Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1901 E. 2023/1698 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1901
KARAR NO: 2023/1698
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/06/2023
ESAS NO: 2022/1364
KARAR NO: 2023/489
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:17/10/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:23/10/2023
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/06/2023 tarih ve 2022/1364 Esas 2023/489 Karar sayılı ilamına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kooperatif yönetim kurulunca alınan kararın müvekkiline 257.019,00 TL üyelik borcu bulunduğundan bahisle müvekkiline tebliğ edildiğini, söz konusu yazıya süresi içerisinde itiraz edildiğini, müvekkilinin davalı kooperatife üyelikten kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı tarafından kendisine daire isabet ettirildiğini, müvekkilinin tapusunu aldığını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. Madde ile düzenleme yapıldığını, müvekkilinin üyelikten kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığının açık olduğunu ileri sürerek; davanın kabulü ile, müvekkilinin davalı kooperatife herhangi bir borcu olmadığının tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE:
Davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, davacının hukuki yararının bulunmadığını, müvekkili kooperatifin aidat borcu bulunmayan hiçbir üyeye borçlandırıcı işlem yapmadığını, geçici 11. Madde’nin Anayasa’ya aykırı olduğunu, düzenlemenin eşitlik ilkesini yok saydığını ve tüm finansal düzeni bozduğunu, müvekkilinin inşaatları etaplar halinde yapmadığını savunarak, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 16/02/2023 tarih 2022/126 esas 2023/29 karar sayılı ilamı ile iptaline karar verildiğinden, eldeki davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2023/892 E., 2023/943 K. Sayılı aynı yönde ilamı bulunmaktadır.) 1-Davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 179,90 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 4.389,25 TL harçtan mahsubu ile artan 4.209,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,..” dair hüküm kurulmuştur.
İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili’nin istinaf başvuru dilekçesinden özetle; Anayasa Mahkemesince dava konusu geçici maddenin iptal edildiği iddia edilmekte ise de bu hususun işbu davaya etkisi olmayacağını, gerek 1961 Anayasası’nda gerekse 1982 Anayasası’nda Anayasa Mahkemesi kararlarının geri yürümeyeceği açıkça düzenlendiğini, işbu dava açısından Anayasa Mahkemesinin iptal kararının geriye yürütülerek işbu davanın konusuz kaldığından bahsedilmesi usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, davaya konu Kooperaatif Yönetim Kurulunca alınan karar müvekkilin davalıya 257.019,00 TL üyelik borcu bulunduğundan bahisle müvekkile tebliğ edildiğini, söz konusu yazıya süresi içerisinde müvekkilce gerekçeli bir şekilde itiraz edildiğini, davalı tarafından gönderilen ihtarname hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilin davalı kooperatife herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkil Kooperatife 16.02.2015 tarihinde üye olduğunu, kooperatife üyesi iken, Kooperatifin Genel Kurul Toplantısında üyelerin tamamının bakiye borçları hesaplandığını, üyelere bildirilmiş olduğunu, mevzuat gereğince de borcunu ödeyen üyelere tapusunun verileceği kararı alındığını, bu kararın üzerine müvekkilin bakiye borcu hesaplandığını, müvekkilce söz konusu bedel ödendiğini, müvekkile yönelik gerek tapu alınırken gerek sonrasında peşin ödeme ve aidat şeklinde hesap çıkarıldığını, bu hesaplara istinaden müvekkil tüm borcunu ödediğini, davalı kooperatifçe “Mesken, Tapu Masrafları … tarafından ödenmiştir.” şeklinde 20.04.2015 tarihli taahhütname düzenlendiğini, müvekkil gerekli borcunu ödediğini, tapusunu devraldığını, bu sebep müvekkil ile davacı kooperatif arasında herhangi bir hukuki, organik ya da fiili bağlantı kalmadığını, nitekim müvekkil ile kooperatif arasındaki ilişki, müvekkilin taşınmazına ilişkin borcu ana sözleşme, genel kurul kararı ve yönetim kurulu talebi üzerine peşinen ödemesi, buna ilişkin faturanın verilmesi, ortaklık ile bir ilişiğinin kalmadığı kararının alınması nedenleriyle son bulduğunu, müvekkil ile kooperatif arasındaki ilişki müvekkilin taşınmazının kendi etabında payına düşen borcu peşinen ödemesi, taşınmazın tapusunu alması ve borcuna istinaden ödemiş olduğu meblağa ilişkin faturanın bulunması ve Kooperatif Yönetim Kurulu tarafından düzenlenen taahhütnamenin bulunması ve üyeliklerinin sonlandırılması hususları neticesinde ortadan kalktığını, somut olaydaki duruma ilişkin, 15.06.2022 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 7410 sayılı Kanununun 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa geçici 11. madde eklendiğini, söz konusu yasal düzenlemede kooperatifin … ilinde olması, inşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi, tahakkuk ettirilen borcun tamamının ödenmiş olması, tapu devrinin yapılmış olması şartları somut olayda gerçekleşmiş olduğundan davaya konu icra takibine dayanak borç hükümsüz olduğunu, 7410 sayılı kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’a eklenen geçici 11. Maddesi şartları müvekkil açısından da oluştuğunu, müvekkilin davalı kooperatife herhangi bir borcunun olmadığının müvekkilin yazı ile borçlandırılmasının hükümsüzlüğünün tespitine yönelik işbu davanın kabul edilmesi ve müvekkilin borcunun bulunmadığının tespit edilmesini açıklanan nedenlerle, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/1364 Esas, 2023/489 Karar ve 08.06.2023 tarihli kararının kaldırılarak, müvekkilin davalı kooperatife herhangi bir borcunun olmadığının ve müvekkile yapılan ihtarnameye konu borçlandırmanın hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dava, davacı aleyhine başlatılan icra takip dosyasından dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, mevcut delil durumuna ve ileri sürülen istinaf sebeplerine, davacı vekilinin dava dilekçesinde açıkça Anayasa Mahkemesinin 16.02.2023 tarih ve 2022/126 Esas, 2023/29 Karar sayılı kararı ile iptal edilen 7410 sayılı Kanun’un 2 maddesi ile 1163 sayılı Kanun’a eklenen geçici 11 inci maddesine dayalı talepte bulunulmuş olmasına, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına göre ilk derece mahkemesince davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, davacının istinaf isteminin reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda davacı tarafın söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 08/06/2023 tarih ve 2022/1364 E. – 2023/489E. sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacıdan alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/10/2023