Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1861 E. 2023/1927 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1861
KARAR NO: 2023/1927
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/06/2023
NUMARASI: 2023/119 E. 2023/516 K.
DAVANIN KONUSU: Konkordatonun Feshi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 09/11/2023
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 12/06/2023 tarih ve 2023/119 E – 2023/516 K kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/275 Esas ve 2021/182 Karar sayılı dosyasından konkordatonun tasdiki kararı verildiğini, kararda davalı … Limited Şirketi’nin konkordato proje kapsamında kalan tüm borçların 15/02/2022 tarihinde ilk taksit olmak üzere birer ay ara ile 36 eşit taksitte ödenmesine karar verilmiş, davalı şirket 15/02/2022’de 1.666,67-TL, 07/03/2022 tarihinde 2.079,50-TL, 15/03/2022 tarihinde 1.666,57-TL, 30/03/2022 tarihinde 2.079,50-TL ve son olarak 29/04/2022 tarihinde 1.666,67-TL’nı davacı şirkete ödediği ancak fakat süreler geçmesine rağmen müvekkiline geriye kalan taksitlerin ödemesinin yapılmadığından, davalı borçlu hakkındaki konkordatonun müvekkil şirket yönünden feshine ve konkordato projesi kapsamında vadesinde ödenmeyen borcun yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun meşruhatlı dava dilekçesi ekli davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı vekili ön inceleme duruşmadaki beyanında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında; “…Somut olayda; davalı borçlu … Limited Şirketinin Konkordato projesinin İİK’nun 305 ve 306.maddeleri uyarınca tasdiki ile 15/02/2022 tarihinde ilk taksit olmak üzere konkordato projesi kapsamında kalan tüm borçlarını birer ay süre ile 36 eşit taksitte ödemesinin gerçekleştirileceği, 60.000,00-TL borç tutarına isabet eden aylık ödeme tutarının 1.666,67-TL olduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin tarih sırasına göre; 15/02/2022 tarihinde 1.666,67-TL; 07/03/2022 tarihinde 2.079,50-TL; 15/03/2022 tarihinde 1.666,67-TL; 30/03/2022 tarihinde 2.079,50-TL; 29/04/2022 tarihinde 1.666,67-TL; 07/02/2023 tarihinde 10.000,00-TL; 09/02/2023 tarihinde 2.500,00-TL ve toplamda 21.659,01-TL ödeme yapıldığı, ödeme toplamının 13 taksit tutarını karşıladığı, 2023 mart ayına kadar olan taksitlerin ödendiği, ancak tasdik kararında hükmedilen vadelendirme tarihinde yaptığı ödemelerin ödeme tarihinden sonraki ilk takside mahsubu yapıldığında davalının 15/07/2022 tarihli taksiti 841,01-TL eksik ödediği anlaşılmıştır. Dosya kapsamına göre, TTK’nun 547. maddesi hükmü ve tüm beyan ve deliller birlikte dikkate alındığında, davalının konkordato projesine aykırı davranışı nedeniyle davacının konkordatonun kısmen feshini talep etmekte haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davanın kabulü ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2021 tarihli, 2019/275 Esas ve 2021/182 Karar sayılı konkordatonun tasdik kararının İİK’NUN 308/E maddesi uyarınca davacı… ANONİM ŞİRKETİ YÖNÜNDEN FESHİNE,…” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı taraf vekillerince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı şirket vekilince istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında konkordato kararının kesinleştiği tarihe ilişkin de değerlendirmede bulunmadığını, gerekçeli kararın bu yönüyle eksik kaldığını, İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve dosya içeriği dikkate alındığında, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçelerin uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek derecede önemli deliller toplanmaksızın -dosyanın bilirkişi incelemesine dahi gönderilmeksizin- ve değerlendirilmeksizin yazılmış olması nedeniyle, işbu eksiklerin giderilmesi için karar kaldırılarak, ilk derece mahkemesine tekrar gönderilmesi gerektiğini, taksitle muaccel hale gelmeden davacı şirkete yapılan ödemeler söz konusu olduğundan, ilgili ödemelerin taksitlerden mahsubu gerekirken mahkemece kayyım tarafından hazırlanan rapor bu husus değerlendirilmeksizin hükme esas alındığını, ilgili ödemelerin mahsup edildiğinde muaccel hale gelmiş borçların ödenmiş olduğunun da görüleceğini, müvekkili şirketin konkordato projesi kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiğini, aylık ödeme tutarının üzerinde yapmış olduğu ödemelerle, ödeme yapılma iradesini ortaya koyduğunu, alacaklılarına karşı özverili davrandığını, zira müvekkili şirketin