Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1813 E. 2023/1902 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1813
KARAR NO: 2023/1902
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2023
ESAS NO: 2022/133
KARAR NO: 2023/680
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:08/11/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:08/11/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/07/2023 tarih ve 2022/133 Esas 2023/680 Karar sayılı ilamına karşı ,taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin iskele üretimi üzerine çalışmakta olduğunu, imalat sürecini Gaziantep ilinde yapan davacı şirketin aynı zamanda İsviçre başta olmak üzere Fransa ve Almanya ülkelerinde de satış yerleri bulunmakta olduğunu, davalı şirket ile de ticari faaliyeti olan davalı şirket tarafından davalı şirkete dilekçede bilgileri verilen çeklerin keşide edilerek teslim edilmiş olduğunu, söz konusu çeklerin; … Şubesinden alınma … keşide tarihli … seri numaralı 200.000.00 TL meblağlı, … Şubesinden alınma 30.10.2018 keşide tarihli … seri numaralı 150.000.00 TL meblağlı çekler olduğunu, davacını özellikle 2018 ile 2020 yılları arasında yurtdışındaki firmasından dolayı nakit sıkışıklığı içerisine düştüğünü, bu dönemde nakit dengesi bozulan davacı şirketin çeklerinin bazıları karşılıksız kaldığını, söz konusu çeklerden bazıları belirtilen çekler olduğunu, davacı şirket yetkilileri çekleri keşide ettikleri davalı firma ile görüşerek çeklerin ödenmesi için zaman tanımalarını ve çekleri kullanmış oldukları firmalara bu konuda bilgi vermelerini istediğini, davalı şirkette bu konuda davacı şirkete yardımcı olacağını ifade ettiğini, nitekim davacı şirket yurtdışındaki nakit akışından dolayı hemen harekete de geçtiğini, bu kapsamda yukarıda ilk olarak belirtilen çekin ödenebilmesinin mümkün olduğu zaman davalı şirket ile görüşmüş, davalı şirket yetkilileri söz konusu çekin ‘… Ltd.Şti’ne ciro edildiğini ve çekin ilgili firma tarafından bankaya ibraz edildiğini belirtmiş olduklarını, bunun üzerine davacı şirket tarafından … Sigorta ile görüşülmüş ve söz konusu çekin bedeli dilekçe ekinde sunulan dekonttan da anlaşılacağı üzere çek bilgileri de belirtilerek davalı şirketin … Şubesinde bulunan (İban No; … ) nolu hesabından … Sigorta Aracılık Hizmetlerinin (… ) nolu hesabına … nolu çekin ödemesi olarak 05.11.2018 tarihinde gönderilmiş olduğunu, bu konuda … Sigorta’ya ve davalı şirkete bilgi verildiğini, … sigorta tarafından söz konusu çek, davacıya teslim edilmek üzere davalı şirkete gönderilmesine rağmen davalı firma tarafından işbu çek davacıya teslim edilmemiş ve aşağıda belirtilen takibe, ödemesi yapıldığı bilinmesine rağmen icraya konu edilmiş olduğunu, yukarıda ikinci olarak belirtilen çek ile ilgili olarak da davalı firma ile görüşülmüş, davalı firma tarafından söz konusu çekin kendileri ile grup şirket olan … A.Ş. firması tarafından bankaya ibraz edildiğini belirtmiş olduklarını, bunun üzerine davacı şirket tarafından söz konusu çek ile ilgili olarak aşağıda belirtilen ödemeler yapılmış olduğunu, davacı şirketin … Şubesinde bulunan … nolu hesabından … A.Ş’nin … nolu hesabına ‘… nolu çek ile ilgili ödeme açıklaması ile 26.11.2018 tarihinde 50.000.00 TL, davacı şirketin … Şubesinde bulunan … nolu hesabından … A.Ş’nin … nolu hesabına ‘… nolu çek ile ilgili ödemesi açıklaması ile 05.02.2019 tarihinde 100.000.00 TL, davacı şirketin … Şubesinde bulunan … nolu hesabından … A.Ş’nin temsile yetkilisi olan … ’in … nolu hesabına ‘Kayseri 2.İcra Dairesinin … esas sayılı dosya borcuna istinaden’ açıklaması ile 05.03.2019 tarihinde 120.000.00 TL, davacı şirketin grup Şirketlerinden olan … Ltd.