatma (hesap kesme, kat etme) ihbarı ile muaccel hale gelen hesaplarda hesap kapatma tarihinden; bu sözleşmedeki özel hükümler gereği ihbarsız (kendiliğinden) muaccel hale gelen borçlarda ise bu borcun kendiliğinden muaccel hale geldiği tarihten itibaren, bunları BANKA’ya bu Sözleşme koşullarında tamamen geri ödeyeceği tarihlere kadar geçecek günler için, kredilerin cins ve niteliğine bakılmaksızın kullanmış olduğu tüm kredilere, mevzuatta farklı bir faiz oranının uygulanması zorunlu kılınmadıkça; BANKA’nın mevzuat gereğince TCMB’ye bildirdiği kredi faiz oranlarından muacceliyet tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranına, bu oranın %30 (yüzde otuz) ilavesi ile bulunacak oranda temerrüt faizi tatbik edileceğini ve bu temerrüt faizi ile fon ve gider vergisini ayrıca bir ihtar ve merasime hacet kalmaksızın ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder. Temerrüt faiz oranının tespitinde, TL borç için, BANKA’nın TCMB’ye TL krediler için bildirmiş olduğu, muacceliyet tarihi itibari ile geçerli olan, en yüksek kredi faiz oranının %30 (yüzde otuz) fazlasının” dikkate alınacağının hükme bağlandığını, dilekçeye ekledikleri davacı müvekkili bankanın TCMB’ye bildirdiği faiz genelgesinde yer en yüksek kredi faiz oranı olan %36’nın %30 fazlası ile %46,80 oranında temerrüt faizi hesaplanması gerekir iken bu durum gözardı edilmek sureti ile %39 oranında temerüt faizi üzerinden takibin devamına kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan istinaf incelemesi ile kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceğini, itirazın iptali davası açılırken harca esas değerin, takip çıkış rakamı üzerinden belirlenmekte olup takibe ilişkin tahsilat olması durumunda, takipten sonra davadan önceki tahsilatlar takip çıkış tutarından düşülerek harca esas değer tespit edildiğini, dosyada da, takip sonrası dava öncesindeki tahsilat toplamı, takip çıkış tutarından düşülerek belirlenmiş, davada da itirazın iptali ve takibin takip talebindeki koşullarda devamı ile yapılan tahsilatların icra müdürlüğünce yapılacak dosya hesabında nazara alınarak karar verilmesi gerektiğini, BK md.100 hükmünce ödemelerin öncelikle faize mahsup edilmesi gerektiğinden takipten sonra yapılan ödemelerin icrada gözetileceğinin kural olarak kabul edildiğini, Yargıtay 11. H.D.2016/10073E- 2018/2888K.18.04.2018 tarihli, 2016/5005E- 2017/3771K. 15.06.2017 tarihli emsal kararlarında belirtildiği üzere itirazın iptali ile takibin takip koşullarında devamı ile yapılan tahsilatların infaz sırasında icra müdürlüğünce nazara alınması gerekeceğini, itirazın iptali davasında, hüküm tesis ederken takip tarihindeki durum esas alınarak karar verilmeli, takip sonrasına ait bütün ödemeler icra müdürü tarafından infazda göz önüne alınması gerektiğini, İİK’nundan kaynaklanan itirazın iptali davasında haklılık durumunun takip tarihi itibari ile belirlenmesi gerektiği gözardı edildiğini, itirazın iptali davasının amacı itiraz üzerine duran takibin devamını sağladığını, bu sebeple davada haklılık durumu takip tarihi itibariyle belirlenmesi gerektiğini, (HGK 16.10.1996,19-601/711). itirazın iptali davasında takipten önce ve takipten sonra ancak ödeme emrine itiraz süresi bitmeden yapılan ödemeler gözetildiğini, ancak ödeme emrine itiraz süresinin geçmesinden sonra yapılan ödemeler ise dikkate alındığını, bu tür ödemelerin kararın infazı sırasında icra müdürlüğünce dikkate alınıp borçtan mahsup edilmesi gerektiğini, bu nedenle yerel mahkemenin kararı İcra Dairesinde infaz durumunda tereddüt yaratacağını, yerel mahkemece gayrinakit depo talebimizin olduğu çek garanti tutarlarının kısmen kabul kısmen reddi kararı da hukuka aykırı olması nedeni ile kaldırılması gerekeceğini, müvekkili banka kayıtlarındaki depo talebine konu edilen çek adetleri ve tutarları ile bilirkişi raporu uyuşmadığından bu yönü ile de kararın kaldırılarak davamızın kabulüne karar verilmesi gerekeceğini belirterek; Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/10/2022 tarihli 2019/421E-2022/718K.sayılı kararının istinaf incelemesi ile kaldırılarak itirazın iptali ile takibin, takip talebindeki koşullarda devamına, yapılan tahsilatların infaz aşamasında İcra Müdürlüğünce değerlendirilmesi ile tazminat talebine dair davamızın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Dava dosyası, gerekli incelemeler yapılmak üzere yerel mahkeme tarafından alanında uzman bilirkişilere tevdi edilmiş ve bilirkişilerce; faiz miktarı ve faiz oranlarının hesaplanmasında hesap kat tarihi denetlenmesi, uygulanacak faiz oranın tespiti bakımından taraflar arasında yapılan sözleşme maddeleri çerçevesinde değerlendirilmesi, icra takip tarihi ile dava tarihi arasında yapılan ödemeler sonrasında alacağın miktarının tespiti ve bankaya ibraz edilmeyen çek yaprakları dolayısıyla bankanın gayrinakdi riskler için talep ettiği gayrinakdi depo talebine ilişkin gerekli incelemeler yapıldığını, yerel mahkeme kararında faiz miktarı ve faiz oranlarının tespitinin hatalı olmadığı, gayrinakdi depo talebinin riske bağlı tespit edilen gayrinakdi depo bedelinin hatalı olmadığı ve harca esas değerinde tespitinde yapılan değerlendirmelerin hatalı olmadığının görüleceğini, bu bağlamda davacının haksız istinaf taleplerine karşı beyanları sunma zorunluluğu hasıl olduğunu belirterek; davacı tarafın istinaf taleplerinin esastan reddine, yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemidir.
Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi heyet raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, davacı yanın istinaf talebinde ileri sürdüğü hususları bilirkişi raporuna itirazında da ileri sürdüğü ve alınan bilirkişi ek raporlarında davacı kayıtları esas alınarak rapor düzenlendiği, belirlenen faiz oran ve faiz miktarının yerinde olduğu, herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı görülmekle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddi gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda davacı tarafın söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 03/10/2022 tarih ve 2019/421 E. – 2022/718 K. sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafından peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/11/2023