Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1814 E. 2023/1677 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1814
KARAR NO: 2023/1677
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/06/2023
ESAS NO: 2022/1377
KARAR NO: 2023/586
DAVANIN KONUSU: Kooperatif üyesi olmadığının ve borcu olmadığının tespiti
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/10/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 17/10/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/06/2023 tarih ve 2022/1377 Esas – 2023/586 sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline karşı davalı tarafça Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile üye olduğundan bahisle ek maliyet adı altında icra takibine başlanıldığını ve takip müvekkilinin 28/07/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile durduğunu, davalı yanca dava şartı arabuluculuk yoluna ‘Kayseri Genel İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebi ile ikame edilecek davaya esas olmak üzere yapılan başvurudur” şeklindeki beyan ile itirazı hükümden düşürmek için 24/08/2020 tarihinde müracaat edildiğini, davalı kooperatifçe takibe vaki itirazın iptali davası ise 05/01/2022 tarihinde ikame edilmiş Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/13 Esas sayılı dosyasından yargılama başladığını, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/13 Esas 2022/824 Karar sayılı dosyasından ”İİK’nun 67. Maddesi nazara alınarak , eldeki davanın bir yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığı anlaşıldığından” gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verildiğini, müvekkilinin davalı kooperatife üyeliği söz konusu olmayıp kooperatifçe üye olduğundan bahisle takip başlatıldığını, müvekkilin davalı kooperatiften sadece bir bağımsız bölümün devrini aldığını, davalı kooperatifin ise müvekkilini borçlandırmaya çalıştığını, .bu nedenle Mahkememizden öncelikle davalı kooperatife üye olmadığının tespiti ile birlikte kooperatife borcu olmadığının tespitine , aksi kanaatte olunacak olur ise 1163 sayılı kanunun geçici 11. Maddesi uyarınca davalı tarafça yapılan borçlandırmaların hükümsüz olduğunun tespiti ile müvekkilin Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından ve yasa kapsamında düzenlenen kooperatif tarafından her ad altında olursa olsun yapılan borçlandırmalar yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin davalı kooperatife üyeliği veyahut ortaklığı söz konusu olmadığını müvekkilinin davalının yaptırdığı bir bağımsız bölümün devrini aldığını, devrini aldıktan bir süre sonra ise bağımsız bölümü bir başkasına satış yolu ile devrettiğini, müvekkilinin davalı kooperatiften bir bağımsız bölümün devrini alması kooperatife üye olduğu anlamına gelmediğini, müvekkilin öncelikle davalı kooperatife üye olmadığının tespiti ile birlikte kooperatife borcu olmadığının tespitine, mahkeme aksi kanaatte olacak olur ise 1163 sayılı kanunun geçici 11. Maddesi uyarınca davalı tarafça yapılan borçlandırmaların hükümsüz olduğunun tespitine, müvekkilinin Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili kooperatifin, 05.05.2019 tarihli olağan genel kurul toplantısının 8. maddesi gereğince, ortaklar arası eşitlik ilkesi doğrultusunda, her üyenin yaptığı ödemelerin 125.000 TL’ye tamamlanması kararlaştırıldığını, davacının bu ödemeyi yapmaması sonucu, Kayseri Genel İcra Dairesinden … E. numaralı icra takibi başlatıldığını, davacı tarafça borca itiraz edilmiş ve icra takibi durduğunu, daha sonra Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde, 2022/13E. sayılı, itirazın iptali davası açılmış olup, bu dava halen derdest olduğunu, mahkememizce de bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nın 114. Maddesinde genel dava şartları düzenlendiğini, dava şartları, …’e göre, bir davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi ve karar verilebilmesi için varlığı veya yokluğu mutlaka geçerli olan şartlarıdır. HMK’nın 114. Maddesinde tahdidi olarak sayılan dava şartlarının