kayıtları ve kayyımdan alınacak rapor ile sabit olacağı üzere konkordato kurumu ile amaçlanan ekonomik faydanın yansımaların0 görülmeye başlandığını, lakin konkordatonun başarıya ulaşması borçlunun malvarlığının korunması ile mümkün olup, bundan cihetle verilen konkordato tasdik kararının tüm alacaklılar yönünden devam etmesi gerektiğini, aksi halde bu durumun konkordato projesinin bozulmasına yol açacağını, müvekkili şirketin tüm kaynaklarını kullanarak konkordato projesi uyarınca borçlarını ödemeye çalışmakta olup, gerekçeli kararında müvekkili şirket hakkındaki kayyım raporunda yer alan olumlu değerlendirmelere değinilmediğini, müvekkilinin, dünya genelinde ve özellikle Türkiye’de meydana gelen ekonomik kriz nedeniyle nakit sıkıntısına düşebildiğini, kendi alacaklarını tahsil edememesi üzerine de ödemelerde birtakım gecikmeler olabildiğini, ancak müvekkili tarafından konkordato planına uygun olarak davacıya ödemelerini yaptığını, bu sebeplerle tasdiklenmiş konkordato projesinin feshini gerektirecek bir durumun ortada olmadığını, konkordatonun feshi davası açma yetkisinin, alacaklarını konkordato ödeme planına göre almak zorunda olan imtiyazsız alacaklılara ait olduğunu, imtiyazlı, rehinli alacaklıların konkordatonun feshi davasını açmalarında hukuki yararları olmadığı gibi, kanunen mümkün olmadığını, bu hususta gerekçeli kararda değerlendirilmediğini, davacının ödeme planında öngörülen alacaklarının tamamını müvekkilinden tahsil etmiş olup, ödeme planına tamamen aykırı olarak işlemiş faize faiz işleterek alacak yarattığını, bu sebeple de davacının ilgili taksidin tahsilatının yapılmadığı iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, davacı şirketin konkordatonun amaç ve kapsamı doğrultusunda kötüniyetle ihdas etmiş olduğu davada, konkordato feshi talebinin ilk derece mahkemesi tarafından reddedilmesi gerekirken, konkordato feshinin kabul edilmesinin usule ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın alacağı ipotekle imtiyazlı alacaklardan olup güvence altında olmasına rağmen, davacı kötü niyetle davranarak konkordato feshi talebinde bulunduğunu, davacının rehinle teminat altına alınan alacağının teminatsız kalarak nisaba dahil edilen alacağı olması halinde bu alacak konkordato şartlarına tabi olduğunu, bu nedenle davacının konkordatoya dahil edilen alacağı olup olmadığı belirlenerek, davacının teminatsız kalarak projeye dahil alacağının bulunup bulunmadığı denetime açık bir raporla belirlenerek, var ise proje kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığı tespit edilmeksizin karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davayı hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte kötü niyetle hareket edildiğinin açık olduğunu, bu koşullar altında davalı müvekkili şirket tarafından vadedilen ödeme planına uyulmasının beklenilmesinin hakkaniyete ve dürüstlük kuralına tamamen aykırı olduğunu ileri sürerek davanın usulden ve esastan reddine, mahkeme aksi kanaatte ise istinaf başvuruları doğrultusunda kararın kaldırılmasına, HMK m.329 uyarınca kötü niyetli dava açılması sebebiyle akdi Vekalet Ücretinin de davacı tarafa tahmiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin kararı yerinde olsa da gerekçe bölümünde tespit ve değerlendirmelerde hata bulunduğunu, gerekçe bölümünde, davacı şirketin alacağının 60.000,00 TL olarak değerlendirildiğini ve buna göre eksik ödeme yapıldığı değerlendirilmiş olsa da bu değerlendirmenin hatalı olduğunu, davalı şirketin tasdik karar tarihine göre davacı şirkete olan borcu ve projeye uygun ödeme yapıp yapmadığının sorulduğunu, Kayyım tarafından 15/02/2023 tarihli müzekkere cevabının ekinde, ek 4 olarak sunulan, aynı zamanda Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/275 Esas sayılı konkordato dosyasına alacaklılar toplantısı sonrası, konkordato tasdik kararı öncesi, 08/10/2020 tarihli kesin rapor ekinde sunulan rehinsiz alacaklılar toplantı tutanağının 4. Sayfasının 43. Sırasında davacı şirketin alacaklarının bildirildiğini, toplantı tutanağına göre komiser (kayyım) davacının alacağını konkordato tarihine göre (31/03/2019 tarihine göre) 60.000,00 TL, kesinleşmiş son mizan tarihi olan 30/06/2020 tarihine göre 130.821,31 TL olarak bildirdiğini, Konkordato tasdik karar tarihinin 15/02/2021 olup son mizan tarihi olan 30/06/2020 tarihinden sonra olduğunu, geçici mühlet tarihinde davalı şirketin borcunun 130.000,00 TL’nin üzerinde olup