Şti şirketinin … Şubesinde bulunan … nolu hesabından davalı şirket vekili olan Av. … ’ün … nolu hesabına ‘Kayseri 2.İcra Dairesinin … esas sayılı dosya borcuna istinaden’ açıklaması ile 21.03.2019 tarihinde 40.000.00 TL ödeme yapılmış olduğunu, davacı tarafından belirtilen ödemeler yapılmasına rağmen davalı firma tarafından söz konusu çekler 03.01.2019 tarihinde Kayseri 2.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla haksız yere takibe konulmuş olduğunu,(Yeni esas Kayseri Genel İcra Müdürlüğü … ) oysa dikkat edilecek olur ise … nolu 30.10.2018 keşide tarihli (3.Paragrafta belirtilen) çek, takibin yapılmasından önce tamamıyla çeki ibraz eden … Ltd.Şti’ne ödenmiş, takibin açıldığı tarihte davacı şirketin davalı firmaya olan borcu sadece … nolu çekten dolayı, çeki bankaya ibraz eden … AŞ’ye 26.11.2018 tarihinde 50.000.00 TL’nin ödenmiş olması nedeniyle 100.000.00 TL iken takip her iki çek için başlatılmış olduğunu, davacının buna rağmen davalı firmanın grup şirketi olan … AŞ’ye, Şirketin temsile yetkilisi olan … ’e ve alacaklı vekiline yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere toplam 310.000.00 TL ödeme yaptığını, bu anlamda belirtilen dosyaya borçları olmadığı ve hatta fazla ödeme yapıldığı açık ve net olarak ortada olmasına rağmen takip hala derdest durumda olduğunu, (Ayrıca yapılan ödemeler ile ilgili olarak dosyaya hiçbir beyanda da bulunulmamıştır) bu nedenle mahkemece dilekçe ekinde sunmuş oldukları dekontlarda dikkate alınarak öncelikle takibin tedbiren teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmesini, fazla yapmış oldukları ödemeler de tespit edildikten sonra (Bilirkişi incelemesinden sonra) arttırılmak üzere şimdilik 100.000.00 TL alacağın hüküm altına alınmasını talep ettiklerini, davalı firma ile … AŞ grup şirketi olduğunu, hatta … AŞ’nin yönetimi davalı şirketin yönetim kurulunu oluşturmakta olduğunu, buna ilişkin olarak Ticaret Sicil Kayıtlarını da sunduklarını arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek davacının (Eski Esas Kayseri 2.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası) Kayseri İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu olan çeklerden … nolu çeki tamamıyla takipten önce … AŞ’ye ödemiş olması, … nolu 150.000.00 TL bedelli çekin bir kısmını takipten önce (26.11.2018 tarihinde 50.000.00 TL) … AŞ’ye, kalan kısmını ise davalı firmanın da temsile yetkilisi olan … AŞ’’nin yetkilisi … ’e ve davalı vekiline ödemiş olması, dikkate alınarak davalı şirketin daha fazla haciz tehdidine maruz kalmaması için teminatsız olarak takibin durdurulmasına tensiple beraber karar verilmesini, davacının yukarıda da ifade edildiği üzere takibe konu olan çekin bir tanesinin (… seri numaralı çek) tamamının takipten önce ödemiş olması, diğer çekin ise ( … seri numaralı çek) bir kısmının yine takipten önce (26.11.2018 tarihinde 50.000.00 TL ödenmiş olması nedeniyle takibe konulacak miktar 100.000.00 TL olması gerektiği halde çeklerin ikisi de takibe konulmuştur) bir kısmının ise takipten sonra davalı şirket yönetici ve vekiline ödemiş olması dikkate alınarak bilirkişi incelemesinden sonra arttırılmak üzere fazla ödenen miktardan şimdilik 100.000.00 TL alacağın ödeme tarihinden veya dava tarihinden itibaren işleyecek Ticari faizi ile müvekkile ödenmesine, Kayseri İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından dolayı (Kayseri 2.