bulunması veya bulunmaması, emredici nitelikte olup, bu düzenleme kamu düzenine ilişkin ve bu bu hükme göre, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartlarından olduğunu, somut olayda, halihazırda dava sebebini ve konusunu aynı borcun ve itirazların oluşturduğu, derdest bir dava bulunmadığını, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan, itirazın iptali davasında, davacının kooperatif üyesi olup olmadığı, kooperatif üyesi ise borcunun bulunup bulunmadığı ve kooperatifin yaptığı borçlandırmanın 1163 sayılı kanunun geçici 11. Maddesi uyarınca hükümsüz olup olmadığı konuları tespit edileceğini, bu sebepten dolayı, davacının açmış olduğu işbu dava, usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğunu, davacı …’ın eşi …, kooperatif üyesiyken, 31.08.2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile üyeliğini davacı …’a devrettiğini, davacının kooperatif üyeliği, 1163 sayılı kanunun 14. maddesi uyarınca, başvuru yoluyla değil devir yoluyla oluştuğunu, müvekkili kooperatifin yaptığı borçlandırma, kesin hesap maliyetine dayanmamakla birlikte, kooperatif hiçbir zaman kesin hesap çıkarmadığını, ilgili yasaya göre, Geçici 11. Maddenin birinci fıkrasındaki şartları taşıyan kooperatif üyeleri, haklarında yapılan takip veya haklarında açılan davalar kesinleşmişse, onlara ikinci fıkraya göre menfi tespit davası açmaları konusunda şans verildiğini, işbu davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, müvekkil lehine yüzde 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “….1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddedeki yasal düzenleme, Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih, 2022/126 Esas, 2023/29 Karar sayılı iptal kararı ile iptal edilmiş ve iptal kararı 09/03/2023 gün ve 32127 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş ise de; davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve fakat Anayasa Mahkemesi’nin anılan kararı ile iptal edilen yasal düzenleme çerçevesinde dahi açılan davanın, davacının dava açmakta hukuki yararın bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, diğer bir deyimle davacının anılan geçici 11. maddedeki yasal düzenleme iptal edilmemiş olsaydı dahi, bu davayı açmakta korunmaya değer güncel bir hukuki menfaati bulunmadığı anlaşılmakla; davacının davasını dayandırdığı yasal düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin sonuca bir etkisi bulunmamakla, davanın usulden reddine…” gerekçesiyle Davacının davalı kooperatife üye olmadığı tespiti istemine ilişkin asıl talebinin yerinde görülmemesi nedeniyle REDDİNE, Davacının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu geçici 11. maddesi uyarınca davalı tarafça yapılan borçlandırmaların hükümsüz olduğunu ve Kayseri Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosya kapsamında borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit) istemine ilişkin terditli talebinin; davacının dava açmakta korunmaya değer güncel bir hukuki menfaati bulunmaması nedeniyle HMK m 114/1-h, 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE karar verilmiştir.İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/1377 Esas sayılı dosyasından ikame edilen müvekkilin davalı kooperatife üye olmadığının tespiti aksi kanaat durumunda 1163 sayılı kanunun geçici 11. Maddesi uyarınca davalı tarafça yapılan borçlandırmaların hükümsüz olduğunun tespitine ilişkin terditli davanın yerel mahkemece tümü ile reddine karar verildiğini, yerel mahkemenin değerlendirmesi ve hatalı olduğunu, kararın hukuka uygunluğundan bahsetmenin olanaksız olduğunu, müvekkilin davalı kooperatife üyeliği söz konusu olmadığını, asli talebin kooperatife üye olunmadığının tespiti istemi incelenmediğini, gerekli araştırmalar yapılmadığını, eksik incelemeye dayalı olarak genel geçer ifadelerle talebin yerinde görünmediğinden bahisle ret kararı verildiğini, bu durumun adil yargılanma ilkesini ihlal ettiğini, yerel mahkemece davacı müvekkile üyeliğin daha önce devredildiğinden bahisle