Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1818 E. 2023/1690 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1818
KARAR NO: 2023/1690
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/06/2023
ESAS NO: 2022/1374
KARAR NO: 2023/607
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:17/10/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:23/10/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/06/2023 tarih ve 2022/1374 Esas 2023/607 Karar sayılı ilamına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Müvekkilinin davalı kooperatif üyesi iken davalı kooperatifin inşa ettiği dairede tapuya kayıtlı taşınmazın tapusunu almış olup kooperatife karşı olan bütün borçlarını ödediğinden kooperatif üyeliğinin kapatıldığını, müvekkilinin kooperatife ilişkin borçları sona ermiş olmasına rağmen sürekli bir kesin maliyet borcu tehdidi altında bulunduğunu, Resmi Gazetenin 15.06.2022 tarihli 31867 yevmiye numaralı sayısı ile ilan edilen ve yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen Geçici 11. madde eklendiğini, davalı kooperatif de etaplar halinde konutlarını yapıp kesin maliyet bedeli çıkarıp üyelerine tebliğ etmiş ve kesin maliyet bedelini ödeyen üyelere ise tapu devri yapılmış olup müvekkilinin de belirtilen şekilde 2012 yılında tapusunu devralmış durumda olduğunu, bu sebeple müvekkilinin davalı kooperatife 1163 sayılı yasa geçici 11. Madde kapsamında kesin maliyet ve aidat alacağından kaynaklı borcunun bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davalı kooperatif iflas nedeniyle tasfiye halinde olduğunu, davacı, ticari bir alacağı dava konusu etmekte ve yokluğunun tespitini talep ettiğini, bu halde, işbu davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğunu, davalı kooperatifin taraf ve dava ehliyeti bulunmadığını, hem davacının hem de davalının dava takip yetkisine sahip olması yasal bir zorunluluk olduğunu, davada hukuki yarar bulunmadığını, somut olayda, 1163 sayılı kanunun geçici 11. maddesinin uygulanması mümkün olmayacağını. üyenin kooperatiften daire tapusu alması borçlardan kurtulması anlamına gelmediğini, zira eşitlik ilkesi gereğince, kooperatif ortakları hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olduklarını, davanın arabuluculuk yoluna başvurulmaması, takip ehliyeti olmayan kooperatife karşı açılması ve hukuki yarar yokluğu nedenleriyle usulden reddine, aksi kanaat hasıl olursa davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddedeki yasal düzenleme, Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih, 2022/126 Esas, 2023/29 Karar sayılı iptal kararı ile iptal edilmiş ve iptal kararı 09/03/2023 gün ve 32127 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş ise de; davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve fakat Anayasa Mahkemesi’nin anılan kararı ile iptal edilen yasal düzenleme çerçevesinde dahi açılan davanın, davacının dava açmakta hukuki yararın bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, diğer bir deyimle davacının anılan geçici 11. maddedeki yasal düzenleme iptal edilmemiş olsaydı dahi, bu davayı açmakta korunmaya değer güncel bir hukuki menfaati bulunmadığı anlaşılmakla; davacının davasını dayandırdığı yasal düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin sonuca bir etkisi bulunmamakla, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. 1-Davacının dava açmakta korunmaya değer güncel bir hukuki menfaatin bulunmaması nedeniyle davanın HMK. 114/1-h, 115/2. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç 179,90-TL olup, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL karar ve ilâm harcının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,…”dair hüküm kurulmuştur.İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili’nin istinaf başvuru dilekçesinden özetle; Müvekkil davalı kooperatif üyesi iken davalı kooperatifin inşa ettiği … İli …İlçesi … Mahallesi … Ada … Parselde … numaralı bağımsız bölümde tapuya kayıtlı taşınmazın tapusunu 2012 yılında aldığını, kooperatife karşı olan bütün borçlarını ödediğinden 2014 yılında kooperatif üyeliği, 02.05.2014 tarihli … Karar Sıra Nolu toplantıda kapatıldığını, ilgili kararda açıkça müvekkilin güncellenmiş konut kesin maliyet bedellerini ve sair tüm bakiye borçlarını ödemiş olduğu açıkça belirtildiğini, bağımsız bölümün anahtar teslimi müvekkile 18.07.2010 tarihinde yapıldığını, 30.06.2010 tarihi itibariyle borcu olmadığından anahtarı almaya hak kazandığı Kooperatifin … Nolu Belgesi ile belirtildiğini, yapı kooperatifi sınırlı sorumlu olarak kurulduğunu, ana sözleşmesinde ortakların kooperatif borcundan sınırsız sorumlu olacağına dair hüküm bulunmadığını, aksine