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası) borçlu olmadığımızın tespitine, Haksız ve kötü niyetle fazladan açılan takipten dolayı davalı firmanın % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DAVALI VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davacı tarafça açılmış davada mesnetsiz, hakkaniyetten uzak ve soyut iddiaları kabul etmediklerini, davacı şirket … Ltd. Şti. ve grup şirketi olan … Ltd. Şti. İsimli firmalar ile davalı şirket ve grup şirketi olan … A.ş. Firmalar arasında uzun yıllara dayanan karşılıklı ticari alım satımlar olup toplamda 4 firma kendi aralarında ki ticaret nedeni ile hesaplaşmalar ve mahsuplaşmalar yapmış olduklarını, gerek davacı şirket gerek ise grup şirketi 2018 yılında yaşamış oldukları mali sıkıntı nedeni ile davacı şirket ve grup şirketi … A.ş. ‘ne olan borçlarını zamanında ödeyememiş ve davalı şirkette uzun süredir ticaret yapmaları nedeni ile davacı şirkete iyi niyet göstererek ödeme kolaylığı sağlamış ve davacı firmaya tekrar ödeme planı hazırlamış fakat davacı firma bu ödemem planına da uymamış olduğunu, aradan geçen süre içerisinde davacı hiçbir ödeme planına uymamış ve davalının elinde bulunan bir kısım çekleri her ne kadar borca karşılık gelmese de bir kısmını kurtarabilmek adına günü geçen ve yazılan iş bu dava konusu çeklerle alakalı icra-i işlem başlatmış olduğunu, Kayseri Genel İcra Dairesinin … E. ( Eski Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün … E.) sayılı dosyasında başlatılan ödeme emri davacıya tebliğ edilmiş ve süresinde davacı tarafça herhangi bir itiraz da bulunulmamış olduğunu, süresi içerisinde her hangi bir itirazda bulunmayan ve/veya bununla ilgili o tarihlerde her hangi bir hukuki dava yoluna gitmeyen davacı aynı zamanda tüm ödemeleri yapıp aradan 3 yıl geçtikten sonra dava açması kanaatimizce davacının niyetinin ne olduğunu açıkça ortaya koymakta olduğunu, şöyle ki; o tarihlerde davacı ve grup şirketinin gerek davalı şirkete gerek ise grup şirketi olan … A.ş. ‘ne yapmış olduğu ödemeden çok daha fazla borcu olması sebebi ile bir kısım borçlarına karşılık mahsuplaşma yapılmış ve bu durumu da davacı bizzat kendisi talep etmiş olduğunu, bilirkişi tarafından 4 şirket ticari defter ve kayıtlarında yapacağı işlem sonucu bu iddiamız doğrulanacak olduğunu, aksi halde aynı çeki iki defa ödediğini belirten ve ödeme emrine herhangi bir itiraz etmeyen veya herhangi bir hukuki işlem başlatmadan ödemeleri yapan ve aradan 3 yıl geçtikten sonra iş bu davayı açan davacının niyetinin takdiri mahkemede olduğunu, her ne kadar davacı dava konusu çekleri 2 defa ödediğini iddia etmiş olsa da davacı ve grup şirketi … Ltd. Şti.’ nin davalı şirket ve grup şirketi … A.ş’ ne halen cari hesap borcu ve ödenmemiş çekleri olduğunu, bu nedenle davacının bu kötü niyetli açmış olduğu davanın kabulü mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, takip konusu çeklerden kaynaklı davacının borcu olup olmadığı ve davalıya fazla ödemesi bulunup bulunmadığının tespiti için deliller toplanmış ve taraf defterlerinin incelenmesine ilişkin olarak bilirkişiden 18/11/2022 tarihli rapor alınmış olup raporda, davacının takip konusu çekler nedeni ile davalıya borcu bulunmadığı ve davacının 112.798,92 TL fazla ödemesinin olduğu belirtilmiş olmakla davacının davasını ispat ettiği görülmüş, davalı tarafın yemin deliline başvurmaması ile davacının fazla ödeme talebine ilişkin olarak da harçlandırmış miktar üzerinden değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılmış ve böylece, Menfi Tespit davasının kabulü ile, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında takibe konulan … Şubesine ait … seri nolu 30/10/2018 keşide tarihli 200.000,00 TL bedelli çek ile … Şubesine ait … seri nolu … keşide tarihli 150.000,00 TL bedelli çekler nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, İİK