kooperatife üye olunmadığının tespiti yönündeki asli talebin yerinde görülmediğinin ifade edildiğini, ancak Hem Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/13 Esas sayılı dosyasından hem de iş bu dava dosyasında izah edilen müvekkilin kooperatife üye olması ne hukuken ne de fiilen mümkün olmadığını, ortak olmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler, kooperatif ana sözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvurulduğunu, ancak müvekkilin davalı şirkete üye olmak adına herhangi bir irade beyanı dahi olmamakla birlikte ne bir yazılı başvurusu ne de davalı tarafça Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/13 Esas sayılı dosyasından iddia olduğu üzere üyelik devir sözleşmesi ne de kooperatifin yazılı bir bildirimi bulunmadığını, davalı tarafça 31/08/2012 tarihinde üyeliğin de devredildiği iddia edildiğini, üyelik devrinin yapıldığına ilişkin herhangi bir yazılı belge veyahut üyeliği devraldığı iddia edilen müvekkilin üyelik devrine dayalı olarak kooperatife üyelik başvuru yaptığına ilişkin imzasını içerir bir belge de bulunmadığını, müvekkilin üyeliği olmadığından üyelik dosyası Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/13 Esas sayılı dosyasına sunulamadığını, müvekkilin kooperatifler kanununun 8. ve 14. Maddesi kapsamında üye olduğunu iddia etmenin mümkün olmadığını, müvekkilin üyeliği devraldığına ilişkin davacı kooperatif müvekkilin yazılı bir başvurusu olmadan, buna ilişkin bir tutanak ve belge bulunmadan üyeliğin devralındığına ilişkin re’sen alınan bir yönetim kurulu kararının karara mesnet olarak göstermesi hukuka aykırı olduğunu, bahsi geçen yönetim kurulu kararı talep üzerine değil davacı şirketçe re’sen alınmış bir kararı olduğunu, dayanaksız olduğunu, kaldı ki yönetim kurulu kararında ismi geçen şahsın müvekkil olup olmadığı da belli olmadığını, davacı şirket müvekkilin sorumluluğu doğurmaya çalışarak haksız çıkar elde etmeye çalıştığını, hal böyle olunca müvekkilin sürekli borç tehdidi altında yaşamaktansa kooperatif üyesi olmadığına ilişkin dava açması gayet anlaşılabilir ve korunması gereken bir hukuki durum olduğunu, müvekkil hiçbir zaman davalı kooperatifin üyesi olmadığını, asla kabul anlamına gelmemekle genel kurullara hiçbir zaman çağrılmadığını, davacı şirketin herhangi bir organının toplantısına dahi katılmadığını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 17. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2326 Karar No: 2019/1578, 19.09.2019 tarihli kararın örnek gösterildiğini, müvekkilin davalı kooperatife üyelik başvurusunda bulunmamakla birlikte, (kabul anlamına gelmemekle) bir an olsun üyeliği zimmi olarak kabul edecek herhangi bir işlemde dahi bulunmadığını, müvekkil ile davalı arasında değil üye sıfatı ile hiçbir sıfatla herhangi bir yazışma dahi olmadığını, müvekkile tebliğ edilen bir belge olmamakla birlikte herhangi bir toplantıya da katılmadığını, herhangi bir toplantı tutanağı da tebliğ edilmediğini, bu hususlar da alanında uzman bir bilirkişinin yapacağı inceleme ile müvekkilin üye olmadığı anlaşılacakken yerel mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi yapılmaksızın üyeliğin davalıca alınan re’sen bir karara dayandırılarak karar tesisi hukuka aykırı olduğunu, müvekkilin kooperatife üye olmadığının tespiti adına deliller toplandığını, bilirkişi incelemesi yaptırılmadığını, eksik inceleme sonucu yanılgılı karar verildiğini, yerel mahkemeye sunulan 07/03/2023 tarihli dilekçe ile bildirilen soruların kooperatifler alanında uzman bir bilirkişinin seçilmesi sureti ile davalı kooperatifin ticari defter ve kayıtlarının, ana sözleşme ve değişikliklerinin, genel kurul toplantılarının, yönetim kurulu toplantılarının, genel kurul hazirun cetveli ve davet listesinin, kooperatifçe sunulan işlem dosyasının, yönetim kurulu ve genel kurul karar defterlerinin, Kayseri Çevre ve İl Müdürlüğünün müzekkere cevabının, Kayseri Kocasinan Tapu Müdürlüğünün müzekkere cevabının, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/13 