müvekkili şirkete verilen ve karşılıksız çıkan çekin geçici mühlet tarihinde dikkate alınmadığını, Konkordatonun feshi davasında alacak miktarı konusunda bir yargılama yapılmasa da mahkemece alacak tutarının yanlış değerlendirildiğini, alacak tutarı konusundaki değerlendirmenin davacıyı bağlamayacağının düşünüldüğünü, İlk derece mahkemesince alacak tutarı yanlış hesaplandığından, davalı şirketin konkordato projesine göre ödemediği bedelin de yanlış hesaplandığını, davalı şirketin ödemediği bedelin çok daha fazla olduğu gibi ödemelerin dava tarihine kadar sürekli olarak aksatıldığının da görüldüğünü, hatta iş bu davanın açıldıktan sonra toplu ödemeler yapıldığının görüldüğünü, her halükarda davalı şirket ödemelerinin tasdik edilen projeye uygun yapmadığını, mahkemenin kararının doğru olsa da özellikle borç miktarı ve ödenmeyen tutar yönünden gerekçesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk derece mahkemesi kararının istinaf sebepleri doğrultusunda ortadan kaldırılması ile itirazları doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava İİK 308/e hükmü uyarınca konkordatonun kısmen feshine ilişkindir.Davacı 18.01.2023 tarihinde mahkemeye verdiği dilekçesinde davalı şirketin kendilerine 15/02/2022′ tarihinde 1.666,67 TL, 07/03/2022′ tarihinde 2079,50 TL, 15/03/2022 tarihinde 1.666,57 TL, 30/03/2022 tarihinde 2.079,50 TL ve 29/04/2022 tarihinde 1.666,67 TL ödediğini bu tarihten sonra ödeme yapmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Davalıya dava dilekçesi 05.02.2023 tarihinde tebliğ edilmiş olunup davalının davaya cevap vermediği görülmüştür.Somut olayda; Kayseri 1 asliye Ticaret Mahkemesinin 20197275 Esas 20217182 Karar sayılı ilamı ile davalı borçlu … Limited Şirketinin Konkordato projesinin İİK’nun 305 ve 306. maddeleri uyarınca tasdiki ile 15/02/2022 tarihinde ilk taksit olmak üzere konkordato projesi kapsamında kalan tüm borçlarını birer ay süre ile 36 eşit taksitte ödemesine karar verildiği bu ödeme planına göre 60.000,00-TL borç tutarına isabet eden aylık ödeme tutarının 1.666,67-TL olduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin tarih sırasına göre; 15/02/2022 tarihinde 1.666,67-TL; 07/03/2022 tarihinde 2.079,50-TL; 15/03/2022 tarihinde 1.666,67-TL; 30/03/2022 tarihinde 2.079,50-TL; 29/04/2022 tarihinde 1.666,67-TL ödeme yaptığı, davalının dava tarihi olan 18.01.2023 tarihinden sonra 07/02/2023 tarihinde 10.000,00-TL; 09/02/2023 tarihinde 2.500,00-TL ve toplamda 21.659,01-TL ödeme yaptığı bu durumda davalının dava tarihi itibariyle ödemesi gereken 9.174,36 TL ( 18.333,37(11 taksit X 1666,67)-9159,01( Ödenen) ) bakiye borcun ödenmediğ dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Davalı davaya cevap vermemiş olup istinaf aşamasında davalının alacağının ipotekle temin edilmiş imtiyazlı alacak olduğunu mahkemece bu hususun araştırılmadığını ileri sürmüştür. 6100 sayılı HMK 357. Maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemeyeceğinden davalının bu yöndeki istinaf talebi incelenmemiştir.İİK 308/c- Maddesinde Konkordatonun, tasdik kararıyla bağlayıcı hâle geleceği düzenlenmiş olunup davacı tarafça Kayseri 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 20197275 Esas 20217182 Karar sayılı ilamı ile tasdik edilen konkordato kararına karşı yasa yoluna baş vurulduğuna dair bir iddia ileri sürülmemiştir. Bu durumda eldeki davada Kayseri 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 20197275 Esas 20217182 Karar sayılı ilamında tasdik edilmesine karar verilen 60.000 TL alacağın daha fazla olduğu yönündeki iddianın değerlendirilmesine imkan bulunmamaktadır.Davacının iddiasına davalının cevap dilekçesi sunmamasına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup tarafların istinaf taleplerinin HMK 353/1-b-1 uyarınca ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 12/06/2023 tarih ve 2023/119 E – 2023/516 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla tarafların istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gerekli olan 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Alınması gerekli olan 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davalı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4- İstinaf başvurusunda bulunan taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile, İİK 308/e hükmü uyarınca tebliğden itibarın 10 (on) gün içinde YARGITAY’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/11/2023