madde 72/5 gereğince davanın kabulüne karar verilmiş olması nedeni ile takibin derhal durdurulmasına, bu hususta ilgili icra müdürlüğüne müzekkere yapılmasına, Davalı tarafça takibin haksız ve kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından İİK madde 72/5 gereğince davacı tarafın TAZMİNAT talebinin reddine, Davacı tarafça davalıya fazla ödenen 100.000 TL alacak bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve hüküm kurulmuştur.1-Menfi Tespit DAVASININ KABULÜ İLE, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında takibe konulan … Şubesine ait … seri nolu … keşide tarihli 200.000,00 TL bedelli çek ile … Şubesine ait … seri nolu … keşide tarihli 150.000,00 TL bedelli çekler nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2-İİK madde 72/5 gereğince davanın kabulüne karar verilmiş olması nedeni ile takibin derhal durdurulmasına, bu hususta ilgili icra müdürlüğüne müzekkere yapılmasına,3-Davalı tarafça takibin haksız ve kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından İİK madde 72/5 gereğince davacı tarafın TAZMİNAT talebinin reddine,4-Davacı tarafça davalıya fazla ödenen 100.000 TL alacak bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı taraf vekilleri süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili tarafından sunulan istinaf başvuru dilekçesinden özetle; Dava dilekçesinde müvekkil şirket tarafından keşide edilerek davalı şirkete teslim edilen çeklerin;1-a)… şubesinden alınma … keşide tarihli … seri numaralı 200.000.00 TL meblağlı, 1-b) … şubesinden alınma 30.10.2018 keşide tarihli … seri numaralı 150.000.00 TL meblağlı çekler olduğunun belirtildiğini, müvekkil şirketin ödeme sıkışıklığı içerisinde olmasından dolayı ödenemeyen çeklerden 1-a bendinde belirtilen çek ile ilgili olarak, davalı şirket yetkilileri ile görüşen müvekkil şirket yetkilileri, iş bu çekin dava dışı … Ltd.Şti’ne ciro edildiğini ve onlara ödeme yapılmasının söylendiğini, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından söz konusu çek ile ilgili olarak açıklaması da belirtilerek dava dışı şirkete işbu çekin ödemesi 05.11.2018 tarihinde yapıldığını, dava dışı şirket tarafından iş bu çekin müvekkil şirkete gönderilmek üzere teslim edilmiş olmasına rağmen söz konusu çek kasten ve kötü niyetle takibe konu edildiğini, 1-b bendinde bulunan çek ile ilgili olarak da 26.11.2018 tarihinde açıklaması da belirtilerek çeki bankaya ibraz eden davalı şirketin grup şirketine 50.000.00 TL ödeme yapıldığını, 03.01.2019 tarihinde başlatılan takipte kalan ana para alacağı 100.000.00 TL olmasına rağmen davalı şirket tarafından yapılan ödemeler dikkate alınmadan çekler toplamı üzerinden takip başlatıldığını, mahkemece davalı şirketin kötü niyetli olmadığı noktasındaki gerekçesinin kabul edilebilmesi mümkün olmadığını, davalı şirket açıkça kötü niyetle hareket ederek takibi tüm alacak üzerinden başlattığını, dosyanın, yargılama aşamasında bilirkişiye tevdii edildiğini, bilirkişi tarafından hazırlanan -ki tarafça itiraz edildiğini, itirazları ve içeriğini aynen tekrar ettiklerini, bilirkişi raporunda yukarıda 1-a bendinde belirtilen çek ile ilgili olarak vekalet ücreti tazminat ve komisyon hesabı yapılmasına rağmen alacak miktarının 112.798.22 TL olduğunu belirtildiğini, rapora itiraz dilekçesinde belirtildiği üzere davalı şirket işbu çekin hamili olmadığını, çekin ödendiğinin bilindiğini, davalı vekili tarafından da bu husus açıkça kabul edildiğini, alacak davası yönünden hükmedilen vekalet ücretinin, alacak miktarının eksik olarak hesaplanmış olması dikkate alındığında kararın bu noktada da bozulmasını talep