Esas 2022/824 Karar sayılı dosyasının, sunulan Kayseri 13. Noterliğinin …yevmiye numaralı … tarihli ihtarnamesinin, deliller olan PTT Genel Müdürlüğü Kayıtlarının ve Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü kayıtlarının dosya arasına alınan bilgi ve belgelerinin topluca incelenmesi sureti ile cevaplanmasını ve iddialar doğrultusunda bilirkişi incelemesi yapılarak rapor hazırlanmasının da talep edildiğini, zira yapılacak bu incelemeler sonucu müvekkilin üye olmadığı ortaya çıkacak iken genel geçer ifadelerle gerekli inceleme yapılmadan karar verilmesi açıkça hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemenin hukuki yarar değerlendirilmesi hatalı olduğunu, her ne kadar anayasa mahkemesi tarafından mezkur kanun maddesinin iptaline karar verilse de dava tarihinde terditli dava açılmasında hukuki yarar mevcut olduğunu, müvekkil adına başlatılmış icra takibi sonucunda Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/13 Esas 2022/824 Karar sayılı dosyasından her ne kadar itirazın iptali davası görüldüğünü, usulden reddine karar verilmiş olsa da işbu davanın açılmasında müvekkilin hukuki yararının olduğunu, itirazın iptali davası ile menfi tespit davası arasında hukuki nitelik açısından fark bulunması, müvekkil taleplerinin kooperatife üye olmadığının tespiti ile kooperatife borçlu olmadığının tespiti ile terditli olarak 1163 sayılı kanunun geçici 11. maddesi kapsamında kooperatifçe yapılan borçlandırmaların hükümsüz olduğunun tespiti ile icra dosyası ve yasa kapsamındaki borçlandırmalar yönünden borçlu olmadığının tespiti gibi farklı talepler içermesi, itirazın iptali davasından verilen karar usuli olduğu işin esasına girilmediği göz önüne alındığın da müvekkilin iş bu davayı açması açısından hukuki yararının mevcut olduğunu, davalı kooperatif müvekkil uhdesinde üye sıfatı bulunduğundan bahisle icra takibi yapmak, kesip hesap yapıldığından bahisle 2022 yılı Haziran ayında kesin hesap maliyet borçlarının ödenmesi hususunda ihtar işlemi yapmak gibi işlemlerle müvekkilin üye olduğunu iddia ettiğini, tarafça Kayseri 13. Noterliğinin … yevmiye numaralı … tarihli ihtarnamesi ile müvekkilin üye olmadığını, müvekkilin kişisel bilgilerinin kullanılmaması ve müvekkile yönelik her türlü hukuki işlem vb. eylemlere muvafakatin olmadığını adına ihtarname keşide edildiğini, davalı yanın bu yöndeki çeşitli işlemleri nedeni ile müvekkil, her an borç tahakkuk ettirilecek ve üyesi olmadığı kooperatifle davalarının devam etmesinden rahatsız olmadığını, bu nedenle davalı kooperatifin bu yöndeki işlemlerin devam etmemesi adına üye olmadığının tespitini talep etmek de açıkça hukuki yarar barındırdığını, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/13 Esas sayılı dosyası 22/12/2022 tarihinde kesinleştiğini, iş bu dava dosyasının açılış tarihi 15/12/2022 olduğunu, dava tarihinde derdest dava dosyasının oluşundan bahisle hukuki yarar yokluğuna karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu, derdest itirazın iptali davası usulden reddolduğunu, müvekkilin üye olmadığına ilişkin savunmanın esastan incelenemediğini, Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11. Madde devam eden takipler için 6 ay içerisinde dava açılışını öngördüğünden süresi içerisinde dava açılması adına 15/12/2022 tarihinde dava ikame edildiğini, kanun emri karşısında hak kaybına uğramamak adına kanun düzenlemesi uyarınca 6. Ayın son günü olan 15/12/2022 tarihinde dava açılması açıkça hukuki yarar barındırdığını, kaldı ki bir an için hukuki yarar yokluğu düşünülse dahi müvekkilin kooperatife üye olmadığının tespiti her zaman ticaret mahkemelerinden talep edilebilir konumda olduğunu, herhangi bir zaman sınırlamasına tabi olmadığını, itirazın iptali davasının dava tarihinde kesinleşmemiş olması müvekkilin üye olmadığının tespitinin talep edilmesine engel olmadığını, verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinde açıkça anlaşıldığı üzere davanın öncelikle üye olunmadığının tespiti aksi halde