Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1832 E. 2023/1942 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1832
KARAR NO: 2023/1942
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/06/2023
ESAS NO: 2023/90
KARAR NO: 2023/504
DAVANIN KONUSU: İstirdat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/11/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 10/11/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/06/2023 tarih ve 2023/90 Esas – 2023/504 sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının hamili olduğu …., …. Şubesine ait ….keşide tarihli 250.000,00 TL bedelle çekin zayi olması nedeniyle Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/1035 esas sayılı dosyasının çek iptali davası açtığını, mahkemece çek hakkında ödeme yasağı kararı alındığını ve dava devam ederken Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/12/2022 tarihli 2022/507 D.İş sayılı yazılı ile iptali istenen çek hakkında ihtiyati haciz kararı alındığının mahkemeye bildirildiğini, bunun üzerine istirdat davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiğini, davalının yasal olmayan ve kötü niyetli bir şekilde söz konusu çeki takibe girdiğini, davanın kabulü ile …., …. Şubesine ait …. keşide tarihli 250.000,00 TL bedelle çekin gerçek hamil olan müvekkiline iadesine karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davacının açılmasında hukuki yarar olmadığını, müvekkili şirketin birçok ticari işlem gerçekleştiğini, her kambiyo senedi yönünden borcun doğumuna sebebiyet veren hukuki ilişkiyi araştırmasının beklenemeyeceğini, dava konusu çek için imza itirazının bulunmadığının ve davacının ikrar ettiği üzere dava konusu çekin kambiyo senedi vasfına sahip olduğunu, TTK’da kambiyo senetlerinin devri için ciro ve zilyetliğinin getirilmesinin yeterli olduğunu belirtildiğini, müvekkili şirketin iyi niyetli hamili ve hak sahibi olduğu çekin tahsili için hukuki haklarının kullandığını belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine kötü niyetli olarak yapılan itiraz nedeniyle %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “….Mahkememizin 06/06/2023 tarihli celsesinde davacı vekili beyanında; dava dilekçemizi tekrar ederiz, arabulucuya başvurumuz olmamıştır şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. Dava öncesi arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartı sonradan tamamlanamayan dava şartı olduğundan, işbu davanın görevsizlik kararı sonrası mahkememize 25/01/2023 tarihinde tevzi edildiği, davanın mahkememizde esas aldığı tarih itibarıyla arabuluculuk aşamasını tamamlamadığı anlaşıldığından” gerekçesiyle 6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesi ile 6325 sayılı kanunun 18/a maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; TTK’nin 792. Maddesine göre “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” şeklinde olduğunu, anılan madde hükmüne göre taraflarınca açılan bu davada kendilerinin de talebinin bir miktar paranın ödenmesi, alacak veya tazminat değil kıymetli evrak olarak çeki haksız olarak elinde bulundurduğunu iddia ettiği davalı hamilden çekin iadesi olduğunu, bu itibarla TTK’nin 792. maddesi kapsamında açılan iş bu çek istirdadı davasında arabulucuya başvurmak dava şartı olmadığını, bu itibarla ilk derece mahkemesinin çek istirdadı davasında arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğu yönündeki değerlendirmeleri yerinde olmadığını belirterek; itirazların kabulü ile, İlk Derece Mahkemesince verilen kararının bozularak kaldırılmasına talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 792. maddesi kapsamında açılan çek istirdadı ve dava konusu çek nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece dava türü itibarıyla arabulucaya müracaat edilmesinin dava şartı olduğu gerekçesiyle HMK’nin 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davanın 7155 sayılı Yasa’nın 20. maddesi ile TTK’nın 5. maddesine eklenen 5/A maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Bahse konu maddeye göre TTK’nin 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Eldeki davada uyuşmazlık, TTK’nin 792. maddesine göre açılan çek istirdadı davasında ve menfi tespit davasında arabulucuya başvurmanın dava şartı olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
TTK’nin 792. maddesi “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” şeklindedir. Anılan madde hükmüne göre açılan davada davacının talebi, bir miktar paranın ödenmesi, alacak veya tazminat değil kıymetli evrak olarak çeki haksız olarak elinde bulundurduğu iddia edilen hamilden çekin iadesidir. Bu itibarla TTK’nin 792. maddesi kapsamında açılan çek istirdadı davasında arabulucuya başvurmak dava şartı değildir. Bu itibarla ilk derece mahkemesinin çek istirdadı davasında arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğu yönündeki değerlendirmeleri yerinde değildir.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6031 Esas 2021/3835 Karar, 2019/3048 Esas 2020/1093 Karar) Bu durumda ilk derece mahkemesince işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, davacının istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK’nun 355. Maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda istinaf eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yukarıda belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden HMK’nın 353/(1)-a.4,6. maddesi gereğince istinafa konu edilen yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.4,6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.4,6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 06/06/2023 tarih ve 2023/90 Esas – 2023/504 sayılı nihai kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.4,6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, HMK. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.4,6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 09/11/2023