ettiğini, arz ve izah edilen sebeplerle, usul ve yasaya açıkça aykırı olan Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/133 Esas 2023/680 Karar sayılı dosyasında verilen kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili tarafından sunulan istinaf başvuru dilekçesinden özetle; Tarafça sunulan delil ve talepler gerek ise davacı şirket tarafından sunulan delil, talep ve itirazlara dikkat edildiği takdirde davacı şirket ve grup şirketi ile müvekkil şirket ve grup şirketleri arasından ticari alım satımlar gerçekleştirdiğini, davacı şirketin dava konusu çeklerin ödemesinin 2 kere yapıldığını iddia ettiğini, taraf şirketler ve grup şirketleri arasından yapılan ticaret nedeni ile davacı şirket ve grup şirketinin halen müvekkil şirket ve grup şirketine gerçekleşen ticaretler nedeni ile borçlarının mevcut olduğunu, mahkemenin bilirkişi raporu doğrultusunda karar verdiğini, bilirkişi raporunda eksik ve hatalı incelemelerin mevcut olduğunu, bilirkişi tespitinde ve raporunda söz konusu grup şirketlerin derdest davanın tarafı olmadığı belirtilmiş ise de yine raporun 4. Bendinde müvekkil grup şirketi olan … şirketinin davacı ve davacı grup şirketleri ile ticari ilişkilerinin gözüktüğü tespitinin yapıldığını, bilirkişi tarafından yapılan bu tespitler sonucunda her iki taraf grup şirketlerininde ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, davacı dahi bir kısım ödemeleri müvekkil şirket hesabına değilde grup şirketi … şirketi banka hesabına yaptığını, alacak davası yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasının kabulünün mümkün olmadığını, davacı taraf müvekkil şirketten söz konusu çekleri 2 defa ödediğini iddia ederek toplamda 331.830,54 tl fazla ödeme yaptığını iddia ettiğini, bilirkişi tarafından davacı ticari defter ve kayıtları inceleme tespiti sonucu her ne kadar kabul anlamına gelmemekle beraber davacının kayıtlarında dahi kararda da açıkça belirtildiği üzere 112.798,92 tl olarak göründüğünü, bu durum dahi 331.830,54 tl fazla ödeme yaptığını iddia eden davacının kendi kayıtlarında dahi 112.798,92 tl olarak görünmesi aslında davacının niyetinin ne olduğunu ortaya konduğunu, dava aşamasında da bir çok defa belirtilen bilirkişi tarafından her iki şirket grup şirketlerininde ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinin gerektiğini, davacı taraf sonradan harcı tamamlama sureti ile davasını 331.830,54 TL üzerinden alacak davası yönünden de harçları tamamlamış olmasına rağmen yerel mahkeme alacak davası yönünden davanın kabulüne değilde kısmen kabulüne karar verilmesini, bu nedenle red edilen miktar üzerinde de tarafça vekalet ücretine karar verilmesi gerekmekte iken davanın kabulüne karar vermesinin hatalı olduğunu, mahkemenin 2023/680 K. Sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak öncelikle davacı ve grup şirketi ile müvekkil ve grup şirketininde ticari defter ve kayıtlarının incelenerek tekrar bilirkişi raporu alınmasını, mahkemenin aksi kanaatte ise öncelikle davanın reddine ve alacak davası yönünden davanın kabulüne değilde kısmen kabulüne karar verilerek müvekkil şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, menfi tespit ve istirdat istemlerine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Somut olayda dava konusu çeklerin her ikisininde dava açılmadan ödendiği, davalıya yapılan ödemeler toplamı nazara alındığında davacının 112.798,92 TL fazladan ödemesinin bulunduğu, davacının talepleri arasında işbu çeklerden dolayı borçlu olmadığının yanı sıra fazladan ödenen bedelin istirdatı istemininde bulunduğu davacı tarafından yargılama sırasında eksik harcın ikmal edildiği görülmüştür.