davalı tarafından yapılan borçlandırılmaların hükümsüzlüğünün tespiti olduğunu, salt icra dosyasından borçlu olunmadığının tespiti talep edilmediğini, davanın müvekkil öncelikle davalı kooperatife üye olmadığının tespiti ile birlikte kooperatife herhangi bir borcu olmadığının tespitine, mahkeme aksi kanaatte olacak olur ise 1163 sayılı kanunun geçici 11. Maddesi uyarınca davalı tarafça yapılan borçlandırmaların hükümsüz olduğunun tespiti talepli olup yerel mahkemece salt Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından borçlu olunmadığının tespiti olarak yorumlandığını, hatalı değerlendirme ile yanılgılı karar verildiğini, halbuki iptal olunan kanun hükmü uyarınca yapılan borçlandırmaların hükümsüz olduğu dava tarihinde geçerli olduğundan yapılan borçlandırmaların hükümsüzlüğünün talebi dava tarihi itibari ile yerinde olduğunu, yerel mahkemece sözlü yargılama aşamasına geçilmemiş tahkikat bir anda sonlandırılıp karar verildiğini, ancak yerel mahkeme 15/06/2023 tarihli duruşmada dosyanın bilirkişiye tevdini talep ettiğini, mahkeme tarafından yargılamanın bittiği bildirilmiş taraflara son sözleri sorulmadan hüküm kurulduğunu, bu durum açıkça usule ve yasaya aykırı olduğunu, kanun hükmü iptal olduğundan davalı lehine vekalet ücreti takdiri de hatalı olduğunu, aynı kanun maddesine dayanılarak açılan davalarda Kayseri Ticaret Mahkemelerinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmez iken iş bu dosya da vekalet ücreti takdiri de hatalı olduğunu, arz ve izah edilen nedenlerle re’sen göz önünde bulunduracağı nedenlerle; istinaf başvurusunun kabulü ile Kayseri 2. Ticaret Mahkemesinin 2022/1377 esas, 2023/586 karar sayılı ilamının kaldırılmasını, yapılacak inceleme sonucu haklı davanın kabulünü, yargılama gideri ve ücret-i vekaletin davalı üzerine bırakılmasını, karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Uyuşmazlık, davacının kooperatif üyesi olup olmadığının tespiti ile kooperatife borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davacının kooperatif üyesi olduğu tespit edilerek talebinin reddine karar verilmişse de bu hususta mahkemece, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgelerinin öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise Ticaret Sicil Memurluğundan, mümkün olmazsa kooperatif anasözleşmesi uyarınca ilgili bakanlık il müdürlüğünden, genel kurul tutanakları, ortaklık cetvelleri celbedilip kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, genel kurul kararları ile aidat alınmasına ilişkin karar alınıp alınmadığı ve davacının varsa kooperatifin banka hesabına aidat yatırıp yatırmadığı, davacının varsa ödeme yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, davalının davacıyı genel kurul toplantılarına çağırıp çağırmadığı, hazirun listelerinde isminin imzasının yer alıp almadığı, kooperatif ile ilişkisini devam ettirip ettirmediği, davacıya kooperatif üyeliğinin devredilip devredilmediği, buna ilişkin kayıtlara bakılarak rapor alınıp, anasözleşme ya da alınan bir genel kurul kararı uyarınca ortağın kooperatifle bağlantı kurmasını zorunlu kılan başka bir yükümlülüğü varsa yerine getirip getirmediği üzerinde durularak davacının asıl talebi olan kooperatif üyesi olup olmadığı değerlendirilerek şayet davacı kooperatif üyesi ise ardından dava tarihi itibariyle borcu olup olmadığı incelenerek karar tesisi gerekirken yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan davanın reddi yönünde hüküm tesisi yerinde görülmemiş, davacının istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK’nın 355. Maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda istinaf eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yukarıda belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince istinafa konu edilen yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 15/06/2023 tarih ve 2022/1377 Esas – 2023/586 sayılı nihai kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, HMK. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 17/10/2023