ana sözleşmenin 20. maddesinde açıkça ortakların sorumluluğunun ödemeyi taahhüt ettikleri pay kadar olduğu belirtildiğini, müvekkil davalı kooperatife karşı bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini, 02.05.2014 tarih ve … Karar sıra nolu toplantıda müvekkil kooperatif aktif üyelik kaydının ve üye dosyasının kapatılmasına karar verildiğini, müvekkil kooperatife ilişkin borçları sona ermiş olmasına rağmen müvekkilin sürekli bir kesin maliyet borcu tehdidi altında bulunduğunu, davalı kooperatif ilk derece mahkemesine sunulan cevap dilekçesinde de bu tehdit durumunun varlığını kabul ederek müvekkilin halen üye olduğunu, üyelikten kaynaklı yükümlülüklerin devam ettiğini, bu sebeple de işbu dava bakımından müvekkilin hukuki yararına binaen ikame edilen davanın yerel mahkemece reddedilmesi hukukun gereklerine aykırı olduğunu, söz konusu taşınmaz hakkında iflas idaresi iflas şerhi koydurduğunu, bu şerhin haksız olması nedeniyle tarafça İcra Hukuk Mahkemesinde şikayet yoluna gidildiğini, şikayet doğrultusunda söz konusu şerhin kaldırıldığını, (Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/365 E. 2021/502 K. Sayı ve 27.07.2021 tarihli kararı) kooperatif ile herhangi bir bağlantısı kalmamış müvekkilin taşınmazına iflas idaresince iflas şerhi işlenmesinin tek başına davayı ikame etmede ve istinaf talebinde bulunmadaki hukuki yararı gösterdiğini, kooperatife karşı olan bütün borçlarını ödediğinden 2014 yılında kooperatif üyeliği, 02.05.2014 tarihli … Karar Sıra Nolu toplantıda kapatılması ve müvekkilin ortaklıktan çıkması nispi eşitlik ilkesine aykırı olduğu söylenemeyeceğini, ortaklıktan ayrılan üyeden verilen konut bedelinin tekrardan tahsilinin mümkün olmaması gerektiğini, kendisi hiçbir kooperatif işlemine davet edilmediği gibi kendisinden herhangi bir ödeme de istenmediğini, aslında müvekkil ile kooperatif arasındaki ilişkinin taraf kabulleri itibarıyla 9 yılı aşkın süredir müvekkilin kooperatifle herhangi bir irtibatı kalmadığının ortada olduğunu, ancak müvekkilin taşınmazına bahsi geçen iflas dosyası ile şerh konulduğunu, iflas dosyasından bir alacak çıkartılması ve tahsiline ilişkin işlem yapılması nedeniyle hala borç tehdidi altında olan müvekkil davalı kooperatife herhangi bir borcunun olmadığının tespitinde hukuki yararı bulunduğunu, bu nedenlerle istinaf talebinde bulunma zarureti hasıl olduğunu, arz ve izah olunan sebeplerle Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.06.2023 tarih 2022/1374 Esas 2023/607 Karar sayılı ilamının istinafen incelenerek kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Dava, kooperatif üyesinin açtığı menfi tespit talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının dava dilekçesi ile davalı kooperatife borçlu bulunmadığının tespitinin talep edildiği, davanın dayanağının 15/06/2021 tarih 31867 yevmiye numaralı Resmi Gazete ile yayımlanan ve yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2.maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen geçici 11.madde olduğu, söz konusu yasal düzenlemenin davanın hukuki sebebini teşkil ettiği, ilgili kanun hükmünün Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 karar sayılı kararı ile iptaline hükmedildiği, işbu halde açılan davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davacının hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olması yerinde görülmemiş, belirtilen gerekçeyle davacı istinafı yerinde görülmekle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak HMK’nın 353/1-b.2.maddesi gereğince araştırılması gerekli başka husus bulunmadığından bu yönden düzeltilerek yeniden hüküm kurularak aşağıdaki hükümkurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK 353/1-b.2 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 15/06/2023 tarih ve 2022/1374 E – 2023/607 K sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
3-“1-Davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken harç 269,85-TL olup, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 189,15-TL karar ve ilâm harcının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, lehine vekâlet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini bir vekille temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,”
4-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde istinaf başvurusunda bulunan davacıya iadesine,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan 292,00TL istinaf posta/yargılama gideri ile 738,00 TL istinaf yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 1.030,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4.maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 17/10/2023