Mahkemece tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki yazılara, alınan bilirkişi raporuna ve diğer delillere göre dava konusu çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Keza, davaya konu olayda davalının kötü niyetli olduğunun ispatlanamaması nedeniyle koşulları oluşmadığından davacının tazminat isteminin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır. Ancak , mahkemece davacı tarafın davalıya fazla ödendiği sabit olan 112.798,92 TL’nin davalıdan istirdadına/tahsiline karar verilmesi gerekirken 100.000 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla; davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmaması nedeniyle istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesine gereğice esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin ise yukarıda belirtilen gerekçeyle istinafı yerinde görülmekle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak HMK’nın 353/1-b.2.maddesi gereğince araştırılması gerekli başka husus bulunmadığından belirtilen yönden düzeltilerek yeniden aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/07/2023 tarih ve 2022/133 Esas 2023/680 Karar sayılı ilamına karşı davalı taraf vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gerekli olan 22.667,34TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 7.684,90TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 14.982,44TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
B)1- Davacı taraf vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile,
2-HMK’nın 353/1-b.2.maddesi gereğice Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 12/07/2023 tarih ve 2022/133 Esas 2023/680 Karar sayılı nihai kararının KALDIRILMASINA,
Düzeltilerek yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-‘1-Menfi Tespit DAVASININ KABULÜ İLE, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında takibe konulan … Şubesine ait … seri nolu … keşide tarihli 200.000,00 TL bedelli çek ile … Şubesine ait … seri nolu … keşide tarihli 150.000,00 TL bedelli çekler nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-İİK madde 72/5 gereğince davanın kabulüne karar verilmiş olması nedeni ile takibin derhal durdurulmasına, bu hususta ilgili icra müdürlüğüne müzekkere yapılmasına,
3-Davalı tarafça takibin haksız ve kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından İİK madde 72/5 gereğince davacı tarafın TAZMİNAT talebinin reddine,
4-Davacı tarafça davalıya fazla ödenen 112.798,92 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadına/tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Menfi Tesit davası yönünden alınması gereken 22.667,34 TL nispi karar ve ilam harcından dava başında davacı tarafından yatırılan 1.707,75 TL peşin harç ile 5.666,89 TL tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 15.292,7‬0 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Alacak davası yönünden alınması gereken 7.705,29 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Davacı tarafından dava başında yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 1.707,75 TL peşin harç ile 5.666,89 TL tamamlama harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 108,00 TL tebligat gideri, 44,20 TL müzekkere ve posta gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 952,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
10-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
11-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Menfi Tespit davası yönünden A.A.Ü.T. uyarınca davacı lehine takdir edilen 49.456,28 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Alacak davası yönünden kabulüne karar verilen A.A.Ü.T. Uyarınca davacı lehine takdir edilen 16.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-Davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,”
4-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan 50.00 TL tebligat gideri ve 203.000 TL posta gideri 738.00 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 991.00 TL’nin ve davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/11/2023